Ahir Zamanda Unutturulmaya Calışılan Ahir Zaman Konuları



Ahir zamanda gelecek olan şahıslar ve bu donemde yaşanacak olaylar insanlığın yuzyıllardır buyuk merakla beklediği onemli konulardandır. Ancak son donemde bazı kimselerce ahir zamana ilişkin alametler, haber ve mujdeler goz ardı edilmekte, bu gercekler insanlardan gizlenmeye veya unutturulmaya calışılmaktadır.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in hadislerinde detaylı olarak bildirilen ahir zaman alametlerine gore ahir zaman iki donemden oluşmaktadır. Bu kutlu zamanın ilk donemi bozulmaların, dejenerasyonun, felaketlerin, catışmaların, savaşların, yoklukların yaşanacağı bir donemdir. Ahir zamanın ikinci donemi ise, Hz. İsa'nın tekrar yeryuzune gelişi ve Hz. Mehdi'nin ortaya cıkışıyla birlikte, yeryuzune barışın, huzurun, ozgurluğun hakim olduğu, bolluğun ve bereketin yaşandığı, insanların her acıdan memnun oldukları guzelliklerle dolu bir donemdir.

Hadis-i şeriflerde ahir zamanın ne zaman ve ne şekilde başlayacağını ortaya koyan yuzlerce alamet haber verilmektedir. İcinde bulunduğumuz donemde, Peygamberimiz (sav)'in 14 yuzyıl once haber verdiği alametlerin birbiri ardına gercekleşmesi, ahir zamanın ilk doneminin yaşanmaya başlandığını acık bir bicimde ortaya koymaktadır. Bu alametlerin birbiri ardına gercekleşmesi ile İslam alemi cok kutlu bir bekleyiş icine girmiştir: Hz. İsa'nın yeryuzune ikinci kez gelişi ve Hz. Mehdi ile birlikte Deccal'in fitnesini ortadan kaldırıp İslam ahlakını tum dunya uzerinde hakim kılmaları.

Bu kutlu donem, Sevgili Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinde de acıkca vurgulanarak ahir zamanda yaşayan tum iman sahiplerine mujdelenmiştir:

"Mehdi benim Ehl-i Beyt'imden ve benim neslimdendir. O, yeryuzunu adaletle dolduracaktır. Muhakkak ki o İsa Aleyhisselam ile birlikte yola cıkarak Filistin arazisindeki Bab-u Lut denilen mevkide Deccal'i yok etmesi icin Hazreti İsa'ya yardım edecektir." (Olum, Kıyamet, Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, İmam Şarani, Bedir Yayınevi, s. 438, (816) )

Ancak tum Muslumanların şevk icinde bekledikleri bu mujdeli olayları bazı kimseler aynı heyecanla beklememektedirler. Doğruluğu konusunda buyuk İslam alimlerinin tumunun hemfikir olduğu ahir zaman hadislerine karşı, kendilerince ilgisiz ve kayıtsız kalarak adeta Muslumanların bu konuyu unutmalarını istemektedirler. Şuphesiz ki, Peygamberimiz (sav)'in, ahlakını kendi ahlakına benzettiği, pek cok ustun ozelliği ile ovduğu Hz. Mehdi gibi kutlu bir şahsı ve hayatı mucizelerle dolu bir peygamber olan Hz. İsa'yı bekliyor olmak ilgisiz kalınabilecek veya unutulabilecek bir durum değildir.

Ahir zamanda yaşıyor olmak ve tarihin en buyuk fikri mucadelesine tanıklık etmek, bu yuzyılda yaşayan sınırlı sayıda insana nasip olacak onemli bir nimettir. Bunun bilincine varan her samimi Musluman, Allah'ın secip gorevlendirdiği Hz. İsa ve Hz. Mehdi'ye uymak, onlara mucadelelerinde destekci olmak isteyecektir. Samimi iman edenler icin, İslam ahlakının tum dunyaya hakim olması, dunyadaki en buyuk mutluluk kaynağı olacaktır. Bu yazının hazırlanmasındaki amac da, ahir zamanın unutulmaması gereken bu onemli olaylarını ve mujdelerini bir kez daha hatırlatmaktır.

Mesih Deccal Faaliyette...

Ahir zamanda, unutturulmaya calışılan ahir zaman konularından biri, Deccal'in cıkışı ve yeryuzunde organize edeceği dinsizlik fitnesidir. Hadislerde hakkında detaylı bilgiler verilen Mesih Deccal'in, icinde bulunduğumuz yıllarda faaliyetlerine başlamış olduğundan daha onceki yazılarımızda da bahsetmiştik. (En doğrusunu Allah bilir)

Peygamber Efendimiz (sav), Deccal'in fitnesinin buyukluğune dikkat cekerek "Allah Hz. Adem'i yaratmış olduğu gunden bu yana, Deccal'in fitnesinden daha buyuk bir fitne olmamıştır." (M. Chastrette, "Trends in structure-odor relationships", SAR QSAR Environ. Res. 6, 1997, s. 215-254.) hadisiyle tum Muslumanları bu tehlikeye karşı uyarmıştır. Gercekten de gunumuzde Deccaliyet'in etkisi, dunya halkları uzerinde tum gucuyle hissedilmektedir. Pek cok ulkede Muslumanların maruz kaldıkları zorluk, sıkıntı ve eziyetler her gecen gun artmaktadır. Acıktır ki, bugunun dunyasında yaşanan her turlu zulmun, adaletsizliğin ve kargaşanın altında dinsizliğin toplumlar uzerinde meydana getirdiği buyuk tahribat rol oynamaktadır. Yeryuzunde dinsizliğin yayılması icin mucadale edenlerin kendilerine en buyuk dayanak olarak kullandıkları evrim teorisi ve Darwinizm duşuncesinin ortadan kaldırılması, işte bu nedenle son derece buyuk onem arz etmektedir. Bu acık gerceğe rağmen bazı kimseler Darwinizm ile yapılan fikri mucadeleyi de kendilerince onemsiz gostermeye calışmakta, hadislerde ahir zamanın en buyuk fitnesi olarak tarif edilen Deccal'in, bu fitnesini evrim teorisi ile faaliyete gecirdiğini anlamamakta diretmektedirler.

Ote yandan şu anda tum dunyada ileri boyutta bir ahlaki dejenerasyonun var olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gercek olmasına rağmen, bu bozulmanın altında yatan sebeplerin bazı cevrelerce hic gundeme getirilmeyip ortbas edilmeye calışılması da Deccaliyetin yaygın etkisi acısından dikkat cekicidir. Oysaki herkese bir şekilde zararı dokunan bu ahlaki bozulmanın tedavi edilebilmesi, ancak ve ancak sorunun kaynağındaki Deccaliyet etkisinin deşifre edilip uzerine gidilmesi ile mumkun olabilir.

Dunyada meydana gelen gelişmeler, Deccal'in faaliyetlerinin başlamış olduğunu gostermektedir. Bu durum, Hz. Mehdi'nin cıkışının oldukca yaklaşmış olduğuna işaret etmektedir. (En doğrusunu Allah bilir)

Hz. Mehdi'nin Zuhuru Yaklaştı...

Ahir zamanın en onemli olaylarının başında Hz. Mehdi'nin ortaya cıkışı ve onun liderliğinde İslam Birliği'nin kurulması gelmektedir. Hz. Mehdi, Kuran ahlakının yaşanmasına vesile olacak ve kendi onderliğinde bir İslam birliğini de gercekleştirecektir. Peygamber Efendimiz (sav) de bazı hadislerinde Hz. Mehdi'nin geliş tarihi olarak acıkca Hicri 1400 yılını (Miladi olarak 1979-1980 yılları) vermiş ve bu kutlu şahsın onderliğini mujdelemiştir. Bu hadislerden biri şoyledir:

"İnsanlar 1400 senesinde Mehdi'nin yanında toplanacaklardır." (Risaletul Huruc-ul Mehdi, s. 108)

Bu haber iman edenlerin şevk ve heyecanını arttıran cok buyuk bir mujdedir. Peygamber Efendimiz (sav)'in hadisleriyle beraber, İslam alimleri de, yaşadıkları donemlerden gunumuze kadar ulaşmış el yazması eserleriyle, o zamandan bugune, bu buyuk mujdenin şevk ve heyecanını taşımışlar; inananlar icin bu konunun canlı tutulmasına ve takibine vesile olmuşlardır. Nitekim icinde bulunduğumuz bu donemde ortaya cıkan bazı alametler bize, Hz. Mehdi'nin cıkışının oldukca yaklaştığını gostermektedir.

Hic şuphe yok ki bu konu hakkında oğrenilecek her yeni bilgi, Muslumanların heyecanını arttırmaya vesile olacaktır. Ancak kimi cevreler Mehdiyet konusundan aleni şekilde bahsedilmesini istememektedirler. Bu konunun ustunu kapatarak insanlar tarafından unutulmasını isteyen tavırlar sergilemekte ve kendilerince bu mujdeyi engellemeye calışmaktadırlar. Elbette Yuce Allah bu cabalarını gecersiz kılacağını mujdelemiştir:

Ağızlarıyla Allah'ın nurunu sondurmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor. Muşrikler istemese de, O, dini (İslam'ı) butun dinlere ustun kılmak icin elcisini hidayetle ve hak dinle gonderen O'dur. (Tevbe Suresi, 32-33)

İslam Birliği'ne Giden Yol Acıldı...

Dikkat edilecek olursa, son donemde yazılı ve gorsel basında İslam Birliği'nden sıkca bahsedilmektedir. Ceşitli ulkelerin başbakan ve bakanları, politikacılar, koşe yazarları, televizyon program yapımcıları, ceşitli dergiler, kanaat onderleri bu konudaki ozlemlerini dile getirmektedirler. Bununla birlikte bu birliğin sağlanabilmesi icin bazı somut adımların da atılıyor olması son derece sevindirici bir gelişmedir. İslam Birliği'ne giden yol sebepler dahilinde ilerlemektedir ancak burada asıl onemli olan bu konunun bir ahir zaman mujdesi olması ve konuya bu gozle bakılması gereğidir. Allah'ın izniyle bu birlik, Hz. Mehdi'nin vesilesiyle kurulacaktır. Bu gorev, onun kaderinde başarıyla tamamlanmıştır. Ancak bu bilginin insanları gevşekliğe suruklememesi gerekir. Muslumanlara duşen sorumluluk, bu konuyu surekli gundemde ve canlı tutmak, gelişmeleri takip edip tum Muslumanları bu konuda bilgilendirmek ve mujdelemek olmalıdır.

Hz. İsa İkinci Kez Yeryuzune Gelecek...

Ahir zamanın bir başka mujdeli konusu olan Hz. İsa'nın ikinci kez yeryuzune gelişi konusu da aynı şekilde kimi cevrelerce ortbas edilerek unutturulmaya calışılmaktadır.

Oysaki, Hz. İsa'nın ikinci kez yeryuzune gelecek olması Kuran ayetlerinde ve Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde iman edenlere mujdelenmiş bir gercektir. Bu hadislerden bazıları şoyledir:

"Hayatım elinde olan Allah'a yemin ederim ki Meryem oğlu (İsa Aleyhisselam)'ın adil bir hakim olarak sizin icinize inmesi muhakkak yakındır." (Sahihi Muslim, 6/532)

"İsa bin Meryem benim ummetim icinde; adaletli bir hakim ve (yonetimde) adil bir imam olacak, hacı kırıp ezecek ve domuzu oldurecektir... Kap su ile dolduğu gibi yeryuzu barışla dolacaktır. Din birliği de olacak, artık Allah'tan başkasına tapılmayacaktır." (Sunen-i İbn-i Mace, 10/334)

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bildirildiği uzere, bundan iki bin yıl once Allah'ın Kendi Katına yukselttiğini (Nisa Suresi, 158) bildirdiği Hz. İsa ahir zamanda yeryuzune tekrar gelecek, Hz. Mehdi ile birlikte yeryuzunde barışın ve huzurun sağlanmasına Allah'ın izniyle vesile olacaktır. Ustelik son donemlerde yaşanan bircok olay ve gelişme, bu değerli misafirin gelişinin iyice yakınlaştığını da gostermektedir. (En doğrusunu Allah bilir.)

Bu nedenle icinde bulunulan bu kıymetli donem cok iyi değerlendirilmeli, Hz. İsa geldiğinde mahcup olunacak her turlu tavır ve ahlaktan sakınılmalıdır. En sakınılması gereken ve belki de kişiyi en cok utandıracak tavırlardan biri de hic şuphesiz, bu konuyu mujdelemek yerine bu gerceği ortbas edip unutturmaya calışan bir hal sergilemektir. Bu nedenle samimi iman edenlerin, Allah'ın bu kutlu elcisinin binlerce yıl sonra yeniden yeryuzune gelecek olmasının ne kadar olağanustu bir olay olduğunu surekli gundemde tutmaları, bazı kimselerde ortaya cıkabilecek gevşeklik ve şevksizliğin engellenmesi acısından onemlidir.

Adalete, huzura, duzene ve guzel ahlaka ozlem duyanların beklentisi icinde oldukları kurtuluş, Allah'ın izni ile pek yakındır. Yaşanan pek cok gelişme, bu kurtuluşun yaklaştığının birer alametidir.

Bu alametlere tanıklık eden insanlar, Allah'ın izniyle, Hz. İsa'nın ve Hz. Mehdi'nin gelişinin yakınlaştığını umut edebilirler. Her bir alamet, bize, cok kutlu bir donemde yaşadığımızın hatırlatıcısıdır. Asırlardır beklenen bu tarihi mujde-Allah'ın izniyle- gercekleşmek uzeredir.

Hic kuşkusuz ki İslam dinini aslına dondurecek, insanların imanına vesile olacak, Muslumanlar arasında buyuk bir birlik sağlayacak boylesine kutlu bir donemde yaşıyor olmak Muslumanlar icin cok buyuk bir nimettir. Tum İslam aleminin beklediği boylesine buyuk ve mujdeli olaylara karşı ilgisiz ve kayıtsız kalmanın, bu hususları unutturmaya calışmanın ileride Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin -Allah'ın izniyle- gelişleriyle birlikte bu tavrı sergileyen kişiler icin buyuk bir mahcubiyet nedeni olabileceği de unutulmamalıdır. Rabbimiz Kuran'da bu kutlu donemi şoyle haber vermiştir:

Allah, icinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hic şuphesiz onlardan oncekileri nasıl 'guc ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryuzunde 'guc ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri icin secip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra guvenliğe cevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hicbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)

Ahir zaman alametlerine tanıklık eden insanlar, Allah'ın izniyle, Hz. İsa'nın ve Hz. Mehdi'nin gelişinin yakınlaştığını umut edebilirler. Her bir alamet, bize, cok kutlu bir donemde yaşadığımızın hatırlatıcısıdır. Asırlardır beklenen bu tarihi mujde -Allah'ın izniyle- gercekleşmek uzeredir.

Hz. Mehdi'nin Gelişi Peygamberimiz (sav)'in Bizlere Bir Mujdesidir

Hz. Mehdi'nin gelişi bizzat Peygamberimiz (sav) tarafından mujdelenmiştir ve Peygamberimiz (sav)'in bu konuda tevatur (kuvvetli haber, icinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber) olarak kabul edilen cok sayıda hadisi vardır. Peygamberimiz (sav) bir hadisinde "Hz. Mehdi ile mujdelenin. O Kureyş'ten ve Ehl-i Beyt'imden bir kişidir." (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Ahir zaman, s.13) sozleriyle, bu konunun Muslumanlar icin bir mujde olduğunu bildirmiştir.

Hz. Mehdi'nin gercekleşen yuzlerce cıkış alametlerinden birkacı şunlardır:

1- Afganistan'ın işgali
2- İran-Irak savaşı
3- Fırat'ın suyunun kesilmesi
4- Ramazan'da Ay ve Guneş tutulmaları
5- Kuyruklu yıldızın doğması
6- Kabe baskını ve Kabe'de kan akıtılması
7- Doğu tarafından bir ateşin gorulmesi
8- Irak'ın işgali
9- Colde batan ordu
10- Hz. Mehdi'nin cıkışından once yaygın katliamlar meydana gelmesi
11- Dunyanın her yerini karışıklık ve kargaşanın kaplaması
12- Kadınlar ve cocukların dahi katledildiği fitnelerin yaşanması
13- Buyuk şehirlerin yok olması
14- Depremlerin coğalması

Hz. Mehdi'nin cıkışı ile ilgili hadislerin ard arda gercekleşmesi belirli bir doneme işaret etmektedir. Acıktır ki tum alametlerin Hicri 14. yuzyıl başından (1979-1980) itibaren sırayla ortaya cıkmaları, icinde bulunduğumuz donemin Hz. Mehdi'nin yeryuzunde bulunuş yılları olduğunu cok net bir şekilde ortaya koymaktadır. (En doğrusunu Allah bilir.)

Bediuzzaman'ın Ahir Zaman ile İlgili Acıklamaları Gozardı Edilemez

Daha onceki yazılarımızda da detaylı olarak ele aldığımız gibi; hicri 13. asrın muceddidi Bediuzzaman'ın, uzerinde ehemmiyetle durduğu konulardan biri de ahir zamandır. Bediuzzaman, Muslumanlar icin mujdeli olan bu donemin alametlerini ve onemli şahıslarını sayfalarca ve cok detaylı olarak acıklamıştır. Said Nursi, Hz. Mehdi'nin gelişi ve İslam ahlakını tum dunyaya hakim kılması konusunda tum Muslumanlara yol gosterici nitelikte onemli acıklamalarda bulunmuştur. İcinde bulunduğumuz doneme ışık tutan bu değerli izahlar, hicbir şekilde goz ardı edilip yok sayılamaz.

Son donemde yazılı ve gorsel basında İslam Birliği'nden sıkca bahsedilmekte, boyle bir birliğe duyulan ozlem ceşitli cevreler tarafından dile getirilmektedir.

Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 31. sayı (Ocak 2007) 6. sayfada yayınlanmıştır.
__________________