B i s m i l l  h i r r a h m a n i r r a h i m
EsselÂmu aleykum.

Konu : Cuma Namazı..

“Ey inananlar! Cuma gunu namaz icin ezan okunduğu zaman Allah'ı anmaya (namaza) koşun; Alım satımı bırakın; Bilseniz, bu sizin icin daha iyidir. Namaz bitince yeryuzune yayılın, Allah'ın lutfundan rızık isteyin, Allah'ı cok anın ki saadete erişesiniz. Onlar bir kazanc veya bir eğlence gorduklerinde, seni ayakta bırakarak oraya yoneldiler. De ki: Allah katında olan, eğlenceden de kazanctan da hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en iyisidir.” (Cuma suresi 9. 10. 11. Âyetler)

Yukarıdaki Âyeti kerimede calışmayı değil alış verişi bırakın buyruğu vardır. Cunku calışmayı bırakmak cok kolaydır fakat alım satımı alışverişi bırakmak iş yerini kapamak cok zordur. Birinin elinde para diğerinin elinde ise mal veya hizmet vardır.

Diğer sanayi kuruluşları ve imalatcıların işi kolaydır. Sıra ile bir veya iki kişi telefona bakmaları icin bırakır, Cuma namazına giderler, gidenlere de nereye gidiyorsun diyen olmaz. Alışverişi bırakmak zordur. Muşterinin ve paranın kacma durumu mevzu bahistir. Kapıyı kapayıp kucuk bir yazıyla, biraz sonra geliyoruz cumadayız derse Yuce Allah’ın yukarıdaki Âyeti kerimesine mazhar olmuş olur.

Âyeti kerimelerde CenÂbı Allah; “Rızkı ben veririm” buyuruyor. Yani muşteriyi kacırma korkusundan Cuma namazını terk eder kılmaz isen, Kura’nı Kerim’deki en onemli buyruklardan birini terk etmiş olursun.

Yukarıdaki Âyeti kerimede, Cuma namazı kılındıktan sonra Muminlerin yeryuzune dağılıp, Allah’ın kendileri icin takdir ettiği rızkı aralamaları emredilmektedir. Şu halde Cuma namazını kıldıktan sonra hemen işlerimizin başına donerek rızgımızı aramalıyız. Âyeti kerime şoyle buyurmaktadır:

“Allah, dilediği kimseye rızkı genişletir de, daraltır da. Onlar ise dunya hayatı ile ferahlanmaktalar. Oysa dunya hayatı ahiret hayatının yanında bir yol azığından ibarettir.” (Rad sûresi 26. Âyet)

“Resûlum deki; Mulkun gercek sahibi olan Allah’ım. Sen mulku dilediğine verirsin ve mulku dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yuceltir, dilediğini alcaltırsın.”(Âli İmrÂn sûresi 26.Âyet)

Yine yukarıdaki Âyeti kerimedeki mealde (geri alırsın) buyruğu bize tam olarak Arapca aslındaki anlamını vermiyor. Cunku, Ayeti Kerimenin Arapca aslındaki “tenziu” buyruğu sıyırarak alma anlamına gelir. İnsanoğlu elindeki mulku kolayca vermez. Dolayısıyla yuce Allah isterse sebep halk eder ve onu istese de istemese de sıyırarak ondan geri alır. Koyun derisinin sıyrıldığı veya dişinin sokulduğu gibi.

“ Kim uc defa ust uste Cuma namazını ozursuz olarak terk ederse, Allah kalbini muhurler.” ( Faydul kadir hadis no 8589 )

Yukarıdaki 8589 nolu Peygamber s.a.v.’in sahih hadisi şerifine mazhar olmamak icin Cuma namazları mutlaka kılmalıyız. Cuma gunu butun gunlerden daha hayırlıdır. Cuma gunu muminlerin bayramıdır.

Cenabı Allah’ın kullarına bahşettiği sayısız lutuflarından biri de Cuma namazıdır. Cumayı diğer gunlerden daha faziletli kılan husus ise cemaat halinde Cuma namazının kılınmasıdır. Cuma gunu yapılan dualar cok makbuldur.

Cuma namazı Muslumanların bir araya gelmeleri, birbirlerine daha yakın olmaları icin onemli bir vesiledir. Cuma gunu okunan hutbeler, muminlere direk hitap etmek suretiyle uyarılarda bulunulması, iyiliklerin yaygınlaşması, kotuluklerin onlenmesi ve muminlerin dini konularda bilgi edinmeleri acısından cok değerlidir.

Cuma namazını eda etmek uzere camiye giden muminlerin dikkat etmeleri gereken hususlar vardır. Buna gore, cumaya giderken temiz elbiseler giyilmeli, insanları rahatsız edecek hoş olmayan kokular giderilmeli, guzel kokular surunmeli, hutbe okunurken susup dinlemelidir.

Cocuklarımızı da Cuma namazına getirmeliyiz ki camiden ve cemaatten uzak kalmasınlar. Yukarıdaki hususların tamamı Yuce Allah’a iman edenler ve dunyanın zevkini sefasını kale almayan muminler icin gecerlidir. Cunku onlar ahirette Cenabı Allah’ın cennetini kazanacaklarını cok iyi biliyorlar. Âyeti kerime şoyle buyurmaktadır:

“Allah muminlerin mallarını ve canlarını onlara verilecek cennet karşılığında satın almıştır.”(Tevbe sûresi 111.Âyet)

Kuran’ı kerimdeki butun Âyetler gun ışığı kadar gercek olduğundan İslÂm dan uzak olanlar, tum uğraşlarına rağmen onu değiştiremediler. Yaklaşık on beş asırdan bu yana, insanlığa ışık tutan Kuran’ı Kerime sıkıca sarılalım.

“İşte bu (Kur’an) bizim indirdiğimiz mubÂrek bir kitaptır. O’na uyun ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilsin.” (En’am sûresi 155. Âyet)

Yuce Allah’a teslim olan her muminin, Allah’ın buyruklarını yerine getirme zorunluluğu vardır. Ozellikle namazlarımızı ihmÂl etmeyelim, Cuma namazımızı mutlaka kılalım, 2 rekat cuma namazı zor değildir.

Yukarıdaki Âyeti kerimelerde CenÂbı Allah; rızkı ben veririm buyuruyor. Yani muşteriyi kacırma korkusundan Cuma namazına gelmez isen sonucuna katlanırsın. Sonra oturur, neden benim rızkım dar? diye duşunup durursun.

“Bir takım insanları ne ticaret nede alış-veriş onları Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gozlerin allak bullak olduğu bir gunden korkarlar.” (Nur sûresi 37. Âyetler)

“Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size gostereyim mi? Allah'a ve Resûlune inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizinicin daha hayırlıdır.” (Saf sûresi 10. 11. Âyetler)


Yalnız yaptığımız ibadetleri yanımızda gotureceğiz. Diğerlerinin tamamını dunyada bırakmak zorunda kalacağız. Yapamadıklarımız icin CenÂbı Allah’tan ozur ve af dilemeliyiz.

“Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle işlediğiniz yuzundendir. (yinede) Allah, coğunu affeder.”(şura suresi 30. ayet)

Yukarıdaki Âyetin Kuran’da ki yorumu şoyledir ;
(Ayette hitap, gunahkÂr muminleredir. Gunahı olmayan muminlerin başına gelen musibetlerin sebepleri başkadır, mesela onların sabretmeleri ecirlerini artıracak bir sebeptir).

Hadisi şerif ise şoyle buyuruyor:
“ Dunya muminin tutuk evidir. KÂfirin Cennetidir.” ( Faydul kadir hadis no 4275)

Yuce Rabbim hepimizi Kuran ve peygamber yolundan ayırmasın. Hepimize dunya ve ahiret guzellikleri nasip etsin. Hepimizi peygamberimiz s.a.v. me Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar. Hoşca kalın. Mekkavi…
__________________