DEMOKRASİ = SAPIKLIK DUZENİ – 1 -

BEN ALLÂHIN KULUYUM.
Sığınıyorum AllÂh’a taşlanmış şeytandan.
Adıyla AllÂh’ın , merhametiyle kuşatanın , gereğince merhamet edenin.
Demokrasinin halkın kendi kendini yonetmesi olduğu yalandır. Bu halkları aldatmak icin uydurulmuştur. Aslında demokrasi uzakta olan ve ulaşılması istenilen , halkın kendi kendini idÂre etmesi amacı ile avunulan bir yonetim bicimidir. Buna rağmen bu amac demokrasi ile yonetildiği iddia edilen ulkelerde az yada cok uygulamada gercekleşmektedir. Halklara sunulan bu idÂrede halka asıl kabul ettirilen ise istedikleri gibi yonetilmelerine hakları olduğu sapıklığıdır. Halkları bencilliğe yonlendiren , yuceAllÂhın dininden uzaklaştıran yonetimler , onlara , ne istiyorsunuz , yada şunu mu bunu mu istiyorsunuz diyerek tercih hakkı verdiklerinde , bencilleşmiş olan halklar doğal olarak nefislerine hoş gelen , nefislerinin arzusuna , heveslerine gore karar vermektedirler. YÂni aslında , sirk maymunu gibi başkalarının yonettiği duşunce ortamında , hangi bencilce isteği tercih edersiniz sorusu ile oynatılan maymunlara cevirilmek istenir halklar. Arada bir , kuralları , oyunu bozmak isteyenler , gundem oluşturmak isteyenler ise , cağ dışı , bolucu , terorist ve sÂire sozler ve izleme , gozleme , kayıt ve polis ve asker baskısı , mahkeme edilmeler , jop , dipcik ve saire demokratik işkencelerle susturulmaktadırlar.
Bu duruma rağmen , demokrasi , bel altından , nefsî isteklerden yakalanmış halklar icin , icinden cıkılmaz bir gunah ve kufur tuzağıdır. Demokrasi gunah ve kÂfirliğin hurriyetinde , şeytanı en cok sevindiren , şeytanî duzenlerdendir.
Demokrasinin temel mantığı , coğunluğun istediği gibi yonetilme mantığıdır. Bu bir aldatma olduğu halde , gercekten uygulansa , insanlar kendi istedikleri gibi yonetilse ne olur ?.. Bu durumda yuce AllÂhın indirdiği ile yonetilmemiş olur toplum. Hic şuphesiz halkın istediği ile yuce AllÂhın istediği farklı şeylerdir , ozellikle , bencilliğe alışmış , beyni yıkanmış bir toplum iseler , bu fark , cok acık , gece ve gunduz gibi , kara ve beyaz gibi acık birk fark olur bu durumda.
Kuranda îman ve kufur acıklanmış. KÂfirlerin (nankorlerin) Cehennemlik , muminlerin (AllÂha guvenenlerin) cennetlik olduğu bildirilmiştir. MÂidesûresinin 44 numaralı Âyetinde , yuce AllÂhın indirdiği ile hukmetmeyenlerin kÂfir olduğu bildirilmiş. Oyle ise yuce AllÂhın indirdiği ile değil , kulların istediği gibi hukmekmek olan demokrasi kÂfirlik duzenidir. Boylece , kim yuce AllÂhın indirdiği ile hukmetmeyi istemez ve İslÂmdan başka bir yonetim , hukmetme , kurallandırma olcusu olan bir duzen isterse vey bu tur duzenlerden olan demokrasiyi isterse kÂfir olur.
Orneklerini cağımızda gorduğumuz gibi , demokrasi uygulandığında , Musluman olsalar bile , kullÂr , demokrasinin uygulanmasından sonra , nefislerini = kendilerini tanrı edinen kÂfirlere donuşurler. GunÂha ve Kufre dalar ve yuce AllÂhın yolundan uzaklaşıp , cehennemlik bir toplum olur toplum. İnsanların coğunun istekleri yuce AllÂha itaat olsa bile , gunÂha giden , kufre giden yollar acık oldukca , toplum , nefislerinin istediği gunahlara meylederek , Haktan , yuce AllÂhın yolundan , islÂmdan sapar. Bunun delîli , Kurandaki , coğunluğun kotuluğe meyilli olduğunu bildiren Âyetlerdir.
Oyleyse , Kuranda , coğunluğun ne turde yonelişlerinin olduğunun bildirildiğine bakalım. Boylece , toplumun , coğunluğun istediği gibi yonetilmesinin yÂni demokrasinin iyilik mi kotuluk mu olduğuna dÂir bilgimiz olur.
1- Kuran , coğunluğun , yuce AllÂhın yolundan sapmış ve saptırıcı olduğunu bildiriliyor.
DELİL 1 = (Kuran , 6 numaralı sûre olan En’Âmsûresinin 116 numaralı Âyeti)
(6 En’Âm 116) “Yeryuzunde kim varsa coğuna uyarsan , seni AllÂhın yolundan saptırırlar , ancak zanna uyarlar ve onlar ancak tahmin ederler”.
Bu Âyetin bildirdiği , coğunluğa uymanın yuce AllÂhın yolundan sapmak olduğudur. Bu Âyetteki SAPMAK anlamını belirten fiil DALLE (DALÂLET) fiilidir. Bu fiil Kuranda oncelikle FÂtiha suresinde , son Âyetinde DÂLLÎN = SAPKINLAR kelimesi ile kullanılmıştır. SalÂt ve selÂm ona yuce AllÂhın elcisi Muhammed bu kelimeyi acıklamış , DÂLLÎN = SAPKINLAR denilen kişilerin , ozellikle Hıristiyanlar olduğunu bildirmiştir. Kuran ve salat ve selÂm ona yuce AllÂhın elcisi Muhammed ise Muslumanlardan başkasının cennete giremeyeceğini , cennete sÂdece Muslumanların gireceğini , Musluman olmayan herkesin kÂfir olduğunu ve tum kÂfirlerin ve doğal olarak tum Hıristiyanların cehennemlik olduğunu bildirmiştir. Boylece acıkca anlaşılan , bu Âyette bildirildiği gibi , yeryuzundekilerin coğuna , toplumun coğunluğuna uymak yÂni demokrasi kÂfirliktir.
Bu Âyetin bildirdiği SAPMAK (DALLE , DALÂLET) İslÂmdan cıkmak yÂni kÂfir olmaktır. Kuranda bu konudan bahseden yuzden cok Âyet vardır. Bu Âyetlerden bir orneğe bakalım. Boylece , yeryuzundekilerin coğuna uymanın = coğunluğa uymanın = demokrasiye uymanın = kÂfirliğin nasıl bir şey olduğunu anlayan birileri , olabilir ki tevbe edip , yuce AllÂhın emrine , kÂnununa = İslÂm devletine uymaya = îmÂna yol arar ve bu uğurda gayret ederek îmÂnını kurtarır.
DELİL 2 = (Kuran , 38 numaralı sûre olan SÂdsûresinin 26 numaralı Âyeti)
(38 SÂd 26) “Ey DÂvûd biz seni yeryuzunde halîfe ettik , oyleyse Hak ile (Gercek ile , İslÂm ile) Hukmet (Karar ver) insanların arasında ve hevese (nefsinin arzusuna) uyma , (hevese uyarsan) seni AllÂhın yolundan saptırır , elbette onlar ki AllÂhın yolundan saparlar , onlarındır azÂbın şiddetlisi hesap gununu unutmaları sebebiyle”.
Hakka = İslÂma uymak , inancta , sozde , işte İslÂma gore karar vermek (Hukmetmek) îmÂnın şartıdır. Buna aykırı olarak Hak ile İslÂm ile Karar vermeyen (Hukmetmeyen) ise sapar. Hak ile hukmetmeyen Nefsinin arzusuna uyar , boylece sapar. ÎmÂnın yolu ve kufrun yolu boylece acıklandıktan sonra ise , yuce AllÂhın yolundan sapanın kotu Âkıbetinin , cezÂsının ne olduğu acıklanmış. Boylece anlıyoruz ki , kim yuce AllÂhın yolundan saparsa , hesap gununu hesÂba katarak yaşamamış olur. Bu kasdî unutkanlığın cezÂsı olarak şiddetli bir azÂba sokulacak , cehenneme girecektir. Kim , yuceAllÂhın nîmetine nankorluk = kÂfirlik yaparsa , nefsinin arzusuna= hevesine uyarak yuce AllÂha itaati terk ederse , cezÂlanacağını , cehenneme gireceğini bilsin ve tevbe edip yuce AllÂha itaate , yuce AllÂhın yoluna donsun.
Boylece , birinci delil olan Âyette (6 En’Âm 116) Coğunluğa uymanın , yuce AllÂhın yolundan sapmak olduğunu , ikinci delil olan Âyette (38 SÂd 26) yuce AllÂhın yolundan sapmanın cezÂsının şiddetli azap olduğunu oğrendik. Oyleyse coğunluğa uymak olan DEMOKRASİ , YUCE ALLÂHIN YOLUNDAN SAPMAKTIR VE DEMOKRASİYİ İSTEYENLER YUCE ALLÂHIN YOLUNDAN SAPMIŞ KÂFİRLERDİR.
Kuranda bu mÂnada pek cok Âyet vardır. Bunlardan birisini , ustelik bu sapmadan kurtuluş yolunu gosteren ve du olan fÂtihadakini analım.
KURAN , 1 NUMARALI SÛRE OLAN FÂTİHA SÛRESİ
Âyet = (1 FÂtiha 5) “Bizi ayakta tutan yola ilet”.
Âyet = (1 FÂtiha 6) “Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna”.
Âyet = (1 FÂtiha 7) “onlar , Uzerlerine gazap edilmiş olanların dışındakiler ve sapmış olmayanlar”.
Onlar ki , onlar peygamberler , sÂdıklar , şehidler. Onlar ki , Onlar yuce AllÂhın indirdiği ile , islÂm ile , devleti , toplumu yonetenler. FÂtiha okuduğumuzda bunu soyluyoruz işte. Y RAB BİZİ COĞUNLUĞUN = DEMOKRASİNİN ZULMUNDEN , KUFRUNDEN SENİN YOLUNA , İSLÂM DEVLETİNE İLET. ÂMÎN = KABUL ET , EY MERHAMETLİLERİN EN MERHAMETLİSİ ALLÂHIM.
(20 tÂh 47) "... Ve sağ olsun kim uydu (gerceğe) iletene".

(1 fatiha 1) "ovgu AllÂh'a duzenleyeni evrenlerin".
Yazar = A. k. A.
__________________