Hazret-i Omer (radıyallÂhu anh) Hazretlerinin halifeliği zamanında, bir harpten cok ganimet getirmişlerdi. Hazret-i Omer (r.a.), bu ganimetin beşte birini hakkı olanlara taksim ederken, Hazret-i Hasan ve Hz. Huseyin'e (r. anhumÂ) biner dirhem verdi. Sonra, oğlu Abdullah'a (r.a.) beş yuz dirhem verdi. Abdullah (r.a.) dedi ki: Efendim, ben nice defa gazaya gitmiş, Resûlullah (s.a.v.) Hazretlerinin onunde kılıc cekmiş ve nice başlar duşurmuş yetişmiş yiğitken, bana beş yuz dirhem verdin. Hazret-i Hasan ile Hazret-i Huseyin -ki, henuz taze yiğitlerdir- onlara biner dirhem verdin. Bu lÂyık mıdır?

Hazret-i Omer (r.a.) buyurdular ki: “Ey Abdullah! Sen onlar ile bir mi olmak istersin? Onların Hazret-i Ali gibi babaları, Hazret-i FÂtımÂtu'z-Zehr gibi anaları, Hazret-i Fahr-i Âlem (sallallÂhu aleyhi ve sellem) gibi dedeleri, Hazret-i İbrÂhîm gibi dayıları vardır (İbrÂhîm, Hazret-i Resûl-i Ekrem'in oğludur). Hazret-i Ummu Gulsum, Zeyneb ve Rukayye (radıyallÂhu anhunne) gibi teyzeleri vardır, Hazret-i Ca'fer-i TayyÂr ve Hazret-i Ukayl gibi amcaları vardır.”

Hazret-i Ali (k.v.), Hazret-i Omer'in (r.a.) boyle soylediğini işitince “İşte bunun icin Resûl-i Ekrem (sallallÂhu aleyhi ve sellem) Hazretleri: ‘Omer, Cennet ehlinin kandili ve İslÂm’ın nûrudur.’ buyurmuştu” dedi. Hazret-i Hasan ve Huseyin, Hazret-i Omer'in yanına varıp bunu mujdelediler Hazret-i Omer (r.a.), SahÂbe-i Guzîn'den bir cemÂat ile Hz. Ali'ye (r.a.) geldi. Hazret-i Omer “YÂ Ali, sen Resûlullah (s.a.v.) Hazretlerinden ‘Omer, Cennet ehlinin kandili ve İslÂm'ın nûrudur' diye işittin mi?” diye sual buyurdular. Hazret-i Ali de, ‘evet' dedi. Hazret-i Omer, dedi ki, ‘Şimdi bana bunu yaz.' Hazret-i Ali de mubÂrek eline kalem alıp yazdı.” Hazret-i Omer (r.a.) o yazıyı alıp, evlÂdından birine verdi ve ‘Ben vefÂt ettiğimde, bunu kefenime sararsın. Bununla AllÂhu TeÂlÂ'nın huzûruna cıkayım' buyurdu.


(MenÂkıb-ı CÂryÂr-ı Guzîn)
__________________