Kur’Ân-ı Kerim’i Rasul-i Ekreme (asm) vahyedilmiş; tebliğ vazifesi de ona verilmiştir. Tefsir, şerh, yorum, acıklama yapmasını da bizzat Şari’-i Hakiki istemiştir.
Kur’Ân ona indirildiğine gore, onu en iyi anlayan, bilen, yorumlayan da o olacaktır.

Zaten bununla da mukellef olduğu Furkan-ı Hakim’de apacık belirtilmiştir:

“Biz sana da Kur’Ân’ı indirdik. TÂ ki insanlara, kendilerine ne indirildiğini acıkca anlatasın.”1

“Yaş ve kuru ne varsa apacık bir kitapta yazılmıştır”2 mealindeki Âyet, herşeyin Kur’Ân’da mevcut olduğuna delildir. Dolayısıyla doğrudan doğruya hadisi ve Sunnet-i Seniyye’nin Kur’Ân’ın tefsiri olduğuna da işaret eder.

Evet, yaş ve kuru herşey icinde bulunur. Fakat herkes herşeyi goremez. Zîr muhtelif derecelerde bulunur. BÂzan cekirdekleri, bÂzan ozleri, bÂzan ozetleri, bÂzan dusturları, bÂzan alÂmetleri, ya acıkca, ya işareten, ya remzen, ya kapalı olarak, ya ihtar tarzında bulunurlar. Fakat ihtiyaca gore ve maksad-ı Kur’Ân’a munÂsip bir tarzda ve iktizÂ-i makam munÂsebetinde şu tarzların birisiyle ifade ediliyor.“3

Kur’Ân imÂn esaslarını, İslÂm şartlarını, ibadetleri, ahlÂkî kaideleri, ukubatı, hayat muamelelerini, beşeri ve sosyal munasebetlerini ana kaideleriyle ortaya koyar. Peygamberimiz (asm) ise, sınırlarını, olculerini, miktarlarını ince noktalarına kadar acıklar, tarif ve tefsir eder. Namazı, orucu, zekÂtı, haccı vesaireyi tarif etmeseydi biz o ibadetleri nasıl ifa edebilirdik ki!

Hukumlere, Âhiret ahvaline, kısas ve ahbÂra ait Kur’Ân’da zikredilmeyen hususların tefsîri Peygamberimize (asm) bırakılmıştır.

“Biz sana da Kur’Ân’ı indirdik. TÂ ki insanlara, kendilerine ne indirildiğini acıkca anlatasın.”4

“Rabbim bana edebi guzel bir sûrette ihsan etmiş, beni edeplendirmiş”5 hadis-i şerîfi, Sunnet-i Seniyye’nin Kur’Ân’ın acıklamaları, tefsiri olduğuna işaret eder.

Ki, Hz. Aişe-i Sıddıka gibi, Sahabe-i guzîn (ra), Peygamber Efendimiz (asm) “O Kur’Ân ahlÂkı uzerine idi” diye tarif etmeleri de…

Bunlar ispat ediyor ki, Peygamber Efendimiz (asm), Kur’Ân’ı, fiilleri, sozleri, ahvali, davranışları ile tefsir etmiştir.

İlk, en buyuk, en geniş, en orijinal, en kapsamlı, mukemmel tefsir, Hadis ve Sunnet-i Seniyye’dir.

Dipnotlar:

1- Nahl Sûresi, 16/44. 2- En’am Sûresi, 59. 3- Bediuzzaman Said Nursî, Sozler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 229. 4- Nahl Sûresi,16/44. 5- Keşfu’l-HafÂ, 1:70.
__________________