Muhabbetin alametlerinden birisi sevgilinin sozunu sevmek, onu kulağı ve kalbinde devamlı tekrar etmektir.

Bize bir muridin şoyle dediğini nakledildi: “İcimdeki kotu bir durum karşısında Allahu Teala’ya munacatın/yalvarmanın tatlılığını buldum. O andan itibaren gece gunduz Kur’an-ı Kerim okumaya başladım. Bir muddet sonra bana bir gevşeklik geldi, Kur’an okumayı bıraktım. Ruyamda bana birisi: “Madem beni seviyorsun, nicin benim kitabımı terk ettin? Kitabımdaki kınamamı gormedin mi?” diyordu. Birden uyandım; kalbime, Kur’an muhabbetinin yerleştirildiğini gordum ve ilk hÂlime donup devam ettim.


Ariflerden biri demiştir ki: “Her aradığını Kur’an’da bulamayan kul, gecek murid/hak adamı olamaz.”

İbn-i Mes’ud (r.a) şoyle demiştir: “Sizden her biriniz, nefsinin ne hÂlde olduğunu ancak Kur’an’a sorsun. Eğer Kur’anı seviyorsa, Allah’ı da seviyor, Kur’an-ı sevmiyorsa, Allah’ı da sevmiyor demektir.”

Kur’an’ı sevmenin alametlerinden birisi Kur’an ehlini sevmek ve Kur’an’ı gece gunduz okumaktır.”

Sehl b. Abdullah demiştir ki: “Allah’ı sevmenin alameti, Kur’an’ı sevmektir. Kur’an ve Allah sevgisinin alameti, Peygamber’i (s.a.v) sevmektir, Peygamber’i (s.a.v) sevmenin alameti onun sunnetini sevmektir. Sunneti sevmenin alameti, kişinin ahireti sevmesidir. Ahireti sevmenin alameti, dunyaya buğz etmektir; dunyaya buğz etmenin alameti ise kişinin dunyadan ancak kendisine yetecek ve onu ahirete ulaştıracak kadar azık almasıdır.”

En guzel soz sahibi Yuce Allah buyurmuş ki:

“Ey iman edenler! Sizden kim dininden donerse bilsin ki, Allah onların yerine bir toplum getirir; Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever.” (Maide 5/54)

Yani onlar dinden donmezler. Cunku onlar dinden donenlerin yerine gelmişlerdir, dolayısıyla onlar gibi olmazlar. Başka bir ayet-i kerimede şoyle buyrulmuştur:

“Sizi başka bir toplumla değiştirir de, onlar sizin gibi olmazlar.” (Muhammed, 47/38)




Kalplerin Azığı (Kutu'l Kulup)

Ebû Talib el-Mekkî
Semerkand Yayınları
__________________