Onlar, oyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları Kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda suresiz olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın fırkasıdır. Dikkat edin; şuphesiz Allah'ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gercekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir. (Mucadele Suresi, 22)
____SONSUZ LEZZET____
Yaptıklarınıza karşılık olmak uzere, afiyetle yiyin ve icin. (Murselat Suresi, 43)
Ayetlerde cennet ehlinin en guzel yemeklerle ve ceşitli iceceklerle nimetlendirildikleri bildirilmektedir. İnsan cennette dunyadaki eksikliklerden arındırıldığı icin, beslenme gibi bir ihtiyacı olmayabilir. Cennetteki yemek-icmek zevk almak icin yaratılıyor olabilir.
Dunyada iman edip salih amellerde bulunan ve caba harcamalarını Allah’ın şukre değer bulduğu muminler icin cennette hazırlanan yiyecekler, dunyadakilere cok benzemektedir. Bir ayette cennet ehlinin bu benzerliği şu şekilde ifade ettiği haber verilir:
(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları mujdele. Gercekten onlar icin altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu urunlerden her yedirildiğinde: "Bu daha once de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dunyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar icin tertemiz eşler vardır ve onlar orada suresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 25)
Gercekten de dunyada insanın nefsinin cektiği, hem goruntu hem de tat olarak zevk veren yuzlerce ceşit yemek vardır. Bu yemeklerin benzerlerinin cennette de muminlere hoşnutluk vermek uzere var edilmeleri şuphesiz Allah icin cok kolaydır. Ancak bunlar dunyadaki gibi insanda fiziksel sıkıntılar (şişmanlık, kolesterol, aşırı doyma hissi, vs.) yaratmazlar. Allah cennet ehline "yaptıklarınıza karşılık olmak uzere afiyetle yiyin ve icin" (Murselat Suresi, 43) şeklinde seslenmektedir. Bu, Allah tarafından bir odullendirmedir. Allah yemek yemeyi, icmeyi cennet ehline hesapsız bir rızık olarak cok zevk alınan, haz duyulan bir odul haline getirmiştir.
Cennete kavuşabilmek icin oldukca zorlu bir imtihan dunyasını gecmek gerekmektedir. İman edenler de dunyadaki hayatları boyunca Rabbimizin rızasını kazanmak icin ciddi bir caba ve ustun bir gayret gostermiş, gonulden O'na yonelip, surekli şukredip, dua ve tevbe etmişlerdir. Rableri de bu cabalarına karşılık olarak onlara cennet nimetlerini "Yaptıklarınıza karşılık olmak uzere" diyerek sunmaktadır. (Murselat Suresi, 43)
Kuran'ın bizlere bildirdiği cennet rızıklarının başında etler gelir. Allah cennetteki muminlere "...istek duyup-arzuladıkları meyvelerden ve etten bol bol" (Tur Suresi, 22) verdiğini, "canlarının cektiği kuş eti"nden (Vakıa Suresi, 21) de orada onlara sunulacağını bildirmektedir. Ustelik orada, muminlerin rızıklarının "...bitip tukenmesi de yok"tur. (Sad Suresi, 54) Cunku muminler, "...icinde hesapsız olarak rızıklandırılmak uzere cennete girerler." (Mumin Suresi, 40) İstenilen yemek, istenildiği kadar yenebilir, bu yemek ne tukenir, ne de insan doyarak ya da rahatsız olarak durmak zorunda kalır.
Cennette varolan rızıklardan, Kuran'da belki de en cok soz edileni, meyvelerdir. İstek duyulup arzulanan her turden meyve, orada muminlere ikram edilmektedir. Ustelik bu meyvelerin "golgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkca kolaylaştırılmıştır." (İnsan Suresi, 14) Ayetten anlaşıldığı kadarıyla, cennet meyveleri doğal ortamlarında, ağaclarda bulunuyor ve muminler de bunları oradan kolayca alarak, yiyebiliyorlar. Nitekim Vakıa Suresi'nin 28. ve 29. Ayetlerinde "yuklu dalları bukulmuş kiraz (ağacları), ustuste dizili meyveleri sarkmış muz ağacları" ifadeleri kullanılarak, meyvelerin ulaşılmasının kolaylığı, cennetin bereketine ve bolluğuna bağlanmıştır. Meyveler oylesine bol ve bereketlidirler ki, ağacların dalları onları taşıyamamaktadır. Bukulmuş ve aşağı sarkmış bu dallardan da o meyvelere ulaşmak cok kolaydır.
Cennette meyveler gumuş ya da altın tepsilerde, şık ve estetik kaplarda muminlere tahtlar uzerinde sohbet ederlerken ikram ediliyor olabilir. Şuphesiz bunların dunyada insana rahatsızlık veren cekirdek, curuk, eziklik gibi kusurları da cennete layık bir şekilde ortadan kaldırılmıştır. Hepsi kusursuz ve goz alıcı bir guzelliğe sahip olarak muminlere ikram edilmektedir.
Meyveler bir yandan da cennetin guzelliğine ayrı bir renk ve estetik katarlar. Her cinsten meyveyle yuklu ağacların rengarenk goruntusu cennetin muhteşem manzarasını daha da guzelleştirir. Cennetteki herşey insan gozune hitap eden cok estetik goruntulere sahiptir. Bu goruntu Allah’ın sanat ve kudretinin de bir gostergesi olarak ayrı bir şukur vesilesidir
Yaratılan bunca guzel yemek ve meyve yanında, elbette iceceklerin olması da arzulanabilir. Ayetlerde bu iceceklerden de bahsedilmektedir. Orneğin bir ayette "kaynaktan (doldurulmuş) kadehlerle cevrelerinde dolaşılır" (Saffat Suresi, 45) şeklinde gecmektedir. Muminler icin cennette "sonu misk olan, karışımı tesnimden, muhurlu, katıksız bir şarap" (Mutaffifin Suresi, 25-27) hazırlanmıştır. Ayetlerde de belirtildiği gibi bu icecekler aynı zamanda guzel kokular da icermektedir. Ayrıca şuphesiz bu şarap, dunyadakilere benzememektedir. Cennet ehlini sarhoş etmeyecek, icenlerin şuurunu bulandırmayacaktır. Allah cennette ickilerin kadehlerle sunulduğunu, ve bu ickilerden başların ağrımayacağını, muminlerin kendilerinden gecip akıllarının celinmeyeceğini soyler.Bu ikramı yapanlar ise, Allah'ın ozel olarak gorevlendirdiği civanlar olabilir.
__________________
Cennet halki Ve Yasayislari!!!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●14 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Cennet halki Ve Yasayislari!!!