Meyve yetiştiriciliğinde, meyve ağaclarının fizyolojik faaliyetleri uzerine teknik uygulamalarla etkili olunabilir. Orneğin, budama, anac-kalem ilişikisi ve benzeri teknik işlemler uygulanarak, meyve ağacının yaşantısı uzerine olumlu ya da olumsuz etkiler yapılabilir.
Meyve ağaclarını budama işlemleriyle kısa zamanda urun vermeğe başlatabileceğimiz gibi, meyveye başlama zamanını da geciktirebiliriz.
Orneğin, meyve fidanlarında dalların kesilmeden bırakılmaları, eğilmeleri, bukulmeleriyle bunlar uzerinde cicek tomurcuğu oluşumunu hızlandırır, meyve ağacını cok kısa surede meyve vermeğe yonlendirebiliriz
Ote yandan, bir fidanın dalları kısa kesilir ve bu işlem her yıl tekrarlanır ise cicek tomurcuğu oluşması o denli gec olur. Ayrıca, değişik kuvvette anaclar kullanarak meyve ağaclarının bodurlaşmalarını ya da onların cok kuvvetli bir tac yapmalarını teşvik edebiliriz.
Bunun yanında, meyve ağaclarının icinde bulunduğu cevre koşullarının da, bunların gelişmesi ve urun vermesi uzerine etkilerini yadsımamak gerekir. Bu nedenledir ki, değişik cevre koşullarında yetiştirilen meyve ağaclarının sağlıklı gelişmeleri ve kısa zamanda urun vermeğe başlamaları icin, budama tekniğinin iyi bilinmesi ve uygulanması ile diğer kultur onlemlerinin gereği gibi yerine getirilmesi zorunludur.
Ulkemizde, iklim bakımından biribirinden farklı bolgeler bulunduğu gibi, ayrıca her ana iklim bolgesinde de değişen ekolojilerle karşılaşmak olasıdır. Durum boyle olunca, meyve yetiştiriciliğinde başlangıcta yapılacak hataların ileri ki yıllarda duzeltilmeleri bir hayli guc olur. Yukarıda belirtilen nedenlerledir ki, meyve yetiştiricilerinin, bitki fizyolojisi, ekoloji ve meyve ağaclarının organografik yapıları hakkında sahip oldukları bilgilerin yeterli olmaması halinde bile, budama tekniği bakımından başvurabilecekleri bazı ilkelerin acıklanması uygun ve yerinde olacaktır.
1--Meyve ağaclarının değişik yaşam devrelerindeki goruntuleri fizyolojik dengenin belirtileridir. Bilindiği gibi, meyve ağaclarında fizyolojik denge, generatif faaliyetler ile vegetatif gelişmenin birbiriyle uyumlu olmasına denir. Bir meyve ağacının fizyolojik dengede olup olmadığını anlamak oldukca guctur. Gerci, bir meyve ağacının surgunlerinin kuvvet ve uzunluğu ile bu ağactan alınacak urun miktan arasındaki ilişki, meyve ağacının fizyolojik dengede olup olmadığını bir dereceye kadar gosterebilir. Ancak, bu saptama matematiksel olcude kesin ve değişmez anlamına gelmez. Onun icindir ki, ağaclann icinde bulunduğu fizyolojik denge hakkında belirli ve değişmez olculer vermek cok guctur. Pratikte, ılıman iklim meyve ağaclarının yıllık surgunlerinin uzunluklan, meyve ağaclan icin kullanılan anac, cevre ekolojisi, toprak verimliliği vb. faktorlere bağlı olarak değişiyorsa da, ortalama olarak 30-60 cm uzunlukta surgunleri olan bu ağacta 150-200 kg urun alınabiliyorsa, meyve ağacı fizyolojik dengededir denebilir. Doğada. değişik ekolojik koşullarda kendi halinde buyuyen bir meyve ağacında fizyolojik bir denge guc ve gec kurulabileceği gibi. bundan cıkması da o denli kolay olabilir. Bu nedenledir ki, değişen ekolojik koşullarda meyve ağaclarının kesime karşı gosterecekleri tepkiler, ceşit ve turlerin kalıtsal yapılan, ceşitlerin uzerine aşılandıklan anaclar dikkate alınarak uygulanacak budama işlemleri, meyve ağaclannın kısa zamanda fizyolojik dengeye girmesini sağlayacağı gibi, genclik kısırlığı doneminin uzun surmesine de neden olabilir. Nitekim, Hilkenbaumer (1961), yaptığı bir araştırmada, EM IX uzerine aşılı, James Grive, Oldenburg, Cox orange, Jonathan ve Golden Delicious gibi elma Ceşitlerinin orta derecede bir kesilme isteği gosterdiğini saptamıştır. Aynı araştırıcı, bu ceşitlerin fizyolojik dengeye girdikten sonra da, bu duzeni devam ettirebilmeleri icin her yıl yıllık surgunlerinin 1/3'nun kesilmesinin gerektiğini belirtmiştir.
Goruluyor ki, meyve ağaclannın fizyolojik dengesiyle budama işlemlerinin şiddetle uygulanması arasında onemli bir ilişki vardır.
2. Bir meyve ağacında, ana dallar tacın oluşumunu sağlar, yardımcı dallar, ağaca şekil verir, meyve dallan ise generatif faaliyeti yonlendirir. Bu nedenle, meyve ağaclarının ozellikle şekillendirilme devrelerinde, budama işlemleri vegetatif gelişmenin gorulduğu odun dallarına uygulanmalı, meyve dallarına, zorunlu olmadıkca dokunulmamalıdır. Bu İlkeye uygun olarak hareket edildiği taktirde, meyve ağaclarına iyi bir şekil verilebileceği gibi, bunların kısa zamanda meyveye yatması da sağlanır. Ağaclara uygulanacak aksi işlemler ise, bunların duzensiz bir şekil almalarına, cıplaklaşmalara ve meyveye gec başlamalarına, meyve kalitelerinin iyi olmamasına neden olur. Nitekim, Cinai'nın (1956), yaptığı araştırmalar, budamanın buyume noktalarına uygulanmasına şeftali, kayısı ve erik gibi sert cekirdekli meyve ağacları icin yararlı olduğunu belirtmesi yanında, yukarıdaki fikri de doğrulamıştır (Şekil 2

3. Meyve anaclarında budamaya başlamadan once ağacların toplu gelişmeleri incelemeli, bu toplu gelişme icerisinde, her ana dal ayn olarak ele alınarak budamaya başlanmalıdır. Meyve ağaclannın toplu gelişmesi incelenmeden yapılacak budamalar ana dallar uzerinde onanlmaz hatalara neden olabilir. Orneğin, bazı ana dallardan cok fazla dal cıkartılabilir. Bundan dolayı o ana dal cıplaklaşır, geride kalan diğer ana dallar daha duzenli bir dal dağılımı gosterebilir. Ya da, bazı ana dallarda cok fazla meyve gorulebilir, diğerlerinde ise fazla dal cıkartılması sonucu buna rastlanmaz.
4. Genel olarak, meyve ağaclannda vegetatif gelişme meyve ağaclannın buyume noktalarında, yani uc kısımlannda olmaktadır. Bu nedenle iyi şekillendirilmiş bir ağacta dal kesmeleri vegetatif gelişmenin oluştuğu uc kısımlarda uygulanmalıdır. Cunku, ana dalların alt kısımlanndan cıkartılacak dallar, cıplaklaşmalara neden olabileceği gibi, bazende kesilen noktalardan obur dallar oluşabilir. Bu durum, ağaclann şekillerini bozacağı gibi, ic kısımlanna ışık girmesini onleyebilir ve besin maddelerinin boşa harcanmalanna da neden olur.
5.Yardımcı dal oluşumu uzerinde titizlikle ve onemle durulmalıdır. Gerci kendi haline terkedilmiş ağaclar incelenince gorulur ki, ana dallar uzerinde yardımcı dallar normal olarak oluşmaktadır. îşte, bu doğal gelişmeye yardımcı olacak ve ona yon verecek şekilde, meyve ağaclannda yardımcı dal oluşumuna gayret edilmelidir. Yardımcı dallar, ana dallar uzerinde mumkun olduğu kadar eşit uzaklıkta ve aynı yonlerde oluşturulmalıdır (Şekil 29).
Yani bir ana dalda yardımcı dal sol tarafta oluşturulmuş ise, diğer ana dal uzerinde oluşturulacak yardımcı dallarda aynı yonde olmalıdır. Aksi takdirde, bir ana daldaki yardımcı dal sol, diğerinde sağ tarafta oluşturulacak olursa, ağaclarda gorunuş bozukluklan olabilir ve ağacın bazı yonlerinde dal sıklıklan ve kanşıklığı ortaya cıkar. Bu durum, meyve kaliteleri uzerinde de olumsuz etki yapar. Ote yandan, ana dallar ile yardımcı dallar arasında vegetatif gelişme bakımından rekabet olmamalıdır. Aksi takdirde, yardımcı dallar kuvvetli gelişerek ana dallann yerine gecebilir. Bu durum, meyve ağaclannın toplu gelişmeleri uzerine olumsuz etki yapar, ana dallann gelişmeleri geriler veya durabilir, urunde azalmalar olabilir ve yan taraflara doğru gelişme gosterir. Onun icindir ki, yardımcı dallar, ana dallar kadar ya da onlardan lnıvvstli olmamadır, Meyve ağaclannın şekil bakımından duzenli gelişmelerini sağlayabilmemiz icin, yardımcı dallar, ana dallann buyume noktasında en az 15-25 cm daha aşağıda secilmelidir. Ote yandan, ana dallar uzerinde secilecek yardımcı dallann eşit uzunluk ve kuvvette olmalanna caba gosterilmelidir. Secilecek yardımcı dallann birinin cok zayıf, diğerlerinin kuvvetli olması istenmez. Aksi takdirde yardımcı dallar, dolayısıyle ana dallar arasında gelişme bakımından duzensizlikler olabileceği gibi, bazen zayıf gelişen yardımcı dallar, ana dallar uzerinde buyuk boşluklann oluşmasına neden olabilir. Diğer taraftan, ana dallar ile yardımcı dallar arasındaki acının 45° olmasına dikkat edilmelidir. Acılan dar olan yardımcı dallann zamanla kınldıklan, daha geniş acılı yardımcı dallarda ise vegetatif gelişmenin gerilediği ve meyve dallannın oluşumunun arttığı izlenebilir. Şuphesiz, yukanda belirtilen olumsuz gelişmeler, meyve ağacı bakımından olduğu kadar, yetiştirici yonunden de sakıncalıdır.
6. Ana dallar arasında gelişme bakımından dengesizlik goze Carpıyorsa, aşağıdaki flnlpmlrr alınmalıdır a. Kuvvetli dallar uzerindeki mp.yvplpr tamamen bırakılarak zayıf dallardakiler sevreltilmelidir. Bu suretle, besin maddelerinin coğu meyvelerde toplanacağından vegetatif gelişme geriler. Oysa, zayıf dallarda, bunlar dalın gelişmesine ve kuvvetlenmesine harcanır. Bu uygulamalar sonucu, yardımcı dallann gelişmeleri her iki dalda eşit duruma gelebilir. b. Kuvvetli dal uzerinde cok miktarda dal bırakılarak besi maddelerinin bir noktaya akmalanna engel olunmalı, zayıf dallarda d .seyreltilmesi yapılarak bunların akışları buyume noktalarına yonlendirilmelidir. c. jCuvvetli vegetatif gelişme gosteren ana dalların acıları .genişletilmeli, zayıf buvuvenlerinki ise daraltılmalıdır (Champagnat, Jİ954).
7. Besin maddelerinin dağılmaları ile depo edilmeleri meyvelerin gosterişli ve kaliteli olmaları, dalların ışıktan eşit şekilde yarar sağlayabilmeleri ve kultur işlemlerinin kolaylıkla uygulanabilmesi icin ağacların tac oluşumunda simetriye dikkat edilmelidir. Yani, govde uzerinde ana dallar, mumkun olduğu kadar aynı yukseklikte ve eşit acılarla olmalı, eşit kuvvette olmalıdır. Bunlar uzerinde secilecek yardımcıdallar aynı yonde, eşit kuvvette ve sarmal dağılım gostermelidir.
8. Dalları kısa kesmek vegetatif gelişme.ye.hic kesmemek, uzun bırakmak veya eğmek, bukmek generatif fÂaliyete yardım eder. Bu nedenle, surmesi istenen dal kısa kesilmeli, meyve dallarının oluşması isteniyorsa dallar uzun bırakılmalı, hic kesilmemeli veya eğilmeli ya da bukulmelidir (Renaud, 1956; Sorensen, 1957). Gercekten Monin ve Dermine (1957), EM II anacı uzerine aşılı Golden Delicious elma ceşidinin genc ağaclarında uc değişik budamanın, surgun gelişmesi uzerine etkisini incelemişlerdir. Araştırıcıların elde ettikleri sonuclardan, şiddetli budanan yani kısa kesilen dallarda, uzun surgunlerin oluştuğunu fakat yeni oluşan dalların kalınlaşmalarının iyi olmadığını anlıyoruz. Soczek ve Mrozowsk'in (195 ortaklaşa yaptıkları •araştırmalara gore, kirazlarda kısa kesim urunu %14 oranında azaltmakta, buna karşın meyvelerin kaliteleri iyileşmektedir. Nitekim, budanmış ağaclardakine gore, budanmamış ağaclardan alınan 100 adet meyve ağırlığı %15 daha az olmuştur. Ote yandan, budanmamış ağaclara gore, budanmış ağaclardaki iki yıllık surgun uzunlukları 18.7 cm daha fazla olmuştur. Turowcen (1963), uc elma ceşidinin ağaclannı 4 gruba ayırmış, bunlardan birinci gruptaki ağaclann bir yıllık surgunlerinin 2/3'unu, diğer gruptaki ağaclann 2-3 yaşlı ve 4-5 yaşlı dallar uzerinden kesmiş ve son gruptaki ağaclan da hic budamadan (kesmeden) bırakmıştır. Araştıncının elde ettiği sonuclara gore, bir yıllık dallann 2/3'u kesilen ağaclarda meyve dallannın oluşmasına karşılık, 2-3 ile 4-5 yıllık dallar uzerinden kesilen ağaclarda ise, cok bol surgun oluşmuştur. Aslında, bu deneme sonuclan ile doğada yapılan gozlemler, kısa kesim yapmanın daima cok sayıda ve uzun surgunlerin, uzun kesme veya hic kesmemenin de meyve dallannın oluşmasına neden olduğunu gostermektedir. Ote yandan, Stadler ve Stassen'e (1985) gore, budama şiddeti ağaclann govdelerinin kalınlaşmalan uzerine de etkili olmaktadır. Stadler ve Stassen, şiddetli budanmış genc bir ağacın govde cevresinin 9.9 cm, orta derecede budanmış ağacın 10.9 cm ve hafif budanmış olanın ise 12.3 cm olduğunu bildirmişlerdir.
9. Dallar toprağa paralel olarak eğilmeli, keskin yay teşkil edecek şekilde kuvvetli eğilmemeli, eğer keskin yay yapmak zorunluluğu varsa, eğilen dalın tepe noktalanndaki gozler koreltilmelidir. Aksi taktirde, bu noktalarda oluşacak dik buyuyen dallar ağaclann gelişme dengesini bozar (şekil 30)
10. Aynı noktadan yanyana buyuyen aynı kuvvette dallann gelişmesine izin verilmemeli, bu gibi durumda geniş acılı dal bırakılarak, dar acılı buyuyen dal cıkartılmalıdır. Bu suretle, dallar arasında gelişme bakımından rekabet onleneceği gibi, bu dallann ileride ortaya koyacağı sorunlar daha başlangıcta onlenmiş olur (Talbert ve Murnek 1944) (Şekil 31).

__________________