
Cecen-İckerya Parlamentosu İc İşleri Komitesi Başkanı ve Cecen-İckerya Hukumeti Parlamentosu Tam Yetkili Yurtdışı Temsilcisi Ahyad İdigov'un Rusya ve Batı'nın Kafkasya uzerindeki cıkar catışmalarını ele aldığı yazısı.
Dunyadaki enerji krizi gittikce artarak devam ediyor, alternatif enerji kaynakları araştırılıyor. Bu bağlamda, Batı yakın gelecekte bu problemi cozecek eylemlere sertce yonelmektedir. Kafkasya tekrar jeopolitik sorunların listesinde yer alıyor. Kafkasya, Batı ve Avrasya petrolculeri icin, enerji koridorlarından biri haline geldi. ABD ise, her gecen gun daha yuksek sesle Transkafkasya'yı hayati cıkarlarının bulunduğu bolge olarak ilan etmektedir.
ABD Başkanı Gurcistan'ın NATO'ya gireceğini ifade etti. Bu konuda onu NATO'nun diğer guclu devletleri de kuvvetli bir şekilde destekliyorlar. Bu konuda sadece yakın komşularına değil, Batı'ya yonelik asıl engel olarak da Rusya Federasyonu enerji emperyalizmi goruluyor. İşte butun işler bu mesele etrafında donmektedir.
Bu fonda, Rusya, Gurcistan'ın toprak butunluğu ilkesine sadık kaldığını iddia ediyor fakat, gercekte adım adım kuşatıyor. Eduard Kokoyti ve Sergey Bagapş coktan Kremlin'in Kafkasya'daki politikalarının liderleri olarak kendilerini parlatmaya başladılar. Cecen sorununa gelince bu "liderler" bir butun olarak Putin tarafında yer almaya gayret gosteriyorlar. Bunların ışığında Abhazların ve Osetinlerin bağımsızlık hevesleri hakkındaki beyanları bir cok soruyu da beraberinde getiriyor. Bu liderlerin iddiasıyla bu bolgelerin sakinlerinin coğu birden Rusya Federasyonu vatandaşı oluverdi.
Kremlin, yabancı ulkelerin vatandaşlarına pasaport verdi ve onları kendi vatandaşları olarak ilan etti. Bu ise Rusların bakış acısına gore "guclu bir manevra" olarak goruluyor. Eğer bu "girişim" Ruslar tarafından butun eski İmparatorluk dahilinde yapılacaksa, hic bir şeyden habersiz "komşu ulke vatandaşları" birdenbire, Rus vatandaşı olabilirler. O zaman geriye yapılacak sadece kucuk bir iş kalır: "Kendi vatandaşlarının" yaşadığı toprakları geri almak.
Herkesin de kabul edeceği gibi, "milletlerin hakları" konusundaki konuşmaları Rus'ların ağzından duymak oldukca gulunc oluyor. Bu durumda Gurcistan'ın, NATO uyesi olmadan da toprak butunluğunu sağlama yeterliliğinde olduğunun gostermeye calıştığı aşikardır. Bu sorunun Gurcistan yararına cozumu, Kafkas Dağlarının her iki tarafındaki halkları da ilgilendirmesi gerekir. Butun bunlar ise, Avrupa'nın bu konudaki hedefi icine girmektedir.
Surgundeki meşru Abhaz hukumetinin Tiflis'ten Abhazya'ya Kodor Gecidine donmesi, Saakaşvili'nin gercekleştirdiği ustaca bir hamledir. Bugun, bu eski hukumet, Rus kuklası Sergey Bagapş ve etrafındakilere karşı gelmektedir. Boylelikle Abhazya'da İki başlı yonetim ortaya cıktı ve bu da, halkın meşru otoritesini korumanın ne kadar onemli olduğunu gostermektedir.
Gurcu guclerini kontrol etmek icin Gurcistan'a yerleştirilen RF Barış Gucleri yeterli olamıyor. Bu konuda soylentiler coktan beri var. Tiflis'de Kokoyti ve Bagapş, tıpkı Rus Barış Gucleri gibi kabul ediliyor. Gurcistan'a gore, her şey Moskova'nın başka bir ulkeyi ilhak etme ve Gurcistan'ın NATO'ya girmesini engelleme yonundeki planlarını ortmek icin..
Burada, Cecen sorunu ile karşılaştırırsak, o zaman,Cecen-İckerya Hukumeti, işgal edilmiş vatan topraklarında faaliyetlerine devam ediyor. "C İ Cumhuriyetinin yakınlarda yayınladığı "Bağımsızlık Hareketi" bildirisi, bu mucadele ruhuna dayanmaktadır ve herkesin bu hareketi desteklemesi gerekir.
Moskova, Tiflis'i herhangi bir saldırı durumunda Kazaklar, gonulluler, Cecenistan'dan kiralanan kuklalar ve komandolarla tehdit ediyor... Rus-Kafkas Savaşı'nın başlangıcından once, bu rolu Moskova icin, KNK( Kafkas Halkları Konfederasyonu) oynadı. Moskova, Sohum'daki kuklalarına yardım etmeye karar verirse, Tiflis de, Abhazya'nın "Meşru" hukumetine yardım edebilir ve uluslar arası gucleri duzen sağlamak icin yardıma cağırabilir.
Azerbaycan-Gurcistan-Turkiye eksenini petrol ve gaz hattı birleştiriyor. Bu da, Gurcistan'ın NATO'ya girmesinin gerekliliğini guclendiriyor. Petrol boru hattı, iclerinden biri NATO uyesi olan(Turkiye) uc ulkenin de ortak gucleriyle korunuyor.
Eğer Rusya, "uclu eksen"in sağlamlaşıp guclenmesine engel olmaya kalkışacak olursa, bu NATO'nun Gurcistan'ın yanında, acık askeri harekata girmesi icin gecerli bir neden olur. RF 'na karşı bir NATO, kuşkusuz dengeleyici bir guc olarak bizim mucadelemizde, olumlu bir rol oynayacaktır.
Moskova, Batı tarafından Kosova'nın tanınması durumunda, Abhazya ve Guney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıyacağını soyleyerek blof yapıyor. Burada şunu hatırlamalıyız ki, Gurcistan'ın meşru hukumeti, 13 Mart 1992 tarihinde, Cecen-İckerya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanımıştı ve bu meselenin gundeme getirilmesi konusu M Saakaşvili Yonetimi tarafından coktan planlanıyordu.
Fakat, genel hatlarıyla sorun artık kendini coktan aştı. Rus-Kafkas savaşıyla karşı karşıya kalma tehlikesi Gurcistan'da buyumeye başladı. Bu da demek ki, butun Kafkasya yeni bir evreye girdi: Rus-Batı savaşı. Şunu da belirtmek gerekir ki, Kafkasya'da boylesi bir cıkar catışması ilk kez gecen yuzyılda meydana geldi.
Kafkasya cevresinde durumlar gerginleşti. Irak'ta savaşın devam etmesi buna en buyuk ornektir. İran, bilindiği uzere Şiilere yardım ediyor. Uluslar arası duzeyde ise, Moskova'nın desteğine sırtını dayamış durumdadır. Anlaşılıyor ki, ABD, İran'la ilişkilerine bir cozum getirmeden Irak'taki savaşı bitirmeyecektir. Burada Lubnan da eklendi. Elbette, Hizbullah birliklerini de Moskova kendisi silahlandırmayacak. İran'ın atom bombası ise, ABD'yi her şeyden daha az ilgilendirmektedir. Washington, hazırlanan butun bu corbanın, dunyanın bu bolgesinde kendi cıkarları ters duşmesinden endişe duymaktadır. Burada ise hicbir şekilde sucu olmayan masum insanlar katledilmektedir.
Yine de, eğer hic iyi bulunmaz ve iki kotuden biri arasında tercih yapmak gerekirse, şu andaki Kremlin coktan kendini kontrol edilemeyen en buyuk şer odağı olarak kanıtladı.
Gayet acıktır ki, Kafkasya, gercekten Batı'nın hayati cıkarları icin elzem olmuş durumdadır. Ukrayna'da NATO uyeliğini destekleyen kesim şimdilerde gucleniyor. Artık Kafkasya, tıpkı Tayvan gibi, Gibraltar gibi, Falkland Adaları gibi.. Bilindiği gibi, karşı gelinmesi gibi benzer durumlarda Batı her zaman acımasız, sert ve kesin adımlar atar. Yaşayıp goreceğiz.
Cecen-İckerya Parlamentosu İc İşleri Komitesi Başkanı,
Cecen-İckerya Hukumeti Parlamentosu Tam Yetkili Yurtdışı Temsilcisi
Ahyad İdigov
Kaynak: Daymohk
Kavkaz Center
__________________