şişeleri doldurmak..
hayat icin soyle dusunurum bazen...
hani sut fabrikalari falan gibi siselerin bir bant uzerinde hareket ettigi ve bir noktada doldurulup kapaklandigi ve piyasaya suruldugu imalat sistemi var ya,bircogumuz gormustur muhtemelen...siseler devamli hareket halinde ve dolum noktasina gelen siseyi eger doldurmazsaniz , bir daha dolduramazsiniz...ve isin garibi ne kadar cok sise doldurursaniz o kadar kar'dasiniz demektir...
dusunun mesela gunde insana verilen 24 adet sisenin acaba kac tanesi hakkiyla dolduruluyor, kac tanesi yarim yamalak dolduruluyor, kac tanesi bom bos heba ediliyor.?????
ve bu bos gecen siselerin tekrar doldurulma telafisi yok...!!!
kendimize soralim, bir tahlil yapalim, acaba siselerin durumu ne vaziyette.. muhasebe yapalim, eger bir aksaklik varsa tedbir alalim... yoksa "harc bitti ,yapi paydos!" denildikten sonra, bir adim dahi atamayiz....
onumuzde ramazan ayi var ki, siselerin kapasitesi otuzbin kat'a kadar artiyor.belki bu ikramlarla onceki kayiplari en aza indirip, ortalamayi yukseltiriz .
kendimize hedefler koyalim ve uygulamsini kontrol edelim. namazlara hassasiyyet, kurani kerim ve diger dualara dikkat etme orani,oruclarda ki takva hali.... herseyle dort dortluk bir nimetler denizinde yuzuyoruz,ibadetlerimizde dort dortluk olmali degilmi sizce?
dua ile.... ramazan bittginde ki baslamasi bitmenin habercisidir, insallah -keske - demeyiz...
__________________