ALLAH'IN İNDİRDİKLERİYLE HUKMETMEYENLERİN HUKMU


Bu konu hakkında Allah'ın hukmunu belirten en onemli ayetler aşağıdaki ayetlerdir:


«Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir.»
(Maide: 44)
«Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.»
(Maide: 45)
«Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyenler fasıkların ta kendileridir.»
(Maide: 47)

Ancak şeytan insanların bazılarını aldatarak, yukarıdaki ayetlerin; «Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyenler muslumanların ta kendileridir.» şeklinde anlaşılmasını sağladı.
Şeytan bunu yaparken insanlara mertce, apacık bir şekilde yaklaşmamakta, bilakis bu anlayışı bazı sahabe, tabiin ve mufessirlerin sozleriyle destekleyerek takdim etmektedir. Bu şekilde batılı suslemekte ve batıla sapmışların icine duştukleri gafleti katmerleştirmektedir.
Bu ayetlerin sebebi nuzulu ve tefsirleri konusunda değişik goruşler vardır. İşte bu ayetler hakkında değişik goruşler olduğu icin, bazı kimseler şeytana uyarak bunların manası hakkında hataya duşmuşlerdir.
Şimdi, bu ayetler hakkındaki alimlerin goruşlerini, ihtilaf ettikleri konuları ve zamanımızdaki insanların alimlerin acıklamalarını nasıl yanlış anladıklarını Allah'ın izniyle acıklamaya gayret edeceğiz.
İlk once bu ayetlerin kimler hakkında nazil olduğu ve kimleri kapsamına aldığı konusunda alimlerin goruşlerine bakalım:

1 - Alimlerin bir kısmı, ayetlerin sebebi nuzulunun yahudiler hakkında olduğunu soylemekte, diğer bir kısmı da butun kafirler hakkında olduğunu soylemektedir.

Şeyh Muhammed Emin Şankıtiy bu konu hakkında şoyle diyor:
«Alimlerden bir kısmı bu ayetin yahudiler hakkında nazil olduğu goruşundedir. Onlar bu konuda şoyle diyorlar:
«Cunku Allah (c.c) bu ayetten once;
«Kitabı tahrif ederek aslından olmayan şeyler koyuyorlar.»
(Maide: 41)
diye buyuruyor. Evet yahudiler gerceği tahrif ediyorlar ve tahrif ettikleri şeyler hakkında;

«Size bunları soylerlerse hemen alın.» (Maide:41)
Tahrif ettikleri ayetlerin hakiki manaları hakkında ise,
«Onlar size soylenince sakın almayın» (Maide:41)
diyorlar.
Ve yine, Maide: 44'un yahudiler hakkında olduğunu gosteren bir başka delil olarak, ondan sonra gelen;

«Tevratta onlara şoyle yazdık: Cana can, goze goz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş...» (Maide: 45)
mealindeki ayeti delil gosteriyorlar.
Bu ayetlerin yahudiler hakkında olduğunu soyleyen alimler şunlardır:
Ber'a b. Azib, Huzeyfe b. Yeman, İbni Abbas, Ebu Mecliz, Ebu Reca El Ataridi, İkrime, Ubeydullah bin Abdullah ve Hasan-ı Basri ve başkaları.»
(Edvaul Beyan c:2, s: 90)

Şeyh Sıddık Hasan Han şoyle diyor:
«Bu ayet yahudiler hakkında nazil olmuştur» da denildi, «Genel olarak tum kafirler hakkında nazil olmuştur» da denildi. Cunku musluman buyuk bir gunah işlediği zaman tekfir edilmez. (Cunku musluman, kafirlerin yaptığı gibi, Allah'ın indirdikleriyle hukmetmemezlik yapmaz. Ancak bu konuda buyuk gunah sayılabilecek ve muslumanı dinden cıkartmayacak gunahlar işleyebilir.) İbni Abbas, Katade ve Dahhak da bu goruşe sahiptirler.

Bazı alimler, bu ayetin Beni Kureyza ve Beni Nadir kabileleri hakkında nazil olduğunu soylemektedirler.

Bera b. Azib (ra) şoyle diyor:
«Allah bu ayetleri (Maide :44, 45,47) tum kafirler hakkında indirmiştir.» Bera b. Azib (ra)'nın sozu Muslim'de gecmektedir.»
(Fethil Beyan Fi Makasidil Kur'an Tefsiri c:2, s: 29)

İbni Kayyım bu konu hakkında şoyle diyor:
«Bazı alimler bu ayetin ehli kitap hakkında nazil olduğunu soylemişlerdir. Katade, Dahhak ve başkaları gibi... Fakat bu goruş doğru değildir. Cunku onların bu sozu ayetin zahiri anlamına muhaliftir dolayısıyla bu goruşe itibar edilemez.
(Medaricus Salikin c: 1, s:33)

Bu ayetin yahudiler hakkında indiğini soyleyen goruş; ayetin hukmunun, yahudiler gibi yaptıkları takdirde muslumanları da kapsamına aldığını kabul etmektedir.

İbn-i Kesir diyor ki:
«Hasan-ı Basri; «bu ayetler ehli kitap hakkında nazil oldu ama hukmu bizim icin de gecerlidir» dedi.
Abdurrezzak, Sufyani Sevri'den, o da Mansur'dan, o da İbrahim'den naklederek şoyle demiştir: «Bu ayetler israiloğulları hakkında nazil oldu ve Allah ( c.c) bu ummeti de kapsamına aldı.»
(İbni Kesir Tefsiri)

Şeyh Sıddık Hasan Han şoyle diyor: Huzeyfe'den sahih senetli şoyle bir rivayet vardır:
«Maide: 44,45,47 ayetleri Huzeyfe (ra)'nun yanında zikredildiği zaman bir adam; «Bunlar israiloğulları hakkında nazil olmuştur, hukmu bizi kapsamaz.» dedi. Huzeyfe'de; «beni israil size ne guzel kardeş oldu. Tatlı olan herşey size, ama acı oldu mu onlara ha... Hayır! Vallahi siz de onların yollarını adım adım takip edeceksiniz.» İbni Abbas'dan da boyle bir rivayet gelmiştir.»
(Fethul Beyan c:3, s:30)

Kurtubi Tefsirinde de bu goruşler gecmektedir.
Şeyh Cemaleddin-i Kasımiy, tefsirinde şoyle diyor:
«İsmail el Kadiy, Ahkamul Kur'an adlı kitabında Maide:44,45,47 ayetleri hakkında şoyle demektedir: «Ayetlerin zahiri manası, yahudilerin yaptığını yapan, dolayısıyla Allah'ın hukmune muhalif hukum vazeden, bunu kanun edinerek onunla amel eden kişinin yahudiler hakkında inen hukmun kapsamına gireceğini belirtmektedir. Bu kişi ister hukmeden, isterse bu hukumlere tabi olan kimse olsun farketmez.»
(Mahasinut Te'vil tefsiri s:200)

2 - Bazı alimler;
«Allah'ın indirkdikleriyle hukmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir.» (Madie:44) ayetinin muslumanlar hakkında nazil olduğunu,

«Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.» (Maide:45) ayetinin ise yahudiler hakkında nazil olduğunu,

«Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyenler fasıkların ta kendileridir.» (Maide:47) ayetinin ise hristiyanlar hakkında nazil olduğunu soylemişlelrdir.
Bu goruşu destekleyen alimlerden birisi de Ebu Bekir bin Arabi'dir. Ebu Bekir bin Arabi [1] bu konu hakkında şoyle demiştir:
«Ayetlerin zahirinden ve siyakından bu anlaşılmaktadır. İbn Abbas, Cabir bin Zeyd, İbn Ebi Zaide, İbn Şibrime ve Şa'bi de bu goruştedirler»
(Kurtubi tefsiri: s: 2187)

Şeyh Şankıtiy şoyle diyor:
«Mukayyide (r.a) şoyle demektedir: «Ayetlerin siyakı (dizilişi),
«Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir.» (Maide:44) ayetinin muslumanlar hakkında nazil olduğunu gostermektedir. Cunku Allah ( c.c) bu ayetten once muslumanları muhatab alarak:

«İnsanlardan değil benden korkunuz ve ayetlerimi az bir ucret karşılığında değiştirmeyiniz.» (Maide:44) diye buyurduktan sonra
«Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir.» (Maide:44) buyuruyor. Bundan anlaşılıyor ki, hitab muslumanlaradır.»
(Edvaul Beyan c: 2 s: 92)

3- Bazı Alimlere gore; bu ayetler, Allah'ın hukmu ile hukmetmeyen butun herkes hakkında inmiştir. Bu kimseler ister musluman, ister yahudi, ister kafir olsun hic farketmez.

Şeyh Sıddık Hasan Han şoyle demektedir:
«Kim Allah'ın indirdikleriyle hukmetmezse» ayetinde gecen «kim» kelimesi geneli (umumu) ifade eden bir lafızdır. Bu sebeble bu ayetin hukmunu bir grup ile sınırlandıramayız. Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyen kim olursa olsun, hepsini kapsamına alır. En doğru olan ve tercih edilmesi gereken tefsir budur. Suddi ( r.a) de bu goruştedir.
İbn-i Mesud, Hasan-ı Basri ve Nehai: «Maide:44, 45, 47 ayetleri geneldir. Yahudilerden olsun, bu ummetten olsun her kesi kapsar» demişlerdir.
Her kim ruşvet yiyip Allah'ın indirdikleriyle hukmetmezse, aynı anda hem kafir, hem zalim, hem de fasık olmuştur. Ayetlerin bu şekilde anlaşılması daha doğru ve uygundur. Cunku ayetler nuzul sebebleri ile sınırlandırılamaz. Onların genel hukmu alınır.
(Fethul Beyan c: 3 s: 29)

Sıddık Hasan Han başka bir yerde şoyle demektedir:
«Bu ayetler yahudiler hakkında nazil olmuştur ama hukmu yalnız onlarla sınırlandırılamaz. Cunku sozlerin genel manasına itibar edilir. Nuzul sebeblerine değil.
Ayrıca ayette gecen «kim» kelimesi şart edatı olduğu icin geneli kapsamaktadır. Dolayısıyla bu yuce ayetler, Allah'ın kitabı ve rasulunun sunneti ile hukmetmeyen herkesi kapsar.»
(Fethul Beyan c: 3 s: 30)
Kurtubi diyor ki:
İbn Mes'ud ve Hasan-ı Basri şoyle demektedirler:
«Bu ayetler (Maide: 44,45,47) genel olarak Allah'ın hukmu ile hukmetmeyen herkes icindir, ister yahudi, ister kafir, ister musluman olsun farketmez.»
(Kurtubi Tefsiri s: 2187)

Allame el Kasımi, «Tenbihat» başlığı altında dorduncu maddede şoyle diyor:
«Muslim, Berra'dan nakletti: Allah (cc)'nın buyurduğu; «Kim Allah'ın indirdiği ile hukmetmezse» şeklindeki uc ayet butun kafirler hakkında inmiştir.

Ebu Davud da İbni Abbas'dan şu şekilde rivayet etmiştir.
«Bu ayetler yahudiler (Kureyza ve Nadir) hakkındadır. Ama bu başkalarının bu ayetin kapsamı dışında kalacağı anlamına gelmez. Cunku ayetlerin nuzul sebeblerine değil, genel manalarına itibar edilir.
Ayrıca, «Kim» kelimesi bir şart edatıdır, dolayısıyla Allah'ın indirdikleriyle hukmetmeyen butun insanlar icin geneldir. Yani, kim olursa olsun Allah'ın indirdikleriyle hukmetmezse bu hukmun kapsamına girer.»
(Mahasınu et Te'vil Tefsiri s: 1999)

Şimdiye kadar anlatılanlar bize, İslam alimlerinin ihtilaf ettiği noktanın yalnızca ayetlerin sebebi nuzulu hakkında olduğunu gostermektedir. Fakat bu ayetlerin hukmunun muslumanları da kapsamına aldığı konusunda ihtilaf etmemişlerdir. Cunku bu genel İslami kavrayışa da uygundur.
Eğer; «bu ayetlerin hukmu yalnızca yahudileri kapsamına alır. Muslumanlar bu hukmun dışında kalır» dersek, Rasulullah ( s.a.s)'i soylediğini tatbik etmemekle suclamış oluruz. Yani bu soz ile; Rasulullah'ın yahudilere «siz Allah'ın indirdiği ile hukmetmezseniz kafirlerin ta kendileri olursunuz, ama bana gelince, bu benim icin gecerli değil» demek istediğini iddia etmiş oluruz. Bu sozden, bundan başka bir anlam cıkar mı?
Oysa şu ayeti hatırlamamız gerekmektedir:

«Siz kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği (veya iyilikle muamele etmeyi) emredip nefsinizi unutuyor musunuz? Akletmez misiniz?»
(Bakara: 44)
Bu ayetlerin (Maide: 44, 45, 47) sadece yahudileri bağladığını iddia eden kimse, akidenin butun rasullerde aynı, fakat sadece teşrilerinin (yasamanın) farklı olduğunu unutmaktadır.
Allah'a itaat itikadi bir meseledir. Allah'a itaat etmekle emrolunan yalnız yahudiler değildir. Elbette muslumanlar da bu emre dahildir. Eğer yahudiler Allah ( c.c)'ın indirdiği ile hukmetmedikleri zaman kafir oluyorlarsa, şuphesiz aynı şeyi yapan muslumanlar daha oncelikle kafir olurlar.
Buna şoyle bir ornek verelim:
İlk, orta ve lise oğrencilerinin, yalın ayak okula gitmeleri doğru olmaz dersek, mantiken universite oğrencilerinin bu cirkin davranıştan kacınmaları oncelikle gerekmektedir demiş oluruz. Bu hadisenin delile ihtiyacı yoktur.
Allah (c.c)'ın:
«Allah'ın indirdikleri ile hukmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir» (Maide: 44) buyruğunun hukmune ilk planda muslumanlar dahil olmalıdır, cunku onlar yahudilerden ustundurler.

Ozet olarak; Maide: 44-45-47 ayetlerinin sebebi nuzulu hakkında alimler ne kadar ihtilaf etmişlerse de, hepsi ihtilafsız olarak: «bu ayetlerin hukmu muslumanlara da uygulanır» demişlerdir.


[1] Muhammed b. Abdillah b. Ahmed El-Maarifi El-Endalusi El-İşbili: H. 468'de Endaluste doğmuştur. Mısır, Şam, Bağdad ve Mekke'yi dolaşmıştır. H.543'te Fas şehrinde vefat etmiştir.



"Alıntı"

__________________