Shade (2003) Virginia's Run (2002) Ghost Ship (2002) Emmett's Mark (2002) Horses: The Story of Equus (2002) Spider (2002) When Brendan Met Trudy � 2000 End of Days � 1999 Stigmata � 1999 The Man in the Iron Mask � 1998 Polish Wedding � 1998 Enemy of the State � 1998 Smilla's Sense of Snow � 1997 The End of Violence � 1997 Dr. Haggard's Disease � 1996 Dead Man � 1996 Mad Dog Time � 1996 Frankie Starlight � 1995 The Usual Suspects � 1995 The Brylcreem Boys � 1994 This Is the Sea � 1994 Prince of Jutland � 1994 Trial By Jury � 1994 A Simple Twist of Fate � 1994 Little Women � 1994 Into the West � 1993 Point of No Return � 1993 A Dangerous Woman � 1993 Cool World � 1992 Dark Obsession � 1991 Shipwrecked � 1991 Hakon Hakonsen � 1990 Miller's Crossing � 1990 A Soldier's Tale � 1988 Julia and Julia � 1988 The Courier � 1988 Siesta � 1987 Lionheart � 1987 Gothic � 1987 Hello Again � 1987 Defense of the Realm � 1985 Wagner � 1983 The Keep � 1983 Hanna K � 1983 Excalibur � 1981 Doğum: 12 Mayıs 1950, İrlanda, Dublin.
Aile: Hemşire bir anne ile silah imalatcısı bir babanın 6 cocuğundan biri.
İlişkiler: Eski eşi Ellen Barkin'den olan Jack ve Romy adlarında iki cocuğu var. Julia Ormond ve Naomi Campbell'la beraberlikleri oldu.
Eğitim: 12 yaşındayken koyu Katolik olan ailesinin de etkisiyle rahip olmaya karar verdi. Ama okulun arka bahcesinde sigara icerken yakalanınca eğitimini yarım bırakmak zorunda kaldı. Arkeoloji, dil ve fonetik konusunda eğitim aldığı Dublin University College'dan mezun.
Onceki işleri: Aktor olmadan once arkeolog, oğretmen, boğa gureşcisi ve aşcı olarak calıştı.
İlk filmi: Dublin'de bir tiyatro oyununda kendisini farkeden yonetmen John Boorman, "Excalibur" adlı filminde Byrne'a rol verdi.
Yonetmenlik: 1996'da aynı zamanda senaryosunu yazdığı ve produktorluğunu yaptığı "The Lark In The Clear Air" adlı filmi yonetti.
Biliyor musunuz?: Oyunculuğa 29 yaşında başlayan Byrne, Amerika'ya ilk gittiğindeyse 37 yaşındaydı.
Bunu biliyor musunuz?: Post gazetesinde yayınlanan bir roportajında, rahip olmak icin eğitim aldığı donemde Latin'ce oğrermeninin cinsel tacizine maruz kaldığını acıkladı.
Soz: "Bu 'karanlık ve duşunceli' imajımdan kurtulmak istiyorum. Cunku gercekte hic de oyle biri değilim. İrlanda'da 'duşunceli' terimini tavuklar icin kullanırız. Eğer bir tavuk duşunceli gorunuyorsa yumurtlamak uzere demektir. Bu yuzden ne zaman 'Karanlık ve duşunceli' gorunen birinden bahsedilse, adamın yumurtlamak uzere olduğunu duşunurum."
__________________