-kitap ismi:dıya,ul kulub ya da cevap veremedi
yazar:harputlu ishak efendi
yayın evi:hakikat yayıncılık
"Allah u Teala'nın rızasını sevgisini kazanmak icin calışanlara Mutteki ve salih denir. Allah u Teala'nın rızasını sevgisini kazanmış olana veli denir. Allah u Teala'nın rızasını kazanmış, başkalarını da Allah u Teala'nın rızasını kazanmış başkalarını da Allah u Teala'nın rızasına kavuşturmağa calışana murşid denir)[B]sayfa-149[/B]
"cihadın edepleri ve farzları vardır:
1-harbden once uygun bir lisan ile kafirlere isalam dini kabul etmeleri teflik olunur...................
2-eğer kafirler bu nimeti bu saadeti kendilerinr uygun gormeyip (biz babalarımızı boyle yapıyor bulduk) mealindeki Şu'ara suresinin yetmişdorduncu ayetinde bildirilen dalalet icerisinde kalmak isterlerse dinlerini değiştirmeleri icin zorlama ve baskı yapılmaz...............
3-eğer kafirler ikinci hali de kabul etmeyip muminler ile hab etmeğe kalkışırlarsa islamiyyetde bildirilen adalet ve usu uzere onlarla cihad yapılır" (sayfa 267)
-kitap ismi:Sozler
muellifi:Bediuzzaman said Nursi
yayınevi:sozler yayınevi,enver neşriyat,yeniasır neşriyat...
"Kur'an beşer kelamına benziyor onların muhaveresi tarzındadırdemek beşer kelamıdır eğer Allah kelamı olsa Ona yakışacak bir cihetce her cihetce harkulade bir tarzı olacaktı.Onun sanatı nasıl beşer sanatına benzemiyor, kelamı da benzememli?
cevaben dedim
-nasıl ki Peygamberimiz (ASM) mucizatındsan ve hasaisinden başka ef'al ve ahval ve etvarında beşeriyyette kalıp beşer gibi adet-i İlahiye ye ve evamir-i Tekviniyesine munkad ve muti olmuş. O da soğuk ceker elem ceker ve hakeza...her bir ahval ve etvarında harikulade bir vaziyet verilmemiş ta ki ummetine ef'aliyle imam olsun, etvariyler rehber olsun,umum harekatiyle ders versin. Eğer etvarında harikulade olsa idi; bizzat her cihetce imam olmamazdı, butun ahvaliyle "Rahmeten li'i-alemin" olamazdı.
aynen oylede Kur'an-ı Hakim ehli şuura imamdır, cin ve inse murşiddir, ehl-i kemale rehberdir,ehl-i hakikata muallimdir. oyle ise beşerin muhaveratı ve uslubu tarzında olmak zaruri ve katidir. cunku cin ve ins munacaatını ondan alıyor duasını ondan oğreniyor mesailini onun lisaniyle zikrediyor, edeb-i muaşereti ondan taallum ediyor ve hakeza...herkes onu mercii yapıyor.oyle ise Hz Musa aleyhisselamın Tur-i Sina da işittiği kelamullah tarzında olsa idi beşer bunu dinlemekte ve işitmekte tahammul edemezdi ve mercii edemezdi. Hz MUsa Aleyhisselam gibi bir ulu azm ancak bir kac kelamı işitmeye tahammul etmiştir.Musa aleyhisselam demiş

şeytan dondu yine dedi ki:
-...................
(sayfa177)
-kitap ismi-Kur an da denge
yazarı:faruk Gurbuz
yayınevi:denge yayınları
"ekolojinin araştırma sahası bu olmakla birlikte bazı problemleri cozmeye calışmak gibi bir amacı da vardır.1964 yılında bermuda adasında yanlışlıkla bu adya getirilen bir bocek beş yıl kadar zaman icerisinde sedir ağaclarının %85'i gibi onemli bir miktarını yokeder.bu felaketi durdurmak isteyen yetkililer ağacları yokeden boceği yiyen ve fakat ağaclara zarar vermeyen bizdeki teke boceğine benzer birboceği ve "hymenoptera" adlı paraziti bolgeye sokarlar. fakat onceleri karıncalşarı yemesiicin ithal edilen bir kertenkelede aynı bolgede yaşamaktadır. kertenkeler yeni gelenleri daha lezzetli bulduklarından karınca yerine onları yemeye başlarlar. boylecekertenkelerin sayıları gittikce artar. bu durumun farkına varan hukumet yetkilileri bu kezde kertekelelerden kurtulmak icin kertenkeleleri yedikleri bilinen iki yuz cift "kiskadee" adlı bir kuş turunu ithal ederler. fakat kiskadeeler de aynı kertenkeleler gibi plana uymayıp turu sadece bermuda da bulunan "vireo" kuşunun yavrularını yemeyi tercih ederler. sonuş olarak kiskadeelerin sayısı yuz milyonun ustune cıkar.vireo kuşu onemli olcude azalır. ortadan kaldırılması duşunulen bocekler ağacları yemeyedevam ederken kertenkeler ise yine bildiklerini okurlar" sayfa-45
"hayvan insan cenazeden ve olumu hatırlatan torenlerden kacar. duğunlere ve eğlenceye can atar.sefaletin ve aczin cirit oynadığı mahallere gozunu kapatır. luksun zenginliğin ve sıhhatin kaynaştığı salonları arar ve ozler. onun iyilik ve yardım duygularının altında dahi kendi ızdırabı yatar. o daima egosunu sefalet,acz ve ızdırab ortamından uzaklaştırma ve bunları unutma cabası icerisindedir. insanda bir ic muhasebe kapısı acan mabedlerden kacar. şuuru uyuşturan zevk,eğlence icki alemlerine sığınır.yahutmabedleri buna gore değiştirmeyekalkar.
......
"kotu duygularını kendisine Tanrı edineni gordunmu?...Sen Rasulum ona koruyucu olabilir misin? Yoksa sen onların coğusdunun soz dinleyeceğini, yahut duşuneceğini mi sanıyorsun? Hayır, Onlar hayvan gibidir. Hatta onlar yolca daha da sapıktırlar"sayfa-198
__________________