TELAFİSİ OLMAYAN PİŞMANLIK

Kafir, dirildiği andan itibaren yaptığı kahredici hatanın farkına varır. Bu onarılmaz hatanın verdiği pişmanlık dalgası tum vucudunu kaplar. Buyuk bir yıkım yaşar, pişmanlığın etkisiyle kendini yer bitirir.

Dunyada yaptıkları inkarcılara gosterildiğinde, gaflet icinde gecirdikleri hayatlarını telafi etmeye karşı onulmaz bir hasret duyarlar. Geri donmeyi, kendilerine bir şans daha verilmesini isterler. Dunyada iken birlikte gaflete daldıkları dostlarını, sevgililerini bir daha gormek istemezler. Tum dostluklar, tum sevgiler, tum bağlar kaybolmuştur. Dunyada iken kurmuş oldukları yaşam, yaptıkları işler, evleri, arabaları, eşleri, cocukları, şirketleri, orfleri, gelenekleri, savundukları "dunya goruşu", herşey, ama herşey artık değersizleşmiş, yok olmuştur. Herşey yok olurken, yerine de bir tek azap gelmiştir. Ayetlerde, o gunku yıkımın yarattığı ruh hali şoyle tarif edilir:

Ateşin ustunde durdurulduklarında onları bir gorsen; derler ki: "Keşke (dunyaya bir daha) geri cevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mu'minlerden olsaydık." Hayır, onceden saklı tuttukları kendilerine acıklandı. Şayet (dunyaya) geri cevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere şuphesiz yine doneceklerdir. Cunku onlar, gercekten kafirlerdir. Onlar dediler ki: "Bu dunya hayatımızdan başkası yoktur. Ve bizler diriltilecek değiliz." Rablerinin karşısında durdurulduklarında onları bir gorsen: (Allah "Bu, gercek değil mi?" dedi. Onlar: "Evet, Rabbimiz hakkı icin" dediler. (Allah "Oyleyse inkar edegeldikleriniz nedeniyle azabı tadın" dedi. (Enam Suresi, 27-30)


Bu arada kafir, icindeki bu buyuk yıkıma rağmen, bir yandan da hala kibiri bırakmamakta ve ayetin ifadesiyle "azabı gorunce pişmanlığını gizlemekte"dir. (Yunus Suresi, 54) Bu kibirin canlı kalması, onun icin ayrı bir azap kaynağı olacak, cehennemde karşılaşacağı aşağılanma, soz konusu kibir nedeniyle ona tarifsiz acılar verecektir.

__________________