1. Fatiha Suresi
Mekke'de Hz. Muhammed'in peygamberlik gorevinin başlangıcında inmiştir. 7 ayettir. Tam olarak inen ilk suredir. Kuran-ı Kerim'in başlangıcı olduğundan "bir yeri ya da bir şeyi acan, başlatan" anlamına Fatiha adı verilmiştir. Ayrıca 20 kadar ismi de vardır. Mesela, namazda okunması vacip (şart) olduğundan Suretu's-Salat; Allah'ın arşının altındaki hazineden indirilip ulvi anlamların hazinesi olduğundan Kenz; başlı başına yeterli olduğundan Vafiye, Kafiye; butun surelerin aslı, koku, tohumu durumunda olduğundan Ummu'l-Kitab isimleri arasındadır. Bu ozlu sure, Kuran'ın feyizli ve bereketli bir ozeti ve İslam ibadetinin esasıdır. Kuran'ın ana amacları şunlardır:
1. Tevhid, yani Allah'ın birliği
2. Nubuvvet (peygamberlik)
3. Ahiret
4. İbadet, istikamet ve adalet
Fatiha suresi bu esaslara acıkca işaret eder. Fatiha suresinin okunması tamamlanınca "oyle osun, kabul eyle!" anlamına gelen "Amin" denilmesi sunnettir.
2. Bakara Suresi
Medine doneminde Hicret'ten hemen sonra inmeye başlamış ve yaklaşık 10 yıla yayılan vahiy parcaları halinde devam etmiştir. Kuran'ın en uzun suresi olup 286 ayettir. Hacim olarak Kuran'ın 1/12'sini oluşturur. Kuran'ın ayrıntılı bir ozeti durumundadır. Surenin adı, 67-71 ayetlerinde yer alan Bakara olayından alınmıştır. Bakara, erkek veya dişi sığır, bir deve ya da bir tosun ya da bir manda olabilir. Bir ineği kesmek gibi kucuk bir olayın ayrıntılı olarak anlatılması, hatta bu uzun sureye adının verilmesi tuhaf gelebilir. Ancak Kuran, temel bir kanun ve prensibin ortaya cıkmasının ifade eden kucuk olayları bazan ayrıntılı olarak anlatarak o genel prensibi zihinlere yerleştirmek ister. Kuran, Hz. Musa'nın peygamberliğiyle, İsrailoğullarının huy edindikleri sığıra tapınma fikrini kesip oldurduğunu, bu olay ile anlatmaktadır.
Sure, bir giriş, dort ana amac ve bir sonuctan oluşur. Girişte Kuran'ın şanını, gorevini anlatır ve ondaki hidayetin, temiz kalp taşıyanlarca aşikar olduğunu, kalbi hasta ve bozuk olanların ondan yuzcevireceklerini bildirir. Surenin ilk dort ayeti muminlerin, devam eden uc ayeti kafirlerin, gelecek 8. ayetten itibaren 13 ayet ise munafıkların (ikiyuzlu) acık sıfatlarını anlatır. Birinci amac: Butun insanları İslam'a davet eder. İkinci amac: Ozellikle Ehl-i Kitab'ın (Allah'ın gonderdiği kitaplara inananlar) yanlışlarını duzeltip Kuran'ı tasdik etmeye cağrır. Ucuncu amac: Bu dinin hukum ve kurallarını ayrıntılı olarak bildirir. Dorduncu amac: Bu hukumlerin yerine getirilmesini sağlayacak yaptırımlara ve teşvik edici noktalara yer verir. Sonuc: Adı gecen amacları iceren daveti kabul edenleri tanıtır; onların dunya ve ahiretteki durumlarını acıklar.
Surenin son iki ayeti, bu uzun surenin son bolumudur. Kuran'a iman edenlerin oluştuğunu ve Rabblerinin onlara karşı davranışını bildirir. Hz. Peygamber'in, "Amener rasulu" ile başlayan bu iki ayetin faziletine dikkat ceken hadisleri vardır: 1. "Her kim geceleyin, Bakara suresinden bu iki ayeti okursa ona yeter." 2. "Allah Teala, Bakara suresini iki ayetle sona erdirdi ki, bunları bana, Arş'ın altındaki bir hazineden verdi. Bunları oğreniniz, kadınlarınıza, oğullarınıza oğretiniz. Cunku bunlar hem salattır (namazdır) hem duadır, hem Kuran'dır."
Bakara suresinin 255. ayetine Ayetu'l-Kursi denilir. Bu ayet, Allah'ın hukumranlığının son derece acık ve ozet bir anlatımını icerir. Fazilet ve sevabına dair hadisler vardır. Orneğin: "Kuran'da en buyuk ayet, Ayetu'l-Kursi'dir. Bunu kim okursa, Allah o saat bir melek gonderir, ertesi gune kadar iyiliklerini yazar ve gunahlarını siler. İcinde okunduğu evi şeytan 30 gun terkeder. O eve 40 gun sihir ve sihirbaz giremez. Ey Ali! Bunu evledına, ailene ve komşularına oğret."
3. Al-i İmran Suresi
Medine'de indirilmiş olup, 200 ayettir. 32. ayetinde gecen Al-i İmran, sureye adını vermiştir. İmran, Hz. Meryem'in babasının adıdır. Surenin konusunu, İmran ailesinin temsil ettiği nubuvvet (peygamberlik), Hz. İsa ve Hıristiyanlık oluşturur. Tevrat, İncil ve Kuran'ın aynı ilahi kaynaktan geldiği, bu kitaplarda muteşabih ayetler (Birden fazla anlamı olma ihtimali olduğundan, anlaşılması icin başka delile ihtiyac hissettiren, anlamı hakkında kesin bir hukum verilemeyen ayetler) de bulunduğu, fakat bunların din esaslarına zarar vermeyecek tarzda yorumlanması gerektiği vurgulanır. Ozellikle Hıristiyanlığın, bazı anlamı kapalı, mecazi kelimelerin yanlış yorumlanmasına dayandığına dikkat cekilir. Nubuvvetin (Peygamberliğin) esasının tevhid (Allah'ın birliği) olduğu, bu esas uzere dinlerin şirk (Allah'a ortak koşma) unsurlarından temizlenmesi gerektiği bildirilir. Ehl-i Kitap (Kitap Ehli, Allah'ın gonderdiği kitaplara inananlar. Kuran'da ozellikle Yahudi ve Hıristiyanlar kastedilir.) diyaloğa ve hakka davet edilir. Daha sonra cihattan ve Uhut savaşından bahsedilerek boylece inananlara ebedi prensipler gosterilir. Hakkı tebliğin, başarılı olmasının sebepleri hatırlatılarak sure sona erer.
4. Nisa Suresi
Medine'de yaklaşık olarak Hicri 6. yılda inmiş olup 176 ayettir. Kadınlar hakkında bircok hukum bulunduğundan, Cahiliye doneminde mahrum oldukları yeni hakları kadınlara verdiğinden dolayı bu sureye "kadınlar" anlamına gelen Nisa suresi adı verilmiştir. Uzunluk bakımından Bakara suresinden sonra Kuran'ın en uzun ikinci suresidir. Kuran'da "Ey İnsanlar" hitabı ile başlayan iki sureden biridir. Bu hitapla başlayan ikinci sure Hac suresidir. Nisa'daki bu hitap, insanlığın başlangıcına, insanların kardeşliğine; Hac'daki ayet ise ahirete dikkat ceker. Nisa suresi, Allah'ın hakları, butun insanların kardeşliği, cocuklara, kadınlara, yetimlere şefkat gosterilip haklarının verilmesi, mallarının korunması, evlenme, miras, temizlik, namaz, cihat, nizama uyma, toplumda hoşgoru, dayanışma, emanete riayet, adalet, Kitap Ehli ile ilişkiler, Hıristiyanlığın Hz. İsa hakkındaki batıl iddialarını konu edinir.
5. Maide Suresi
Medine'de inmiş olup 120 ayettir. Hicri 6. yılda Hz. Peygamber'in Mekkelilerle yaptığı Hudeybiye antlaşmasından sonra inmeye başlamıştır. Kapsadığı bircok konudan biri olan ve "yemek sofrası" anlamına gelen Maide, sureye isim olmuştur. Bu sure, sozleşmelere uymayı farz olarak emrederek başlar. Sonra haccın eda edilmesi, bazı yiyecekler, bazı sosyal ilişkiler, durustluk gibi insanlığı yucelten faziletleri anlatır. Yahudi ve hıristiyanların ahitlerini ve dinlerini bozmaları, bununla beraber bazı mutevazi papazların muslumanlara sempati duymasıyla ilgili ayetlerle devam eden surede ayrıca Yahudilerin taassubu ve munafıkların davranışları anlatılır. Sure, hac ibadetinin yerine getirilmesi ile ilgili bazı hukumleri tekrar ederek devam eder. Maide suresi toplam 18 farzı kapsar. Ahitlerini yerine getireceklerin, kıyamet gunu alacakları odul bildirilerek surenin başlangıcı ile sonu uyum icinde bitirilir.
6. En'am Suresi
Mekke'de inmiş olup 165 ayettir. Adını, 136-138. ayetlerde gecen En'am
kelimesinden almıştır. En'am, keci, koyun, deve, inek gibi hayvanların genel adıdır. Bu nedenle surenin iniş amacının bu hayvanlarla ilgili hurafeleri ortadan kaldırmak olduğu tahmin edilmektedir. Sure Allah'ın birliği, nubuvvet (peygamberlik) ve ahiret konularının esaslarını acıklar.
7. A'raf Suresi
Mekke'de inmiş olup 206 ayettir. 48. surede gecen kelime sureye adını
vermiştir. A'raf, cennet ile cehennem arasında cekilen sur anlamına gelir.
Tek Allah inancının tarihi bir ozetini veren sure, konuyu, Hz. Adem'den
başlayarak Nuh, Hud, Salih, Lut, Şuayb, Musa peygamberlerin donemlerini anlatarak ele alır. Ayrıca kıyamet ve ahiretle ilgili durumlara yer verilir. Son kısımda, dine inanmanın ve tevhid (tek Allah inancı) inancının, vahyin doğruluğunun insan fıtratında ne kadar kok saldığı, şirk (Allah'a ortak koşma) ceşitlerinin, sahte tanrıların insanlığı asla tatmin edemeyeceği, insanlığın Kuran'ı dinleyip Allah'a donmeleri gerektiği vurgulanır.
8. Enfal Suresi
Hicri 2. yılda yapılan Bedir savaşından sonra Medine'de inmiştir. 75
ayettir. Adını, ilk ayetinde gecen ve ganimetler anlamına gelen Enfal
kelimesinden almıştır. Sure, Bedir savaşında meydana gelen olayları
acıklayıp bu savaştan alınacak dersleri ozetler. İman, hicret, dayanışma,
cihat, savaş, savaş hukuku, antlaşmalar, ganimeti, sabır ve sebat, ciddiyet, disiplin, tevekkul gibi konular uzerinde bilgiler verilerek muslumanların bunlardan ders cıkarması istenir.
9. Tevbe Suresi
Hicri 9. yılda Medine'de inmiş olup 129 ayettir. Tevbe adı, surenin
kapsadığı konulardan birinden gelir. Surenin meşhur olan ikinci ismi Bera'e ise, surenin ilk kelimesidir. "Ultimatom, ilişiği kesmek" anlamına gelir. Tevbe suresi, konu bakımından bir onceki surenin devamı gibidir. Başında besmele yazılı olmayan tek suredir. Bunun nedeni, Hz. Peygamber'in boyle yapmış olmasıdır. Sure başlarındaki besmelenin hukmu konusunda beş farklı goruşe sahip olan muslumanların, yalnız bu surede besmelenin yazılamayacağında goruş birliğine varmaları, Kuran'ın en ufak bir değişikliğe uğramadığının delillerinden biridir.
Bu surenin en onemli konularını, muşrikler (Allah'tan başkasına ibadet
edenler) ve Kitap Ehline (Ehl-i Kitap: Allah'ın gonderdiği kitaplara
inananlara) uygulanacak hukumler ile Hz. Peygamber'in Bizans ordusuna karşı cıktığı Tebuk seferi sırasında muslumanların ruh durumları oluşturur. Surenin sonunda, muminlerin sahip olmaları gereken bazı vasıflar, cihada teşvik, Allah'ın peygamber gondererek insanlara gosterdiği lutuf anlatılır.
10. Yunus Suresi
Mekke'de nazil olmuştur. 109 ayettir. Surenin 98. ayetinde Yunus
peygamberden ve kavminden bahsedilmesi nedeni ile bu ad verilmiştir. Oysa surede Hz. Nuh ve Hz. Musa daha ayrıntılı olarak anlatılır. İmanın esasları uzerinde fazlaca duran sure ozellikle, Kuran'ın Allah'ın kitabı olduğunu ispata yonelir. Bunu yaparken;
1. Kafirlerin Kuran hakkındaki şuphelerini iptal eder.
2. Kuran'la onlara
meydan okuyup, gucleri yeterse benzer bir eser ortaya koymalarını ister.
3. Ozendirme ve korkutma yontemiyle Kuran'ı tasdik etmeye cağırır. Allah'ın tarihteki adetine işaret ve muminleri teselli icin Nuh, Musa ve Yunus kıssalarına yer verilir. Onların sabır ve sebatla Allah'ın hukmunu
beklemeleri emredilir.
11. Hud Suresi
Mekke'de inmiş olup 123 ayettir. Bu surede başka peygamberler ve konular anlatılmakla beraber, Hud peygamberin adı sureye verilmiştir. Bunun nedeni Hz. Hud'un, dini yaymadaki gayretlerini ebedileştirmektir. Bir onceki surede olduğu gibi bu sure de, tevhid (Allah'ın birliğine inanmak), peygamberlik ve olumden sonra diriliş gibi iman esaslarını, ozellikle Kuran'ın Allah'ın kelamı olduğu gerceğini vurgular. Surede Hz. Peygamber ile muminleri teselli etmek icin, daha onceki kardeşleri olan Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz. Şuayb, Hz. Musa ve Hz. Harun'un tebliğlerine ayrıntılı olarak yer verilir. Sure, kıssaları anlatmanın hikmetini bildirir ve tevhid inancını vurgulayarak sona erer.
12. Yusuf Suresi
Mekke'de inmiş olup 111 ayettir. Adını, surenin neredeyse esas konusu olan Hz. Yusuf'un kıssasından alır. Aslında bu kıssa ile cok sayıda dini prensip zihinlere yerleştirilir. Bu surenin, Hz. Peygamber'in iki buyuk desteği olan eşi Hz. Hatice ve amcası Ebu Talip'i kaybettiği icin uzuntulu olduğu donemde gelmesi, onun icin teselli olmuştur. Diğer peygamber kıssaları farklı usluplarda ve farklı surelerde ele alındığı halde Yusuf kıssasıKuran'ın en ayrıntılı kıssasıdır. Kıssa, ahiretin ebedi olduğunu anlattıktan sonra tevhid ve tebliğde yontem dersi vererek sona erer.
13. Ra'd Suresi
Medine'de indirilmiş olup 43 ayettir. Adını, 13. surede gecen ve "gok
gurlemesi" anlamına gelen Ra'd kelimesinden almıştır. Allah'ın varlığı,
birliği, vahiy, nubuvvet ve ahiret gibi iman esaslarını konu edinir. Bu
gercekleri soz ve hikayelerle somutlaştırarak anlatır.
14. İbrahim Suresi
Mekke'de inmiş olup 52 ayettir. Sure, Kuran'ın gercekliğine dair bir
girişten sonra Hz. Musa'nın tebliğine yer verir. Daha sonra Hud, Ad, Semud halklarını, genel olarak inkarcıların tutumlarını ve onlara dunyada ve ahirette verilen cezaları bildirir.
15. Hicr Suresi
Mekke'de inmiş olup 99 ayettir. Adını, 80. ayette bahsedilen Hicr
ahalisinden almıştır. Hicr halkı, Hz. Salih'in kavmi olan Semud halkıdır.
Sure, Kuran'ın Allah'ın sozu olduğunu vurgulamaktadır. Bu sure,
peygamberlerin tebliğleri karşısında bir grup inanmayanın (Kuran'da "kafir" olarak geciyor) her zaman diretmiş olduğunu hatırlatır. Allah'ın varlığının ve birliğinin bazı delillerini ortaya koyduktan sonra insanlığın en buyuk kıssası olan Hz. Adem ile İblis'in kıssasını anlatır. Buyuk Kuran nimetine dikkat cekilerek sure sona erdirilir.
16. Nahl Suresi
Mekke doneminin sonlarında inmiştir. 128 ayettir. "Bal arısı" anlamına gelen Nahl, 68. ayette gecer. Allah'ın yaratıcılığı ve ilhamı bal arısının bal
yapması acıkca meydanda olduğundan Allah bu ilhamla dikkatimizi cekmektedir. Hz. Muhammed'in peygamberliğine, imanın ve kufrun sonuclarına değinildikten sonra Allah'ın birliğine dair delillere gecilir. Kufur ve nankorluğun, şukursuzluğun sonucları bildirilir. Sure, esas amac olan, insanları hak dine uygun usul ile cağırma uzerinde durarak sona erer.
17. İsra Suresi
Mekke'de inmiş olup 111 ayettir. İlk ayetinde İsra (mirac) olayından
bahsettiğinden bu ismi almıştır. Hicretten bir-bir bucuk yıl once
indirildiği tahmin edilmektedir. Mekke'de inen diğer sureler gibi bu sure de tevhid (tek Allah inancı), nubuvvet (peygamberlik), ahiret inanclarına yer verir. Ayrıca namaz ve nafaka emirlerini, ana-babaya itaati, zina yasağını ve bircok ahlaki prensipleri de icerir. 60. ayetten itibaren birkac ayette İsranın (miracın) hikmetleri bildirilir. Daha sonra Hz. Adem ile İblis
kıssası yeniden ele alınır. Kuran'ın faziletlerine dair acıklamalar yapılır.
İnanmayanların mucize istekleri cevaplandırılır. Hz. Musa'ya buna benzer
dokuz mucize verildiği halde, muhataplarının iman etmedikleri bildirilir.
Tevhidi ilan eden ayetlerle sure sona erdirilir.
18. Kehf Suresi
Mekke'de inmiş olup 110 ayettir. Sure, icerdiği konulardan biri olan Ashab-ı Kehf kıssası nedeniyle Kehf (mağara) suresi diye adlandırılmıştır. Bu sure ayrıca Hz. Musa ile Hz. Hızır ve Hz. Zulkarneyn kıssalarından da bahseder. Hz. Adem ile İblis kıssası ve bazı ozlu hikayelerin de yer aldığı sure esas olarak, imanı temellendirerek, iman edenleri gayretlendirir; onları bekleyen zafer ve odulu haber verir. İnanmayanları ise kendilerini bekleyen feci akıbeti bildirmek suretiyle uyarır.
19. Meryem Suresi
99 ayet olup Mekke'de inmiştir. Hz. Meryem'in bakire olarak Hz. İsa'yı
dunyaya getirmesini ayrıntılı olarak anlatan kıssa ile başlar. Kehf
suresindeki bazı peygamber kıssalarından sonra Zekeriya, Yahya, İsa,
İbrahim, Musa, İsmail, İdris peygamberlerden bahseder. Peygamberlerin
yolundan sapanlara dikkat ceker. Hz. İsa'nın adı etrafında tureyen ceşitli
batıl inancları reddeder. Hz. İsa hakkında gercek inancı acıkca bildiren bu
sureyi Habeşistan'a hicret eden muminler burada okumaktan cekinmemişlerdir.
Bu, Necaşi lakaplı Habeş Meliki ve yakınları uzerinde olumlu bir etki
uyandırmıştır. Hz. İbrahim'den bahsedilmesi goc edenler icin buyuk bir
teselli olmuştur. Cunku o da hicret etmiş ve sonunda iyi bir akıbete
kavuşmuştur. Surenin son bolumunde muminlerin, muşriklerin (Allah'tan
başkasına ibadet edenlerin) aleyhteki cabalarına rağmen refaha erecekleri
mujdelenir.
20. Ta Ha Suresi
135 ayet olup Mekke'de inmiştir. Hz. Muhammed'i teselli ile başlar ve
peygamberliğinin/elciliğinin kesinlikle başarılı olacağını mujdeler. Musa
kıssası ayrıntılı olarak bildirilerek, tavsiye edilen sabır ve zaferin en
onemli orneklerinden biri verilir. Daha sonra Hz. Peygamber'in uğradığı
muhalefet ve bu karşı koymanın akıbeti ele alınır. Bu surenin, Meryem suresi ile aynı sıralarda indiği ve bunun da Hz. Muhammed'e peygamberlik gorevinin verilişinin 6. yılında olduğu tahmin edilmektedir. Hz. Peygamber'i teselli ettikten sonra hemen Hz. Musa kıssasına gecilmesinde, Kuran yorumcuları, şu gizli ve guzel bağlantının olduğunu acıklar:
Hicaz Arapları Hz. Musa adlı bir peygamberin varlığını duymuşlardı. İşte
Allah, Hz. Musa'yı nasıl hic beklemediği halde peygamber yapmışsa ve bu kişi nasıl Firavun'un saltanatını sarsmışsa, bu peygamber de (Hz. Muhammed) benzer tebliğlerde bulunup başarılı olacaktır.
Sure daha sonra Hz. Adem'in şahsında, insanoğlunu bekleyen şeytan
tehlikesine karşı uyarır ve mahşer manzaralarını gostererek butun insanlığı uyarır. Bu surenin İslam tebliğ tarihinde, Hz. Omer'in İslam'a girişine sebep olmasından dolayı onemli bir yeri vardır: Hz. Peygamber'i oldurmek uzere yola cıkan Omer, kızkardeşi Fatıma ile eniştesi Said'in musluman olduğunu yolda oğrenince once onları oldurmek ister. Ancak evlerine geldiklerinde onlar Ta Ha suresini okumaktadırlar ve Omer'i gorunce ayetleri saklarlar. Omer'in zorlaması uzerine Kuran sayfalarını cıkarırlar. Omer ikisine de saldırır. Ancak Fatıma, musluman olduklarını ve bundan kesinlikle donmeyeceklerini soyler. Bunun uzerine Omer, Ta Ha suresini okuyup duşunur ve evden musluman olarak cıkar. Hz. Peygamber'in yanına giderek ona bağlılığını bildirir.
21. Enbiya Suresi
112 ayet olup Mekke doneminin sonlarında inmiştir. Bir onceki Ta Ha
suresinin sonlarında gecen "doğru yol"u geniş bir bicimde anlatır. Mekke
muşriklerinin (Allah'tan başkasına ibadet edenlerin) imanın esaslarına
yaptıkları itirazlara cevaplar verilir. İnsanlara tarihin ceşitli
donemlerinde doğru yolu gosterip fazilet mucadelesi yapan nebilerin (Surenin adı olan Enbiya, "Nebi" nin coğuludur ve "peygamberler" anlamına gelir) ozellikle de Hz. İbrahim'in tevhid mucadelesi ve fazileti ayrıntılı olarak anlatılır. (Diğer enbiya: Musa, Harun, Lut, İshak, Yakup, Nuh, Davud, Suleyman, İsmail, İdris, Zulkufl, Yunus, Zekeriyya, Yahya, Meryam ve İsa). Sure, peygamberler kıssalarının amacının İslam'ın tek din olduğunu belirterek ve Hz. Muhammed teselli edilerek sonra erer.
22. Hac Suresi
78 ayet olup coğu din bilginlerince Medine'de indiği kabul edilir. Mekke'de başlayıp Medine'de indiğini kabul edenler 19-24 kısmının Medine doneminde indiğini kabul ederler. Sure once kıyamet hallerini bildirir sonunda ise muşriklerle savaşma izni verir. Hac suresi, şu uc topluluğa hitap eder:
1. Mekkeli muşriklerin (Allah'tan başkasına ibadet edenlerin) inanclarındaki
celişkiler belirtilerek, şirkte (Allah'a ortak koşmada) ısrar etmeleri
halinde feci bir akıbetin kendilerini beklediği bildirilir.
2. Tevhide (Allah'ın tek olduğuna) inanmış fakat tehlikeye girmek istemeyen
kararsız muminler eleştirilmiş; Allah rızasını ve cenneti kazanmanın ucuz
olmadığı anlatılmıştır.
3. Muminlere cihad izni verilmiş ve hakimiyet elde etmeleri halinde sahip
olmaları gereken vasıflar bildirilmiştir.
23. Mu'minun Suresi
119 ayet olup Mekke doneminin sonunda inmiştir. Bir onceki Hac suresi,
muminlerin dunya ve ahirette saadete ereceğini bildirmişti. Peşinden gelen bu sure, saadete ermenin hangi şartlara ve vasıflara bağlı olduğunu bildirir. Daha sonraki uzun bolumde (23-73 ayetler) bu şartlara sahip olan peygamberlerin fazilet mucadeleleri ornek verilir. Sonra ahiret hayatına gecilir. Oldukten sonra dirilmeyi akıllarına sığdıramayan kafirlere Allah'ın muazzam kudretinin delilleri anlatılır. Sure, iman ve inkar edenlerin ahiretteki durumlarını bildirerek devam eder. Bu surenin ilk on ayeti indiği sırada Hz. Muhammed'in yanında bulunan Hz. Omer'den nakledildiğine gore, Hz. Muhammed, bu on ayeti yerine getirenlerin cennete gireceğini soylemiştir. İlk on ayet, namazı saygıyla ve vaktinde kılmayı, boş şeylerden uzak durmayı, zekat vermeyi, mahrem yerleri gunahtan korumayı, yalnız eşler ve
cariyelerle ilişki kurmayı, emaneti gozetip verilen sozlere uymayı emreder.
24. Nur Suresi
64 ayet olup Medine'de indiği kabul edilir. Hicretin 6. yılında ve Ahzab
suresinden birkac ay sonra inmiştir. Adını, Nur ayeti adı verilen 35.
ayetten alır. Bu sure, toplum ozellikle de aile ilgili prensipler getirmiştir. Zinanın haram olduğu, bu haramı işleyenlerin cezası, iffetli kadın ve erkekleri zina ile suclamanın cezası, kendi eşini zina ile suclayanların hukmu, Hz. Aişe'ye edilen iftiranın asılsız olduğu, evlere girerken izin isteme, kadın-erkek ilişkileri, kadınların ortunmeleri, mahremler, evliliğe teşvik, Allah'ın hidayeti, bazı tevhid (Allah'ın birliği) delilleri, ev icinde aile fertleri ile ilgili adap, butun toplumu ilgilendiren durumlarda muminlerin sorumlulukları....bu konuların başlıcalarını oluşturur. 55. ayet, İslam'ın evrensel bir din olup dunyanın her tarafına yayılacağını belirtir.
25. Furkan Suresi
77 ayet olup Mekke'de inmiştir. İyi ile kotuyu, doğru ile yanlışı farkedip
ayıran anlamına gelen Furkan kelimesi, Kuran-ı Kerim'in diğer adıdır. Bu
surenin dışında bircok ayette de gecer. Bu surede, vahiy ve nubuvvet
konusunda (peygamberlik) muşriklerin (Allah'tan başkasına ibadet edenler) itirazları curutulur. Hak ile batılı ayırt eden bu Furkan'ın, bu dini
benimseyenleri dinen ve fikren yukselteceğine, hayatlarında onemli
değişiklikler yapacağına işaret edilir ve iyiyi de kotuyu de acıkca ortaya
koyup tercihi muhataba bırakır. Surenin son kısmında bu dini benimseyenlerin ozellikleri ve onları bekleyen guzellikler anlatılır.
26. Şuara Suresi
227 ayettir. Son dort ayeti Medine'de diğerleri Mekke'de inmiştir. 224. ayet şairlerden bahseder. Bu sure, Kuran'ın bir şair eseri olduğunu iddia
edenleri reddeder ancak şairlerin makbul yonlerinin bulunduğu da belirtilir. Bu nedenle sureye Şuara adı verilmiştir. Hz. Muhammed'i takviye icin Hz. Musa, Hz. İbrahim, Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz. Lut, Hz. Şuayb gibi peygamberlerin tebliğleri nakledilir. Bunlar A'raf suresinde daha ayrıntılı gecen kıssalardır. Ancak orada tarihi sıraya gore anılırlarken burada hikmet ve ibret icabı sıra değiştirilir. Boylece Kuran'ın, bazan kasden tarihi gaye değil, dini gaye gozettiğine dikkat cekmiş olur.
27. Neml Suresi
93 ayet olup Mekke'de inmiştir. Adını 18. ayetinde gecen ve "Karıncalar
Vadisi" anlamına gelen neml kelimesinden almıştır. Kuran'ın onemini anlatır ve Hz. Salih, Hz. Lut gibi nebilerin tebliğlerine yer vererek bunu
pekiştirir. Ozellikle Hz. Suleyman'a fazla yer vererek Hz. Muhammed'in
istikbalinin parlak olduğunu işaret eder. Surenin sonuna doğru muminlerin kurtuluşuna, ahiret hayatına ve İslam'ın başıceken muhaliflerinin helak edileceklerine değinir.
28. Kasas Suresi
Mekke'de inmiş olup 88 ayettir. Hz. Musa'nın kıssasının Kuran'da en
ayrıntılı anlatıldığı sure olması nedeniyle el-Kasas adını almıştır. Hz.
Musa'nın doğumu, Mısır'dan cıkmaya mecbur kalması, Medyen'e hicreti, orada evlenmesi, kendisine ve kardeşi Harun'a risalet (elcilik-peygamberlik) verilmesi, Firavun'a gidip ona tebliğde bulunmaları, Firavun'un sihirbazları toplaması, onların yarışta mağlup olup Hz. Musa'yı tasdik etmeleri, Karun kıssası, Hz. Musa'nın İsrailoğulları'nı kurtarıp Mısır'dan cıkarması, onları takip eden Firavun ve ordusunun denizde boğulmaları anlatılır. Kuran, Hz. Peygamber'i Hz. Musa'ya benzetir. Hz. Musa'ya inanmanın, Hz. Peygamber'e de imanı gerektirdiğini vurgular.Sure, son kısmında Hz. Muhammed'in tebliğinin muzaffer olacağını acıkca haber verir
Devamını araştırıyorum
__________________
Sureler ve Acıklamaları
Dini Bilgiler0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Sureler ve Acıklamaları