İslam Ahlakını Anlatmak ve Allah'a İman Etmeye Teşvik Etmek



Bazı insanlar sadece kendilerini en iyi şartlarda yaşatmakla, en rahat ortamı sağlamakla yukumlu olduklarını, diğer insanların hayatına karşı maddi manevi hicbir sorumlulukları olmadığını duşunurler. Dinlerini sadece kendi başlarına yaşamakla sorumlu olduklarını ve diğer insanlara din ahlakını anlatmak gibi bir sorumluluk taşımadıklarını zannederler. Halbuki Kuran'a baktığımızda bunun tam tersi bir anlayışla karşılaşırız.

Bir Muslumanın en buyuk sorumluluklarından biri etrafındaki insanlara İslam ahlakını anlatmak ve onları da Allah'a iman etmeye teşvik etmektir. Kuran'da Muslumanların insanları uyarmasıyla ilgili cok kesin ve acık hukumler yer almaktadır. Bunlardan bir tanesi Muddesir Suresi'nin 1. ve 2. ayetlerinde bildirilmiştir:

"Ey burunup ortunen, kalk (ve) bundan boyle uyar." (Muddessir Suresi, 1-2)

Muslumanlar dinlerini kendileri yaşadıkları gibi aynı zamanda cevrelerindeki kişileri de teşvik etmekle sorumludurlar. Hatta Kuran'da Muslumanların butun hayatlarını tebliğ yani dinlerini anlatma uzerine bina etmelerini gerektiği bildirilir. Muslumanlar işlerini, yerleşim bolgelerini, eğlencelerini, yaşam bicimlerini bu sorumluluklarına gore ayarlarlar. Bir Musluman icin, Allah'ın varlığının butun insanlar tarafından bilinmesi, kavranması, butun insanların cehennemin nasıl bir yer olduğundan ve hesap gunu sorguya cekileceğinden haberdar olması kendi ticaretinden, eğlencesinden ya da rahatından cok daha onemlidir. Cehennemdeki azabın şiddetini ve Allah'ın kudretini cok iyi bilen Muslumanlar, insanların din ahlakını yaşamadıkları takdirde nasıl bir sona doğru yaklaşmakta olduklarını muhakkak oğrenmeleri icin ellerinden gelen cabayı gosterirler. Gerekirse işlerinden, gerekirse evlerinden ya da mulklerinden vazgecerek insanları uyarmaya ve Allah'ın bu emrini yerine getirmeye devam ederler. Allah'ın muminlere olan bu emri bir başka ayette de şoyle ifade edilmiştir:

"İş(in) hukme bağlanıp biteceği, hasret gunune karşı onları uyar; onlar bir gaflet icindedirler ve onlar inanmıyorlar." (Meryem Suresi, 39)

Bu makale, Vakit gazetesinde 11 Ocak 2007 tarihinde yayınlanmıştır.

Harun Yahya
__________________