Peygamber Efendimizin Aleyhisselam salihlerden birisi olarak nitelendirdiği ibni Omer (radıyallÂhu anhu) şoyle demiştir: “RasûlullÂh Aleyhisselam omuzumdan tutup bana -mealen- dedi ki: “Dunyada sanki garip veya yolcuymuşsun gibi ol.“

Ayrıca ibni Omer (radıyallÂhu anhu) şoyle derdi: “Akşamlarsan sabahı bekleme, sabahlarsan da akşamı bekleme. Sıhhatından hastalığından once, hayatından da olumunden once yararlan.“ Bunu Buharî rivayet etmiştir.

“Sıhhatından hastalığından once, . . .“sozunun manası ise hastalanmadan, sıhhatından salih (iyi) amelleri yaparak yararlan. Hastalanırsan bunları yapamayıp kacırdıkların icin pişman olursun.
“. . . , hayatından da olumunden once yararlan.“sozunun manası ise hayatındaki zamandan olmeden yararlan yani hayattayken vaktinden, seninle bunların (salih amellerin) arasına olum gelmeden yararlan, yani hayatta olduğun surece olumden sonra faydasını goreceğin şeyleri yaparak vaktinden yararlan.

Mumin, rahatlık bulmak icin, dunyasını vatan ve oturulacak bir yer olarak edinmemelidir. Dunyada, bir yolculuktaymış gibi olmalıdır. Bu konuda Peygamberlerin ve onlara bağlı olanların tavsiyeleri vardır.

Hikmet sahibi olanlardan birisi demiştir ki:
“Kim olumu cok hatırlarsa ona uc şey verilir; Tovbeye acele etmek, kalbin kanaatkÂrlığı ve ibadette faaliyetli olmak. Olumu unutan da uc şeyle cezalandırılır; Tovbeyi sonraya bırakmak, ihtiyac duyulan yeterli olacak şeylere razı olmamak ve ibadette tembellik etmek.”

Bu dunya gecilecek bir yerdir, ahiret ise kalınacak bir yerdir. Ne mutlu ahiret icin calışıp kalbi dunyaya bağlanmayana ve bolluğu bırakana veya azaltana. Bolluğu bırakmak AllÂh nezdinde hayırlıdır.

AllÂh’ın Peygamberleri ve Evliyası bolluk icinde olmazlar. SuleymÂn aleyhisselÂm arpa ekmeğini, son derece ekşi olan sute batırarak yerdi. İs aleyhisselÂm da yerin bitkilerini yerdi, yemek pişirmezdi. Nerede gece olsaydı geceyi o yerde gecirirdi, onun devamlı kaldığı bir evi yoktu, cunku bir evi olsaydı, o zaman hıristiyanlar o yere tapardı.
__________________