ŞER'Î HUKUM
Şeriata ait amelî prensip, hakkında Âyet, hadis veya icm bulunan veya temelde bu delillere dayanan ve İslÂm'ın pratik yonunu oluşturan prensipler. Allah ve Rasûlunun emir, yasak, muhayyer bırakma veya bir kimsenin fiiline ilişkin iki şeyi birbirine bağlama ozelliklerini taşıyan prensiplere "şer'î hukum" denir.
Şer'î hukumler teklifi ve vaz'î hukumler olmak uzere ikiye ayrılırlar.
1- Teklifî hukum:
Şer'î hukumleri koyan Allah ve Rasûlunun mukellef olan Musluman'dan bir fiili yapmasını veya yapmamasını istemesi, yahut onu yapıp yapmama arasında serbest bırakmasıdır. ŞÃ‚ri'in, fiilin yapılmasını istemesi kesin ve bağlayıcı tarzda ise buna "farz", kesin ve bağlayıcı tarzda değilse buna "mendub" denir. Diğer yandan Haneflere gore, delil kesin olmakla birlikte hukme delÂleti zannî olursa hukum "vacib" derecesinde kalır. Kurban kesmek, vitir namazı gibi.
ŞÃ‚ri'in fiilin yapılmamasını istemesi kesin ve bağlayıcı tarzda ise buna "haram", kesin ve bağlayıcı tarzda değilse buna da "mekruh" denir.
ŞÃ‚ri'in, mukellefi fiilin yapılıp yapılmaması arasında serbest bıraktığı fiile ise "mubah" denir.
Buna gore, teklif hukumler farz, vacip, sunnet, mustehap, mubah, haram, mekruh ve mufsid (ibadeti veya akdi bozan) hukum olmak uzere ceşitli kısımlara ayrılmıştır (bk. "Ef'Âl-i Mukellefin" maddesi).
Bu duruma gore teklif hukum bir işin yapılmasını veya yapılmamasını istemeyi yahut da iki secenek arasında serbest bırakılmayı kapsamaktadır. Namaz kılmak, zekÂt vermek ve hacca gitmek yapılması istenen hukme ornek verilebilir. İcki ve kumar yasağı, yapılmaması istenilene ornek teşkil eder. Yiyip icme ve meşrû olarak gezinme de yukumlunun serbest bırakıldığı hususlardandır.
2- Vaz'î hukum:
Allah ve Rasûlunun bir şeyi başka bir şey icin sebep, şart veya mani kılmasıdır. Teklif hukumler asıl temel hukum olup, vaz'î hukumler bunların uygulanması sırasında ortaya cıkar. Mesel Allah TeÂl "Namaz kılınız, zekÂt veriniz" (el-Bakara, 2/43) buyurarak bunu mu'minlere farz kılmıştır. İşte bunların ifasının istenmesi "teklîfî" bir hukumdur. Ancak namazın farz olması icin aranan bir takım şartlar yanında, vaktinin girmesi de gereklidir. İşte namaz vaktinin girmesi, onun farz oluşuna bir "sebep" teşkil eder. ZekÂtta nisap miktarı malın uzerinden bir yıl gecmesi de zekÂtın farz olmasının sebebidir.
Yine, ramazan orucunun farz olması icin, bu ayın girmesi, yani ramazan hilÂlinin gorulmesi, orucun farz kılınışına sebep teşkil eder. Hadiste; "HilÂli gorunce orucu tutun, yine onu gorunce oruca son verin" denilmiştir. (BuhÂrî, Savm, 11; Muslim, SıyÂm, 4, 18).
Şart'a ornek olarak, namaz icin abdesti, mirascılık icin, mûris olduğu tarihte vÂrisin hayatta olmasını, namazın gecerli olması icin kıbleye donulmesini ve nikÂhın sahih olması icin de şahitlerin bulunmasını zikredebiliriz (bk. "Şart" mad.).
MÂni icin de "oldurme" ve "dinden donme"yi ornek verebiliriz. Bir kimse Kur'an'da belirlenen hısımlarına mirascı olabilir. Fakat bu hısımlardan birisini oldurduğu takdirde, oldurduğu bu kişiye mirascı olamaz. Boylece normalde uygulanması gereken bir hukum, ortaya cıkan "oldurme" engeli dolayısıyla uygulanmamaktadır. Hadiste, "Olduren icin miras hakkı yoktur" buyurulur (İbn MÂce, DiyÂt, 14). Yine dinden donen kimse de Musluman olan hısmına mirascı olamaz. Burada normal şartlarda mirascı olması mumkun iken, ortaya cıkan "dinden donme" engeli yuzunden miras alamamaktadır. Hz. Peygamber şoyle buyurmuştur: "Musluman gayri muslime mirascı olamaz" (BuhÂrî, FerÂiz, 26; Muslim, FerÂiz 1). Ayrı dinden olanlar birbirine mirascı olamaz" (Tirmizî, FerÂiz, 16; İbn Hanbel, II, 187, 190).
Teklîfi hukum ile vaz'î hukum bazan bir tek nass'ta birleşebilir. MeselÂ, "Hırsızlık yapan erkekle, hırsızlık yapan kadının yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin" (el-MÂide, 5/38) Âyetinde hem hırsızlık sucunun cezası olan ve teklîfi nitelikte bulunan el kesme hukmu, hem de hırsızlık fiilinin bu cezanın sebebi kılınması yani vaz'î hukum yer almıştır.
Yine; "İhramdan cıkınca avlanabilirsiniz" (el-MÂide, 5/2) Âyetinde, hem ihramdan cıktıktan sonra avlanmanın mubahlığı (teklîfi hukum), hem de ihramdan cıkmanın avlanmanın mubah sayılmasına sebep kılındığı birlikte yer almıştır.
Şu Âyetlerde ise sadece teklîfi hukum yer almış, sebep, şart veya mÂnî zikredilmemiştir: "Namazı kılınız zekÂtı veriniz" (el-Bakara, 2/43). Ey iman edenler, akitleri yerine getiriniz" (el-MÂide, 5/1). Şu hadiste ise yalnız vaz'î hukum olan sebebin yer aldığı gorulur: "Allah temizlik olmaksızın namazı kabul etmez" (Nesaî, ZekÂt, 48; İbn MÂce, TahÂret,
__________________
şer'î Hukum
Dini Bilgiler0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- şer'î Hukum