İlk bakışta bircok canlının bir araya getirilmesiyle oluşmuş bir maket gibi duran Platypus, bilimadamlarının "hayvanlar aleminin en harika yaratığı olmaya kesin aday bir hayvan" olarak nitelendirdiği bir canlıdır. Buyuk gagaları olmasına ve yumurtlayarak uremelerine rağmen memeliler gibi sut bezlerine sahip olan Platypuslar, bilim adamları tarafından “yumurtlayan memeli” olarak sınıflandırılmaktadır. Adeta canlılar dunyasının mozaiği olan bu canlılar, arka ayaklarında taşıdıkları zehiri duşmanlarına karşı kullanarak, su altında avlanarak ve tırnaklarıyla tunel kazarak Yuce Allah’ın orneksiz yaratma ilmini sergileyen delillerden birini oluşturmaktadırlar.

Gercekte ara form ozelliği oluşturmayan canlı yapılar, kimi zaman evrimcilerin taraflı yorumları ile ara form ozelliği gibi lanse edilir. Fakat bir canlı grubunun diğer canlı grubuna ait ozellikler barındırması, bir ara form ozelliği değildir.

Orneğin Avustralya’da yaşayan Platypus, bir memeli olmasına rağmen surungenler gibi yumurtlayarak coğalır. Ayrıca kuşlara benzer bir gagası bulunur. Ancak tuylere, sut bezlerine ve kulağında uc kemiğe sahip olması nedeniyle memelidir.

Monash Universitesi fizyologlarından Uwe Proske, bu canlı icin “hayvanlar aleminin en harika yaratığı olmaya kesin aday bir hayvan” olduğu sonucuna varmıştır. Proske şoyle der:

“İlkel bir memeli olmanın cok otesinde, Platypus kesinlikle cok yuksek duzeyde ilerlemiş durumdadır.” (Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis, Burnett Books Ltd., London, 1985, s. 109-110)

Platypus, cok ileri derecede ozelleşmiş yapısıyla ‘ara form’ olduğu iddiasını ayrıca yalanlamaktadır. Bu canlının ozelliklerini tek tek incelediğimizde, bircok acıdan olağanustu bir yaratılışa sahip olduğunu gormekteyiz.

Bilim adamları bu nedenle Platypus gibi canlılara “mozaik canlı” ismini verirler. Mozaik canlıların ara form sayılamayacağı, Stephen J. Gould ve Niles Eldredge gibi onde gelen evrimci paleontologlar tarafından da kabul edilmektedir. (S. J. Gould & N. Eldredge, Paleobiology, vol. 3, 1977, s. 147)

Su Gecirmez Kurku

Platypus’un ayakları ve gagası haric butun vucudu, su gecirmez kalın bir kurkle kaplıdır. Her milimetrekaresinde 800 tuy bulunan bu kurk, kutup ayısının kurkunden bile daha gurdur. Kurk iki katmandan oluşmaktadır. Ust katta parlak ve uzun tuyler yer alırken altta daha kısa yumuşak tuyler bulunur. Yalıtkanlık ozelliği cok yuksek olan bu kurk sayesinde Platypus cok soğuk sularda bile avlanabilir.

Hassas Gagası ve Elektroreseptor Sistemi

Platypus’un, bir lastik gibi yumuşak olan gagasının ustunde iki delik bulunur. Bu delikler, Platypus’un vucudunun geri kalan kısmı su altındayken nefes almasına imkan tanır. Platypus avlanmak icin su altına daldığında, kulaklarını, gozlerini ve burun deliklerini sımsıkı kapatır. Peki bu canlı nasıl hicbir yere carpmadan yuzer ve avını yakalar? Platypus’un son derece hassas olan gagasında, yaklaşık 850.000 alıcıdan meydana gelen bir elektro-alıcı sistem yer alır. Bu elektroreseptor sistemi, bazı balıklarda bulunan sistemlere de hic benzememektedir. Bu, cok daha komplekstir. Platypus, kendine ozgu hareketleriyle ırmaklarda elektrik alanı oluşturur ve bunu kullanarak ırmağın yuzeyinin bicimini belirler. Yuce Allah’ın var ettiği bu elektro-alıcı sistem, Platypus’a yem olacak kucuk bir canlının dahi kas hareketlerindeki elektrik aktivitesinin tespit edilmesini sağlar. Plutypus, bu yolla yakalayarak yanak boşluğuna doldurduğu yiyecekleri, su yuzeyine cıktığında yavaş yavaş ağzından boşaltır.

Cok Kullanışlı Ayakları

Platypus’un, vucuduna yatay olarak yerleştirilmiş dort bacağı vardır. Canlı, bu sayede karada bir kertenkele gibi yuruyebilir. On ayaklarında bulunan deri perdeler Platypus’un suda rahatca yuzmesini sağlar. Karaya cıkınca katlanan bu perdelerin yerini, yurumesini ve toprağı kazmasını sağlayan keskin penceleri alır. Bu pencelerini aynı zamanda toprağı kazarken yere tutunmak ve kurkunu taramak icin de kullanır.

Enerji Deposu Bir Kuyruk

Platypus’un bir kureğe benzeyen kuyruğu, yuzerken bir dumen işlevi gorur. Tunel kazarken ise kuyruğunu toprağı yuvasından itmek icin kullanır. Ancak kuyruğun asıl gorevi yağ depolamaktır. Yiyecek kaynakları azaldığında ya da kuluckaya yatarken daha fazla enerjiye gereksinim duyduğunda Platypus bu depoyu kullanır. Ayrıca karaya cıktığında karnına doğru bastırdığı kuyruğunun arasında birşeyler de taşıyabilir.

Ayarlanabilir Vucut Sıcaklığı

Bircok memelinin vucut sıcaklığı 37-38 °C civarındadır. Platypus’un vucut sıcaklığı ise yaklaşık 32 °C’dir. Platypus’un metabolizması değişebilen bir ozelliğe sahiptir. Boylece yaklaşık 0 °C olan buzlu su icinde, birkac saat kalsa bile vucut sıcaklığını 32 °C olarak koruyabilir.

Platypus’un kırmızı kan hucreleri diğer memelilerden daha fazla miktarda hemoglobin taşır. Bu sayede su altında 10 dakikadan fazla nefessiz kalabilir. Bir Platypus’un nabzı gerektiğinde dakikada 140-230’dan neredeyse dakikada (sıfır) 0’a yakın bir rakama kadar duşebilir.

Platypus’un Zehirli Tabancası

Platypus bazı kır faresi turleri ve kucuk bir bocek yiyenle birlikte yeryuzundeki ender zehirli memeli hayvanlardandır. Her Platypus arka ayağının uzerinde, 1,5 cm uzunluğunda bir zehir enjektoru ile doğar. İlk yılın sonunda dişinin zehir pencesi duşer, erkeğinki ise ciftleşme doneminde zehirli hale gelir. Zehir, kalca uzerindeki bir bezden uretilir ve cok etkilidir. Bu zehir, orneğin bir kopeğe verildiğinde, kalp ritmi bozulur ve solunumu felce uğrayarak cabucak olur.

Yumurtlama ve Yavru Bakımı

Ciftleşme sonrasında dişi Platypus nehir kenarında bir yuva inşa eder. 20 m uzunluğundaki bu yuva sıradan bir yuvadan cok daha geniştir. Su taşkınlarından ve duşmanlarından korunmak icin kendini yuvanın icine kapatır. Bu sayede yuvanın ic sıcaklığının ve neminin yumurtlama icin belli bir değerde kalması da sağlanmış olur.

Yaklaşık 4 mm buyukluğundeki yumurtalar, yumurta tupunden aşağı inerken dollenir ve korunmaları icin uzerlerinde yumuşak bir kabuk meydana gelir. Daha sonra yumurtalar rahime yerleştiğinde ikinci kabukla sarılır. Yumurtalar 12 mm kadar olduklarında ise, ucuncu ve koruyucu son kabuk oluşur. Bu kabuk yumurtanın icinde embriyonun beslenmesini sağlar. Yumurta kabuğu tıpkı bir lastik gibi yumuşaktır. Yeni doğan Platypus’un ust cenesinde bu kabuğu acması icin kucuk bir diş bulunur. Tam ihtiyacı olduğu zamanda boyle bir dişin oluşması, kuşkusuz onu yaratan Allah’ın sonsuz ilminin ve şefkatinin gostergelerinden biridir.

Yavrularını sut ile besleyen Platypus’un sut verdiği belirgin bir meme başı yoktur. Sut, derisinin icinden sızar ve yavrular kucuk yumuşak gagalarıyla sutu alırlar. Yavrular icin gerekli olan demirin tamamına yakını Platypus’un sutunde depolanmıştır.

Gorulduğu gibi Platypus, bircok değişik ozelliğe sahip olan ilginc bir canlıdır. Her biri başlı başına birer mucize olan bu ozellikler uzerinde duşunmek gerekir. Ustun bir bilgi ve gucun gostergesi olan bu ozelliklerin kendiliğinden ortaya cıkması mumkun değildir. Bu ozellikleri fark edecek bilince dahi sahip olmayan Platypus'un bunları kendi cabasıyla elde etmesi de soz konusu değildir. Elbette ki diğer varlıklar gibi Platypus'u da yaratan Yuce Allah’tır. Platypus'un sahip olduğu her ozellik bu gerceğin ayrı bir gostergesidir ve Allah’ın ilminin ve kudretinin delillerinden sadece birini gostermektedir. Şefkat ve merhamet sahibi Yuce Rabbimiz bir ayette bu gerceği şoyle bildirmektedir:

"Sizin icin hayvanlarda da elbette ibretler vardır.’’ (Nahl Suresi, 66)
__________________