KURANA GORE DEMOKRASİ - 3 - MUŞRİKLİK VE ÎMANSIZLIK DUZENİ

BEN ALLÂHIN KULUYUM.

Sığınırım Allaha taşlanmış şeytandan.
Adıyla AllÂhın , merhametiyle (her şeyi) kuşatanın , (gerekene gereğince ) cok merhamet edenin.
(1 FÂTİHA 1) “ Ovgu AllÂha eğiteni evrenlerin”.
SalÂt ve selÂm yuce AllÂhın elcisi Muhammede.

1 - İNSANLARIN COĞU ÎMAN ETMEZ YÂNİ KÂFİRLERDİRLER.

Demokrasi îmansızlık , kÂfirlik duzenidir. Kuranın bildirdiği gibi , insanların coğu îmÂn etmezler. Oyleyse coğunluğa uymak anlamındaki demokrasi , îman etmeyen , kÂfir coğunluğa uymaktır. İnsanların coğunun îmÂn etmediği , kÂfir olduğu pek cok Âyette bildirilmiş. RÂd sûresinin 1 numaralı Âyetinde bu gercek acıkca bildiriliyor.
(13 RÂd 1) “Elif , LÂm , Mîm , RÂ , (işte) o Âyetleri (belirtileri , delilleri) (o) Kitabın ve (O) ki indirildi sana rabbinden (eğiteninden) (o) Haktır (Gercektir) ve ne var ki coğu insanların îmÂn etmezler (guvenmezler)”.
Kuranın bildirdiği şuphesiz gercektir. İnsanların coğu îmÂn etmezler. İnsanlık tÂrihinin , bilinen , kayıtlı yakın donemi de bu Âyetin bildirdiğine tanıktır , delildir ki yeryuzunde yaşayan insanların coğu îman etmedi , yuce AllÂha guvenmedi , musluman olmadı. Bu durumda , bu kÂfir coğunluğa uymak , demokrasiye uymak , kÂfirlere , kÂfirliğe uymaktır. Kim kÂfirlere , kÂfirliğe uymayı , demokrasiyi , doğru kabul ederse demokrasiyi kabul edebilir. Fakat hic bir musluman kÂfirlere vey kÂfirliğe uymayı doğru kabul edemez. Oyleyse hic bir musluman demokrasiyi kabul edemez. Cunku demokrasiye uymak , kÂfir olan coğunluğa uymaktır , kÂfirliğe uymaktır. Boylece , kim coğunluğa uyarsa , kÂfirlere ve kÂfirliklerine uymayı kabul etmiş KUFRE RIZA KUFURDUR olcusune gore kÂfir olmuş olur. Yuce AllÂh kÂfirin emrine uymayı bile kÂfirlik sebebi olarak bildirdi.
(3 Âli İmrÂn 149) “Ey onlar ki îman ettiler (guvendiler) , (emrine) uyarsanız (onların) ki kÂfir oldular (nankorluk ettiler) , cevirirler sizi ardlarınıza , boylece donuşursunuz husrÂna duşenlere (cehennemliklere)”.
Kafirler , İslÂma uymayanlardır , onlara uyanlar dÂhi , onların kotu sonuna , cehenneme lÂyık olurlar. Onların yaptıkları işler , amelleri boşa gider. Onlar hem sapmış olanlar , hem de saptıranlardırlar.
(47 Muhammed 1) “(onlar) ki kÂfir oldular (nankorluk ettiler) ve dondurduler yolundan AllÂhın , saptı işleri (amelleri)”.
Boylece bilinen gercek , Kim , yuce AllÂhın yolundan , islÂm yaşam biciminden , salat ve selÂm ona yuce AllÂhın elcisinin ornek olarak gosterdiği gibi , Onun kurduğu ve yonettiği gibi bir İslÂm devleti ile olan yaşam biciminden yÂni İSLÂMIN DEVLETİNİN YONETTİĞİ BİR YAŞAM BİCİMİ OLAN ALLÂHIN YOLUNDAN BAŞKA BİR YOLA , YÂNİ KUFUR DUZENLERİNDEN HER HANGİ BİRİNE VE BUNLARDAN BİRİ OLAN DEMOKRASİYE CAĞIRIRSA , O KİŞİ ŞEYTAN GİBİ KULLARI ALLÂHIN YOLUNDAN SAPTIRAN BİR ŞEYTAN OLUR VE BU HÂLİYLE İŞLEDİĞİ HİC BİR AMEL ONA CENNETİ KAZANDIRMAZ , AMELLERİ BOŞA GİDER.

2- İNSANLARIN COĞU MUŞRİKTİRLER.

Kuranın 12 numaralı sûresi olan Yûsuf sûresinin 103 – 104 – 106 numaralı Âyetleri.
(12 Yûsuf 103) “Ve ne , coğu insanların ve hırslansan da îman edenlerle (guvenenlerle) bir”.
(12 Yûsuf 104) “Ve ne , istersin onlardan , onun icin (tebliğin icin) ucretten (bir şey) , O ancak hatırlatmadır evrenler icin”.
(12 Yûsuf 106) “Ve ne , îmÂn eder (guvenir) coğu onların AllÂha ve onlar muşriklerdirler (ortak edenlerdirler)”.
Oyleyse , coğu îman etmeyen , kÂfir ve coğu muşrik olan insanlara uymak olan , coğunluğa uymak yÂni DEMOKRASİ, ŞUPHESİZ ÎMANSIZLIK , KÂFİRLİK VE MUŞRİKLİK DUZENİDİR.
Vahye , yuce Allahdan gelene uymayanların onderlerine , nefsin arzularına , isteklerine , heveslere , bÂtıla İslÂmdan başkasına cağıranların sonu helÂk olmaktır , Âhirette vey hem dunyÂda hem Âhirette.
(7 ÂrÂf 1) “Elîf , LÂm , Mîm , SÂd”.
(7 ÂrÂf 2) “(Bir) kitÂb , indirildi sana , (boyle iken) olmasın goğsunde gucluk ondan , uyarman icin onunla ve bir hatırlatma îmÂn edenler (guvenenler) icin”.
(7 ÂrÂf 3) “Uyun neye (ki) indirildi size rabbinizden (eğiteninizden) ve uymayın onun aşağısından (edindiğiniz) dostlara , ne az anıyorsunuz”.
(7 ÂrÂf 4) “Ve kacı (var) ilden (ki) onu helÂk ettik (boyle iken) geldi ona kotuluğumuz geceleyin vey onlar (oğleyin) dinlenirlerken”.
(7 ÂrÂf 5) “(Boyle iken) ne oldu cağrıları onların , geldiğinde onlara kotuluğumuz , ancak (şu) , dediler , biz olduk zÂlimler”.
(7 ÂrÂf 3) De bildirildiği gibi yuce Allahdan indirilene uymayan , yuce AllÂhı dost , velî , işlerinin sorumlusu , yonetici edinmeyenler , Allahdan başkalarını veli yani işlerinin yoneteni , dostlar edinenlerin helÂka lÂyık olduğu (7 ÂrÂf 4) de bildiriliyor. Muslumanın velisi , dostu , işlerinin yoneticisi Allah ve Elcisi Muhammed ve İslÂm onderi sÂlih muminlerdir. İşlerini , îmana , islÂma uygun tarzda yonetirler. Bu yonetimin onderi , orneği AllÂhın Elcisi Muhammed , İslÂm devletinin onderi olarak , Muslumanlara onder olacak kişilere , Musluman olarak yaşamanın tek yolunun , İslÂm devletinin yonetimi ile olduğunu yuce AllÂhın emriyle gostermiştir. Ondan sonra da olgun Muslumanlar olan 4 halîfe buna ornek oldular. Muslumanın velisi nasıl olur , onlar , buna , AllÂhın rÂzı olduğu tek dîne , İslÂma uyanlara dost , islam devletini , islÂm yaşantısını oğrettiler AllÂhın izniyle. Bunlardan sonra gelenler ise İslÂm devletinin yıkıldığı , saltanatın , padişahlığın ve başka idÂrelerin , kÂfir yonetimlerin , TÂğutların zulmu ile İslÂmdan uzaklaştılar , onlara uyanlar muşriklerdir. Tıpkı gunumuzdeki demokrasiye uyanların muşrik olduğu gibi. Yuce Allah bu konuda şoyle vahyetti Kuranda.
(42 Şûr 21) “Yoksa onlar icin ortaklar mı var , kÂnunlar yaptılar (yaşam yolu ettiler) onlar icin yaşam duzeninden (dinden) neyi (ki) izin vermedi ona Allah ve eğer olmasaydı kelimenin ayıranı (yazılmış bir kader) elbet uygulandı (idi) (işleri bitirildiydi) aralarında ve elbette zÂlimler , onlar icin azÂbın acıklısı”.
Yani yuce AllÂhın izin vemediği , islÂma aykırı kÂnunlar yapanlar , yuce AllÂhın olan kÂnun koyma , yonetme , emretme hakkını kabul etmeyen ve kendilerini , yaratan Allahın yerine koyan kişilerdirler. Bunlara uyanlar da , onları , Allahın yonetim hakkına ortak etmiş oluyorlar. Boylece o kÂnun yapanlar , yuce AllÂha ustunluk taslayan sahte tanrılar olduklarını îlÂn etmiş oluyorlar , adına tanrı demeseler de. Onlara uyanlar da , fiilen onları Allahdan ustun kabul etmiş oluyorlar ve adına tanrı demeseler de onları tanrı edinmiş oluyorlar. Bu duruma Kuran , şirk yÂni “ortak etme” diyor bu tur kÂnun koyuculara , yoneticilere de , bu Âyette orneği gorulduğu gibi şurek yÂni “ortaklar” deniyor Kuranda. Oyleyse bu inanc icindekiler yÂni yuce AllÂhın izin vermediği kÂnun ve yonetim bicimleri oluşturanlara , tanrılık iddia eden kÂfirlere inanan ve uyanlar muşriklerdirler. Ve bu inanc icinde olanlar yÂni yuce AllÂhın izin vermediği kÂnun ve yonetim bicimleri oluşturanlar tanrılık iddia eden kÂfirlerdir. CezÂları ise Âyette bildirildiği gibi acıklı azab yÂni cehennemdir.
İşte musluman ile muşriği ayıran bu durumdur. Muşrikler , yaşam bicimlerini yÂni dinlerini belirleyen sahte tanrılar , ortaklar edinenlerdir. Muslumanlar ise yuce AllÂhın emrine , bildirdiğine aykırı hicbir kÂnun ve duzeni , bilgiyi kabul etmez ve ileri sureni kabul etmez ve uymazlar , ancak İslÂma uyan ve cağırana uyarlar. Muslumanlar kimseyi yuce AllÂhın egemenlik hakkına ortak etmedikleri gibi , kendilerini de yuce AllÂhın egemenlik hakkına ortak etmezler , boylece , kendilerini tanrı edinen muşrikler olmazlar. Varlığın yuce AllÂha Âit olduğunu , yaratanın o olduğunu ve emretme , yonetme yetkisinin , inanc , soz ve işlerde neyin nasıl olacağının belirleme yetkisinin , Ona , yuce AllÂha Âit olduğunu bilir ve bunda şuphe etmezler. Kendi isteklerini dÂhi terk ederek , kendisini de , kendisinde ve kendisinin etki alanında yuce AllÂha Âit olan emretme yetkisinde ortak etmez. İşte bu îmana , yuce AllÂhın tek tanrı olduğunu kabul etmek yÂni tevhîde îmÂn denir. Bu îmÂnın olcusunu belirten ozet cumle , “LÂilÂhe illa AllÂh” yÂni “Allahdan başka tanrı yok” cumlesidir.
Hal bu ki bu olcuye uymayanlar , muşrikler şunlardır ki , onlar yuce Allahdan başka yaşam duzeni olculeri edinirler. Onlar turkiye cumhûriyeti ve sÂire İslÂmla yonetmeyen devletlere taraftardırlar. Onların yaşam duzeni olcusu yÂni tanrıları bu devletlerdir. Onların yaşam duzeni yÂni dinleri , ataturkculuk , kemalizm , şuculuk , buculuk hıristiyanlık , budizm , lÂiklik = dinsizlik , kapitalizm komunizm , sosyalizm ve sÂire bÂtıl dinler , şirk dinleridir. Şirkin icindeki kişiler icin yollar coğalır gider , akıl , nefsin arzuları , mallar , nesiller , akrabalıklar , ırklar , cıkar gruplarının cıkarları ve sÂire şirke duşenlerin sapıklıklarının sonu gelmez. Tek olan gerceği , yuce AllÂhı terk edenler bu karmaşada sapıp giderler. Bunlar her ihtiyac hissettiklerinde yeni tanrılar yaparlar ve yeni dinler oluştururlar , yeni , yeni , yeni , dÂima yeniye muhtac olurlar. Cunku bÂtıl dÂima iptal olur. Buna rağmen kendilerini bir şey uzerinde zannerek , cehenneme hevesle koşarlar. İşte zÂlimler bunlardır ve zÂlimler yeryuzunde olan her zulmun her kotuluğun sorumlusu olarak cehenneme toplanacaklardır.
Oyleyse yuce Allahın bildirdiklerine uymayanlara uymak anlamındaki demokrasi bir kufur duzenidir , bir şirk , muşriklik duzenidir , bir zulum duzenidir. Demokrasiye uyanlar , islÂma uymayan , islam devleti kurmaya gayret etmeyen vey islÂm devletine uymayan herkes gibi cehennemliktirler. Demokrasi cehenneme cağıran tum bÂtıl dinler gibi bÂtıl bir yaşam bicimi yÂni bÂtıl bir dindir. Kim islÂm devletinden başka bir yonetim bicimini isterse îmansızdır , kÂfirdir , muşriktir.
Oyleyse tevbe edin ey aldanmışlar , yuce AllÂhın uymanızı emrettiği yaşam duzenine , İslÂma uyun , İslÂm devletini kurmak ve korumak icin gayret edin. Ancak boylece cehennemden kurtulup , cenneti yuce AllÂhın yakınlığını kazanırsınız. Kim peygamberin kurması ve yonetmesiyle orneği olduğu gibi , islÂm devleti dışında bir islam hayatı ararsa , Allahsız ve peygambersiz bir islam arayan bir kÂfirdir. Boyle yapanlar ancak kendilerini kandıranlardır. Kendini kandırmaktan fazlasını yaparak , islam devletinden başka bir devlet biciminde islamın yaşanabileceğini iddia edenler , bu iddianın savunucusu olanlar , bu iddiaya cağıranlar , AllÂhın yolundan saptırmaya calışan , cehenneme cağıran şeytanlardır. Şeytanlarınızı terk edin ve yuce AllÂha itaat edin ey insanlar ve cinler ve tum AllÂhın yarattıkları.

Âyet = “…ve sağ olsun kim uydu (gerceğe) iletene” (20 tÂh 47)
Âyet = “Ovgu AllÂh’a eğiteni evrenlerin” (1fatiha 1)
Yazar = A. k. A.
__________________