MASON ABDUH KİmDİR? VE HEZEYANLARI NELERDİR?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- MASON ABDUH KİmDİR? VE HEZEYANLARI NELERDİR?
-
10-09-2019, 21:46:10
Muhammed Abduh miladi 1849 yılında Mısırda doğdu ve 1905’de orada oldu. O donemde Mısır’da cıkan Vekayı’-ul-Mısrıyye gazetesinde ve El-Menar dergisinde ve El-Ahram gazetesindeki yazıları, bozuk duşuncelerini ortaya koymaktadır.
Bir muddet Beyrut’ta da faaliyette bulundu. Ehli sunnet alimleri bunun kotu maksatlarını anladığı icin yuz bulamayınca Paris’e gitti. Orada İslam’a karşı mason planlarını hazırlamaya calışan Afgani’nin calışmalarına katıldı.
Orada “El-urvetulvuska” dergisini cıkardılar. Sonra Beyrut ve Mısır’a gelerek alınan planları uygulamaya ve genleri aşılamaya başladı ise de hidiv Tevfik Paşa hukumeti, derslerinin ve yazılarının zararlı olduğunu anlayarak onu mahkeme ve memurluklarında kullandı.
Masonları desteği ve entrikaları ile Mısır muftusu oldu. Ehlisunnete saldırmak icin iyi fırsat bulmuştu. İlk olarak Cami-ul Ezher universitesini ders programlarını bozmaya, genclere değerli ilimlerin oğretilmesini engellemeye başladı. Universiteden bircok dersi kaldırdı. Lise ve ortaokulda okutulan kitaplar, yuksek sınıflarda okutuldu.
Masonlar daha once Osmanlı’da da boyle yapmıştı. Tanzimat’ta medreselerden fen dersleri kaldırılmış, din dersleri de yuksek bilgilerden mahrum edilmişti. Cunku İslam dini ilm uzerine kurulmuştur. İlmin olmadığı yerde zulum olur. İlim olmayınca hakiki din adamı yetişemeyeceğinden dinin bozulması daha suratlenecektir.
MASON ABDUH!
Beyrut’taki mason locasının başkanı Hanna Ebu Raşid 1961’de yayınladığı “Dairet-ul me’arif-ul masoniyye” kitabının 197. Sayfasında diyor ki: “Cemaleddin Afgani, mısırda mason locası reisi idi. Âlimlerden ve devlet adamlardan 300’e yakın uyesi vardı. Ondan sonra imam ustad Muhammed Abduh reis oldu. Abduh, buyuk bir mason idi. Bunun, masonluk ruhunu Arap memleketlerine yaydığını kimse inkÂr edemez.”
Bugun Abduh’un mason olduğunu kimse inkar edememektedir. Ancak “yok şunun icin mason oldu, bunun icin mason oldu” gibi kendilerinde aklamaya calışmaktadırlar. Koyu kara mason olan Abduh’un uzerine Karadeniz’i de dokseler aklayamazlar. Cunku onun ehli sunnete olan duşmanlığı, duşunceleri ile meydana cıkmış, bir cok ehlisunnet aliminden reddiye yemiştir.
Mesela Elmalılı Hamdi Efendi bile “Fil” suresinin tefsirinde bunun bozuk yazılarından bir kısmını ortaya koymaktadır.
SAPIKLIKLAR SERİSİ – TANIDIK BİR GORUŞE RASTLAYACAK MISINIZ?
İşte alimlerin tesbit ettiği sapkınlıklarından sadece bir kacı:
1- Akıl ile dini, birbirinden ayrı sanarak “bunları ilk birleştiren ben olacağım” demektedir.
2- kendinden once İslam alimlerin mantık, matematik, tarih, coğrafya okumadıklarını, fen dersleri oğrenmenin gunah sanıldığını, bu bilgileri İslama sokacağını soylemektedir.
Zır cahil bunların asırlardan beri medreselerde okutulduğunu ve binlerce kitap yazıldığını inkar etmektedir. Boylece ehlisunnet kitaplarının okutulmasına son verip, İslam duşmanlarının flesefe adı altında yazdıkları dinsizlik propagandalırının, İslam memleketlerine yayılmasına calışmaktadır. Bu duşman propagandalarına karşı koyan Cami’ul ezher profesorlerine ilim, fen, mantık duşmanı, gerici damgası vurmaktadır.
3- 1880’de resmi gazetede, dort evliliğe saldırmaktadır.
4- Kendinden once gelen binlerce İslam aliminin dinle, İslamla ilgisinin bulunmayan şeyler sokduklarını, nassları anlarken yanıldıklarını soylemekte, bunları duzeltmekte olduğunu soylemektedir.
5- “İslamiyet ve nasraniyet” kitabında, “Butun dinler birdir, dış gorunuşleri değişiktir” demekte, yahudi, hıristiyan ve muslumanların birbirini desteklemelerini dilemektedir.
Londra’da bir papaza yazdığı mektupta: “İslamiyyet ve hıristiyanlık gibi iki buyuk dinin el ele vererek kucaklaşmasını beklerim. O zaman Tevrat, İncil ve Kur’an birbirlerini destekleyen kitaplar olarak heryerde okunur ve her milletce saygı gorur” diyor.
(İşte bu gun diyalog adına yapılanların ve soylemlerin birebir tıpkı aynısı… Bir mason o gun bunları soyluyor. Ya bugun aynı nakaratı tekrar edenler acaba hangi karanlık oluşuma hizmet ediyor?)
6- Kur’an cahili şoyle diyor: “Mu’minler doğru yoldan ayrılmış, bugunku hale gelmiş. Din ilimle el ele verecek, o zaman Cenab-ı Hak nurunu butunlemiş olacak”
Allah’u Teala’nın nurunu (İslamı) Resulullah Efendimiz zamanında tamamladığından habersiz olan Mason Abduh şu ayeti gormemiş olmalı: “
“Bugun sizin icin dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin icin din olarak İslÂm’ı sectim” (Maide 3)
7- “İslamiyet ve nasraniyet” kitabında: “Bir kimseden, yuz bakımdan kafirliği, bir bakımdan iman bildiren bir soz işitilirse o kimse imanlı kabul edilir. Herhangi bir filozofun, fikir adamının yuz bakımdan kafirliği gosterdiği halde, bir bakımdan imanı gostermeyen soz soylemesini duşunmek, ahmaklıktır. O halde herkes imanlı bilinmelidir. İslamiyete zındık kelimesi yoktur. Sonradan meydana cıkmıştır.”
Sanki bugunku hoşgoru elcileri gibi mesaj vermiş. Ancak bu ifadeler sadece art niyetin bir urunudur. Kufru acıkca gorulmeyen muslumanın sozundeki bir iman, onu kufurden kurtarır kaidesini yanlış anlatarak kafirlere, filozoflara mu’min demektedir. (La ilahe illallah diyen hıristiyanın Musluman olacağını soyleyenler gibi)
Ayrıca kendisi de bir zındık olduğu icin zındık kelimesini yasaklamaya calışan mason Abduh Kunuz’ud-Dekakik ve Deylemid’de gecen: “Ummetim arasında zındıklar coğalacaktır” hadis-i şerifinden de habersizdir.
8- Zilzal suresindeki “Zerre ağırlığında hayır işleyen, karşılığına elbet kavuşur” mealinde olan ayet-i kerimeyi tefsir ederken: “Muslim olsun, kafir olsun Salih amel işleyen herkes cennet girecektir.” Diyor.
(Bu ifadeleri de yine birilerinden duymuş olmalısınız, o halde cok şaşırmadınız)
En cahil adamların bile guleceği, comezlerin bile kabul etmeyeceği bu sacma tefsir, Abduh adındaki masonun ne derece tahrifat peşinde olduğunun ifadesidir. Ve adeta bize gunumuzdeki talebelerinin adresini vermektedir.
9- “Asr suresi” tefsirinde “İman; akıl ve vicdanın elde edemeyeceği şeylere, taklit ile inanmak değildir. Anadan babadan işitilen bir takım sozleri ezberlemek, soylemek iman olmaz. İslamiyet taklit duşmanıdır. Onceden gelmiş olmak bir değer sağlamaz. Herşey akıl ile araştırarak cozulur.” Demektedir.
“Tevhid risalesi”nde ise: “Dinde bulunan bir şeyi akıl kavrayamaz ise, ona inanması lazımdır” diyerek zaten kendisi ile celişmektedir.
10- “Fatiha” suresinin tefsirinde “Kur’an-ı Kerim, o zaman yaşayan kimselere hitap etmiş, bunlara bir ustunlukten değil, onlar da insan olduğu icin hitap etmiştir.”
Mason Abduh “Ashab-ı Kiram” bile diyemediği yuce insanların faziletlerini de boylece inkar etmektedir. Buyuk mason kendisi ile o yuce insanları aynı terazide tartmaktadır. Sen esfele safilin kimsin ki boyle bir şeye curet ediyorsun!
11- “Facirlerin amel defteri Siccindedir” mealindeki ayeti tefsir etmeye kalkışarak: “Bazı kimselerin kitabında “Sencum” Habeş dilinde camur demek olduğunu gordum. Bu kelime Habeş’ten Yemen’e gelmiş olabilir. Ayetin manası ‘facirlerin ameli camur gibidir’ oluyor” diyor.
Boyle bir garabeti biz kaldıramıyoruz artık yorum sizin…
12- “Fil suresi” tefsirinde: “Ebabil kuşları, sivri sinek olabilir. Asker de cicek veya kızamıktan olmuş olabilir” diyor.
Bu adam tam bir deha. Cehalet dehası… Bakın nasıl da bulmuş manayı! Ebabilleri sivrisinek yaptın da attıkları taşları ne yapacaksın?
Hani cocuk babasının yanında gaz kacırınca “yellenmedim” demiş. Babası: oğlum hadi sesi gelmedi de kokusunu ne yapacaksın demiş ya! Aynı o hesap. Cahil bilmiyor ki peygamberimiz bu surelerin tefsirini yapmış ve acıklamıştır.
Cehalet ala vezni rezalet…
13- “Nas” suresini tefsir ederken de “her insan icinde bir şeytan vardır. Fakat bu, insan icinde kotuluk arzularını doğuran bir kuvvet demektir. Cine benzetilen bir tesirdir” diyor.
Buyuk mason Abduh’un bu yazdıkları kelam, fıkıh, tefsir ve tasavvuf bilgisinin olmadığını, İslamın ve imanın tadını tatmadığını gosteriyor. Kendisi kaptırdığı felsefe girdabında boğulup gitmiştir.
Tabi ki icraatları, yapmaya calıştığı tefsirleri Mason olmasının ve bir plana hizmet etmesinin urunudur.
Bu gun bir Muslumanın bu sapıkları iyi bilmesi gerekmektedir. Buların zihin yapısını cozmesi gerekmektedir. Cunku gunumuzde tıpa tıp aynı olan soylemlere rastlıyoruz.
Musluman uyanık olmalıdır…
www.ismailaga.info
__________________