Cuma gununun faziletini aşağıdaki hadis-i şerifte gormek mumkundur:

“Guneşin doğduğu gunlerin en faziletlisi/en ustunu Cuma gunudur. Cunku Adem o gunde yaratılmış, o gunde cennete yerleştirilmiş ve o gunde cennetten cıkarılmıştır.” (bk. Muslim, 854; Nesai, 3/89; İbn Kesir, 1/2328)

Hz. Adem’in Cennetten cıkarılması, yeryuzune yerleştirilmesi ve yeryuzu halifelik payesine ulaştırılması anlamına geldiği icin o da bu cihetle buyuk bir nimettir.

Demek ki Cuma gunu, insanlığın ilk yaratıldığı, cennete yerleştirildiği ve yeryuzu halifesi olduğu bir gun olduğundan oturu insanlar icin buyuk bir bayram gunu olmuştur.

Ceşitli hadislerden anlaşıldığına gore Cuma, haftalık ibadet gunu olarak daha once Yahudi ve Hristiyanlar icin tayin ve takdir edilmiş, fakat onlar bu konuda ihtilÂfa duşerek Yahudiler cumartesiyi, Hristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet gunu olarak benimsemişler. Allah da Cuma gununu Muslumanlara nasip etmiş, onları bu konuda hakka ulaşmaya muvaffak kılmıştır. (Muslim, “Cuma”, 19-23)

Boylece İslÂm’da haftalık toplu ibadet gunu olarak cuma secilmiş, bu gunun bir bayram olduğu bircok rivayette acıkca belirtilmiştir (Beyhaki, Sunen, 3/243; İbn Kayyim, Zadu’l-mead, 1/369)

Allah’ın cennette Cuma gunune tekabul eden ve “yevmu’l-mezîd” denilen gunde kullarına kendisini ziyaret fırsatı vereceğini, bunun icin onlara tecelli edeceğini bildirilmiş (İbn Kayyim, 1/369-372, 408-410), başka bir hadiste de bu gunde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icÂbet saati) bulunduğunu haber vermiştir.

İcÂbet saatinin zevalden itibaren namazın başlamasına, imamın minbere cıkmasından namazın başlamasına veya bitimine ya da ezandan itibaren namazın eda edilmesine kadar devam ettiği, ayrıca fecir ile guneşin doğuşu, ikindi namazı ile guneşin batışı arasında olduğu şeklinde ceşitli goruşler ileri surulmuştur. Hz. Peygamber’in, “Ben onu biliyordum, ancak Kadir gecesi gibi o da bana sonradan unutturuldu” (HÂkim, Mustedrek, 1/279) meÂlindeki hadisine dayanarak esmÂ-i husn arasında ism-i a‘zamın, ramazanın son on gunu icinde Kadir gecesinin gizli tutulması gibi icÂbet saatinin de insanların butun gun boyunca Allah’a yonelmeleri icin gizli tutulduğu ifade edilmiştir.

Cuma gunu gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin o gun ile daha onceki cuma arasında işlemiş olduğu gunahların affedileceği belirtilmiş (BuhÂrî, Cuma, 6, 19), bu gunu onemsemeden uc cuma namazını terk eden kimsenin kalbinin muhurleneceği bildirilmiştir. (Ebû DÂvûd, SalÂt, 204)

İslÂm dunyasının her tarafından muslumanların bir araya geldiği en buyuk toplu ibadet olan hac, arefe gununun cumaya rastlaması halinde “hacc-ı ekber” (buyuk hac) olarak anılır.

Butun bu ozelliklerinden dolayı gerek fert gerekse toplum olarak Muslumanlar acısından buyuk onem taşıyan Cuma gununde farz olan cuma namazından başka şu hususların yapılması sunnettir:

Boy abdesti almak, bıyıkları kısaltma, tırnak kesme gibi bedenî temizlikleri yapmak, misvak veya fırca ile dişleri temizlemek, guzel elbise giymek, guzel koku surunmek, camiye erkenden gitmek, Kehf sûresini okumak, camileri temizleyip kokulandırmak, sabah namazında Secde ve Dehr sûrelerini, cuma namazında ise Cum‘a ve MunÂfikūn veya A‘l ve Gāşiye sûrelerini okumak, cokca dua ve zikir yapmak, Hz. Peygamber’e salÂtu selÂm getirmek.

__________________