Samimi İmanın Onundeki Gizli Tehlike: Kuşku
Yuce Allah insanı temiz ve berrak bir akılla duşunebilecek gucte yaratmıştır. Ancak insan nefsinin ve şeytanın kışkırtmalarına uyduğu takdirde duşuncelerini kirletecek, sağlıklı duşunmesini engelleyecek olaylardan olumsuz etkilenebilir. İnsanın sağlıklı duşunmesini engelleyen, duşuncelerini kirleten etkenlerden biri de “kuşku”dur.
Kuşku insana nasıl zarar verir?
Samimi olarak iman etmeyi ne şekilde engeller?
Kuşkudan nasıl kurtulunur?
Rabbimiz Kuran'ın bircok ayetinde, muminlerin “temiz akıl sahipleri” kimseler olduklarını bildirmektedir. Al-i İmran Suresi'nin 190. ayetinde, goklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gunduzun art arda gelişinde ancak temiz akıl sahipleri icin gercekten ayetler olduğu, Ra'd Suresi'nin 19. ayetinde ancak temiz akıl sahiplerinin oğut alıp duşunebildiği, Zumer Suresi'nin 18. ayetinde temiz akıl sahiplerinin sozu işitip en guzeline uydukları bildirilir. Muslumanın en temel ozelliklerinden birisi olan “temiz akıl sahiplerinden” olabilmek icin kişinin kuşkuyu ve kuşkuya zemin hazırlayabilecek her turlu yanlış bakış acısını hayatından uzak tutması gerekmektedir. Şimdi kuşkunun insana nasıl zarar verdiğini ve imanın onunde nasıl buyuk bir engel olduğunu detaylı bir bicimde inceleyelim.
Kuşku İnsana Nasıl Zarar Verir?
Kuşku, insan ruhuna ve fıtratına tamamen aykırı bir durumdur. İnsan ruhu dinginliğe, huzura, mutlu olmaya ve neşeye gore ayarlıdır. Oysa kuşku tum bunları ortadan kaldırır. Ruhtaki dinginliğe etki eder, huzuru bozar, insanın mutluluğunu engeller. Neşeliyken keyifsizlik, sakinken gerilim oluşturur. İnsanın bir konuda kapıldığı kuşkular sadece o olayla veya o boyutuyla kalmaz. Kuşku, kuşkuyu doğurur ve yeni vesveselerle yeni duşuncelerle gitgide buyur.
Kuşkulu bir bakış acısında kişi surekli bir şeylerin ispatlanmasını, delillendirilmesini veya detayların ortaya konmasını bekler. Bu şekilde yaşamak, kişilere daima mutsuzluk ve sıkıntı getirir. İnsanlar birbirlerinin herşeyine karşı kuşkuyla yaklaştıkları icin, olumlu bir tavır bile şuphe etmelerine neden olur. Orneğin bir arkadaşları bir konuda iltifat ettiğinde bundan şuphelenirler, bu hareketin altında mutlaka bir anlam bulmaya calışırlar. Birisinden guzel bir soz veya tavır gorduklerinde bu kuşkulanmalarına yol acar cunku din ahlakına gore yaşamayan toplumların genel ahlak yapısında kişisel menfaatler esas olduğu icin sebepsiz bir iyilik, sebepsiz bir iltifat mutlaka şuphe icin zemin oluşturur.
Kuşku Şeytanın Bir Tuzağıdır
İnsanlar genellikle şeytanın varlığı ve insanlara etki edebilme gucu hakkında pek duşunmez, hatta boyle bir etkinin olabileceğini dahi kabul etmek istemezler. Halbuki şeytan icinde yaşadığımız uc boyutlu dunyada onu gorebilme imkanına sahip olmasak da, bizimle aynı evrende ve aynı dunyada yaşamaktadır ve surekli olarak faaliyet halindedir. Bu nedenle insanın bu gerceği kabullenmesi ve şeytanın kendisi uzerinde bir etkisi olup olmadığını cok iyi duşunmesi gerekir. Şeytanın etkilerini tespit etmek icin cok detaylı bir araştırma yapmaya da gerek yoktur. İnsanın kalbine sıkıntı veren ve kuşku adı altında toplanan butun olumsuz duygular şeytanın telkiniyle meydana gelir. Şeytan insanları kuşkucu bir ruh haline surukleyerek duşunmekten, salih amellerde bulunmaktan, fedakarlıktan, durustlukten, tevazudan uzaklaştırır. Onları din ahlakından saptırmak, inkara ve isyana suruklemek icin kalplerine kotu duşunceler yerleştirir. Yuce Allah, Nisa Suresi'nde şeytanın insanları hidayet yolundan saptırmak icin ettiği yemini şu şekilde bildirir:
"Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara duşureceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apacık bir husrana uğramıştır." (Nisa Suresi, 119)
Ayette bildirilen kuşkulara karşı insanın tum omru boyunca dikkatli olması gerekmektedir. Cunku zayıf imana sahip insanların coğu din ahlakından bu kuşkular sonucunda uzaklaşır. Guzel ahlaka kalben yatkın olduğu halde, şeytanın aklına taktığı sorular ve şupheler nedeniyle kendisini din ahlakından uzak tutan bazı insanların olması bunun en acık delilidir.
Kuşkucu Ruh Halinden Nasıl Kurtulunur?
Kuşkucu ruh halinde temiz akılla duşunmek, olayları sağlıklı bir şekilde Kuran'da bildirilen bakış acısıyla değerlendirebilmek mumkun olmaz. Bu yuzden insanın kuşkudan uzak durması icin yapması gereken; Kuran ahlakından hicbir şekilde uzaklaşmamak, olumlu duşunmek, olaylara hayır ve hikmet gozuyle bakmak ve daima umitvar olmaktır. Kuşkucu ruh halinden kurtulmak icin sahip olunması gereken diğer onemli ahlak ozellikleri şunlardır:
Yuce Allah'a Teslim Olmak:
İnsan şeytanın verdiği binlerce kuşkunun tumune ayrı ayrı cevap vermek yerine, butun hepsini aklından silip, bir anda sadece doğruya ve gerceğe yonelebilir. Bunun sırrı ise Kuran'da bildirilmiştir. Herşeyin sahibi olan Yuce Rabbimiz'e sığınan ve olayları Kuran ahlakıyla duşunup değerlendiren bir Musluman, Araf Suresi'nin 200 ve 201. ayetlerinde haber verildiği gibi şeytanın verdiği kuşkuları hemen teşhis edebilecek ve doğruyu bulup anlayacaktır. Ayetlerde şoyle bildirilmiştir:
"Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın. Cunku O, işitendir, bilendir. (Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (once) iyice duşunurler (Allah'ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki gorup bilmişlerdir." (Araf Suresi 200-201)
Her konuda doğru bilgiyi alacağımız kaynak Rabbimiz’in bizlere rahmet olarak indirdiği Kuran-ı Kerim ve Peygamberimiz (sav)’in sunnetidir. Kişi kendisini Allah'ın yarattığını, her an olebileceğini ve asıl yaşamının ahirette başlayacağını hic unutmadığı zaman doğal olarak din ahlakına yonelir ve bu ahlakın doğrularından asla şaşmaz. Boyle samimi imana sahip bir insan şeytanın vesveselerinin hicbirine kulak vermez, cok guclu olur. Her turlu vesvesenin cevabını Kuran'la verir. Cunku olumun ne kadar yakın ve cehennemin ne kadar gercek olduğunun şuuruna varmıştır ve butun gucuyle kendisini cehennemin azabından korumaya calışır. Her insan icin boylesine buyuk bir tehlike soz konusuyken, şeytanın verdiği vesveselerle uğraşmak cok buyuk bir hata ve buyuk bir vakit kaybıdır. Bu nedenle gercek bir Muslumanın yapması gereken, zihnini tertemiz ve berrak tutmak, şeytan kendisine bir vesvese verdiğinde uzerinde bir an bile durmayarak, hemen Yuce Allah'a sığınmak ve daima O'na teslim olmaktır.
Muminlere Guvenmek:
Daha once de belirttiğimiz gibi Muslumanların her davranışı tamamıyla Kuran'a dayalıdır. Herşey Allah rızasına yonelik, guzel ahlakla ve samimiyetle yapıldığı icin kişinin kuşku duyabileceği tum sebepler daha en baştan ortadan kalkmaktadır. Bu nedenle insan, Muslumanların soylediği sozlere inanmalı ve bu sozlerden değişik ve gizli anlamlar cıkarmaya calışmamalıdır. Muslumanların kendisi icin hayır ve guzellik duşunduklerini asla aklından cıkarmamalı ve Yuce Allah'a tevekkul etmelidir. Allah'tan korkan ve vicdan sahibi Muslumanların sozlerine, tavırlarına karşı daima olumlu ve guzel bir bakış acısına sahip olmalıdır. Orneğin bir Musluman kendisine birşey soylediğinde, “samimi ve durust olarak bana bunu soyluyor” veya birşey yaptığında “benim hayrımı ve iyiliğimi gozettiği icin boyle davranıyor” demelidir. “Acaba doğruyu mu soyluyor, soylediklerinde samimi mi, gercekten olumlu duşunuyor mu?” gibi kuşku dolu yaklaşımlar hem duşunen kişi hem de karşı taraf acısından cok yorucudur. Ancak guven duyan bir bakış acısıyla Musluman huzurlu ve dingin bir ruha sahip olabilir. Aksi ruh halinde kişi ruhen cok yorulur. Doğru duşunemez ve hayır gozuyle bakamaz hale gelir. İnsan aklı cok yonlu bir karmaşaya, olumsuzluklara uygun değildir. Aynı anda hem sağlıklı duşunebilmek hem de kuşkuyla yaşamak mumkun değildir. Kuşku sağlıklı duşunmeyi tamamen ortadan kaldıracaktır. Bu yuzden kişinin kuşkuyu tam anlamıyla yok edip, vicdanını en iyi şekilde kullanarak Allah'tan korkarak Kuran ahlakına uygun duşunmesi gerekir.
Kuşku Kişiye Yalnızca Zarar Verir
Kuşkunun insanın ne ruhuna, ne kişilik ve ahlaki gelişimine ne imanına ne de bedenine en ufak bir faydası vardır. Aksine bunların tumune birden cok yonlu zarar verir. Kişinin guzel ve hayırlı duşunmesini engeller, işindeki bereketi azaltır. Yuce Allah'a yakınlaşmak ve imanda derinleşmek icin duşuneceği değerli vakitleri alarak, boylesine sacma ve boş bir uğraşı icinde gecirmesine sebep olur. Temiz akıl sahibi olmasına engel olur, surekli vesveseli bir ruh hali verir.
İman eden bir insanın Yuce Allah'a tevekkul ederek, iradesini kullanarak ve daima Kuran ahlakına uygun duşunme konusunda dikkatini acık tutarak, kuşkudan uzak durması, Musluman icin herşeyin hayır ve guzelliklerle yaratıldığının bilincinde olması gerekmektedir.
Şeytanın fısıldadığı kuruntular ve kuşkular her ne olursa olsun, muminler Allah'ın gosterdiği yola uyduklarında, Allah'ın izniyle şeytan onlara etki etmeyecektir. Bu onemli gercek, Kuran'da şoyle bildirilmiştir:
"Gercek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkul edenler uzerinde onun (şeytanın) hicbir zorlayıcı-gucu yoktur. Onun zorlayıcı-gucu ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar uzerindedir." (Nahl Suresi, 99-100)
İnsanın aklı temiz ve berrak duşunmeye uygun yaratılmıştır. İnsan ancak boyle bir akılla yaşadığında mutlu olabilir; vicdanını tam kullanıp, Yuce Allah'ın istediği doğrultuda kararlar alabilir.
(Makale Harun Yahya)
Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 56. sayı (Şubat 2009) 60. sayfada yayınlanmıştır.
__________________
Samimi İmanın Onundeki Gizli Tehlike: Kuşku
Dini Bilgiler0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Samimi İmanın Onundeki Gizli Tehlike: Kuşku