» Şaki bir dunyada Sahabe gibi yaşamakHz.Ali’nin hilafet gunleri İslam toplumunun karşılaştığı en sıkıntılı donemlerinin başlangıcı olmuştur. Efendimiz(S.A.V)’in vefatının uzerinden otuz yıl gecmeden, iclerinde daha bir cok sahabede hayatta iken bu sorunların ortaya cıkması insanı gercekten hayrete duşurur.Nasıl olurda bu kadar kısa bir zamanda daha dun destan yazan insanlar, bugun fitnelere karışır?Bu anlaşılması zor mesele daha o gunlerde birilerinin zihnini zorlar.Onlardan biri gelir Halife İmam Ali’ye şoyle bir soru sorar:Ey Ali senden oncede uc halife geldi, gecti.Ama hic biri doneminde bu karışıklıklar, bu fitneler ortaya cıkmadı.Onlar donemin de ortaya cıkmayan bu sorunlar neden senin hilafetin gunlerinde bu duzeyde şiddetli bir şekilde ortaya cıktı?Hz.Ali soruyu soran zata şoyle cevap verir:Evet, doğru onların zamanında fitneler yoktu,ama bizim zamanımızda var.Nedeni ise şu:Onların zamanın da onlarda vardı, bizde vardık.Ama bizim zamanımızda bizler varız, ama onlar yok.Onların olmadığı bir zamanda fitnelerin olması da her an imkan dahilindedir.İşte İmam Ali’nin verdiği cevabın bu vurgusu, hem o donem insanı icin, hem de bizim icin cok onemlidir.Gelin bu mesajı bizler bugunlere taşıyalım ve Hz.Ali’nin vermek istediği dersi anlamaya calışalım.Demek ki sorunlarla yuz yuze kalmamızın nedeni onların olmayışıdır.Cunku o guzide Sahabiler ilahi vahyin ilk muhataplarıydılar.Onlar Efendimiz (S.A.V)ile aynı zamanı paylaşıp O’nun (s.a.v.) dizinin dibinde yetişmişlerdi.Boyle olmaları onların bizler icin birer ornek ve model olarak alınmaları icin yeterli sebeplerdendir.Kaldı ki Alemin Sultanı acık bir lisan ile onları bize gokteki yıldızlar diye tanıtıyor,yolunu ve yonunu şaşıran her donem insan icin neyin ve kimin pusula olacağını oğretiyordu.O zaman yanlış adreslere yonelmenin,faydasız kapıları calmanın ne anlamı var ki!Derdimizin dermanı elimizin altında ama haberimiz yok!

Efendimiz’in (a.s.) bir cok hadis kitabında gecen, adeta icimizi serinletecek bir hadisi var.Hadis Kulliyatlarının dua bolumunde gecen ve ozellikle zikir meclislerinin faziletlerini anlatan bu hadiste şoyle bir ifade kullanılır: “La yeşk bihim celisuhum” “Onlarla beraber olanlar şaki olmaz” (Buhari,Kitabu’d DeavÂt,2087)

Sozun Sultanı olan Efendimiz(S.A.V)’in bu mujdesi bizlere verilmiş buyuk bir oduldur.Onlarla beraber olmak aslında sadece aynı cağı yada aynı mekanı paylaşma anlamına gelmiyor.Boyle olsaydı eğer onlarla aynı zaman dilimini paylaşan nice bahtsızlar da bu mujdenin icerisine dahil olurlardı.Demek ki onlarla beraber olmak; onlarla beraber yaşamak,aynı havayı teneffus etmek,onlarla hemhal olmak,onlar gibi olmaya calışmaktır.Onların hayatlarını iyice oğrenmek, İmanın onlar da nasıl bir imkana donuştuğunu fark etmek,Kur’an’ın onlarda nasıl bir değere sahip olduğunu bilmek ve hepsinden otesi onlara aşık olmaktır.Kişi sevdiği ile beraber değil midir?Hatip b.Belta’yı olum cezasından kurtaran Allah ve Resulune olan sevgisi değil miydi?Sevgi deyip gecmeyelim,sevgi vardır sahibini cennete taşır, sevgi vardır sahibini cehenneme ulaştırır.
O halde şaki bir dunyada şekaveti bırakalım.Ağlayıp sızlanmayı, yapılacak işleri birbirimize havale etmeyi,birbirimize duşmanca bakmayı terk edelim.Tek bir derdimiz olsun o da,onlar gibi olabilmek… Sahabe gibi aşk ve iş ehli olabilmek…Oyle olsun ki bizim sahabeye olan aşkımız cocuklarımıza da gecsin.Artık onlara oğlum, kızım buyuyunce ne olacaksın diye sorduklarımızda: “Ben buyunce Hubeyb ibn Adiy gibi Muhammed’e (s.a.v.) aşık olacağım.Hamza gibi duşmanların korkulu ruyası olacağım.Musab gibi Kur’an oğretmeni olacağım.Nesibe gibi İslam ordularının arkasından koşacağım.Halid gibi coğrafyalar, Ebu Eyyup gibi gonuller fethedeceğim.”desinler.

Cocuklarından bu sozleri duymak isteyen anne ve babalar, oncelikle kendileri aşk ehli olmalıdırlar.Kendileri başka sevdalarda olan ebeveynlerin boyle kutsi ideallerde bulunacak evlatlar istemeleri sizce haklı bir istek midir?Boyle bir isteğin ne kadar başarı gostereceği zaten baştan bellidir.Oyleyse hadi bu mubarek gunleri de fırsat bilerek o guzide insanlarla aramızdaki bağları yeniden gozden gecirelim.Her birimiz karakter ve mizacımıza gore bir sahabeyi kendimize rehber edinelim.Onun gibi olmaya calışalım.Onun hayatını iyice oğrenip,imanın onda ortaya cıkardığı aksiyonu bizlerde yakalayabilelim.Ne yaparsak yapalım o buyuk insanlar gibi olamayacağımızı zaten biliyoruz.Hic değilse onlara olan sevgimiz,onların yolunda olma cabamız belki necatımız icin bir vesile olur.

Şaki bir dunyada hangi sahabe gibi olmayı istiyorsunuz sectiniz mi?Ben sectim. Ama sizi bilmem…


Muhammed Emin YILDIRIM

__________________