Kalb kırmak
Sual: Kalb kırmanın dindeki onemi nedir?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kalb, Allahu teÂlÂnın komşusudur. Allahu teÂlÂya kalbin yakın olduğu kadar hicbir şey yakın değildir. Mumin olsun, asi olsun, hicbir insanın kalbini incitmemelidir. Cunku, asi olan komşuyu da korumak lazımdır. Sakınınız, sakınınız, kalb kırmaktan pek sakınınız! Allahu teÂlÂyı en ziyade inciten kufurden sonra, kalb kırmak gibi buyuk gunah yoktur. Cunku, Allahu teÂlÂya ulaşan şeylerin en yakın olanı kalbdir. İnsanların hepsi, Allahu teÂlÂnın koleleridir. Herhangi bir kimsenin kolesi dovulur, incitilirse, onun efendisi elbette gucenir. Her şeyin biricik Maliki, sahibi olan efendinin şanını, buyukluğunu duşunmelidir. Onun mahlukları, ancak izin verdiği, emir eylediği kadar kullanılabilir. İzni ile kullanmak, onları incitmek olmaz. Hatta, onun emrini yapmak olur. (C.3, m.45)
Seyyid Abdulhakim Arvasi hazretlerinin vasiyetnamesinin son satırı ise şoyledir:
Hic kimsenin kalbini incitmeyin.
Yunus Emre diyor ki:
Tevazu ile gelsin, kimde erlik var ise.
Merdivenden iterler, yuksekten bakar ise.
Kim ki yuksekte gezer, er gec yolundan azar
Dış yuzune o sızar, icinde ne var ise.
Aksakallı bir koca, hic bilmez ki hal nice
Boşa gitmesin hacca, bir gonul yıkar ise.
Gonul Calab�ın tahtı, Calab gonule baktı
İki cihan bedbahtı kim gonul yıkar ise.
Bir kez gonul yıktınsa kıldığın namaz değil,
Yetmiş iki millet de yuzunu yumaz değil.
Yol odur doğru vara, goz odur Hakkı gore,
Er odur yerde dura, ustten bakan goz değil.
Doğru yola gittinse, er eteğin tuttunsa,
Bir tek hayır ettinse, biri bindir az değil.
Yunus sozleri catar, balını yağa katar,
Cok kıymetli mal satar, cevherdir o, tuz değil
Dini anlatırken nelere dikkat etmeli
Sual: Dini konuları iyi bilen bir zat, rastgele onune gelene, bir topluluk icinde, �Sen yanlış yapıyorsun, doğrusu şoyle� diyerek insanların kalbini kırıyor. �Sen kalb kırıyorsun� dediğimizde de, �Birisinin hatasını gorup de doğruyu soylemeyen kÂfir olur� diyor. Bu zatın yaptığı doğru mudur? Dini bilgileri anlatırken nelere dikkat etmek gerekir?
CEVAP
Kur�an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinin yoluna hikmet ile, guzel oğutlerle cağır! Onlarla en guzel şekilde tartış!) [Nahl 125]
Bildiğimiz iyi ve doğru şeyleri, bilmeyenlere, en guzel tarzda oğretmek gerekir. Cunku ilmin zekatı, bilmeyenlere ilmi oğretmekle odenir. Emr-i maruf ve nehy-i munker yapan, tavsiye ettiği iyi şeyleri kendi yapmalı, kotu olarak bildirdiği şeyleri kendisi işlememelidir! İşlerse sozu tesirli olmaz. Kur�an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İnsanlara iyiliği emreder de, kendinizi unutur musunuz!) [Bekara 44]
Allahu teÂlÂ, İsa aleyhisselama, (Once kendine nasihat et, eğer kendin bu nasihati tutarsan, kendin bunu yaparsan, başkalarına da soyle! Kendin yapmazsan benden utan) buyurdu. (Şir�a)
O halde emr-i maruf yapan, ilmi ile Âmil olmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İsra gecesinde, [Miraca cıktığım gece] ateşten makaslarla, dudakları kesilen insanlar gordum. Kim olduklarını sordum. Onlar da, �İyiliği emreder, kendimiz yapmazdık. Kotulukten nehyeder; fakat kendimiz sakınmazdık� diye cevap verdiler.) [İbni Hibban]
Bir kimsenin kusurunu, emr-i maruf icin de olsa, herkesin onunde soylemek, uygun değildir. Aksine, kusurlarını gizlemek gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kim arkadaşının aybını orterse, Allahu teÂl da kıyÂmet gunu, onun aybını orter. Kim de, musluman arkadaşının aybını acığa vurursa, Allahu teÂl da onun aybını acığa vurur. Hatta evinde bile onu rezil eder.) [İbni Mace]
Birisine nasihat eder gibi konuşursak, yaptığının yanlış olduğunu bildirirsek, karşımızdakine, (Sen cahilsin, sen bu hususları bilmezsin) demiş oluruz. Boylece karşımızdakini uzmuş, kalbini kırmış oluruz. Genelde kendini beğenen, kibirli olan kalb kırar.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hicbir insanın kalbini incitmemelidir! Kalb kırmaktan pek sakınınız! Allahu teÂlÂyı en ziyade inciten, kufurden sonra, kalb kırmak gibi buyuk gunah yoktur.
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Bir muslumanı incitmek, kalbini kırmak, KÂbe�yi yetmiş kere yıkmaktan daha gunahtır.) [R.Nasıhin]
(İnsanların en kotusu, insanlara zarar veren, onları incitendir.) [İ.Ahlakı]
(Mumin KÂbe�den ustundur.) [İbni Mace]
(Emr-i maruf ve nehy-i munkeri, ancak, rıfk ve hilm sahibi fakihler yapar.) [İ.Gazali]
İyiliği tavsiye icin uc şart lazımdır: İlim, Akıl ve İhlas.
1- İlim sahibi olmalıdır. Anlatacağı iyiliğin iyi, kotuluğun kotu olduğuna dair muteber kitaplardan delili bulunmalıdır! Sabretmesini bilmelidir! İlmi noksan olan, tebliğ edeceğini kendisi bilmeyen ve kendi tatbik etmeyen, başkalarına doğruyu nasıl oğretebilir? Tecrubesi de yoksa, bircok yanlışlıklar yapar. Fayda yerine zarar verir.
2- Akıl sahibi olmalıdır. Bir kimsenin aklı az ise, nakli anlamakta aciz ise, ilmi de noksan olur. Ahmak, hizmet ediyorum diye uygunsuz işler yapar. İlm-i siyaseti bilmeyen, yumuşak soylemeyen, insanları idare etme sanatından uzak olan kimse de, fitneye sebep olur. Rıfk ile konuşmalıdır. Akıllı kimse, rıfk ile konuşur. Rıfk yumuşaklık demektir. Katılığın tersidir. Sert ve kaba konuşan, fitneye sebep olur. Hilm ile tatlılıkla soylemeli, şefkatle muamele etmelidir.
3- İhlaslı olmalıdır! İhlas yoksa, yaptığı işleri sırf Allah rızası icin yapmıyorsa, dunya menfaatleri icin yapıyorsa, o işin hayrı olmaz.
�Birisinin hatasını gorup de soylemeyen kÂfir olur� sozu yanlıştır. İlim sahibi birine, biri, luzumlu dini bir sual sorsa, o da bunu bildiği halde, hicbir mazeret yokken gizlerse, işte o zaman gunah işlemiş olur. (Hatasını gorduğumuz herkese, doğrusunu bildirmek gerekir) diye bir şey yoktur.
__________________
kalb kırmak
Dini Bilgiler0 Mesaj
●22 Görüntüleme