Din Nedir?
Din, Allah tarafindan konulmus bir kanundur. Insanlara, yaratilis gayesini ve varolus hikmetini bildirir. Yuce Rablerine karsi ne sekilde ibÂdette bulunacaklarini ogretir. Iyi ve faydali seyler yapmaya sevkeder, zararli islerden de alikoyar.
Din, insan aklinin kendi kendine sorup durdugu, "Ben kimim, nereden gelip, nereye gidiyorum?" suĂ‚llerinin tatmîn edici yegĂ‚ne cevab kaynagidir.
Din, imkÂnlarin tukendigi, umidlerin sondugu yerde baslayan imkÂn yolu ve umid isigi, ilÂclarin dindiremedigi acilarin ilÂci, yikik gonullerin siginagidir.
Din; adÂlet, iyilik, fedakÂrlik, dogruluk, fazilet gibi duygularin hayat menbai, insan vicdanindaki inanma ihtiyacinin tam karsiligidir.
Insanlar, dinleri peygamberlerden ogrenmislerdir.
Peygamberler, vahiy yoluyla Allah'dan aldiklari dinî hukumleri, aldiklari sekliyle insanlara bildirmislerdir. Bu bakimdan, dinlerin hakikî sahibi, Allah TeĂ‚lĂ‚'dir. Peygamberler ise dînin hukumlerini insanlara bildiren birer elci durumundadirlar.
Dinler Kaca Ayrilir?

IslÂm Âlimleri dinleri baslica iki kisma ayirirlar:
1. Hak dinler.
2. BÂtil dinler.
Tek Allah'a îmani esas alan ve yalnizca O'na kulluk ve ibĂ‚deti emreden dinlere Hak dinler denir.
Hak dinler, Allah'in gondermis oldugu dinlerdir. Bu sebeble bunlara semavî dinler de denir. Hak dinlere, temelini, Allah'in birligine îman ve sadece O'na ibĂ‚det esasi teskil ettigi icin, Tevhid dini adi da verilir.
Allah tarafindan gonderilmemis, insanlarin kendilerinden uydurduklari, tek Allah'a îman esasini tasimayan inanc ve fikirlere ise, BĂ‚til dinler denir.
Hak dinlerin bazilari, sonradan insanlar tarafindan bozulmus, icine dînin aslindan olmayan hurĂ‚feler ve bĂ‚til inanclar konulmustur. Bu gibi, asli hak iken sonradan bozulan dinlere, Muharref dinler denir. Yahudîlik ve Hiristiyanlik gibi... Bunlar baslangicta Hak din iken, sonradan iclerine hurĂ‚feler ve tevhide aykiri fikirler girmesiyle bozulmus ve birer muharref din olmuslardir.

Muharref dinler de, bÂtil dinlerden sayilir.
Insanligin Ilk Dîni Hangi Dindir?
Insanligin ilk dîni, ilk insan ve ilk Peygamber Hz. Âdem AleyhisselĂ‚m'a gonderilen ve Allah'in bir oldugu inancina dayanan Tevhid dînidir. Sosyolojik arastirmalar da insanligin ilk dîninin tevhid dîni oldugunu isbatlar mahiyettedir. Nitekim dinler tarihi arastirmacisi ve sosyolog Schmidt, yeryuzunde en ilkel insan cemiyeti olan Pigmeler uzerinde yaptigi arastirmalar sonucu, bunlarda "tek tanri inanci"nin oldugunu ortaya koymustur. Schmidt'in bu tesbitleri, Durkheim'in, insanligin ilk dininin totemizm oldugu yolundaki iddialarini curutmus, bu konudaki yaygin Batili kanĂ‚atleri yikmistir.

Insan Hayatinda Dinin Yeri Nedir?

Din inanci, insanla beraber dogmustur. Cunku insanlik tarihinin hicbir doneminde din duygusundan mahrum bir millete rastlanamamaktadir. Nerede insan varsa, orada bir nevi îman, ibĂ‚det ve din duygusu gorulmustur.
Bundan anlasiliyor ki, din, insanligin yaratilisindan getirdigi fitrî ve zarurî ihtiyacidir. Insanoglu vĂ‚r oldukca, din de vĂ‚rolacaktir.
Filozof Auguste Sabatier bu konuda der ki:
"DiyÂnet, gayet kuvvetli bir agac gibi, insaniyetin gecirdigi inkilÂplarin hepsinde hayatini muhafaza etmis ve edecektir. Zaman gecmekle, onun kaynagi kurumak soyle dursun, bilÂkis, gittikce o menbain derinlestigini, genisledigini gormekteyiz. Binaenaleyh, insan hayati diyÂnetle baslamis oldugu gibi, diyÂnetle kuvvet bulacak, diyÂnetle nihayetlenecektir."
"Ben nicin dinliyim" suÂlini nefsime sorar sormaz, su cevabi aliyorum: Dindarim, cunku baska turlu olmaya muktedir degilim. Dindar olmak, varligim ve benligim icin vazgecilmez bir ihtiyactir."
Benjamin Konstan ise soyle der:
"Din, insanlik tarihinde en fazla hĂ‚kim olmus bir varliktir. Dinî hayat, tabiatimizin degismez vasfi ve ondan ayrilmayan bir ozelligidir. Insanin mahiyeti dusunulunce, zihne derhal bir de din fikrinin gelmemesi mumkun degildir..."
Batili ilim ve fikir adamlarinin bu tesbitleri de gosteriyor ki: Insan fitraten dindardir; din duygusu insan tabiatinin zarurî bir ihtiyacidir. Tarihin hicbir devrinde dinsiz, yani, inancsiz ve mĂ‚neviyatsiz bir insan olmamistir.

Dinin Fertlere ve Cemiyete Sagladigi Faydalar Nelerdir?

1. Insan, akil ve suur sahibi, varligi uzerinde dusunebilen bir canlidir. Nereden gelip nereye gittigini, nicin yaratildigini, hayat yolunun onu nasil bir sonuca ulastiracagini, vicdĂ‚niyla basbasa kaldigi zaman, kendi kendine sorup durmaktadir. Bu konuda tatmîn olmak, icinde gelecege ait olarak beliren endiselerden kurtulmak, sukûnete ve ic huzura ermek ihtiyacindadir. Bu huzuru, insan, ancak insanustu bir hakikata inanip baglanmakla bulabilir. Bu hakikati ise, ona ancak din verir ve ogretir.
2. Insanligin kendi dunyasinda maddeten ve mÂnen inkisaf etmesi, gercek insanlik mertebesine ulasmasi icin de, din mutlaka gereklidir.
Bu hususu Bediuzzaman soyle ifÂde eder:
"Nev'-i beserin ahvaline dikkatle bakilsa gorulur ki, ruhun mÂnen terakkisini, vicdanin tekÂmulunu, akil ve fikrin inkisaf ve terakkisini telkin eden, yani asilayan seriatlardir. Vucud veren tekliftir. Hayat veren peygamberlerin gonderilmesidir. Ilham eden dinlerdir. Eger bu noktalar olmasaydi, insan hayvan olarak kalacakti. Ve insandaki bu kadar kemÂlÂt-i vicdaniye ve ahlÂk-i hasene tamamen yok olurlardi." (IsÂrÂtu'l-I'caz).
Ayni konuda Ali Fuad Basgil ise soyle der:
"En Ă‚liminden cĂ‚hiline kadar insan, nerden gelip nereye gittigini kendi kendine soracak; insanustu Ă‚lemlerden yuksek bir ideĂ‚l mesnedi ve bir hareket ve faaliyet prensibi arayacaktir. Fakat bu aradiklarina ve sorduklarina dînin disinda -ne ilimde, ne de felsefede- tatmin edici ve ic ferahlatici bir cevab bulamiyacaktir. Neticede ya dindĂ‚r olup, dinî hakikatlere gonul baglayacak ve insan hayati yasayacaktir, yahut da hayvanlasip, fizikî hisler ve bayagi zevkleriyle yasama yolunu tutacaktir. Bu yol, insanligi ucuruma goturulecektir." (Din ve LĂ‚iklik)
3. Din, cemiyet hayatini duzenleyici ve disipline edici olarak da, insanlik icin luzumlu bir muessesedir.
* Dinî duygu, insandan hicbir vakit ayrilmayan, onu daima murakabe altinda bulunduran mĂ‚nevî bir bekcidir. Bu bekci, vicdanlar uzerinde son derece etkili oldugundan, hem insani gizli Ă‚sikĂ‚r butun fenaliklardan alikoyar, hem de her nevi iyiliklere sevkeder. "Din, insan ihtiraslarini frenliyen en kuvvetli mĂ‚nevî bir dizgindir."
* Din sayesinde Allah'in herseyi bilecegini, hicbir seyin ondan gizlenemeyecegini idrÂk eden insanda kuvvetli bir irÂde hÂsil olur. Boyle kuvvetli irÂde ve seciye sahibi kisilerden meydana gelen bir cemiyette ise, ÂsÂyis ve istikrar, nizam ve Âhenk bulunur.
* Din her turlu ahlĂ‚kî fazîletin kaynagidir. Insanlik icin dinin getirdigi ahlĂ‚kî sistemin ehemmiyeti cok buyuktur. Aleksi Betran soyle der:
"Dindar kimselerde mevcut olan îman, ahlĂ‚k icin pek kiymetli bir istinad noktasidir."
Bir milletin ahlĂ‚kî yonden alcalmasi kadar mudhis bir felĂ‚ket yoktur. Tarih boyunca pek cok milletler, ahlĂ‚ken tefessuh ettikleri icin batmis, tarih sahnesinden silinip gitmislerdir.
4. Dinsizlik, herseyden once ahlÂk fikrini yikar. Cunku din olmadigi takdirde, ahlÂk icin hicbir yaptirici guc kalmadigindan, dinsizlik her turlu kotulugun yayilmasina ve genislemesine ve neticede cemiyetin cokmesine sebeb olur.
Dinsizlik, ayni zamanda hukuk fikrini de ortadan kaldirir. Kendini herhangi bir ahlĂ‚kî mueyyideye bagli hissetmeyen dinsiz insan, hicbir hak ve hukuku yerine getirmez. Eline firsat gectiginde zulum yapmaktan, gasbetmekten, her turlu kotulugu islemekten geri durmaz.
"Maddeye tapan ve sehvetlerine esîr olan dinsiz insanda, insanlik seciyeleri silinmekte; fazîlet, ferĂ‚gat ve fedakĂ‚rlik yerine feci bir 'BOSVER' zihniyeti hĂ‚kim olmaktadir. Bu zihniyet ise, bir cemiyet icin felĂ‚kettir."
IslÂm'in Disindaki Dinlerin Gecerliligi Neden Kalkmistir?
Tarihin cesitli devirlerinde insanlara ayri ayri peygamberler ve dinler yollayan Allah TeĂ‚lĂ‚, son din olarak onlara IslĂ‚mi ve son Peygamber olarak da Hz. Muhammed'i (asm) gondermistir. IslĂ‚m'in gelmesiyle Yahudîlik ve Hiristiyanlik gibi eski dinlerin hukmu sona ermistir. Bu, tipki, yeni bir kanun cikinca, eski kanunun hukmunun yururlukten kalkmasi gibidir. Allah'in son dîni ve IlĂ‚hî Kanunu IslĂ‚m gelince, eski dinlerin ve ilĂ‚hî kanunlarin gecerliligi son bulmustur.
IslÂm disinda kalan dinlerin yururlukten kalkmasini gerektiren baslica sebebler sunlardir:
1 - Her seyden evvel, eski dinler, yalnizca belli bir zamana ve belli bir muhîtin insanlarina hitab ediyorlardi. IslĂ‚m ise, topyekû* butun insanliga seslenmektedir. DĂ‚veti umumî ve mesaji cihansumuldur.
2 - Eski dinler, sadece kendi zamanlarinin insanlarini muhĂ‚tab almislardi. O zamanin insanlarinin seciyeleri kaba ve mizaclari vahsete yakindi. Ilimde, medeniyette, fikir ve anlayista geri idiler. Ulasim ve haberlesme imkĂ‚nlari, ibtidai bir haldeydi. Her bolgenin kulturu, inanci, orf ve Ă‚detleri farkli farkliydi. Karsilikli fikir ve kultur alisverisi de oldukca zayifti. Bu yuzden, her muhîte ayri ayri peygamberler gelmesi, baska baska dinler gonderilmesi zarureti vardi. Zaman gecip insanlik ilim, fikir, kultur ve medeniyet yonunden buyuk gelismeler kaydedince, eski mahallî dinler artik insanlarin ihtiyaclarina cevap veremez hale geldiler. Bunun uzerine CenĂ‚b-i Hak da insanlara en son din olan IslĂ‚miyeti gonderdi.
IslĂ‚m dîni, 1400 yil evvelki dunyanin insanindan, bugunun ve yarinin modern insanina kadar gelip gecen butun insanliga hitab edebilme ozelliginde olan bir dindir. Bu bakimdan, kiyamete kadar hukmu bĂ‚ki ve gecerlidir.
3 - Eski dinlerin, zamanla, iclerine hurĂ‚feler, bĂ‚til inanclar karismistir. Allah'in birligine îman esasi, yani tevhid inanci kaybolmustur. IslĂ‚m ise, hĂ‚lĂ‚ ilk gunku tazelik ve safligi ile, bozulmadan durmaktadir.

Netice olarak diyebiliriz ki:
IslÂm'in disinda kalan dinler, geceleyin bir sokagi aydinlatan bir fener ve sokak lÂmbasi gibidir. IslÂm ise, butun dunyayi aydinlatan gunes hukmundedir.
Gunes dogduktan sonra, artik sokak fenerine hic ihtiyac kalir mi?
Gunesin yaninda sokak lÂmbasinin aydinliginin sozu olur mu?
BÂtil Dinler Nasil Ortaya Cikmistir?

Hz. Âdem'den (as) sonra, zamanin ilerlemesiyle bazi insanlar nefislerine ve Seytan'in telkinlerine kapilarak tevhid inancindan uzaklasmis, Hak dîne yabancilasmis, bir takim yanlis inanclara saplanmislardir. Boylece bĂ‚til dinler ortaya cikmistir.
Insanlar Hak dinden uzaklasip bÂtila saplandikca, CenÂb-i Hak onlara yeni bir Peygamber ve yeni bir din gondermis, onlari tevhid inancina dÂvet etmistir. Ancak insanlarin sadece bir kismi bu dÂvete uymus, diger kismi ise bÂtil inanclarinda israr etmistir. Hatt bunlar Hakka donmemekle de kalmamis, donenlere zorla mÂni olma, baski ve iskence yapma yollarina bile basvurmuslardir. Boylelikle her asirda ve her devirde Hak dine inananlarla inanmayanlar arasinda surekli bir mucadele olagelmistir. Gunumuzde de cesitli isimler ve sekiller altinda bu mucadele surmektedir ve kiyÂmete kadar da surecektir.
Son Din Hangisidir?

Insanligin son dini, tevhid dîni olan IslĂ‚m dînidir.
Ilim ve Din Arasinda Herhangi Bir Catisma Soz Konusu mu?
Ilim, madde Ă‚leminin, hayatin ve ozellikle insanin nasil vĂ‚r oldugunu inceler, bu Ă‚lemde cereyan eden IlĂ‚hî kanunlari bulup cikarir. Bu kanunlar sĂ‚yesinde insanligin teknik ve medeniyette daha fazla ilerlemesine imkĂ‚n hazirlar. Din ise, kĂ‚inatin ve madde Ă‚leminin nicin yaratildigini ve yaraticisinin kim oldugunu ortaya koyar. Ozellikle insanin varliklar icindeki mustesna mevkiini, yaratilis gayesini ve bu dunyadaki vazifesinin mahiyetini belirtir.
Su halde ilim ile din icin: Varlik Ă‚leminin sir ve muamma kutularini acan iki anahtardir denebilir. Biri, varliklarin yaratilis seklini, maddî
mahiyetini ortaya koyarken; digeri de yaratilis sebebini ve gayesini aciklamaktadir. Bu bakimdan ortada birbirleri ile catisan bir durum yoktur. Bil'akis birbirlerini tamamlama soz konusudur.
Ilim ilerledikce dinî goruslerin iflĂ‚s edecegini sananlar, bu noktada yanilmislardir. Bil'akis, ilmin ileriye dogru attigi her adim, her yeni bulus, dusunen insanligi dinî akîdelere biraz daha yaklastirmis ve Allah'in buyuklugunu biraz daha yakindan gostermistir. Soyle ki:
"KÂinatta mevcut kusursuz bir nizamin dayandigi kanunlarin kesfinden ve bu kanunlardan istifade yollarinin arastirilmasindan ibaret olan ilimler", bu muhtesem nizami kuran ve isleten Allah'in varligina en kuvvetli burhan ve sahidlerdir. O yuce Yaratanin varligini, essiz kudretini inkÂr etmek; ancak gozle gorulen mevcut nizami inkÂr etmekle mumkun olur. Nizamin inkÂri hÂlinde ise, ortada ilim kalmaz.
Diger taraftan ilimler, Allah'in yarattigi varliklar Ă‚lemini incelediklerinden, yaratilistaki hĂ‚rikalari, ince hesap ve olculeri ortaya koymakta ve varliklar uzerinde tecelli eden IlĂ‚hî isim ve sifatlari meydana cikarmaktadirlar. Bu bakimdan, ilimlerin Allah'in isimlerine ayna olduklarini ve herbir ilmin Allah'in bir ismine dayandigini ve hakikatini o isimden aldigini soyleyebiliriz. Bu hususu Bediuzzaman soyle izah etmektedir:
"Her bir kemĂ‚lin, herbir ilmin, herbir terakkiyatin, herbir fennin bir hakikat-i Ă‚liyyesi [yuce bir hakikati] var ki, o hakikat bir ism-i IlĂ‚hîye dayaniyor. Pek cok perdeleri ve mutenevvi tecelliyati [cesitli tecellileri] ve muhtelif daireleri bulunan o isme dayanmakla o fen, o kemĂ‚lĂ‚t, o san'at kemĂ‚lini bulur, hakikat olur. Yoksa yarim yamalak bir surette nĂ‚kis bir golgedir.
MeselĂ‚: Hendese [geometri] bir fendir. Onun hakikati ve nokta-i muntehasi [ulasabilecegi en son nokta], CenĂ‚b-i Hakk'in ism-i Adl ve Mukaddir'ine yetisip hendese Ă‚yinesinde o ismin hakîmane cilvelerini musahede etmektir.
MeselĂ‚: Tib bir fendir. Hem bir san'attir. Onun da nihayeti ve hakikati, Hakîm-i Mutlak'in SĂ‚fî ismine dayanip, eczahane-i kubrĂ‚si olan rûy-i zeminde [yeryuzunde] RahimĂ‚ne cilvelerini, edviyelerde [devĂ‚larda] gormekle tib kemĂ‚lĂ‚tini bulur, hakikat olur.
MeselĂ‚: Hakikat-i mevcûdattan bahseden hikmetu'l-EsyĂ‚, CenĂ‚b-i Hakk'in (Celle CelĂ‚luh&#251 ism-i Hakîminin tecelliyat-i kubrĂ‚sini mudebbirĂ‚ne, murebbiyĂ‚ne esyada, menfaatlerinde ve maslahatlarinda gormekle ve o isme ve ona dayanmakla su hikmet olabilir. Yoksa, ya hurafĂ‚ta inkilĂ‚b eder ve mĂ‚lĂ‚yĂ‚niyĂ‚t olur veya felsefe-i tabiiye misillû dalĂ‚lete [sapikliga] yol acar.
Iste sana uc misĂ‚l! Sair kemĂ‚lĂ‚t ve funûnu [fenleri] bu uc misĂ‚le kiyĂ‚s et." (Sozler)
Gercekten de Bediuzzaman'in isaret ettigi gibi, ilim ve fenlerin hakikatinin IlĂ‚hî bir isme istinad ettigi gorulmez veya gormezlikten gelinirse, ilmin ya inancsizlga yol acacagi, veya faydasiz birer mesguliyet mahiyeti alacagi, gunumuzde pek cok misalleriyle ortaya cikmistir.
Iman Nedir?


Iman, lugatte, bir sey'e tereddutsuz inanmak ve kesin olarak, icten ve yurekten baglanmak demektir.
Dinî mĂ‚nĂ‚si ise, Allah'in varligina, birligine, tereddutsuz inanmak ve Hz. Muhammed'in (asm) peygamber oldugunu ve bize bildirdigi seylerin hepsinin hak ve dogru bulundugunu, hicbir subhe duymadan kabûl ve tasdik etmektir.
Iman Kac Kisma Ayrilir?
Iman iki kisma ayrilir:
1. Icmalî îman,
2. Tafsilî îman.
Icmalî Iman Ne Demektir?
Peygamberimizin Allah'tan alip haber verdigi seylerin hepsine birden, topluca inanmak demektir.
Bir kimse, mĂ‚nĂ‚sini bilerek ve kabûl ederek:
"LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llah Muhammedun resûlullah" dese icmalî olarak îman etmis olur.
Bu cumleye Kelime-i Tevhid denir. MÂnÂsi sudur:
LĂ‚ ilĂ‚he illĂ‚llah: Allah'dan baska hicbir ilĂ‚h ve hakikî ma'bud yoktur.
Muhammedun resûlullah: Muhammed (asm), Allah'in Resûlu ve Peygamberidir.
Tafsilî Iman Neye Denir?
Peygamberimizin Allah'tan haber verdigi seylerin herbirini delilleriyle bilip inanmaktir. Diger bir ifadeyle, dinin zaruriyatini butun tafsilÂt ve teferruÂtiyla ogrenip tasdik etmek demektir.
Dînin ZaruriyĂ‚ti Nedir?
Dînin zaruriyĂ‚ti, Âmentu'de yer alan 6 îman esasi ile dînin namaz, oruc, hac, zekĂ‚t gibi farz kildigi ibĂ‚detler ve adam oldurmek, icki icmek, zinĂ‚ yapmak gibi haram saydigi fiillerdir.
Bunlari, her Muslumanin teferruÂti ile bilmesi ve inanmasi sarttir.
Âmentu Nedir, Âmentu'de Yer Alan Iman Esaslari Nelerdir?
Âmentu, her Muslumanin inanmasi, kabûl edip tasdik etmesi farz olan îman esaslarindan ibarettir.
Âmentu'de yer alan îman esaslari 6'dir ve sunlardir:
1. Allah'a inanmak,
2. Meleklerine inanmak,
3. Kitablarina inanmak,
4. Peygamberlerine inanmak,
5. Âhiret gunune, oldukten sonra dirilmeye inanmak,
6. Kadere, hayir ve serrin Allah'dan olduguna inanmak...


sayın yonetici arkadaşlarım konuyu incelerlerse bana gore sabitlenebilicek bi konu tabi sizin takdirinis onemli teşekkurler...

__________________