Bir savaş sonrasında Ummu HallÂd isminde bir kadın Hz. Peygamber'in (s.a.v) yanına geldi. Yuzu dahil her tarafı kapalıydı. Savaşa giden cocuğunu soruyordu. Cocuğu şehid olmuştu. Haberini alınca, edebini ve halini hic bozmadı. Ashaptan biri kadının bu haline şaşırdı ve kadına,
"Allah Resûlu'ne gelmiş şehid duşen cocuğundan bu halde haber mi soruyorsun?" dedi. Bunu duyan kadın,
"Cocuğumu kaybettiysem hayÂmı da kaybetmedim ya!" dedi.
(Ebû Davud, CihÂd, 8)
Ortunme Nedir?
Dinimizde erkeğin ve kadının avret yerlerini ortmesi konusu tartışma goturmeyecek derecede acık, kesin ve şekli bilirli bir hukumdur. Fakat son zamanlarda değişik sebeplerle tartışma konusu yapılmaya başlanmıştır. Biz de bu konudaki şupheleri gidermek icin bu temel farzın ne olduğunu değişik yonleri ile ele alacağız.
Ortunme Farz Bir Emirdir
Avret yerlerini ortmek farzdır. Bu konudaki ilÂhî emir kesindir. Bu emir her mumine verilmiştir ve kıyamete kadar gecerlidir. Yuce Allah namaz gibi ortunmeyi de kesin hukme bağlamış, bunu insanların keyfine ve tercihine bırakmamıştır. Ortunme şekli, şahsa ve duruma gore az cok değişse de hukum değişmez. Boyle olması rahmettir. O, aynı zamanda ortunmenin bir insan, aile ve cemiyet icin ne kadar gerekli olduğunu da gostermektedir.
Akıllı olup bulûğa eren her erkek ve kadın emredilen yerlerini ortmekle yukumludur. Erkek ve kadına gore avret bolgelerinin nereler olduğu aşağıda acıklanacaktır.
Ortunme, Kur'an ve Sunnet’te acıkca emredilmiş, kimlerin ne zaman, nerede, ne şekilde ortuneceği bildirilmiştir. Butun İslÂm Âlimleri ortunmenin farz olduğu konusunda goruş birliği icindedir.
Ortu Âyeti indikten sonra butun musluman kadınlar bu emri istenen şekilde uygulamaya başlamışlardır. Son asır haric, hicbir devirde musluman kadının ortunmesi tartışma konusu yapılmamıştır.
Ortunme bir Âdet değil ibadettir. Âdet olduğu icin ortunenler de vardır. Fakat her mumin kadın, ortunun yuce Allah'ın emri olduğunu bilerek ortunmeli, boylece Âdeti ibadete cevirmelidir.
Kur'an ve Sunnet’te ortu icin olculer verilmiş fakat tek tip kıyÂfet belirlenmemiştir. Bunun icin her kadın, verilen olculere uymak şartıyla maddî imkÂnına, iş durumuna, iklim ve cevre şartlarına gore bu emri yerine getirebilir.
Yuce Allah erkeklere şu emri vermiştir:
"Mumin erkeklere soyle: Gozlerini harama bakmaktan ceksinler ve ırzlarını korusunlar. Bu, kendileri icin daha temizdir." (Nûr 24/30)
Yuce Allah kadınlara da şoyle emretmiştir:
"Mumin kadınlara da soyle: Gozlerini haramdan sakınsınlar. Irzlarını korusunlar. Gorulmesi tabii olan yerler haric ziynet yerlerini acmasınlar. Baş ortulerini yakalarının uzerine kadar salsınlar. Ziynet yerlerini izin verilenler dışında kimseye gostermesinler. Bir de ayak bileklerine taktıkları gizli susler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey muminler, (onceki kusurlarınızdan dolayı) hepiniz Allah'a tovbe edin. Boylece korktuğunuzdan emin, umduğunuza nÂil olursunuz." Nûr 24/31
Elmalılı Hamdi Yazır (rah) meşhur tefsirinde der ki:
“Bu Âyette emredilen şudur: Kadınlar başlarını, saclarını, kulaklarını, boyunlarını, gerdanlarını ve goğuslerini acık tutmayıp anlatıldığı gibi guzelce ortunsunler. Bunun icin onu temin edecek baş ortusu kullansınlar. Cahiliye (İslÂm oncesi) kadınları da hic baş ortusu kullanmaz değillerdi. Fakat yalnız enselerini bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları onden acılır, gerdanları ve gerdanlıkları acık olurdu, ziynetleri gorunurdu.
İslÂm once acıklığı yasaklamıştır. Sonra, kadınların başlarını ortup başortulerini yanları ve goğusleri uzerine sarkıtmasını emretmiştir. Boylece sadece tesetturun farz oluşu değil, aynı zamanda onun ne şekilde olacağı da gosterilmiştir. Kadın edep ve nezaketinin en guzel ifadesi bundadır.”
Kadınlara ortuyu emreden ikinci Âyet şudur:
"Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve muminlerin kadınlarına soyle, evlerinin dışına cıkarken cilbÂblarını (dış elbiselerini) uzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınması ve incitilmemesi icin en uygunudur. Allah cok affedici ve cok esirgeyicidir." AhzÂb 33/59
CilbÂb, butun bedeni orten elbiseye denir. Kadınların vucutlarını tamamen orttukleri her turlu elbise cilbÂb yerine gecer.
Ortunmenin farz olduğu ikinci yer mescid ve namazdır. Bu konuda Âyette şoyle buyrulmuştur:
"Ey Âdemoğulları! Her mescide (namaza) gelişte elbiselerinizi giyin (avret yerlerinizi ortun)." A‘rÂf 7/31
Âyetteki hukum, KÂbe'de yapılan tavafı ve namaz icin mescide gelmeyi de icine alır. Buradaki ziynetten maksadın "elbise ve giysi" olduğu belirtilmiştir. Boylece İslÂm namaz ve tavaf gibi ibadetlerde avret yerlerinin ortulmesinin farz olduğunu bildirmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v) ortunme ile ilgili Âyetlerin tefsirini yapmış ve onların nasıl uygulanacağını gostermiştir. Bu konuda ceşitli hadisler vardır. Biz ikisini nakledeceğiz:
Hz. Âişe (r.ah) anlatır:
Bir gun Hz. Ebû Bekir’in kızı Esm ince bir elbise ile Resûlullah'ın (s.a.s) huzuruna girmişti, Hz. Peygamber ondan yuz cevirdi ve şoyle buyurdu:
"Ey EsmÂ! Kadın erginlik cağına ulaşınca onun şu yuzu ve elleri haric diğer yerlerinin gorulmesi helÂl değildir." Ebû Davud, LibÂs, 31.
Diğer bir hadiste şoyle buyrulmuştur:
"Allah TeÂl erginlik cağına girmiş bir kadının namazını başortusuz kabul etmez." Ebû Davud, SalÂt, 84.
Ortunmenin Hedefi
Ortunmeden maksat edeptir. Edebin hedefi insanı terbiye etmek ve ona şeref vermektir. Ortu ve edep icindeki insan surekli ibadet halindedir, rahmet altındadır; kulluk yapmaktadır ve sevap almaktadır. Edepli insan hem gunahlardan korunur hem de ateşten. Sonuc yuce Allah'ın rızÂsıdır. Onun bir kulundan razı olmasından daha buyuk hangi saÂdet vardır?
İnsandaki edep ve hay duygusu ortunmeyi gerektirir. Ancak mumin erkek ve kadınların ortunmede asıl gayesi yuce Allah'ın rızÂsını kazanmaktır. Cunku Allah TeÂlÂ'nın emir ve yasaklarına uymak bir ibadettir. Namaz ve oruc gibi ibadetleri emreden yuce Allah ibadetin icinde ve dışında ortunmenin şekil ve sınırlarını da belirlemiştir.
Bazıları, orf ve Âdetinden dolayı ortunur. Ortunmenin yuce Allah’ın farz bir emri olduğunu bilmez. Bu kadınlar ortunun farz olduğunu bilip bundan sonra Allah’ın emrini yerine getirmek icin ortunmeye devam etmelidir.
Bazıları ortuyu bir suslenme aracı olarak kullanırlar. Değişik desen ve modellerdeki kıyÂfetlerle kendilerini daha cazip bir hale getirir, dikkat ceker, cekmek isterler. Bu yanlıştır. HelÂl değildir.
Ortunmenin ibadet olması icin şunlara dikkat etmelidir:
1. Ortunme ile yuce yaratıcının emrine yerine getirmeye niyet etmeli ve O'nun rızÂsı icin giyilmelidir.
2. Ortu dinimizin oğrettiği olculerde olmalıdır.
Kadın ortunmekle ayrıca kocasının hakkını koruduğunu, nikÂh akdine vefa gosterdiğini ve boylece buyuk bir hayır yaparak sevap aldığını bilmelidir.
Ortunme İşinde Kocaya Duşen Sorumluluk
Evli kadınların ortunmesinden başlarındaki kocaları sorumlu olduğu gibi, kız cocuklarının evleninceye kadar ortunme ile ilgili problemlerinden de birinci derecede babası sorumludur. Cocukla uzun sure birlikte olan, onun eğitim ve terbiyesiyle yakından ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur. Âyette şoyle buyrulur:
"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun." Tahrîm 66/6.
Ateşten korumanın ancak iman ve edeple olacağı bildirilmiştir.
Şu hadislerin uyarısı da onemlidir:
"Sizin hepiniz birer cobansınız ve hepiniz yonettiğiniz kişilerden sorumlusunuz. Erkek ailesinin cobanıdır ve kıyamet gununde onlardan sorumlu olacaktır. Kadın da kocasının evinden ve cocuklarından sorumludur." BuhÂrî, AhkÂm, 1.
"Cocuğunun senin uzerinde hakkı vardır." Muslim, SıyÂm, 182.
Ortunme Emanettir
Her farz gibi ortu de yuce Allah'ın bir emanetidir. Kadın ve erkeğe ortuyu yuce Allah emanet etmiştir. Onu koruyanı Allah dunyada fitneden, Âhirette ateşten korur. Onu ihmal eden hesaba cekilir ve kendisine, "Nicin avret yerlerini yabancıların yanında actın?" diye sorulur. Bunun hesabını vermek kolay değildir.
Namus, erkek ve kadın icin imandan sonra en buyuk emanettir.
Mumin namusunu korumak icin can verse şehid olur; cenneti bulur. Kadın kocasının, koca da kadınının namusudur. Biri diğeri icin elbise yapılmıştır. Birbirlerini orterler, suslerler, korurlar, tamamlarlar.
Tedavi gibi bir zaruret yokken evinin dışında, yabancıların yanında ortusunu cıkaran bir kadın, iki kimseye vefasızlık yapmış olur. Biri vucudun sahibi yuce Allah, diğeri de nikÂh emanetini taşıyan kocası. Sonra bu kadın kendisi başta olmak uzere herkese zarar vermiş olur.
Koca medeniyet zannedip kadınından ortu perdesini acmasını istese bile kadın Allah icin acmamalıdır. Allah korusun, şeytana uyulup ortu acılırsa ortaya guzellikler değil, bir suru cirkinlikler cıkar. Yuce yaratıcımız bu konuda hepimizi şoyle uyarmaktadır:
"Ey Âdemoğulları! Sakın şeytan ilk anne babanız Havva ile Âdem'e yaptığı gibi (haram şeyleri susleyerek) sizi de fitneye duşurmesin. Şeytan onların ayıp yerlerini gostermek icin elbiselerini cıkartıp cennetten cıkmalarına sebep oldu." A‘rÂf 7/27.
"Ey Âdemoğulları! Sizin icin cirkin yerlerinizi ortecek ve giyip susleneceğiniz elbiseler yarattık. (Onlarla ortunun. Şunu da unutmayın ki) takv elbisesi daha hayırlıdır." A‘rÂf 7/26.
Ortunme Emniyettir
Ortu bir emniyettir. Ortuyu giyen de goren de emniyette olur. Ortulu bir kadınla karşılaşan kimsenin gozu ve gonlu haramdan korunur. Ortunen de vebalden kurtulur. Bir kotu işi yapmamak gibi ona sebep olmamak da farzdır. Dinimiz, kotu işlerden once ona giden yolları da kapatmıştır. Bunun icin zina gibi en cirkin işe duşulmesin diye, bir suru tedbir almıştır. Bunların başında ortunme gelmektedir.
Ortunen kadın once kendisini koruma altına almış olur. Sonra kendisine bakan yabancı kimseyi nefsinin vesvesesinden ve kotu duşuncelerinden kurtarır. Bu durumda şeytan istese de kalbi bozmaya yol bulamaz. Boylece ortu, harama karşı bir siper olur. Onu giyen sevap aldığı gibi, ortuye hurmet eden de sevap alır.
Ortu hem guzelliği hem de cirkinliği orter. Ortu ile kadın guzelliğin Âfetinden korunduğu gibi, cirkinliğin de ezikliğinden kurtulur.
Ortu ile kadınlar arasında zengin-fakir, zayıf-şişman, kulturlu-kultursuz ayırımı ortadan kalkar; herkes sade bir ortu icinde musluman kadın olarak tanınır. Boylece zengin gozukup şımarma ve fakir bilinip utanma tehlikesi olmaz.
Mumin icin kalp CenÂb-ı Hakk'ın nazar ettiği ozel bir mahaldir. Orası ilÂhî aşkın bulunduğu, tadıldığı ve meyvelerinin alındığı yerdir. Bunun icin devamlı temiz ve huzurlu olması gerekir. Yoksa yuce aşk tadılamaz; insan ağzına koyduğu aş tadıyla kalır.
Velîlerden Şiblî hazretlerine (k.s), "Mumin erkeklere soyle gozlerini haramdan sakınlar" Âyetinin mÂnası nedir?" diye sorulduğunda şoyle demiştir:
"Bunun mÂnası şudur: Onlara soyle; baş gozlerini haramdan, kalp gozlerini de Allah'tan gayri şeylerden ceksinler."
Goz gonule acılan bir penceredir. Kalp ehli icin goz ve bakışlar cok onemlidir. Yuce Allah'a Âşık bir mumin icin en onemli iş gonlunu ve gozunu haramdan korumaktır. Dunya ehli bunu anlamaz.
Şeytanın erkeğe karşı en birinci silÂhı kadındır; avlamak istediğini onunla vurur. Şeytan ortu icindeki kadınla hedefine kolay ulaşamaz. Bunu bilir ve kadını orten elbiseyi cıkartmak icin bin turlu vesvese verir. Bunu tek olarak başaramazsa, insan şeytanlarından yardım ister. Bunun icin yuce Peygamberimiz (s.a.v) kadınları şoyle uyarmıştır:
"Kadın ortulmesi gereken bir varlıktır. Kadın dışarı cıktığı zaman şeytan ona gozunu diker (onu gunaha nasıl alet edeceğini hesap eder)." Tirmizî, RadÂ, 18.
Bazıları, ortunen kadınların icinde nice kotu kadınların bulunduğunu, ortunun onlara bir fayda vermediğini soyler. Boyle kadınlar bulunabilir. Ortu ona bir fayda vermese de ona bakan ve ortulu olduğu icin haramdan korunan kimselere fayda verir. Ortulu olup kotuluk niyetinde olan bir kadın ancak onu yakından tanıyanlara ve kendisi gibi kotuluk peşinde olanlara zarar verir.
Ancak iyi niyetli bir kadın acık olsa ve bu şekilde dışarı cıksa, hic kimseye zarar verme derdi de olmasa, o bu pozisyonu ile kendisine kotu niyetle bakana zarar verir, kotu niyetli olana kapı acmış olur. Kendisi hic harama bulaşmadan evine donse bile, kendisine kotu niyetle bakıp harama duşen bir suru insan bulunur. Sebebi de bu kadın olur.
Bu nedenle ortu, kadın ve erkek icin her yonden emniyettir. O, iyilere de kotulere de fayda verir. Yuce Allah ortunmenin faydasını anlatırken şoyle buyurmuştur:
"Mumin kadınlara soyle ortunsunler; cunku bu, onların tanınması ve incitilmemesi icin en uygunudur." AhzÂb 33/59.
Ortunme Dinî Bir AlÂmettir
Allah icin giyilen ortu kalpteki imanın ve edebin alÂmetidir. Bunun icin ortuye burunen mumin kadın bu iman ve edebi korumak icin elinden geleni yapmalıdır.
Kur'an ve Sunnet’e gore yapılan ortunme İslÂm dininin alÂmetidir. musluman kadın ortusu ile tanınır, bilinir ve ona gore tavır alınır. Bu ortu, butun muminlerin ortak emanetidir. Ortuyu giyen de onu goren de ortuye dinin oğrettiği edebe gore davranmalıdır. Ortuyu dunya menfaatleri icin kullananlar ve onun şerefini zedeleyenler mesul olurlar.
İnsanı hayvandan ayıran en onemli farklardan biri de utanmadır. Buna hay denir. Hay kadının en kıymetli sermayesi ve en guzel susudur. Bir kadın hayÂsını korumak icin hayatını verse değer; cunku hay gidince elde etten ve kemikten başka bir şey kalmaz.
Ortu edebe, edep cennete goturur. Yuce Allah ortusunu ve edebini koruyan erkeklerle kadınlara affını, cennetini ve cemÂlini mujdelemiştir. AhzÂb 33/35.
Bu mujdeye ulaşanlara ne mutlu!
Ortunmenin Sınırı
Ortunmenin amacı bakılması haram olan yerleri kapatmaktır. Bu yerler kadınlarda el ve yuz dışında butun bedenidir. Zor durumda ayaklar icin de ruhsat vardır. Kadın namazda veya yabancı erkeklerin yanında eli ve yuzu haric butun bedenini ortmelidir. Ortu altından sarkan sacların da ortulmesi gerekir.
Başın yuz kısmı haric, diğer butun yerleri ortulmelidir. İc elbise uzerine giyilen dış ortu ayak topuklarına kadar inmelidir. Kollar da el bileklerine kadar kapalı olmalıdır.
El ve yuzun namazda ve namaz dışında ortulmesi gerekmez. Ayaklar icin de ruhsat vardır fakat zaruret yoksa ortulmesi daha guzeldir. Ayakların acık kalması hacetten kaynaklanınca, bir gunah olmaz.
Nitekim, "Kadınlar suslerini (yabancı erkeklere) acmasınlar" Nûr 24/31. Âyetinde "kendiliğinden gorunen yerler mustesnadır" ifadesiyle bedenden bazı yerlerin acık kalabileceğine işaret edilmiştir.
Âyetlerdeki emre bakılınca ortunmede kadın icin iki parcalı bir giysi şekli ortaya cıkar. Birincisi sac, boyun ve goğusleri orten ve omuzlara doğru yakaların ustune salınan baş ortusu; ikincisi ise dış giysidir.
Dış giysi de iki şekilde olabilir:
1. Baş ortusunun ustunden, bedeni aşağıya kadar orten buyuk parca giysi.
2. Baş ortusunun altında boyundan aşağı topuklara kadar orten dış giysi.
Ortunmenin gayesi, avret yerlerini orterek kendini ve karşıdakini haramdan korumaktır. Bunun icin onemli olan giyilen elbiselerin parcası değil, ozelliğidir. Şimdi bu ozellikleri kısaca acıklayacağız.
Kadının Elbisesinde Olcu
Elbise İnce ve Dar Olmamalı
Kadının dış elbisesinin sık dokunmuş ve altını gostermeyen kalınlıkta olması gerekir. Cildin rengini gosterecek derecede ince olan giysi ile kadın ortulmuş sayılmaz. Bu yuzden derinin beyazlığı veya kırmızılığı belli olan elbise ile namaz gecerli olmaz ve bununla ortunme gercekleşmez. Eğer giysi kalın olmakla birlikte uzvu belli ederse ve hacmi ortaya koyarsa, bu cirkin gorulmekle birlikte namaz gecerli olur. ŞÃ‚fiîler’e gore vucut hatlarını belli eden boyle bir dar giysi ile namaz kılmak kadınlar icin mekruhtur, erkeklerin de dar giysiyi terketmesi daha uygundur.
Kadın buna dikkat etmelidir. Giysinin geniş ve altını gostermeyen nitelikte olması gereklidir. Hz. Ebû Bekir’in kızı EsmÂ'nın (r. ah) ince giysilerle Peygamber Efendimiz’in yanına gelince Allah Resûlu ondan yuz cevirerek onu şoyle uyarmıştır:
"Bir kadın erginlik cağına girdiğinde onun elleri ve yuzu dışında bir yerinin yabancı erkeklerin yanında acması helÂl olmaz." Ebû Davud, LibÂs, 31
Hz. Peygamber'e (s.a.v) Mısır yapımı bir elbise hediye edilmişti. Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) onu Hz. UsÂme'ye (r.a) verdi. O da hanımına verdi. Resûlullah (s.a.v) elbiseyi Hz. UsÂme'nin uzerinde goremeyince, ne yaptığını sordu; o da hanımına verdiğini soyledi. O zaman Hz. Peygamber (s.a.v),
"Eşine soyle, altına bir gomlek giysin. Cunku vucut şeklinin ortaya cıkmasından korkarım" Ahmed, Musned, 5/205. buyurdu. Zira elbisenin kumaşı sık dokunmuş olmakla birlikte altını belli edecek derecede ince idi.
Âlimler bu hadisin acıklamasında şoyle demiştir:
"Bu hadise gore, kadınların bedenlerini vucut hatları belli olmayacak şekilde bir giysi ile ortmeleri gerekir. Avret yerini ortmek icin bu şarttır. Giysinin altına ayrıca bir gomlek giyilmesinin emredilmesi, onun ince olması ve vucut hatlarını gostermesi yuzundendir."
Şu hadis-i şerif de ince elbisenin tehlikesini haber vermektedir:
"Ummetimin son donemlerinde oyle kadınlar cıkar ki onlar gorunurde giyinmişlerdir, fakat (elbiselerinin inceliği, darlığı ve kısalığından) cıplak hukmundedirler. Onlar saclarını toplayıp oyle şekil verirler ki başları deve horgucune benzer. Onlar cennete giremez ve cennetin kokusunu bile alamazlar." Muslim, LibÂs, 125.
Baş Ortusunde Olcu
Baş ortusu, başı tamamen ortmelidir. Bu ortu, kadının butun saclarını, boyun ve goğus kısımlarını ortecek ve bunlardan hicbir şey gostermeyecek şekilde olmalıdır.
Başa ortulen şeyin maddesi ve şekli kadının maddî durumuna, yaşadığı iklime, alıştığı orfe ve calıştığı işe gore değişik olabilir. Maksat, ortulmesi gereken yerleri ortmektir.
Başortusunde dikkat edilecek bir onemli husus, kadının sac şeklini ve modelini belli etmemesidir. Hz. Peygamber (s.a.v), bazı kadınların başlarını orttuğu halde, ortu altındaki saclarına verdikleri tuhaf şekiller yuzunden lÂnete uğradıklarını, Ahmed, Musned, 2/223. bu şekilde kıldıkları namazların bile kabul edilmediğini haber vermiştir. BezzÂr, Musned, nr. 3015.
Hz. Âişe'nin (r.ah) huzuruna altını gosteren ince başortulu bir gelin getirilmişti. Onu şoyle uyardı:
"Nûr sûresine inanan bir kadın bunu ortunmez."
Başa ortulen şey, sırf erkeklere ait bir giysi olmamalıdır. Bir de diğer bÂtıl din veya goruşlerin ozel alÂmeti olan giysilerden sakınmalıdır.
Ortu ile de guzellik gosterisinde bulunmak, dikkat cekmek ve şehveti tahrik etmek mumkundur. Hatta kadın bazan cazibeli bir ortu icinde daha dikkat cekici olabilir. Ortu bunlara alet edilmemelidir.
Ortu bir ibadettir. İbÂdet Allah rızÂsı icin yapılmalıdır. Ortu edebince yapılırsa ibadet olur; yoksa Âfete donuşur.
Bir kadının kotu niyetli de olsa ortulu olması, iyi niyeti olup acık gezmesinden daha hayırlıdır.
Menzil.Net sitesinden alınmıştır.
__________________
İslÂm’da OrtUnme
Dini Bilgiler0 Mesaj
●19 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- İslÂm’da OrtUnme