Hastalarınızı Sadaka İle Tedavi Edin!
Peygamberimiz SAS Efendimiz, Abdullah ibn-i Omer RA’ın bize naklettiğine gore —radiya’llàhu anhum— şoyle buyuruyor:
RE. 283/1 (DÂvû merdàkum bi’s-sadakah) “Hastalarınızı sadaka vermek yoluyla tedavi ediniz (Ve hassinû emvÂlekum bi’z-zekÂh) Ve mallarınızı zekÂt vermek sûretiyle, hıfz ve himaye icine, emniyete alınız. (FeinnehÂ) C unku bu, boyle hareket etmek; (tedfau ankumu’l-a’rada ve’l-emra’d) başınıza musallat olacak arızaları ve bedeninize gelecek hastalıkları sizden def eder.”
Peygamberimiz SAS Efendimiz, daha onceki haftalardan da hatırlayacağınız uzere; tıbba dair, hastalıklara dair, tedavilere dair c eşitli tavsiyelerde bulunmuştur. Bu tavsiyelerin bir kısmı, maddi tedbirlerdir, ilac lardır, c eşitli otlar ve c eşitli maddî tedavi yollarıdır. MeselÂ, kan aldırmayı tavsiye etmiş. Bugunku tıp da, bunun ne kadar guzel bir şey olduğunu ikrar ediyor.
“—Filanca ot iyidir, mesel c rek otu iyidir. Balda şifa vardır....” gibi boyle maddelerin şifalarına dair tavsiyeleri var. Bu hadis-i şerifte de mÂnevî bir tedavi c aresini bize bildiriyor:
“—Hastalarınızı sadaka vermek suretiyle tedavi edin!” diyor.
“—Benim fakirin eline tutuşturduğum para ile, evimde yatağında yatan hastanın alÂkası ne?” diye bir soru insanın hatırına gelir.
AlÂkası; hepimizin Allah’ın kulu olmamız... Hepimiz Allah’ın kuluyuz. Sen sadaka vermek suretiyle o Allah’ın kulunun gonlunu hoşnut ettiğin icin, mahlûkatına şefkat gosterdin diye; Mevl da burada senin hastana şefkat gosteriyor.
Sen tedaviyi, iyileşmeyi ilac tan mı sanıyordun?.. Tedavi, iyileşme, hastanın şifa bulması; Allah-u Teàl Hazretleri’nden... Allah-u Teàl Hazretleri dilerse şifayı verir... EsmÂ-ı HusnÂ’sından okumuyor muyuz? ŞÃ‚fî, şif verici... Yaratan da o, yaşatan da o, dirilten de o, olduren de o, hasta eden de o, şifayı veren de o...
“—Başkası mı?..”
“—Allah-u Teàl Hazretleri..”
Ama tedaviyi emretmiş, tedavi yolunu meşru bir yol olarak bize tavsiye eylemiş. Rasûlullah SAS Efendimiz de bize hadis-i şeriflerinde, maddi ilac larla tedavi yollarını gostermiş:
“—Allah-u Teàl Hazretleri hastalığı da indirmiştir, ilacını da indirmiştir. O halde hastalıklarınız icin ilac arayın, tedavi olun!” diye hadis-i şerif var, emir var.
O halde;
“—Ben Allah’ın kuluyum, Allah bana şifayı verir!” diye tedavi yolu aramamak, ilac aramamak da doğru bir yol değil.
Tedaviyi arayacağız; ama tedavi bir maddî tedavi, bir mÂnevî tedavi olmak uzere iki buyuk gruba ayrılıyor. Maddî tedavinin yanı sıra mÂnevî tedavi de işte; sadaka vereceksin. Sen Allah’ın bir kuluna acıyacaksın, merhamet edeceksin, onun imdadına yetişeceksin, onun ihtiyacını gidereceksin, Allah-u Teàl Hazretleri de sana obur taraftan, o hastana şifa ihsan edecek.
Hadis-i şerifin ikinci kısmında buyruluyor ki:
“—ZekÂt vermek suretiyle mallarınızı emniyet altına alın, koruyun!”
Etrafını kaleyle c evirmiş gibi, bir hisarın icine alıp da muhafaza etmiş gibi... İyi bir ambar duşunun, kesme taştan yapılmış, iki-uc tane demir kapısı var, ustunde de koca koca, c eşit c eşit en iyi cins kilitler var... İc eride emniyette değil mi mal?.. Emniyette... İşte onun gibi. Hassinû diyor, yÂni, hısn icine, hisar icine, kale icine alır gibi, malınızı hıfz edin, koruyun!..
“—Ne yapmak suretiyle? “
“—ZekÂt vermek suretiyle...”
Bakın, zÂhirde sanki zekÂt verince, maldan bir kısımı ayrılmış, eksilmiş gibi oluyor ama; işte onu verdiğiniz zaman, mal korunuyor
__________________
Hastalarınızı Sadaka İle Tedavi Edin!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●12 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Hastalarınızı Sadaka İle Tedavi Edin!