Ahiret mi? Dunya mı?



Dunya hayatı, gercekte Yuce Allah’ın bizleri sınamak ve eğitmek icin yarattığı gecici bir suredir. İnsan bu sure boyunca Rabbimiz’i tanımak, O’nun hukumlerine uymak, sadece O’nun rızasını aramak ve başına gelecek herşeye en guzeliyle karşılık vermekle sorumludur.

Herşeyin Rabbimiz’den gelen bir deneme olduğunu bilmek, bunlardan zevk almak, karşılaştığı her olayı neşe ve şevkle karşılamak ise, dunyadaki imtihanın muminlere has olan bir sırrıdır. Şuphesiz bu sırrı kavrayan ve tum yaşamını denendiğinin bilincinde olarak ve ahiret hayatını umut ederek geciren muminler, asla son bulmayacak ve tukenmeyecek olan bir kazanc elde edeceklerdir.

‘‘O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve guzel) olacağını denemek icin olumu ve hayatı yarattı…’’ (Mulk Suresi,2)

Dunya Hayatına Karşılık Ahireti Satın Almak

Dunyada insana verilen tum mal, mulk, kultur, un, itibar, guzellik ve daha pek cok nimet kişinin ahirete hazırlanması icin kullanabileceği birer vesiledir. İman eden kişi, kendisine lutfedilen bu nimetleri en akılcı şekilde değerlendirir. Ahiret hayatının ebedi olduğunun bilincinde olan ve yalnızca dunya hayatına razı olmayan muminler, bu hayatın yararlarının gecici olduğunu bilir ve sonsuz cennet guzelliklerini kazanmak icin calışırlar. İşte onlar yaptıkları bu ticaret nedeniyle hem dunyada hem de ahirette cok buyuk bir kazanc icindedirler.

“Hic şuphesiz Allah, muminlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek uzere- canlarını ve mallarını satın almıştır…” (Tevbe Suresi, 111)

Guzel Ahlaktan Taviz Vermemek

Bir Muslumanın imanının gucunu ve ahlakının ustunluğunu gosteren, zorluk anlarında sergileyeceği tavır guzelliğidir. Bu; ustun ahlak, cesaret, sabır, tevekkul, dirayet, metanet, hoşgoru, affedicilik, fedakarlık, merhamet, insaniyet, değerbilirlik, vicdan ve itidalli bir karakter olarak karşımıza cıkar. Guzel ahlakından asla taviz vermeyen, her olayı buyuk bir olgunluk ve tevekkulle karşılayan, olayların hikmetlerini ve hayırlı yonlerini goren, cevresindeki insanları da aynı ustun ahlakı yaşamaya davet eden kişi, "kamil iman sahibi bir Musluman"dır.

“Yoksa sizden once gelip-gecenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?…” (Bakara Suresi, 214)

İyilerle Kotulerin Birbirinden Ayrılması

Allah dunya hayatında iyilikle kotuluğu, yararla zararı, guzellikle cirkinliği birarada yaratmış ve hepsini, cennet ve cehenneme giden yolda birer deneme kılmıştır. Dunya hayatındaki imtihan donemi iyilerle kotulerin, sabır gosterenlerle zorluk karşısında yılgınlığa duşenlerin, inkarcı zihniyete karşı mucadele icinde olanlarla oturup kalanların, ahireti secenlerle dunya hayatına tutkuyla bağlananların birbirlerinden kesin bir şekilde ayrıldığı bir deneme suresidir.

“İki topluluğun karşı karşıya geldiği gun, size isabet eden ancak Allah'ın izniyle idi. (Bu, Allah'ın) muminleri ayırt etmesi; munafıklık yapanları da belirtmesi icindi…” (Al-i İmran Suresi, 166-167)

Şeytan Hayırları Gormeyi Engellemek İster

Şeytanın son derece nankor ve isyankar olduğu, insanlara her yonden yaklaşacağı, insanları doğru yoldan saptırma amacı uğruna her yolu deneyeceği bizlere Kuran'da haber verilmiştir. Şeytanın bu menfi amaclara ulaşmak icin başvurduğu en onemli oyunlardan biri ise, insanın başına gelen olaylardaki hayırları gormesini engellemek, boylece Allah'a karşı nankor ve isyankar olmasına neden olmaktır. Kuran ahlakının guzelliklerini kavrayamayan, din ahlakından uzak yaşayan, ahireti unutarak yalnızca dunya hayatını amaclayan insanlar şeytanın bu tuzağına duşerler.

Dunya Bir İmtihan Yeridir

Allah, her canlı gibi insanı da bir amac uzere yaratmıştır.

"Bizim, sizi boş bir amac uğruna yarattığımızı ve gercekten Bize dondurulup getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?" (Muminun Suresi, 115)

Dunya uzerindeki herşey zamanı geldiğinde yok olacaktır. Apacık olan gercek ise "… dunya hayatı, ahirette (ki sınırsız mutluluk yanında gecici) bir meta'dan başkası değildir." (Rad Suresi, 26)

Ustun ozelliklerle nimetlendirilmiş, akıl, vicdan ve sağduyu sahibi bir varlık olan insanın yaratılış amacının, eksikliklerle dolu olan bu kısa dunya hayatında, gecici yararlar elde etmek olmadığı cok acıktır. Unutulmamalıdır ki insan burada imtihan edilmektedir ve bu nedenle nihai hedefi de sonsuz ahiret guzelliğini kazanmak olmalıdır.

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 31. sayı (Ocak 2007) 46. sayfada yayınlanmıştır.
__________________