Sual: Semavi din ne demek?
CEVAP
Semavi din demek, hak olan, doğru olan ilahi din demektir. Butun peygamberler Muslumandı. Kur'an-ı kerim haric, hicbir semavi dinin kitabının bozulmadan onceki hÂli yoktur. Hazret-i Nuh’a ve diğer Resullere verilen kitapların ise hic birisi yoktur. Hazret-i Âdem’in, Hazret-i İbrahim’in ve kendilerine kitap gonderilen diğer Resullerin dinine de semavi din denir. Hak olan bu dinlere muteber kitaplarda semavi din denmesi, vahyi getiren meleklerin semadan gelmesinden dolayıdır. Semavi din denince ilahi din olarak anlamalıdır. Tevrat ve İncil’deki imana ait bilgiler de değiştirildiği icin, iman bilgileri de farklı olmuştur. Aslında her peygambere, gonderilen iman bilgileri aynı idi. Fakat Hıristiyanlar değiştirerek, birbirinden farklı 4 İncil meydana getirmişlerdir.
İsevilik ve Musevilik de semavi birer din iken zamanla tahrif edilmiştir. Tahrif edilmemiş, bozulmamış, yani indirildiği gibi de olsalar, nesh edilmiş, yani yururlukten kaldırılmış olduğu icin, artık o dinlerle amel edilmez. Yururlukteki İslamiyet kıyamete kadar devam edecektir.
Sual: Semavi dinlerde iman farklı mıydı?
CEVAP
Allahu teÂlÂnın var ve bir olduğunu bildiren İlahi dinlerin hepsi, insanlar tarafından bozulmadan once, inanılacak şeyler bakımından birbirinin aynı idi. Aralarında fark yok idi.
Şu Âyet-i kerime de iman edilecek şeylerin hep aynı olduğunu bildirmektedir:
(Kur'an, once gelmiş olan kitapları tasdik edicidir.) [Bekara 97]
Bu Âyette, Amentu’de yer aldığı gibi onceki kitaplara iman etmeyi bildiriyor, onlarla amel etmeyi gostermiyor. O kitaplar hic değişmemiş bile olsa, Allahu teÂl onları nesh edip, yani yuruklukten kaldırıp yeni din gonderdiği icin onlarla amel etmek asla caiz değildir. Cunku Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah indinde hak din ancak İslam’dır.) [Al-i İmran 19]
(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]
Musevilik ve İsevilik de, Allahu teÂlÂnın bir olduğunu ve Allahu teÂlÂnın peygamberlerinin bir insan olduğunu bildirmiştir. Ancak Yahudiler, Hazret-i İsa’ya inanmadılar. Hıristiyanlar da putlara tapınmaktan kurtulamadılar ve Hazret-i İsa, (Ben de sizin gibi bir insanım. Allah’ın oğlu değilim) dediği halde, Baba, Oğul ve Ruh-ul kuds ismi ile 3 ayrı ilaha tapındılar. Bunun yanlış olduğunu anlayan ve duzeltmeye uğraşanlar arasında papa Honorius da vardır.
Bu yanlış inancları, ancak Allahu teÂlÂ, son peygamberi Muhammed aleyhisselam vasıtası ile duzeltmiştir. O halde, bu dinleri, icerlerine sokulmuş olan hurafelerden temizleyen hakiki, doğru dinin, İslam dini olduğu pek acıktır. Musluman olan İngiliz Fellowes, şoyle diyor: (Hıristiyanlığın yanlış inanclarını duzeltmeye kalkan Martin Luther, ne yazık ki İslamiyet ile bu kusurların duzeltildiğini bilmiyordu.)
Sual: Eski dinlerin neshi ne demektir?
CEVAP
Allahu teÂlÂnın gonderdiği butun dinlerde, iman bilgileri aynı idi. Her dinde Allah’ın var ve bir olduğu, Cennet, Cehennem ve ahiret hayatı bildiriliyordu. Bunlarda değişiklik olmaz. Hindistan ulemasından Rahmetullah Efendi diyor ki:
Nesh, peygamber kıssaları ile Cennet ve Cehennemden haber veren Âyetlerde olmaz. Yalnız, emir ve yasakların bazılarında olur. Nesh; bazı emir ve yasakları değiştirmek demek değildir. Bunların yururluk zamanlarının bittiğini haber vermek demektir. Kur’an-ı kerim, Tevrat ve İncili nesh etmiş, yururlukten kaldırmıştır. (Beyan-ul-hak)
Hazret-i Hud, Âd kavmine; Hazret-i Salih, Semud kavmine; Hazret-i Musa, Beni İsraile gonderilmiştir. Peygamberlerden Harun, Davud, Suleyman, Zekeriyya ve Yahya “aleyhimusselam” da, yine Beni İsraile gonderilmiştir. Fakat, bunların ayrı dini olmayıp, Beni İsraili, Hazret-i Musa’nın dinine davet etmişlerdi.
Hazret-i Davud’a inen Zebur’da ahkÂm, emir ve ibadet yoktu. Vaaz ve nasihatle dolu idi. Tevrat’ı neshetmedi, yani, yururlukten kaldırmadı, onu kuvvetlendirdi. Bunun icin Hazret-i Musa’nın dini, Hazret-i İsa zamanına kadar devam etti. Fakat Hazret-i İsa gelince, bunun dini, Hazret-i Musa’nın dinini neshetti. Yani Tevrat’ın hukmu kalmadı ve bundan sonra, Hazret-i Musa’nın dinine uymak caiz olmayıp, Muhammed aleyhisselamın dini gelinceye kadar, Hazret-i İsa’nın dinine uymak lazım oldu. Fakat, Beni İsrailin coğu, “Biz Tevrat’a uyarız” diyerek, Hazret-i İsa’ya iman etmedi. İşte Yahudilik ile Nasaralık [İsevilik] boylece ayrıldı.
İsa aleyhisselam, Beyt-ul-lahm’de doğdu. Sonra Mısır’a gidip, 12 yıl kaldı. Nasıra’ya gelip yerleşti. Burada 30 yaşında nebi oldu. Bunun icin, İsa aleyhisselama iman edene Nasranî ve hepsine Nasara denir. Yahudiler, “Hazret-i Musa’nın dinine uyup, Tevrat ve Zebur okuyoruz” diyor. Nasara da, “Hazret-i İsa’nın dinine uyup, İncil okuyoruz” diyor.
HÂlbuki butun Âlemlere peygamber olarak gonderilen Muhammed aleyhisselamın dini ki, din-i İslam’dır, butun dinleri neshetmiştir. Bu dinin hukmu kıyamete kadar sureceğinden, dunyanın hicbir yerinde, Onun dininden başka bir dinde bulunmak caiz olmaz. Ondan sonra, hic peygamber gelmeyecektir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Muhammed, Allah’ın resulu ve peygamberlerin sonuncusudur.) [Ahzab 40]
(Biz seni butun Âlemlere rahmet olarak gonderdik.) [Enbiya 107]
Yahudi ve Hıristiyanların kÂfir olduğuna dair bazı Âyet-i kerime mealleri de şoyle:
(Yahudiler, Uzeyr’e, Hristiyanlar da Mesih’e Allah’ın oğlu dediler. Daha onceki kÂfirlerin [“melekler Allah'ın kızlarıdır” diyenlerin] sozlerine benziyor. Allah onları kahretsin! Nasıl da sapıtıyorlar.) [Tevbe 30]
("Allah’ın cocuğu oldu" dediler. HÂşÃ‚, O yucedir, goklerde ve yerdekilerin hepsi Onundur, hepsi Ona boyun eğmiştir.) [Bekara 116]
("Yahudi veya Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız" diyenlere de ki: "Aksine biz, hanif [doğru yaşamış] İbrahim’in dinine uyarız.") [Bekara 135]
("Biz, Allah ve Onun indinde bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Esbata indirilene, Musa’ya, İsa’ya verilenlere, Rablerinden diğer peygamberlere gelenlere, onların hicbiri arasında fark gozetmeden inandık ve biz sadece Allah’a teslim olduk" deyin!) [Bekara 136]
(["Kur'an İsa’nın babasız olduğunu kabul ettiğine gore, ilahlığını da kabul ediyor" diyen Necranlı Hıristiyanlara] de ki: Gelin dua edelim, Allah’ın laneti yalancıların uzerine olsun!) [A. İmran 61]
[Fakat Hıristiyanların buna yanaşmadığı tefsirlerde bildirilmektedir.]
(İsa’ya, Allah diyenler kÂfir olmuştur. HÂlbuki Mesih, "Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin" demiştir. "Allah ucun ucuncusu" diyenler de kÂfirdir.) [Maide 72, 73]
(Meryem, İsa’yı doğurup kucağında getirince, ona, "Cok garip bir iş yapmışsın, baban kotu, annen ise iffetsiz değildi" dediler. Meryem, [sormaları icin] cocuğu gosterince, ona, "Biz cocukla nasıl konuşuruz?" dediler. Cocuk dedi ki: "Ben Allah’ın kuluyum, O bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı. Bana namazı ve zekÂtı emretti.") [Meryem 27–31] (Hıristiyanlar, İncil’de emredilen namaz ve zekÂtı da tahrif etmişler.)
(İsa, "Ben Allah’ın resuluyum. Benden once gelen Tevrat’ı doğrulayıcı, benden sonra gelecek Ahmed isimli peygamberi mujdeleyici olarak geldim" demişti.) [Saf 6]
Yukarıya birkacını aldığımız Âyetlerden de anlaşıldığı gibi, Yahudilik ve Hıristiyanlık bozulmuş, batıl bir dindir. Hazret-i İsa ile ilgili Âyetlerden ikisi de şoyle:
(Ey Meryem oğlu İsa, seni mukaddes ruh ile desteklemiştim, boylece beşikte iken, yetişkin olunca da insanlarla konuşmuştun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncili oğretmiştim. Camurdan yaptığın şekle ufleyince benim iznimle kuş oluyor, anadan doğma koru ve alacalıyı benim iznimle iyileştiriyor, oluleri benim iznimle diriltiyordun. İsrail oğullarının seni oldurmesinden ben kurtardım.) [Maide 110]
(İsa dedi ki: "Allah, benim de, sizin de Rabbinizdir. Ona ibadet edin, işte doğru yol budur.") [Zuhruf 63, 64]
Hazret-i İsa’ya ilah demekle, O yuceltilmiş olmaz. Allah’ın oğlu demek de Allah’a hakaret olur. Hazret-i İsa boyle sozler soylememiştir. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Allah, "Ey İsa, insanlara "Beni ve anamı Allah’tan başka iki ilah bilin" diye sen mi soyledin?" diye sorunca, o da, "HÂşÃ‚, seni tenzih ederim. Bu soz bana yakışmaz" demiştir.) [Maide 116]
(KÂfirler, Allah’ın emirleri ile Peygamberlerin emirlerini birbirinden ayırmak istiyor. [Yahudiler] bir kısmına [Musa ve daha onceki peygamberlere] inanırız. Bir kısmına [İsa’ya, Muhammed’e] inanmayız. [Hıristiyanlar ise -hÂşÃ‚- İsa Allah’ın oğlu diyor.] Bu inanışları ve dinleri kıymetsizdir. Hepsi kÂfirdir, hepsine cok acı azaplar hazırladık. Butun peygamberlere iman edip, hicbirini diğerinden ayırmayan [Muslumanlar] ise, Allah’ın mukÂfatına kavuşacaktır.) [Nisa 150–152]
(Allah, inkÂrları yuzunden Yahudilere lanet etmiştir.) [Nisa 46]
(İbrahim, ne Yahudi, ne de Hıristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan doğru bir Musluman idi; muşriklerden de değildi.) [Al-i İmran 67]
[Hazret-i İbrahim, Hazret-i Musa, Hazret-i İsa da, her peygamber gibi Musluman idi. Hazret-i Musa’ya ve Hazret-i İsa’ya o zaman inanan kimseler de Musluman idi. Şimdiki Yahudi ve Hıristiyanlar, Muhammed aleyhisselama inanmadıkca, yani Musluman olmadıkca ebedi Cehennemliktir. Bu Âyetler de gosteriyor ki, her peygamber Muslumandır, Yahudi ve Hıristiyanlar kitap ehli kÂfirdir.]
Hazret-i Musa’ya ve Hazret-i İsa’ya o zaman inanan kimseler de Musluman idi. Şimdiki Yahudi ve Hıristiyanlar, Muhammed aleyhisselama inanıp Musluman olmadıkca Cehennemliktir. Cunku Allahu teÂlÂ, (Ancak Resulume uyan kurtulur) buyuruyor. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah’a ve Resulune itaat edin!) [Enfal 20]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Ey iman edenler, sizi hayat verecek şeylere [dinin emrine, Cennete, ebedi hayat verecek itikada, amellere] davet edince, Allah’a ve Resulune icabet edin!) [Enfal 24]
Musluman olmayanın hÂli
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(De ki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!) [Al-i İmran 31]
[Bu Âyet-i kerime inince, munafıklar, şimdiki musteşrikler gibi, "Muhammed kendine tapılmasını istiyor" dediler. Aşağıdaki Âyet-i kerime bunun uzerine indi. (Şifa-i şerif)]
(De ki, "Allah’a ve Resulune itaat edin! Eğer [Resule uymayıp] yuz cevirirlerse, [kÂfir olurlar] elbette Allah da kÂfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Cennete sadece Musluman olan girer.) [Buhari, Muslim]
(Ben bir kulum. Hıristiyanların İsa aleyhisselamı [ilah ve ilahın oğlu diye] ovdukleri gibi, beni ovmeyin!) [Şir’a]
Gorulduğu gibi Cennete yalnız Muslumanların gireceğini Allah ve Resulu soyluyor. Bazı okuyucularımız, Hazret-i Musa’ya ve Hazret-i İsa’ya o zaman inanan kimselerin Cennete girip girmeyeceğini soruyorlar. Bu peygamberler de hak peygamber idi. Onlara inananlar da mumin idi. Elbette onlar da Cennete gidecektir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
([Senden once peygamberlere] iman edenler, Yahudi, Hıristiyan ve sabiinlerden Allah’a ve ahirete inanıp salih amel işleyenler icin elbette Rablerinin katında mukÂfatlar vardır. Onlar icin herhangi bir korku yoktur, uzulmeyecekler de.) [Bekara 62]
Ehl-i kitabın [Yahudi ve Hıristiyanların] kÂfir olduğunu gosteren bir Âyet-i kerime meali de şu:
(De ki: "Ey Kitap ehli, ancak Allah’a kulluk etmek, Ona şirk koşmamak, Allah’ı bırakıp insanları Rab edinmemek uzere, aramızdaki muşterek bir soze gelin!" Yine yuz cevirirlerse, "Bizim Musluman olduğumuza şahit olun" deyin!) [Al-i İmran 64]
Ehl-i kitap Musluman olsaydı, boyle ifadeler kullanılmazdı. Bilindiği gibi Hıristiyanlar Hazret-i İsa’yı Rab edinmişlerdi. Ehl-i kitap hakkında bir Âyet-i kerime meali de şoyle:
(Ehl-i kitaptan bir kısmı sizi sapıtmak ister; hÂlbuki kendilerini saptırırlar da farkına varmazlar.) [Al-i İmran 69]
Sual: Hazret-i Âmine niye İbrahim aleyhisselamın dininde idi?
CEVAP
Hazret-i İsa ve Hazret-i Musa’nın dini hic bir yerde doğru olarak kalmadığı icin.
Dinlerin gonderilişi
Sual: Ateistlerce, (Eskiden dinlere korkudan dolayı inanılırdı. Artık, korkulacak bir şey yok. Tanrı’nın tek dini var, o da insan, barış, sevgi ve umut. İsa, Musa, Muhammed, hepsi birdir) gibi şeyler soyleniyor. Allah ceşitli dinler gondermedi mi?
CEVAP
Ateistler Allah’a inanmaz. Herkesi dinsiz yapmak icin oyle soyluyorlar. Allahu teÂl her millete, peygamberleri vasıtasıyla bir din gondermiştir. Son olarak da, Kıyamete kadar değişmeyecek olan İslamiyet’i gondermiştir. Birkac Âyet-i kerime meali:
(Biz peygamber gondermedikce kimseye azap etmeyiz.) [İsra 15]
(Onlar [Muslumanlar], sana indirilene [Kur’an-ı kerime], senden onceki indirilen [diğer semavi] kitaplara kesin olarak iman ederler.) [Bekara 4]
(Allah’ın dininden başka bir din mi istiyorlar?) [Âl-i İmran 83]
Ebedî saadete kavuşmak icin, eskiden zamanındaki peygamberlere uymak gerektiği gibi, bugun de İslamiyet’e inanmak ve uymak şarttır.
Eski ummetlerin dini
Sual: Okuduğum kitaplarda, (Butun peygamberlerin getirdiği dinin esaslarında imanla ilgili şeyler aynıydı, fakat şeriatları farklıydı) deniyor. Bir de, (Hazreti Musa’nın şeriatı, hazret-i İsa’nın şeriatı) deniyor. Şeriat ne demektir? Şeriata karşı olmak gunah olmuyor mu?,
CEVAP
Her peygamberin, Allahu teÂl tarafından getirdiği dinin, amele ait hukumlerine şeriat denir. Mesela namaz kılmak, oruc tutmak, zekÂt vermek, hacca gitmek, nikÂh, talak, miras ve alışveriş bilgileri gibi hukumlerdir. Bunlar her peygamberin dininde, az veya cok farklıydı. Şeriata karşı olduğunu soylemek, (Ben Allah’ın emirlerine karşıyım, namaza karşıyım, oruca karşıyım) demektir. Cahillikle boyle soz soylememelidir.
__________________
Semavi dinlerde iman
Dini Bilgiler0 Mesaj
●15 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Semavi dinlerde iman