أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم

1) “Hatırlayın ki, sizi, Firavun ailesinden kurtardık. Cunku onlar size azabın kotusunu reva goruyorlar, yeni doğan erkek cocuklarınızı kesiyorlardı, fenalık icin kızlarınızı yaşatıyorlardı. Ve o size reva gorulenlerde sizin icin Rabbinizden buyuk bir imtihan vardı.”
Bakara 49

2) “Yine hatırlayın ki, siz goruyorken sizin sebebinizle, denizi yardık, sizi kurtardık, Firavun taraftarlarını denizde boğduk.”
Bakara 50

3) “Firavun ailesinin ve onlardan oncekilerin adetleri uzere ayetlerimizi yalanladılar. Allah da onları kendi gunahlarından dolayı cezalandırdı. Allah’ın cezası cok şiddetlidir.”
Âl-i İmran 11

4) “Sonra mucizelerimizle birlikte Musa’yı Firavun’a ve ileri gelenlerine gondermiştik; fakat onlar (nefislerine ve halklarına) zulmetmişlerdi. Şimdi fesatcıların akıbetlerinin ne olduğunu gor.”
Araf 103

5) “Musa Firavun’a şoyle demişti: “Ey Firavun! Ben, Âlemlerin Rabbi tarafından gonderilen bir rasulum.”
Araf 104

6) “Firavun’da şoyle demişti: “Eğer bir mucize getirdiysen ve sozune sadık kimselerden isen, onu goster.”
Araf 106

7) “Firavun’un kavminden ileri gelenler (onları gorunce, Musa hakkında) “bu herhalde cok bilgili bir sihirbaz” demişlerdi.”
Araf 109

8) “Sihirbazlar Firavun’a gelmişler ve “eğer galip gelen biz olursak, herhalde bizim icin bir mukÂfat vardır, değil mi?” demişlerdi.”
Araf 113

9) “Firavun’da “Evet aynı zamanda siz benim yakınlarım olacaksınız” demişti.”
Araf 114

10) “Firavun ise şoyle demişti: “Ben size izin vermeden siz ona iman ettiniz ha! Bu muhakkak bir tuzaktır ve bu tuzağı, şehirde, ona halkını cıkarmak icin kurdunuz. Ama yakında (başınıza gelecekleri) oğreneceksiniz.”
Araf 123

11) “Firavun’un kavminden ileri gelenler ise (Firavun’a) şoyle demişlerdi: “Musa ve kavmini yeryuzunde fesad cıkarmaları, aynı zamanda seni ve ilahlarını bırakması icin mi serbest bırakıyorsun?” (Firavun’da onlara şoyle) demişti: “Oğullarını oldurup kadınlarını hayatta bırakacağız. Biz şuphesiz onların ustunde ezici kimseleriz.”
Araf 127

12) “Andolsunki biz, Firavun hanedanını, belki duşunurler diye senelerce urun kıtlığı ile tutup sıkmıştık.”
Araf 130

13) “…Firavun ve kavminin yapmakta oldukları şeyleri ve yukseltmiş olduklarını ise, hep harap etmiştik.”
Araf 137

14) “(Ey İsrail oğulları!) Hani sizi, oğullarınızı oldurup, kadınlarınızı hayatta bırakarak size azabın en kotusunu yapan Firavun hanedanından kurtarmıştık. Bunda, Rabbimiz tarafından sizin icin buyuk bir imtihan vardır.”
Araf 141

15) “Tıpkı Firavun hanedanı ile onlardan oncekilerin hali gibi… Onlarda Allah’ın ayetlerini inkÂr etmişlerdi de, Allah da onları kendi gunahları ile yakalamıştı. Şuphesiz Allah cok kuvvetli ve azabı da cok şiddetlidir.”
Enfal 52

16) “Tıpkı Firavun hanedanı ile onlardan oncekilerin hali gibi. Onlarda Rablerinin ayetlerini yalanlamışlardı da, kendi gunahlarıyla onları helak etmiştik; Firavun hanedanını da boğmuştuk. Hepside zalim idiler.”
Enfal 54

17) Sonra onların ardından Musa ve Harun’u ayetlerimizle Firavun ve adamlarına gondermiştik. Fakat kibirlenmişlerdi. Zaten onlar suclu bir kavim idiler.”
Yunus 75

18) Firavun ise butun bilgili sihirbazları bana getirin demişti.”
Yunus 79

19) “Musa’ya, Firavun ve adamlarının kendilerine işkence yapmalarından korkmaları dolayısıyla sadece kavminin kucuk cocukları iman etmişti. Firavun yeryuzunde mutlak bir mustebit ve aşırı gidenlerdendi.”
Yunus 83

20) “Musa şoyle demişti: “Rabbimiz sen Firavun’a ve adamlarına dunya hayatında sus ve mallar verdin. Rabbimiz senin yolundan saptırmaları icin mi verdin? Onların mallarını yok et; kalplerini iyice sık. Zira onlar acı azabı gormedikce iman etmezler.”
Yunus 88

21) “İsrail oğullarını denizden gecirmiştik. Firavun ve askerler ise, zalim ve duşman olarak onları takip etmişlerdi. Nihayet Firavun suda boğulacağını anlayınca şoyle demişti: “İsrail oğullarının iman ettiğinden başka ilah olmadığına iman ettim. Ben de Muslumanlardanım.”
Yunus 90

22) “(Ona denildi ki “Şimdi mi (iman etmek aklına geldi)? Daha once isyan etmiştin ve bozgunculardan idin.”
Yunus 91

23) “Bugun seni, sadece cesedini, senin arkandan geleceklere bir ibret olmak uzere karada yuksek bir yerde bırakacağız. Şu muhakkaktır ki, insanların coğu bizim ayetlerimizden gafildir.”
Yunus 93

24) “Musa’yı da, ayetlerimizle ve apacık delil ve mucizelerle Firavun ve ileri gelen adamlarına gondermiştik. Firavun’un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun’un emri akıllıca değildi.
Hud 96, 97

25) “O kıyamet gununde de kavminin onunde gider ve onları ateşe goturur. O vardıkları yer ne kotu bir yerdir.”
Hud 98

26) “Musa’da kavmine şoyle demişti: “Allah’ın uzerinizdeki nimetini hatırlayın: Hani sizi, Rabbinizden gelen buyuk bir imtihan olmak uzere, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayarak en buyuk azabı size cektiren Firavun ailesinden kurtarmıştı.”
İbrahim 6

27) “Bir gercektir ki, Musa’ya apacık dokuz mucize vermiştik. Şimdi İsrail oğullarına sor sana haber vereceklerdir. Musa bu mucizelerle onlara gelince Firavun onlara demişti ki ey Musa! Zannediyorum ki sen buyulenmişsin?”
İsra 101

28) “Musa’da şoyle demişti: “Sende muhakkak biliyorsun ki bunları delil olarak goklerin ve yerin Rabbinden başkası indirememiştir. Bende zannediyorum ki Ey Firavun sen mahvolmuşsun.”
İsra 102

29) “…Firavun onları ulkeden cıkarmak istemiş, biz de onu ve onunla beraber olanları toptan suda boğuvermiştik.”
İsra 103

30) “Karun’u, Firavun’u ve Hamanı’da helak etmiştik. Musa, onlara apacık mucizeler getirmişti de onlar yeryuzunde buyukluk taslamışlardı. Fakat helak olmaktan kurtulamamışlardı.”
Ankebut 39

31) “Onlardan once de Nuh kavmi, Ad kavmi, saltanat sahibi Firavun, Semud, Lut kavmi ve Eyke ahalisi de, rasullerini yalanlamışlardı. Bunlarda rasule karşı birleşmiş gruplardan olmuştu.”
SÂd 13, 14

32) “Gercek şu ki Musa’yı mucizelerimizle ve apacık ayetlerimizle Firavun’a, Haman’ ve Karun’a gondermiştik de onlar yalancı bir sihirbaz demişlerdi.”
Mu’min 23, 24

33) “Firavun şoyle demişti: “Bırakın beni Musa’yı oldureyim, o Rabbine yalvara dursun. Ben dininizi de değiştirmesinden yahut yeryuzunde fesad cıkarmasından korkmuyorum.”
Mu’min 26

34) “Firavun ailesinden mu’min olan ve imanını gizleyen bir adam da şoyle demişti: “Rabbim Allah’tır, diyen bir adamı, size Rabbinizden apacık deliller getirmiş olmasına rağmen oldurecek misiniz? Eğer yalancı ise, yalanı kendi aleyhine; yok eğer sadık ise, sizi tehdit ettiği bazı şeyler başınıza gelebilir. Şuphesiz Allah, haddi aşan yalancılarla asla hidayet etmez.”
Mu’min 28

35) “Ey Kavmim! Yeryuzunde bugun galip olarak hukumranlık sizin elinizde, fakat Allah’ın hışmı bize gelip catarsa, ona karşı bize kim yardım eder” Firavun’da demişti ki: “Ben size, kendi goruşumu soyluyorum. Ben size ancak kurtuluş yolunu gosteriyorum.”
Mu’min 29

36) Firavun şoyle demişti: “Ey Haman! Bana bir kule yap; Belki onunla goklerin kapılarına erişir ve boylece Musa’nın ilahını gorurum. Ben onun bir yalancı olduğunu zannediyorum.” Firavun’a kotu ameli boyle suslu gosterilmiş ve doğru yoldan saptırılmıştır. Firavun’un tuzağı başarısız olmaya mahkûmdu.”
Mu’min 36, 37

37) “Allah, o mu’min adamı, kurdukları tuzağın kotuluklerinden korumuş, Firavun ailesini de, en kotu azap kuşatıvermişti.”
Mu’min 45

38) “Onlar sabah akşam ateşe sunulmaktadırlar. Kıyametin koptuğu gunde, “Firavun ailesini en şiddetli azaba sokun” denilecektir.”
Mu’min 46

39) “Musa’yı mucizelerimizle Firavun’a ve ileri gelen adamlarına gondermiştik de onlara demişti ki: “Ben, Âlemlerin Rabbinin elcisiyim.”
Zuhruf 46

40) “Firavun kavmine seslenmiş ve demişti ki: “Ey Kavmim! Mısır’ın ve altımda akan şu ırmakların hÂkimi bana ait değil mi? Gormuyor musunuz?”
Zuhruf 51

41) “Boylece Firavun, kavmini kucumsemiş, onlarda ona itaat etmişlerdi. Zaten onlar fasık kimselerdi.”
Zuhruf 54

42) “Onlardan once de Firavun’un kavmini denemiştik. Bu maksatla onlara ustun meziyetleri olan bir Rasûl gelmiş ve demişti ki: “Allah’ın kullarını bana bırakın. Gercek şudur ki ben sizin icin gonderilmiş guvenilir bir Rasûlum.”
Duhan 17, 18

43) “Gercek şu ki, İsrail oğullarını, o zelil edici azaptan, yani Firavun’dan kurtardık. O, haddi aşanlardan bir zorba idi.”
Duhan 30, 31

44) “Firavun’a gidin cunku o azmıştır.”
Ta-Ha 24

45) “Firavun onlara şoyle demişti: “Sizin Rabbiniz kim ey Musa?” O da demişti ki: “Rabbimiz, her şeye yaratılışını veren ve sonra da hidayete erdirendir.” Firavun şoyle demişti: “Gecmiş nesillerin durumu ne olacak?”
Ta-Ha 49, 50, 51

46) “Firavun’a delillerimizin hepsini gostermiştik; fakat o, yine yalanlamış ve kabule yanaşmamıştı.”
Ta-Ha 56

47) “Firavun oradan ayrılmış, sihirbazlarını ve aletlerini toplamış, sonra da buluşma yerine gelmişti. (Firavun’un sihirbazları) işlerini aralarında muzakere etmişler ve son derece gizli konuşmuşlardı.”
Ta-Ha 60, 62

48) “Firavun ise şoyle demişti: “Ben size izin vermeden ona iman mı ettiniz? O size sihrinizi oğreten bir buyuğunuzdur. Mademki oyle, ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı caprazlama mutlaka keseceğim ve sizi mutlaka hurma dalına asacağım. İşte o zaman hanginizin azabı daha şiddetli ve devamlı imiş, oğreneceksiniz.”
Ta-Ha 71

49) “Musa’ya: “Kullarımı geceleyin yurut; onlara, denizde kuru bir yol ac; (firavun’un sana) yetişmesinden ve (denizde boğulmaktan) korkma” diye vahyetmiştik.”
Ta-Ha 77

50) “Firavun ise, askerleriyle onları takip etmişti. Fakat denizde, onları kaplayacak olan su kaplamış ve onları boğmuştu.”
Ta-Ha 78

51) “Firavun kavmini sapıklığa sevk etmiş, doğru yolu gostermemişti.”
Ta-Ha 79

52) “Firavun’a varın ve deyin ki: “Biz, Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın Rasûluyuz.”
Şuara 16

53) “Firavun ise Musa’ya şoyle demişti: “Cocukken seni yanımızda terbiye etmedik mi? Omrunden nice yıllar yanımızda kalmadın mı?”
Şuara 18

54) “Firavun ona şoyle demişti: “Âlemlerin Rabbi nedir?”
Şuara 23

55) “Firavun etrafındakilere şoyle demişti: “İşitmiyor musunuz?”
Şuara 25

56) “Firavun şoyle demişti: “Size gonderilen Rasulunuz bir delidir.”
Şuara 27

57) “Firavun da şoyle demişti: “Eğer benden başkasını ilah edinirsen, seni mutlaka zindana atılanlardan ederim.”
Şuara 29

58) “Firavun da şoyle demişti: “Eğer doğruyu soyleyenlerden isen, haydi getir.”
Şuara 31

59) “Firavun ise, etrafındaki ileri gelenlere şoyle demişti: “Bu, muhakkak cok bilgili bir sihirbazdır.”
Şuara 34

60) “Sihirbazlar gelince Firavun’a şoyle demişlerdi: “Eğer galip gelenler biz olursak, bize bir ucret var mı?” Firavun ise demişti ki: “Evet. Ayrıca, galip gelirseniz gozdelerden olursunuz.”
Şuara 41, 42

61) “Bunun uzerine sihirbazlar iplerini ve değneklerini atmışlar ve “Firavun’un kudretiyle galip gelecek olanlar muhakkak biziz” demişlerdi. O sırada Musa da asasını atmıştı ki, onların uydurduklarını hemen yutmaya başlamıştı. Bunun uzerine sihirbazlarda secdeye kapanmışlardı.”
Şuara 44, 45, 46

62) “Firavun ise, onlara şoyle demişti: “Ben size izin vermeden, siz ona iman mı ettiniz, şuphe yoktur ki o size sihri oğreten bir buyuğunuzdur. Şimdi anlayacaksınız ellerinizi ve ayaklarınızı caprazlama mutlaka keseceğim ve sizin hepinizi asacağım.”
Şuara 49

63) “Bu sırada Firavun da şehirlere toplayıcılar gondermişti.”
Şuara 53

64) “Bizde Firavun ve adamlarını bahcelerden, subaşlarından, hazinelerden ve şerefli makamdan cıkarmıştık.”
Şuara 57, 58

65) “Firavun ve adamları ise, guneşin doğuşu ile onların peşine duşmuşlerdi.”
Şuara 60

66) “Elini koynuna sok; Firavun ve kavmine gelecek dokuz mucize icinde, kusursuz, bembeyaz cıksın. Zira onlar yoldan cıkmış bir kavimdir.”
Neml 12

67) “Musa ve Firavun’un haberini, mu’min kimseler icin hak ile okuyacağız. Firavun, ulkeye hÂkim olmuş ve halkını fırkalara ayırmıştı. Onlardan bir grubu, oğullarını boğazlayarak, kadınlarını hayatta bırakarak zayıflatıyordu. O bozgunculardan biriydi.”
Kasas 3, 4

68) “Yeryuzunde zayıf bırakılanlara lutufta bulunmak onları imam yapmak, varis kılmak, onlarla yeryuzunde bir mekÂn vermek, Firavun’a, Haman’a ve onlardan olan askerlerine, cekindikleri şeyi gostermek istedik.”
Kasas 5, 6

69) “Firavun ve ailesi de onu, kendilerine bir duşman ve başlarına bir dert olmak uzere bulup, almıştı. Firavun, Haman ve askerleri hatalı idiler.”
Kasas 8

70) “Firavun’un karısı şoyle demişti: “Benim icin de senin icin de bir gozbebeği. Sakın onu oldurmeyin. Belki bize faydası dokunur yahut onu evlat ediniriz.” Oysa onlar, işin farkında değillerdi.
Kasas 9

71) “Onceden sutanalarını onlara haram kılmıştık. Bu sebeple Musa’nın kız kardeşi, Firavun’un ailesine şoyle demişti. “Sizin icin ona bakacak ve ona oğutler verecek bir ev halkını size tavsiye edeyim mi?”
Kasas 12

72) “Firavun ise şoyle demişti. “Ey ileri gelenler sizin icin benden başka bir ilah tanımıyorum. Camur uzerine benim icin bir ateş yak, ey Haman! Sonra da bana bir kule yap, belki Musa’nın ilahına ulaşabilirim. Ben onun mutlaka yalancılardan biri olduğunu zannediyorum.”
Kasas 38

73) “Firavun ve askerleri ulkede haksız bir şekilde buyukluk taslamışlar ve bize hic dondurulmeyeceklerini zannetmişlerdir.”
Kasas 39

74) “Sonra Musa’yı ve kardeşi Harun’u ayetlerimizle ve apacık delillerle gonderdik. Onları, Firavun ve adamlarına gondermiştik. Fakat onlar da buyuklendiler. Zaten kibirli bir kavim idiler.”
Mu’minun 45, 46

75) “Apacık bir belge ile Firavun’a gonderdiğimiz Musa’da da vardır. Firavun askerlerine guvenerek yuz cevirmiş ve: “Bu ya bir sihirbaz ya da bir delidir” demişti.”
Zariyat 38, 39

76) “Allah iman edenlere de Firavun’un karısını ornek veriyor. Hani o: “Rabbim cennette katında benim icin bir bina yap. Beni Firavun’dan, onun tapındıklarından ve zalim kavimden kurtar” demişti.”
Tahrim 11

77) “Firavun’da, ondan oncekilerde, safsatacılarda gunahlarıyla geldiler.”
Hakka 9

78) “Sana o orduların haberi gelmedi mi? Firavun ve Semud’un.”


Buruc 17, 18

__________________