Hz. Osman r.a. bir hutbesinde Allah TealÂ’ya hamd u sena ve Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz'e salÂt u selamdan sonra şoyle dedi:

Bana bu hilafet gorevi yuklendi; ben de kabul ettim.

Dikkat edin! Ben (benden oncekilere) ittiba ediciyim; (onların yapmadıklarını yapmak suretiyle) bid'at işleyici değilim.

Dikkat edin! Allah Azze ve Celle’nin Kitabı ve Allah'ın Nebisi s.a.v.’in Sunneti (ile aranızda hukmetme gorevi)nden sonra sizin benim uzerimde uc hakkınız vardır:

1. (Sizi idare ederken) sizin uzerinde toplandığınız goruşu ve adet kıldığınız uygulamayı devam ettirme konusunda benden onceki (halife)lere ittiba etmek.

2. Toplum olarak icra edegeldiğiniz bir uygulamanın mevcut olmadığı hususlarda hayır ehlinin uygulamasını icra etmek.

3. Yerine getirmekle sorumlu olduğunuz hususlar dışında sizi herhangi bir şeyle mukellef kılmamak; serbest bırakmak.

Dikkat edin! Dunya, insanlara cekici kılınmış gecici guzelliklerden ibarettir ki, insanların pek coğu ona kapılır. Sakın dunyaya meyledip guvenmeyin! Zira onun guvenilecek bir yanı yoktur.

Ve bilin ki, dunya sadece kendisini terk edeni terk eder!

Hz. Osman r.a., kendisinden nakledilen son hutbesinde de, Allah TealÂ’ya hamdu sena ve Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz’e salÂt u selamdan sonra şunları soylemiştir:

Allah Azze ve Celle size dunyayı, kendisiyle ahiret saadetini elde edesiniz diye vermiştir. Onu size guvenip bağlanasınız diye vermemiştir. Dunya son bulacak, ahiret ise baki olarak devam edecektir. Fani olan dunya sakın sizi şaşırtıp azdırmasın ve baki olanı unutturacak meşgalelere boğmasın.

Baki olanı fani olana tercih edin! Zira bir gun gelecek, dunyanın omru bitecektir ve donuş ancak Allah TealÂ’yadır.

Allah Azze ve Celle'den ittika edin! Zira takva, O'nun azabına karşı bir kalkan ve O'nun rızasına ulaşmak icin bir vesiledir.

Allah TealÂ’dan sakının ve istikamet uzere iken halinizi değiştirmeyin.

Birlik-beraberlikten ayrılıp da grup grup olmayın. “Allah’ın uzerinizdeki nimetini duşunun. Siz birbirine duşman kimseler iken, O sizin kalplerinizi birleştirmişti. O'nun nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz…” (Âl-i İmran, 103)

(Taberî, TÂrîhu’r-Rusul ve’l-Mulûk, 4/422-423)
__________________