"Kuresel ısınma, ABD ve İsrail belası, şiddet… Âfet olarak yetmiyormuş gibi bir de başımıza TV dizileri musallat oldu" diyen İslam dunyasının saygın ilahiyatcısı Hayrettin Karaman, diziler uzerine yaptığı ilginc tespitlerini paylaştı. İşte Karaman hocadan dizi yorumları...


Kuresel ısınma, ABD ve İsrail belası, şiddet… Âfet olarak yetmiyormuş gibi bir de başımıza tv. dizileri musallat oldu; onemli bir kısmı ahlak ve dinimizi yıpratma, bozma ve halkımızı bu bakımdan zehirleme işlevine soyunmuş gibi.

Bir kere hemen her dizide, seyredenleri etkileyecek ve gencleri imrendirecek şekilde alkollu icki (daha cok rakı) iciliyor. Bundan daha etkili bir alkol kullanma telkini ve rakı reklamı yapılamaz.

Zina meşrulaştırılıyor, zinaya ve meşru olmayan; dinimize, ahlakımıza, geleneğimize aykırı olan ilişkilere karşı cıkanlar kınanıyor, seyircilerin gozunden duşuruluyor, ahlaklının değil, ahlaksızın tarafı tutuluyor.

Din ve din alimleri, din gorevlileri hakkında yanlış bilgiler veriliyor, kotu imajlar ve yıpratıcı sahneler sergileniyor.

Yuzde doksan dokuzu musluman olan ve insanlarının hayatları icinde az veya cok mutlaka İslam bulunan bir ulkede yapılan bu dizilerde dinden haber ve eser yok.


Yakında bir kısmını izlediğim bir diziden tuyler urpertici bir ornek vereyim:

Evin kızı, bir gencle, meşru olmayan bir cinsel ilişkide bulunmuş ve hamile kalmış. Bunun farkına varan aile ve akraba kızı cezalandırmak veya bağışlamak konusunda tereddut icindeler; baba af taraftarı, akrabanın bir kısmı cezalandırmada ısrar ediyorlar. Baba son kararı dine bırakıyor ve bir hocaya sorarak karar vermek uzere ona gidiyor. Hoca olum fetvası veriyor, baba da infaz etmek uzere eve donuyor.

Bunu yazan senarist ya cahil veya din duşmanı olmalı!

Başka yorumlar da bulunmakla beraber klasik yorum ve hukmu ele alalım; buna gore:

1. Evli olmayan (bekar, bakire) bir erkek veya kız zina yaptığında cezası yuz sopa vurmaktır. Sopanın mahkuma kalıcı zarar vermemesi şarttır. Bazı alimlere gore ise sopa semboliktir, dişi temizlemede kullanılan misvak gibi bir şeyle dahi yapılabilir.

2. Cezanın infaz edilebilmesi icin yargılama ve kesinleşmiş mahkeme hukmu gerekir.

3. Şer'î cezaya hukmedecek mahkeme ancak İslam mahkemesi olur, bu da laik bir ulkede –genellikle– bulunmaz; Turkiye'de olmadığı da kesindir.

4. Mahkemeye duşmeden once tovbe edenlere ceza uygulanmaz.

5. Yukarıdaki şartlar (mahkeme hukmu, devletin infazı vb.) bulunmadığında ceza ahirete kalır.

Peki bu durum karşısında "bir hocanın, bakire iken zina etmiş bir kız hakkında, İslam mahkemesinin kararı olmadan, babası tarafından oldurulmesinin caiz olduğuna dair fetvası vermesi mumkun mudur?

Kesin olarak 'Hayır".

Eğer bu –mumkun olup olmama şoyle dursun– olmuş gibi gosteriliyorsa ve bu gosteri milyonlara sunuluyorsa ortada, bilgisizliği aşan bir durumun, bir kotu kastın mevcut olduğu ortaya cıkmış olmaz mı?

Kesin olarak "Evet".

İşte Turkiye ve işte bazı tv. dizileri!

Siz, ey dini butun muslumanlar, cocuklarınıza bu dizileri seyrettirmeye devam edin bakalım!


Not : Yazının orjinalini BURADAN okuyabilirsiniz.
__________________