1-el-FÂTİHA
Muddesir sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 7 (yedi) Ă‚yettir. Kur'an'ın ilk sûresi olduğu icin acış yapan, acan manasına "FĂ‚tiha" denilmiştir. Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına "Ummu'l-KitĂ‚p" dinin asıllarını ihtiva eden manasına "el-EsĂ‚s", ana hatlarıyla İslĂ‚m'ı anlattığı icin "el-VĂ‚fiye" ve "el-Seb'u'l-MesĂ‚nî", bircok esrarı taşıdığı icin "el-Kenz". Peygamberimiz "FĂ‚tiha'yı okumayanın namazı olmaz" buyurmuştur. Onun icin, FĂ‚tiha, namazların her rekĂ‚tında okunur. Manası itibariyle FĂ‚tiha, en buyuk dua ve munĂ‚cĂ‚ttır. Kulluğun yalnız Allah'a yapılacağı, desteğin yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı, cunku hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu hususları bu sûrede ifadesini bulmuştur. Kur'an, insanlığa doğru yolu gostermek icin indirilmiştir. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile FĂ‚tiha'da vardır. Zira FĂ‚tiha'da, ovguye, ta'zime ve ibadete lĂ‚yık bir tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir guc bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde bulunulur.
2-el-BAKARA
Medine'de inmiştir. 286 (ikiyuzseksenaltı) Ă‚yettir. Kur'an'ın en uzun sûresidir. Adını, 67-71. Ă‚yetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır. Yalnız 281. Ă‚yeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlĂ‚ka ve hayat nizamına dair hukumlerin onemli bir kısmı bu sûrede yer almıştır.
3-ÂL-İ İMRÂN
Medine'de nĂ‚zil olmuştur. 200 (İki yuz) Ă‚yettir. 34-37. Ă‚yetlerde Hz. Meryem'in babasının mensup olduğu İmrĂ‚n ailesinden soz edildiği icin sûre bu adı almıştır.
4-en-NİSÂ
Hicretten sonra Medine'de nĂ‚zil olmuştur, 176 (yuzyetmişaltı) Ă‚yettir. "NisĂ‚" kadınlar demektir. Bu sûrede daha cok kadından, cemiyet icinde kadınların hukukî ve ictimaî yer ve değerlerinden bahsedildiği icin adına "NisĂ‚" denmiştir.
5-el-MÂİDE
Ucuncu Ă‚yetin dışında sûrenin butunu Medine'de, hicrî altıncı yılda nĂ‚zil olmuştur. 120 (yuzyirmi) Ă‚yettir. BuhĂ‚rî ve Muslim'de, Hz. Omer'den rivayet edildiğine gore "Bugun size dininizi ikmal ettim..." ifadesinin yer aldığı Ă‚yet Mekke'de, vedĂ‚ haccında, cuma gunu, Arafe akşamı nĂ‚zil olmuştur. "MĂ‚ide" sofra demektir. 112 ve 114. Ă‚yetlerde, Hz. İsa zamanında, gokten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği icin sûreye bu isim verilmiştir. Bundan onceki sûrede dinî zumreler icinden munafıklar ağırlıkla soz konusu edilmişti. Bu sûrede ise yine munafıklardan bahsedilmekle beraber ağırlık ehl-i kitapta ve ozellikle hristiyanlardadır. Bunun dışında sûrede hac farizası, abdest, gusul, teyemmum ile ilgili bazı bilgiler, icki ve kumar yasağı, ahitlere ve soze bağlılık, ictimaî ve ahlĂ‚kî munasebetler, haram ve helĂ‚l yiyecekler gibi bilgi ve hukumlere temas edilmiºtir.
6-el-EN'ÂM
En'Ă‚m sûresi, 165 (yuzaltmışbeş) Ă‚yettir. 91, 92, 93 ve 151, 152, 153. Ă‚yetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Sûrenin bazı Ă‚yetlerinde Arapların, kurban edilen hayvanlarla ilgili birtakım gelenekleri kınandığı icin sûreye En'Ă‚m sûresi denmiştir. En'Ă‚m; koyun, keci, deve, sığır ve manda cinslerini bir arada ifade eden bir kelimedir.
7-el-A'RÂF
A'rĂ‚f sûresi Mekke'de inmiş olup, 206 (ikiyuzaltı) Ă‚yettir. 46. ve 48. Ă‚yetlerde A'rĂ‚f'ta yani cennet ve cehennem ehli arasındaki yuksek bir yerde bulunan insanlardan soz edildiği icin sûreye bu ad verilmiştir.
8-el-ENFÂL
EnfĂ‚l sûresi, 75 (yetmişbeş) Ă‚yettir. 30 ilĂ‚ 36. Ă‚yetler Mekke'de, diğerleri Medine'de inmiştir. EnfĂ‚l, ziyade manasına gelen "nefl" kelimesinin coğuludur. İslĂ‚m dinini savunmak icin yapılan savaşlarda elde edilen sevaba ek olarak alınan ganimet malına da "nefl" denilmiştir. Sûrenin birinci Ă‚yetinde savaştan elde edilen ganimetlerin Allah ve Resûlune ait olduğu ifade edildiği icin sûreye bu ad verilmiştir.
9-et-TEVBE
Tevbe sûresi, 129 (yuzyirmidokuz) Ă‚yettir. 128 ve 129. Ă‚yetler Mekke'de, diğerleri Medine'de inmiştir. 104. Ă‚yet tevbe ile ilgili olduğu icin sûreye bu isim verilmiştir. Sûrenin bundan başka bircok ismi olup en meşhuru BerĂ‚e'dir. Bu sûrenin EnfĂ‚l sûresi'nin devamı veya başlı başına bir sûre olup olmadığı hakkında ihtilĂ‚f olduğu icin başında Besmele yazılmamıştır. Hicretin dokuzuncu yılında Hz. Ebu Bekir, hac emîri olarak tayin edilmiş ve muslumanlar hacca gonderilmişti. Bu sûre inince Resûlullah (s. a.) Allah'ın emirlerini hacdaki insanlara tebliğ etmesi icin Hz. Ali'yi gorevlendirdi. Hz. Ali hac kafilesine ulaştığında Hz. Ebu Bekir, "Amir olarak mı geldin, yoksa memur olarak mı?" diye sordu; Hz. Ali, sadece sûreyi Mekke'de hacılara tebliğ ile me'mûr olduğunu bildirdi. Hz. Ali bayramın birinci gunu Akabe Cemresi yanında ayağa kalkarak kendisinin Peygamber tarafından gonderilmiş bir elci olduğunu bildirdi ve bir hutbe okudu, sonra da bu sûrenin başından 30 veya 40 Ă‚yet okuyarak dedi ki: "Dort şeyi tebliğe memurum: 1. Bu yıldan sonra KĂ‚be'ye hicbir muşrik yaklaşmayacak, 2. Hic kimse cıplak olarak KĂ‚be'yi ziyĂ‚ret etmeyecek, 3. Muminden başkası cennete girmeyecek, 4. Muşrik kabileler tarafından bozulmamış antlaşmalar, antlaşma suresinin sonuna kadar yururlukte kalacak."
10-YÛNUS
Yunus sûresi, 109 (yuzdokuz) Ă‚yet olup 40, 94, 95 ve 96. Ă‚yetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. 98. Ă‚yette Hz. Yunus'un kavminden bahsedildiği icin sûreye bu ad verilmiştir. Mekke halkı, kendi iclerinden bir adamın peygamber olabileceğine inanamıyorlar ve: "Allah, Ebû TĂ‚lib'in yetimi Muhammed'den başka bir peygamber bulamadı mı?" diyorlardı. Hic olmazsa hatırı sayılır, zengin ve makam sahibi birisinin peygamber olmasını daha uygun goruyorlardı. İşte bunun uzerine bu sûre inmiştir.
11-HÛD
Hûd sûresi, 123 (yuzyirmiuc) Ă‚yet olup 12, 17 ve 114. Ă‚yetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. 50 - 60. Ă‚yetlerde Arabistan halkına gonderilmiş peygamberlerden biri olan Hûd (a. s.)'ın hayatından bahsedildiği icin sûreye bu isim verilmiştir. Yunus sûresinden sonra inmiş olup onun devamı niteliğindedir. İtikada ait esasları, Kur'an'ın mucize oluşunu, ahiretle ilgili meseleleri, sevap ve cezayı ve Hz. Hûd'dan başka Nuh, Salih, İbrahim, Lût, Şuayb ve Musa (a. s.) gibi peygamberlerin kıssalarını ihtiva etmektedir.
12-YÛSUF
Yusuf suresi, 111 (yuzonbir) Ă‚yet olup 1,2 ve 3. Ă‚yetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Sûrenin başından sonuna kadar Yusuf Peygamber'den bahsedildiği icin bu adı almıştır.
13-er-RA'D
Ra'd Sûresi, 43 (kırkuc) Ă‚yet olup Mekke'de mi, Medine'de mi indiği hakkında ihtilaf vardır. Sûrenin muhtevası goz onune alınırsa Mekke'de indiğini soyleyenlerin goruşu biraz daha ağırlık kazanır. Sûrenin onucuncu Ă‚yetinde gok gurultusu manasına gelen "er-Ra'd" kelimesi zikredildiği icin sûreye bu ad verilmiştir.
14-İBRÂHİM
İbrahim sûresi, 52 (elliiki) Ă‚yet olup 28 ve 29. Ă‚yetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. 35-41. Ă‚yetler Hz. İbrahim'in duasını ihtiva ettiği icin sûreye bu ad verilmiştir.
15-el-HİCR
Hicr sûresi, 99 (doksandokuz) Ă‚yet olup 87'si Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Hicr, bir yer adıdır. 80-84. Ă‚yetlerde Hicr'den bahsedildiği icin sûreye bu ad verilmiştir.
16-en-NAHL
Nahl sûresi 128 (yuzyirmisekiz) Ă‚yet olup, son uc Ă‚yeti Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. 68. Ă‚yette bal arısından soz edildiği icin sûreye bu ad verilmiştir.
17-el-İSRÂ
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. Ancak 26, 32, 33 ve 57. Ă‚yetlerle 73 ilĂ‚ 80. Ă‚yetlerin Medine'de indiği rivayet edilmektedir. 111 (yuzonbir) Ă‚yettir. "İsrĂ‚" kelimesi, geceleyin yurumek manasına gelir. Hz. Peygamber'in Mi'rac mucizesinin Mekke'den Kudus'e kadar olan kısmı bu sûrede anlatıldığından, sûre "İsrĂ‚" adını almıştır.
18-el-KEHF
Kehf sûresi 110 (yuzon) Ă‚yettir. Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. Ancak, 28. Ă‚yetin Medine'de nĂ‚zil olduğu rivayeti de vardır. Sûre bu adı, icinde soz konusu edilen ve "mağara arkadaşları" demek olan "AshĂ‚b-ı Kehf"den almıştır.
19-MERYEM
Meryem sûresi, 98 (doksansekiz) Ă‚yet olup Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. Bazı tefsircilere gore 58. Ă‚yet, bazılarına gore de 71. Ă‚yet Medine'de nĂ‚zil olmuştur. Bu sûre, diğer bahisler yanında, ozellikle Hz. Meryem'den ve onun Hz. İsa'yı dunyaya getirmesinden bahsetmesi sebebiyle "Meryem sûresi" adını almıştır.
20-TÂ-HÂ
135 (yuzotuzbeş) Ă‚yet olup Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. Sûre, ismini, başındaki TĂ‚-HĂ‚ harflerinden almıştır. Hz. Omer'in bu sûre vesilesiyle musluman oluşu, İslĂ‚m tarihinin onemli bir hatıra sayfasıdır. Olay, kısaca şoyledir: İslĂ‚m'ın yaman bir duşmanı olan HattĂ‚b oğlu Omer, Resûlullah'ı oldurme vazifesini ustlenmiş ve bu iş icin yola cıkmıştı. Ancak, yolda kız kardeşi Fatıma ile eniştesi Saîd'in musluman olduğunu oğrenince, once onların işini bitirmeye karar verdi. TĂ‚-HĂ‚ sûresini okumakta olan karı-koca, Omer'in geldiğini gorunce Kur'an sayfalarını sakladılarsa da, Omer onları duymuştu. Okuduklarını gormek istediğini soyledi. İnkĂ‚r etmeleri uzerine Saîd'e saldırdı. Kendisine mĂ‚ni olmak isteyen Fatıma'yı tokatladı. Yuzlerinden kanlar akan Fatıma, cesarete gelerek musluman olduklarını acıkca soyledi. Kardeşinin haline acıyan Omer, bu sefer yumuşak bir sesle okuduklarını tekrar istedi. TĂ‚-HĂ‚ sûresinin yazılı bulunduğu sayfaları okuyunca, Kur'an'ın mucizeli tesirinden nasibini alarak Resûlullah'ın huzuruna gitti ve musluman oldu.
21-el-ENBİYÂ
EnbiyĂ‚ sûresi, 112 (yuzoniki) Ă‚yettir ve Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. Başka konular yanında bilhassa bazı peygamberler ve onların kavimleriyle olan munasebetlerinden bahsettiği icin EnbiyĂ‚ (Peygamberler) sûresi adını almıştır.
22-el-HACC
Sûre 78 (yetmişsekiz) Ă‚yettir. Mufessirlerin coğunluğuna gore 19. Ă‚yetten itibaren 6 Ă‚yet Medine'de, diğerleri Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. Bu sûrede, hac farizasının daha once Hz. İbrahim tarafından başlatıldığından ve Hz. Muhammed (s. a.) tarafından da devam ettirildiğinden bahsedildiği icin sûreye "Hac sûresi" denilmiştir.
23-el-MU'MİNÛN
118 (yuzonsekiz) Ă‚yet olup Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. Ozellikle ilk Ă‚yetlerinde kurtuluşa eren muminlerin ibadetlerinden, ahlĂ‚ki yaşayışlarından ve nĂ‚il olacakları uhrevî nimetlerden bahsedildiği icin sûre "el-Mu'minûn" adını almıştır. Nitekim Abdullah b. Abbas'tan rivayet edilen bir hadiste Hz. Peygamber (s. a.), bu Ă‚yetlerin inzĂ‚lini muteakip, "Bana on Ă‚yet indi ki, durumu bunlara uyan cennete gidecektir" buyurdu ve bu sûrenin ilk on Ă‚yetini okudu.
24-en-NÛR
64 (altmışdort) Ă‚yetten ibaret olan sûrenin tamamı Medine'de nĂ‚zil olmuştur. "Nûr Ă‚yeti" diye bilinen 35. Ă‚yette Allah'ın, gokleri ve yeri aydınlatan nûrundan bahsedildiği icin "Nûr sûresi" adını almıştır.
25-el-FURKAN
Bu sûre Mekke'de nĂ‚zil olmuştur, sadece uc Ă‚yetinin (68, 69, 70) Medine'de nĂ‚zil olduğu hakkında bir rivayet vardır. 77 (yetmişyedi) Ă‚yettir. Sûre, adını ilk Ă‚yetinde gecen "el-furkan" kelimesinden alır. "Furkan", hakkı bĂ‚tıldan ayırdeden demektir ve Kur'an-ı Kerim'in isimlerindendir.
26-eş-ŞUARÂ
Mekke'de nĂ‚zil olan bu sûre, 227 (ikiyuzyirmiyedi) Ă‚yettir. 224, 225, 226, 227. Ă‚yetleri (dort Ă‚yet), Medine'de nĂ‚zil olmuştur. "ŞuarĂ‚", şairler demektir; 224. Ă‚yetinde şairlerden sozedildiği icin, sûre bu ismi almıştır. Muhaliflerin Kur'an'a karşı ileri surdukleri iddialarından biri de, onun bir şair tarafından meydana getirilmiş olduğu idi. İşte Kur'an, Hz. Peygamber'in irşadı ile daha onceki peygamberlerin irşadlarının ozde birleştiğini ve Kur'an'ın bir şair eseri olmadığını isbat ederek, bu iddiayı curutmekte ve reddetmektedir.
27-en-NEML
Bu sûre, Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. 93 (doksanuc) Ă‚yettir. "Neml" karınca demektir. 18. Ă‚yetinde, Suleyman aleyhisselĂ‚mın ordusuna yol veren karıncalardan soz edildiği icin sûre bu ismi almıştır.
28-el-KASAS
Bu sûre Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. 85. Ă‚yetinin hicret esnasında Mekke ile Medine arasında, 52 ilĂ‚ 55. Ă‚yetlerinin ise Medine'de nĂ‚zil olduğu rivayet edilmiştir. 88 (seksensekiz) Ă‚yettir. "Kasas", olaylar, hikĂ‚yeler demektir. İsmini 25. Ă‚yetinden almıştır. Sûrenin başlıca konularını, Hz. Musa'nın cocukluğundan itibaren hayatı, mucadeleleri; tevhid ehlinnin zaferi ve dunya servetine guvenilmemesi teºkil etmektedir.
29-el-ANKEBÛT
Mekke'de nĂ‚zil olan bu sûre 69 (altmışdokuz) Ă‚yettir. "Ankebût", orumcek demektir. 41. Ă‚yetinde kĂ‚firlerin işleri orumcek ağına benzetildiği icin sûre bu ismi almıştır.
30-er-RÛM
17. Ă‚yeti haric, sûrenin tamamı Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. 60 (altmış) Ă‚yettir. İranlılarla yapılan savaşta yenilmiş olan Rumların (Bizanslıların) tekrar galip gelecekleri anlatıldığından, sûreye bu isim verilmiştir.
31-LOKMAN
Mekke'de nĂ‚zil olmuºtur. 27, 28 ve 29. Ă‚yetlerinin Medine'de nĂ‚zil olduğu da rivayet edilmiştir. 34 (otuzdort) Ă‚yettir. Hz. Lokman'ın kıssasını anlattığı icin bu adı almıştır.
32-es-SECDE
Adını 15. Ă‚yette gecen kelimeden alan bu sûre Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. 18, 19 ve 20. Ă‚yetlerinin Medine'de nĂ‚zil olduğu da rivayet edilmiºtir. 30 (otuz) Ă‚yettir.
33-el-AHZÂB
Medine'de nĂ‚zil olmuştur. 73 (yetmişuc) Ă‚yettir. "AhzĂ‚b", "hizb"in coğuludur. Topluluk, gurup, boluk, parti gibi manalara gelir. Her gun mutad olarak devam edilen dua demetine, Kur'an cuzunun dortte birine de hizip denir. Bu sûrede, muslumanlara karşı savaşmak uzere birleşen Arap kabilelerinden bahsedildiği icin, bu isim verilmiştir. (Rivayete gore, bir takım ileri gelen muşrikler "Uhud" savaşından sonra Medine'ye gelmişler, munafıkların lideri Abdullah b. Ubeyy'in evine misafir olmuşlardı. Hz. Peygamber bunlara, kendisiyle goruşmek uzere emĂ‚n vermişti. Bu goruşme esnasında Resûlullah'a: Sen bizim taptıklarımızı diline dolamaktan vazgec, "onlar menfaat sağlayabilir, şefĂ‚at edebilir" de, biz de seni Rabbinle başbaşa bırakalım, dediler. Orada bulunan muslumanların canları sıkıldı, onları oldurmek istediler. Bunun uzerine, verilmiş olan emĂ‚nın bozulması konusunda Allah'tan korkmalarını ve kĂ‚firler ile munafıkların sozlerine boyun eğmemelerini, Resûlullah'ın şahsında muminlerden isteyen 1. Ă‚yet nĂ‚zil oldu.
34-SEBE'
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. 54 (ellidort) Ă‚yettir. Yalnız 6. Ă‚yeti Medine'de inmiştir. Sûre adını, Yemen'de bir bolge veya kabile ismi olan Sebe' kelimesinin gectiği 15. Ă‚yetten alır.
35-FÂTIR
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur, 45 (kırkbeş) Ă‚yettir.
36-YÂSÎN
Sûre, ismini iki harften ibaret olan ilk Ă‚yetten almıştır. Mekke'de inmiştir. 83 (seksenuc) Ă‚yettir. Sûreye isim olarak verilen "yĂ‚sîn"in, genellikle "Ey insan!" manasına geldiği kabul edilir. Bununla kasdedilen, Hz. Peygamber'dir. YĂ‚sîn sûresi Kur'an'ın kalbi kabul edilmiş ve muslumanlar arasında ayrı bir onem kazanmıştır. Fazileti hakkında hadisler vardır.
37-es-SÂFFÂT
Adını, saf tutmuş meleklere işaret eden ilk Ă‚yetten alan ve kĂ‚inattaki guclerden soz eden bu sûre, Mekke'de inmiştir. 182 (yuzsekseniki) Ă‚yettir. İlk uc Ă‚yette, saf tutmuş meleklere, bulutları sevk ve idare eden guce, zikri yapan dile yahut insana yemin edilerek Allah'ın bir olduğu gerceği ortaya konmuştur.
38-SÂD
Kamer sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 88 (seksensekiz) Ă‚yettir. İsmini birinci Ă‚yette yer alan SĂ‚d harfinden alır.
39-ez-ZUMER
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur. 75 (yetmişbeş) Ă‚yettir. Yalnız 53 - 55. Ă‚yetler Medine'de inmiştir. Adını, 71 ve 73. Ă‚yetlerde gecen mumin ve kĂ‚firlerin oluşturduğu topluluklar anlamına gelen "zumer" kelimesinden almıştır.
40-el-MU'MİN
Aynı zamanda GĂ‚fir adını da taşıyan bu sûre, 85 (seksenbeş) Ă‚yettir. 56 ve 57. Ă‚yetleri Medine'de inmiştir. Adını, Firavun ailesinden inanan bir kişinin vasıflarının sayıldığı 28 - 45. Ă‚yetlerden alır.
41-FUSSILET
Adını, 3. Ă‚yette gecen "fussılet" kelimesinden almıştır. Secde, HĂ‚, Mîm ve MesĂ‚bih adları ile de anılan bu sûre, Mekke'de inmiştir. 54 (ellidort) Ă‚yettir.
42-eş-ŞÛRÂ
Mekke'de nĂ‚zil olan bu sûre 53 (elliuc) Ă‚yettir. Yalnız 23 - 26. Ă‚yetleri Medine'de inmiştir. Adını 38. Ă‚yette gecen ve muslumanların, işlerini aralarında danışma ile yapmalarının gereğini bildiren ŞurĂ‚ kelimesinden almıştır.
43-ez-ZUHRUF
Zuhruf, altın ve mucevher anlamına gelir. Sûrede bunlardan soz edildiği ve Allah'ın insana sahip olduğu altın ve mucevherle değil, inanc ve davranışlarına gore değer verdiği anlatıldığı icin sûre bu adla anılmıştır. Mekke'de inmiºtir ve 89 (seksendokuz) Ă‚yettir.
44-ed-DUHÂN
Mekke'de inen bu sûre 59 (ellidokuz) Ă‚yettir. Adını, onuncu Ă‚yette gecen ve duman manasına gelen "duhan" kelimesinden almıştır.
45-el-CÂSİYE
Mekke'de inmiştir. 37 (otuzyedi) Ă‚yettir. Adını, 28. Ă‚yette gecen ve kıyamette diz ustu cokenleri anlatan "cĂ‚siye"den almıştır. Bu sûreye şerîat ve dehr sûresi de denilmiºtir.
46-el-AHKAF
Âd kavminin yaşadığı bolgede ruzgĂ‚rlar, "ahkaf" denen kum tepeleri meydana getiriyordu. İcinde bu kavmin yaşadığı bolge ve kum yığınlarından soz edildiğinden sûre Ahkaf adını almıştır; Mekke'de inmiştir; 35 (otuzbeş) Ă‚yettir.
47-MUHAMMED
Adını Peygamberimizin isminden alan bu sûreye aynı zamanda KıtĂ‚l sûresi de denmiştir. Medine'de inmiştir, 38 (otuzsekiz) Ă‚yettir.
48-el-FETİH
İcinde İslĂ‚m'ın elde edeceği fetih, başarı ve zaferden bahsedildiği icin Fetih adını alan bu sûre, hicretin altıncı yılında Hudeybiye antlaşması donuşunde Mekke ile Medine arasında inmiş ve Medine'de inen sûrelerden sayılmıştır; 29 (yirmidokuz) Ă‚yettir.
49-el-HUCURÂT
Bu sûrede muminlere bazı gorgu kuralları, Peygamber'e ve birbirlerine karşı nasıl davranacakları oğretilmektedir. Medine'de inmiştir. 18 (onsekiz) Ă‚yettir. Adını, dorduncu Ă‚yetteki "odalar" anlamına gelen "hucurĂ‚t" kelimesinden alır.
50-KAF
Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) Ă‚yettir. "Kaf" harfi ile başladığı icin bu adı almıştır.
51-ez-ZÂRİYÂT
Mekke'de inmiştir. 60 (altmış) Ă‚yettir. İlk Ă‚yette gecen ve "ruzgĂ‚rlar" anlamına gelen "zĂ‚riyĂ‚t" kelimesi, sûrenin adı olmuştur.
52-et-TÛR
Mekke'de inmiştir. 49 (kırkdokuz) Ă‚yettir. Adını, birinci Ă‚yette gecen ve uzerinde Hz. Musa'ya Tevrat'ın indiği, boylece onun ilĂ‚hi hitaba mazhar olduğu Tûr dağından almıştır.
53-en-NECM
Mekke'de inmiştir. 62 (altmışiki) Ă‚yettir. Yalnız 32. Ă‚yeti Medine'de nĂ‚zil olmuştur.
54-el-KAMER
Ayın yarılması mucizesi bu sûrede anlatılır. Onun icin bu adı almıştır. Mekke'de inmiºtir, 55 (ellibeº

55-er-RAHMÂN
Mekke'de inmiştir. 78 (yetmişsekiz) Ă‚yettir. İlk kelime olan "er-rahmĂ‚n" sûreye ad olmuştur. Bu sûrede Allah'ın nimetleri sayılır. Bunlar sayılırken butun şuurlu varlıklara hitaben "O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?" anlamına gelen ayet sık sık tekrar edilir.
56-el-VÂKIA
Mekke'de inmiştir: 96 (doksanaltı) Ă‚yettir. Adını ilk Ă‚yetinde gecen ve kıyamet olayını ifade eden "vĂ‚kıa" kelimesinden almıştır.
57-el-HADÎD
Arapca'da demir anlamına gelen "hadid" kelimesiyle isimlenen ve demirin onemine işaret ettiği icin bu adı alan sûre Medine'de inmiştir. 29 (yirmidokuz) Ă‚yettir.
58-el-MUCÂDELE
Medine'de inmiştir; 22 (yirmiiki) Ă‚yettir. Adını, ilk Ă‚yetinde gecen "tecĂ‚dilu" kelimesinden alır.
59-el-HAªR
Medine'de inmiştir. 2 - 7. Ă‚yetlerinde yahudi kabilelerinden Nadîroğullarının surulmeleri hakkında bilgi verdiği icin bu adı almıştır. 24 (yirmidort) Ă‚yettir.
60-el-MUMTEHINE
Adını, 10. Ă‚yette gecen "imtehınû" kelimesinden alan bu sûde Medine'de inmiºtir; 13 Ă‚yettir.
61-es-SAFF
Adını, muminlerin saf tutarak Allah yolunda savaştıklarını bildiren 4. Ă‚yetinden almıştır; Medine'de inmiştir; 14 (ondort) Ă‚yettir.
62-el-CUM'A
Adını, 9. Ă‚yetinde gecen "cum'a" kelimesinden alır. Medine'de inmiştir; 11 (onbir) Ă‚yettir.
63-el-MUNÂFİKÛN
Medine'de inmiştir; 11 (onbir) Ă‚yettir. Munafıkların davranışlarından soz ettiği icin bu adı almıştır.
64-et-TEĞÂBUN
Medine'de inmiştir; 18 (onsekiz) Ă‚yettir. Adını, dokuzuncu Ă‚yette gecen ve aldanma, kĂ‚r-zarar manasına gelen "teğĂ‚bun" kelimesinden alır.
65-et-TALÂK
"TalĂ‚k", boşama anlamına gelir. Sûre boşama konusunu ihtiva ettiği icin bu ismi almıştır; Medine'de inmiştir. 12 (oniki) Ă‚yettir.
66-et-TAHRÎM
Adını Hz. Peygamber'in bazı yiyecekleri kendisine yasakladığını anlatan birinci Ă‚yetten alır. Medine'de nĂ‚zil olmuştur, 12 (oniki) Ă‚yettir.
67-el-MULK
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur; 30 (otuz) Ă‚yettir. Adını, birinci Ă‚yetinde gecen "el-mulk" kelimesinden almıştır. Ayrıca TebĂ‚reke, Munciye, MucĂ‚dele, MĂ‚ni'a, VĂ‚kiye adları ile de anılır. Bu sûreyi her gece okuyanın, pek buyuk sevaba nĂ‚il olacağına ve sûrenin faziletlerine dair hadisler vardır.
68-el-KALEM
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur, 52 (elliiki) Ă‚yettir. "Nûn" sûresi diye de anılır. Adını ilk Ă‚yetindeki "kalem" kelimesinden alır.
69-el-HÂKKA
Mekke'de nĂ‚zil olan bu sûre, 52 (elliiki) Ă‚yettir. Adını, ilk Ă‚yetindeki "el-hĂ‚kka" kelimesinden almıştır. "HĂ‚kka"ya değişik manalar verilmiştir. "Hak" kokunden geldiği icin, hepsinde hak ve hakikat manası vardır. Daha cok "kıyamet" manası verilmektedir.
70-el-MEÂRİC
Mekke'de nĂ‚zil olan bu sûre, 44 (kırkdort) Ă‚yettir. Adını, ucuncu Ă‚yetindeki "el-meĂ‚ric" kelimesinden almıştır. MeĂ‚ric, "ma'rec"in coğulu olup "yukselme dereceleri" demektir.
71-NÛH
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur; 28 (yirmisekiz) Ă‚yettir. Hz. Nuh'un ilĂ‚hî elci olarak gonderilişi ve mucadeleleri anlatıldığından sûre bu ismi almıştır.
72-el-CİNN
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur: 28 (yirmisekiz) Ă‚yettir. Cinlerin Kur'an dinleyip hidayete geldikleri anlatıldığından, sûre bu ismi almıştır. Hz. Peygamber, amcası Ebu Talip ve eşi Hz. Hatice'yi kaybettikten sonra TĂ‚if'e gitmiş, orada cirkin davranışlarla karşılaşmıştı. Bu sıralarda Kureyş muşrikleri de muslumanlara karşı duşmanlıklarını iyice arttırmış bulunuyorlardı. işte TĂ‚if donuşunde nĂ‚zil olarak Resûl-i Ekrem'e teselli veren bu sûre, yalnız insanların değil, cinlerin de Kur'an'a tĂ‚bi olduklarını bildiriyor, İslĂ‚m'ın muzafferiyetini mujdeliyordu.
73-el-MUZZEMMİL
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur; 10, 11 ve 20. Ă‚yetlerinin Medine'de nĂ‚zil olduğu rivayet edilmiştir. 20 (yirmi) Ă‚yettir. Sûre, adını, ilk Ă‚yetindeki "el-muzzemmil" kelimesinden almıştır. "Muzemmil" ortunup burunen demektir.
74-el-MUDDESSİR
Mekke'de nĂ‚zil olmuştur; 56 (ellialtı) Ă‚yettir. Sûre, adını ilk Ă‚yetindeki "el-muddessir" kelimesinden almıştır. "Muddessir", ortusune burunen, sarınan demektir. Hz. Peygamber'e hitap eden ilk Ă‚yet, Muzzemmil sûresinden once nĂ‚zil olmuştur.
75-el-KIYÂME
Mekke'de nĂ‚zil olan bu sûre, 40 (kırk) Ă‚yettir. Adını, ilk Ă‚yetinde gecen "el-kıyĂ‚me" kelimesinden almıştır.
76-el-İNSÂN
Mekke'de veya Medine'de nĂ‚zil olduğuna dair rivayetler vardır; 31 (otuzbir) Ă‚yettir. Adını ilk Ă‚yetinde gecen "el-insĂ‚n" kelimesinden almıştır. "Hel etĂ‚ke", "ed-Dehr", "el-EbrĂ‚r" ve "el-EmşĂ‚c" isimleri ile de anılır.
77-el-MURSELÂT
Mekke'de inmiºtir. 50 (elli) Ă‚yettir. "Gonderilenler" anlamına gelen "el-murselĂ‚t" kelimesi ile başladığı icin sûre bu adı almıştır. Mufessirler, "gonderilenler"den maksadın, Ă‚lemin idaresi ile gorevli bir kısım melekler veya ruzgĂ‚rlar, yahut peygamberler, yahut da Kur'an Ă‚yetleri olabileceğini belirtmişlerdir.
78-en-NEBE'
MeĂ‚ric'den sonra inmiştir; ilk Mekkî sûrelerden olup 40 (kırk) Ă‚yettir. "Nebe' " haber demektir. Kıyamet haberlerini ihtiva ettiği icin bu ad verilmiştir.
79-en-NÂZİ'ÂT
Nebe' sûresinden sonra Mekke'de inmiştir; 46 (kırkaltı) Ă‚yettir. Adını, "sokup cıkaranlar" manasına gelen "nĂ‚ziĂ‚t" kelimesinden alır. Ana fikir olarak kıyameti konu edinir. Cenab-ı Allah, sûrenin başında, kendilerini, ilk beş Ă‚yette belirtilen guc ve melekelerle donattığı varlıklara yemin etmektedir.
80-ABESE
Mekke'de inmiştir, 42 (kırkiki) Ă‚yettir. Adını, "yuzunu ekşitti, buruşturdu" anlamına gelen ilk kelimesinden almıştır. Bu sûrenin iniş sebebiyle ilgili olarak şoyle bir hadise nakledilmiştir: Efendimiz; Velîd, Umeyye b. Halef, Utbe b. Rabîa gibi Kureyş'in ileri gelenlerine İslĂ‚m'ı anlattığı bir sırada Ă‚mĂ‚ olan Abdullah b. Ummu Mektum gelir ve "YĂ‚ Resûlallah! Allah'ın sana oğrettiklerinden bana da oğret" der. O esnada Resûlullah (a. s.) cevap vermez. Cunku Kureyş'in bu ileri gelen kimseleri, zaten kendilerine ozel muamele edilmesini istiyorlardı. Efendimiz onları gucendirmek istemedi. Abdullah tekrar seslenince elinde olmayarak yuz hatları değişti. Bu esnada onlar kalkıp gittiler. Biraz sonra bu Ă‚yetler geldi. Resûlullah'ın bazı davranışlarını tenkit ve onu ikaz mahiyetinde gelen bu ve benzeri Ă‚yetler, onun hak peygamber olduğuna en buyuk delildir. Zira hic kimse kendisini bu ºekilde tenkit etmez.
81-et-TEKVÎR
Mekke'de inmiştir, 29 (yirmidokuz) Ă‚yettir. Sûrenin başında guneşin durulmesinden soz edilmiş ve adını da buradan almıştır. Sûrenin soz dizisinde, ihtiva ettiği konuya ilişkin anlamları yankılandıran ve guclendiren mukemmel bir musikî taklit edilemez bir Ă‚henk vardır.
82-el-İNFİTÂR
NĂ‚ziĂ‚t sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 19 (ondokuz) Ă‚yettir. Manası "yarılmaktır"tır. Goğun yarılmasından soz ederek başladığı icin bu adı almıştır. Konusu ahiret Ă‚lemidir.
83-el-MUTAFFİFÎN
Mekke'de inmiştir, 36 (otuzaltı) Ă‚yettir. Olcu ve tartılarında hile yapanları kotuleyerek başladığı icin bu adı almıştır.
84-el-İNŞİKAK
İnfitĂ‚r sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 25 (yirmibeş) Ă‚yettir. Goğun yarılmasından soz ettiği icin bu adı almıştır.
85-el-BURÛC
Şems sûresinden sonra Mekke'de inmiştir; 22 (yirmiiki) Ă‚yettir. "Burûc", burc kelimesinin coğuludur. Sûrede burcları olan gokyuzune, kıyamet gunune ve o gune tanıklık edecek olanlarla, yine o gun muşahede edilecek olaylara yemin edildikten sonra Yemen'de gecmiş bir olaya temas edilir: Yahudi Zûnuvas ve adamları, yahudiliği kabul etmeyen Necran hıristiyanlarını, Hendek icinde yakılmış bir ateşe atarak yakarlar ve yanmakta olan insanları seyrederler. Bu şekilde işkence ile yakılıp oldurulen kimseler inancları uğrunda olmuşlerdir.
86-et-TÂRIK
Beled sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 17 (onyedi) Ă‚yettir. Adını, 1. Ă‚yette gecen "tĂ‚rık" kelimesinden alır. TĂ‚rık, geceleyin gelen, şiddetlice vuran, kapı calan demektir. Sûrede gecen tĂ‚rık ise gece fazla ışık sacan yıldıza denir ki, bu, sabah yıldızıdır. MecĂ‚zî olarak da unlu kişiye denir. Bir edebî sanat olarak cahiliye devri geceye, o devirde gelen Hz. Peygamber de geceyi aydınlatan ve sabahı mujdeleyen sabah yıldızına benzetilmiş olabilir.
87-el-A'LÂ
Allah'ın "Yuce" anlamındaki adıyla başladığı icin "el-A'lĂ‚" denilen bu sûre 19 (ondokuz) Ă‚yet olup, Mekke'de inen ilk sûrelerdendir. Cenab-ı Allah bu sûrede kĂ‚inatın esrarını, oluşunu, işleyişini ozlu bir anlatımla ifade etmiştir.
88-el-ĞÂŞİYE
Adını, ilk Ă‚yette gecen ve her şeyi saran, kaplayan, dehşeti her şeye ulaşan kıyamet gunu anlamına gelen "ğĂ‚şiye" kelimesinden alır. İlk gelen sûrelerden olup, ZĂ‚riyĂ‚t sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. Bu sûrede kıyamet ve ahirete ait haberler vardır. ayrıca Allah'ın varlığını anlamaya yardım edecek bazı kevnî deliller serdedilmiştir. Hayatın bir plan ve program icinde akıp gittiği, bu akışın sonunda Allah'a varılacağı ve O'nun katında hesap verileceği anlatılır. 26 (yirmialtı) Ă‚yettir.
89-el-FECR
Fecr, tan yerinin ağarması ve şafak manasına gelir. Fecr sûresi, Leyl sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 30 (otuz) Ă‚yettir. Bu sûrede eski kavimlere ait kıssalar hatırlatılır. İnsanoğlunun kotuluğe yonelmekte olduğu belirtilerek bunun kotu sonucu, dunya hayatından sonraki hayat ve oradaki durumlar kısaca anlatılır.
90-el-BELED
Mekke'de Kaf sûresinden sonra inmiştir. 20 (yirmi) Ă‚yettir. Adını, ilk Ă‚yette gecen, Mekke'yi anlatan ve "şehir" anlamına gelen "beled" kelimesinden almaktadır. Bu sûrede insanın yaratılışından, onun bazı davranışlarından, insana verilen ustun vasıflardan, o vasıfları iyiye kullanmayanın kotu Ă‚kıbetinden, iyiye kullananların da mutlu geleceklerinden soz edilir.
91-eº-ªEMS
Kadir sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 15 (onbeş) Ă‚yettir. Adını, sûrenin ilk kelimesi olan ve "guneş" anlamına gelen "şems"ten alır. Bu sûrede insanın yaratılışında var olan iki ozellik ele alınır: İyilik ve kotuluk. İnsanın yaratılışında, iyi olmak da kotu olmak da kabiliyet olarak vardır.
92-el-LEYL
Geceye yeminle başladığı icin "Leyl" denilmiştir. Mekke'de inmiştir, 21 (yirmibir) Ă‚yettir. Bu sûrede insanoğlunun iki zıt davranışından, comertlik ve cimrilikten bahsedilir. İmanlı olmakla comertlik, imansızlıkla cimrilik arasındaki ilişkiye dikkat cekilir.
93-ed-DUHÂ
DuhĂ‚, kuşluk vakti demektir. Sûre, adını ilk ayette gecen bu kelimeden alır. Fecr sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) Ă‚yettir. Sûrede Ă‚hir zaman Peygamberinin hususiyetlerinden biri yani yetim oluşu ele alınır ve kendisi teselli edilir.
94-el-İNŞİRÂH
"İnşirĂ‚h" acılmak, genişlemek, sevinmek manalarına gelir. DuhĂ‚ sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 8 (sekiz) Ă‚yettir. Bu sûrede Peygamberimizin, cocukluğunda risalete hazırlamak uzere kalbinnin acılıp arıtılmasından soz edilmektedir. Ayrıca, onun getirdiği dindeki kolaylıklara dikkat cekilerek Allah'a ºukretmeye teºvik edilmektedir.
95-et-TÎN
"Tîn", dağ adı veya incir demektir. Burûc sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 8 (sekiz) Ă‚yettir.
96-el-ALAK
Alak, insanın yaratılış safhalarından olan aşılanmış yumurtayı ifade eder. Bu sûreye "İkra' sûresi" de denir. Mekke'de inmiştir; 19 Ă‚yettir. İlk 5 Ă‚yeti, Kur'an'ın ilk inen Ă‚yetleridir. Bu sûrede okumanın, oğrenmenin ustunluğu, insanın yaratılışı, kalemin ozelliği, bunların insana Allah'ın ihsanı olduğu, insanın bunları duşunmesi, Rabbine itaat etmesi gerektiği, aksi halde azaba dûcar olacağı anlatılır.
97-el-KADR
Kadir gecesinden soz ettiği icin bu adı almıştır. Abese sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 5 (beş) Ă‚yettir. Sûrede, Kadir gecesinden, onun faziletinden, o gecede meleklerin yeryuzune iniºinden bahsedilir.
98-el-BEYYİNE
Acık delil manasına gelen ve birinci Ă‚yette gecen "beyyine" kelimesi sûreye ad olmuştur. TalĂ‚k sûresinden sonra Medine'de inmiştir, 8 (sekiz) Ă‚yettir. Bu sûrede kĂ‚firlerden ve muşriklerden soz edilmiş, onların bazı davranışları anlatılmış, inanan ve iyi işler yapanların kurtuluşa ereceği ifade edilmiºtir.
99-ez-ZİLZÂL
Deprem demek olan "zilzĂ‚l", sûrenin ilk Ă‚yetinde gecer. NisĂ‚ sûresinden sonra Medine'de inmiştir, 8 (sekiz) Ă‚yettir. Kıyametin kopmasından, insanların yeniden dirilip hesap vermelerinden, herkesin -iyi ya da kotu- ettiğini bulacağından bahseder.
100-el-ÂDİYÂT
ÂdiyĂ‚t, koşan atlar demektir. Asr sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) Ă‚yettir. Bu sûrede insanoğlunun nankorluğunden, kıyamet gunu ortaya cıkacak acıklı durumdan soz edilir.
101-el-KÂRİA
KĂ‚ria, kapı calan demektir ve kıyamet kasdedilmiştir. Kureyş sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) Ă‚yettir. Bu sûrede, kıyametin kopuşunda meydana gelecek olaylardan ve insanın Ă‚kıbetinden soz edilmiştir.
102-et-TEKÂSUR
TekĂ‚sur, cokluk yarışı ve coklukla ovunmek demektir. Kevser sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 8 (sekiz) Ă‚yettir. Cahiliye Arapları, mal, evlĂ‚t ve akrabalarının cokluğunu bir gurur ve şeref sebebi sayarlar, hatta bu hususta yaşayanlarla yetinmeyip kabilelerinin ustunluğunu gecmişleriyle de isbat etmek icin kabirlere gider, olmuş akrabalarının cokluğuyla ovunurlerdi. Sûrede onların bu tutumu eleştirilmekte ve gercek ustunluğun ahirette ortaya cıkacağı belirtilmektedir.
103-el-ASR
Asr, yuzyıl, ikindi vakti ve meyvenin suyunu cıkarmak gibi manalara gelir. "Asr"a yemin ile soze başladığı icin bu adı almıştır. İnşirĂ‚h sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 3 (uc) Ă‚yettir. Sûrede kurtuluşun imana, iyi işler yapmaya hakkı ve sabrı tavsiye etmeye bağlı olduğu anlatılmıştır.
104-el-HUMEZE
Humeze, birini arkasından cekiştirmek, onunla alay etmek, kırmak ve incitmek manalarına gelir. Kıyamet sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 9 (dokuz) Ă‚yettir.
105-el-FÎL
KĂ‚be'yi yıkmak isteyen Ebrehe'nin fillerle hucumunu konu edindiği icin bu adı almıştır. KĂ‚firûn sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 5 (beº

106-KUREYª
Kureyş'e cahiliye devrinde verilen bazı imtiyazlardan bahsettiği icin bu adı almıştır. Tîn sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 4 (dort) Ă‚yettir.
107-el-MÂÛN
MĂ‚ûn, zekĂ‚t vermek yahut bir şeyi gecici olarak kullanması icin birine vermek şeklinde yardım demektir. Âlimlerin coğuna gore tamamı Mekke'de inmiştir, 7 (yedi) Ă‚yettir. Dini yalanlayan, iyilikten uzak duran kimseler hakkında inmiştir.
108-el-KEVSER
Kevser, cok nimet demektir; ayrıca cennette bir havuzun da adıdır. ÂdiyĂ‚t sûresinden sonra Mekke'de inen bu sûre 3 (uc) Ă‚yettir. Erkek cocukları yaşamadığı icin Peygamberimize muşrikler, nesli kesik manasına "ebter" dediler. Sûrede buna cevap verilmiştir.
109-el-KÂFİRÛN
KĂ‚firlerden soz ettiği icin bu adı almıştır. MĂ‚ûn sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 6 (altı) Ă‚yettir.
110-en-NASR
Nasr, yardım demektir. Sûrede Allah'ın Hz. Peygamber'e yardım ederek fetihlere kavuşturduğu ifade edildiği icin bu adı almıştır. Bu sûre, Mekke'nin fethi sırasında inmiş olmakla beraber Medine devrinde yani hicretten sonra indiği icin medenî (Medine'de inen) sûrelerdendir. 3 (uc) Ă‚yettir. İslĂ‚m zaferini haber verir. İbn Omer'den gelen rivayete gore bu sûre indikten sonra Peygamberimiz seksen gun yaşamıştır.
111-TEBBET
Tebbet, "kurusun" manasına bedduadır. Ebu Leheb hakkında inmiştir. Zira o, eziyet etmek kasdıyla Resûlullah'ın yoluna gizlice diken koymuş, bu işte kendisine karısı da yardım etmişti. Sûre, "Mesed sûresi" diye de anılır. FĂ‚tiha sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 5 (beş) Ă‚yettir. (Bir rivayete gore ŞuarĂ‚ sûresinin 124. Ă‚yeti gereğince Efendimiz yakın akrabasını cağırarak, onları İslĂ‚m'a dĂ‚vet etmişti. Amcası Ebû Leheb galiz sozler sarfederek, "Bizi bunun icin mi cağırdın?" demişti. Bunun uzerine bu sûre indi.)
112-el-İHLÂS
İhlĂ‚s, samimi olmak, dine ictenlikle bağlanmak, esaslarını sırf Allah rızası icin uygulamak anlamınadır. Mekke'de inmiştir, 4 (dort) Ă‚yettir. İslĂ‚m'ın tevhid akîdesinin en ozlu ve anlamlı ifadesidir.
113-el-FELAK
Felak, sabah manasına geldiği gibi yarmak manasına da gelir. Bunndan sonra gelen NĂ‚s sûresiyle birlikte ikisine "iki koruyucu" anlamında "muavvizeteyn" denir. Bu sûrelerin şifa maksadıyla okunduğuna dair hadisler vardır. Medine'de inmiºtir. 5 (beº

114-en-NÂS
NĂ‚s, insanlar demektir. Medine'de inmiştir, 6 (altı) Ă‚yettir.
__________________