Sual: (Kur’an herkes icin inmiştir. Onun icin Âlime, ilim sahibi olmaya ihtiyac yoktur) diyenler cıkıyor. Âlim olmasa Kur’an anlaşılmaz mı?
CEVAP
Anayasa da herkes icindir; ama kanunlar, tuzukler olmadan anayasa ile memleket idare edilebilir mi? Kanunları da ancak hukukcular anlayabilir. Hasta olan avukata değil doktora gider. İlmin, Âlimin onemi nasıl inkÂr edilebilir. Kur'an-ı kerimi herkes kolayca anlasa idi, Peygambere ihtiyac kalmazdı. Hadis-i şerifler, Kur'an-ı kerimin acıklaması mahiyetindedir. Hakiki Âlimler de, hadis-i şerifleri acıklamışlardır. Arapca bilen herkese Âlim denmez. Hakiki Âlim, Kur'an-ı kerimi, hadis-i şerifleri acıklayan yetkili, yuksek insandır. Cok ilmi olduğu halde, hakkı bÂtıldan ayıramayan, hakiki Âlim değildir. Yetmiş iki sapık fırkanın onderleri de derin Âlim idi, hakkı bÂtıldan ayıramadıkları icin dalalete duşmuşlerdir.
Şu halde, Âlim cok bilen değil, hakkı bÂtıldan ayıran din uzmanlarıdır. Bunlar Peygamberlerin vÂrisleri, vekilleridir. İctihadlarında isabet etmeseler de yine sevap alırlar. Bunlara uyanlar da kurtulur. Dinimiz Âlimleri ovmektedir.
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Bilmiyorsanız ehl-i zikre [Âlimlere] sorun!) [Nahl 43]
Demek ki bilmeyen insanlar da var ki, Allahu teÂlÂ, bilenlere sormamızı emrediyor.
(Bu ornekleri ancak Âlimler anlar.) [Ankebut 43]
Herkes her ornekten anlamaz. Âlimler, kıymetli insanlar ki, ancak Âlimler anlar deniyor.
(Gokleri ve yeri yaratması, dil ve renklerinizin farklı olması da Onun [kudretini gosteren] alametlerindendir. Elbette bunda Âlimler icin ibretler vardır.) [Rum 22]
Ancak Âlimler ibretle bakıp, yaratılıştaki hikmetleri anlayabilir.
(Hic bilenle bilmeyen bir olur mu?) [Zumer 9]
Şu halde bilenler [Âlimler] kıymetlidir.
(Allah’tan en cok korkan ancak Âlimlerdir.) [Fatır 28]
(Allah’tan en cok korkan benim) hadis-i şerifi Allah’tan korkmanın derecesini gosteriyor. (Buhari)
(Kendilerine guven veya korku ile ilgili bir haber geldiğinde onu hemen yayıverirler. Halbuki onu Peygambere ve aralarındaki yetkililere [Âlimlere] ***urselerdi, onlardan sonuc cıkarmaya gucu yetenler, onu anlarlardı.) [Nisa 83] Âyette gecen ulul-emrin = yetkilinin Âlim demek olduğu tefsirlerde yazılı. Peygamber efendimiz de, (Ulul-emr, fıkıh Âlimleridir) buyurdu. (Darimi)
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Âlimin murekkebi, şehidin kanı ile tartılır, Âlimin murekkebi, ağır gelir.) [İ. Neccar]
(Âlimler Peygamberlerin vÂrisidir.) [Ebu Davud, İbni Mace, Tirmizi]
(Âlimler [hak yolu gosteren] birer rehberdir.) [İ. Neccar]
(Âlimlere uyun! Onlar, dunya ve ahiretin ışıklarıdır.) [Deylemi]
(Âlimler olmasaydı, insanlar helak olurdu.) [İ. Maverdi]
(Bilmediklerinizi salih Âlimlerden sorup oğrenin!) [Taberani]
(Âlim, Allahu teÂlÂnın guvendiği kimsedir.) [Deylemi]
(Salih Âlim ile nebi arasında bir derece fark vardır. O da nebilik makamıdır.) [R. Nasıhin]
İlim ve Âlim kıymetlidir
İnsanı kotu yoldan ilim ve Âlimler kurtarır. Rehber olmadan doğru yol bulunamaz. Buyuk bir Peygamber olan Hazret-i Musa, Allahu teÂl ile konuşmak şerefine kavuştuğu halde, Hazret-i Hızır’dan ilim oğrenmeye gelmiştir. İmam-ı Ebu Yusuf’un cok sevdiği oğlu vefat edince, talebelerine, (Defin işini siz yapın. Ben hocam imam-ı a’zamın dersine gidiyorum. Dersimi kacırmayayım) dedi. Kendisini vefatından sonra ruyada gorduler. Cennette, cok ihtişamlı buyuk bir koşkte idi. Buna nasıl kavuştuğu sorulunca, (İlim oğrenmeye ve oğretmeye olan sevgim ile) buyurdu.
İlim ve Âlim kıymetlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Âlime hurmet eden, bana hurmet etmiş, onu ziyaret eden beni ziyaret etmiş olur.) [İ. Rafii]
(Âlim olmayan veya ilim oğrenmeye calışmayan bizden değildir.) [Deylemi]
(Ya Âlim, ya oğrenci, ya dinleyici veya bunları seven olun. Yoksa helak olursunuz.) [Beyheki]
(Âlim ile oturmak, yuzune bakmak ibadettir.) [Hakim]
(Âlim ile beraber olun, diz dize oturun. Cunku Allahu teÂlÂ, yağmurla olu toprağı dirilttiği gibi, olu kalbleri de ilim nuru ile diriltir.) [Taberani]
(Kıyamette Peygamberler, Âlimler ve şehidler şefaat eder.) [İbni Mace]
(Cennette de Âlime ihtiyac olur. Cennet ehline "Ne arzunuz varsa isteyin" diye sorunca, ne isteyeceklerini şaşırıp Âlimlere bakarlar. Âlimler de, "Şunu isteyin" derler.) [Deylemi]
(Âlimin Âlim olmayana ustunluğu, Peygamberin ummetine ustunluğu gibidir.) [Hatib]
(Âlimin Âbide ustunluğu, dolunayın, yıldızlara olan parlaklığı gibidir.) [Ebu Nuaym]
(Âlim, Âbidden yetmiş derece ustundur. Bid’at ortaya cıkınca Âlim, halkı ikaz eder. Âbid bid’atten habersiz, ibadetle meşgul olur. Bu bakımdan da Âlim, Âbidden kıymetlidir.) [Deylemi]
(Şeytanın bir Âlimden korkması, cahil olan bin Âbidden korkmasından daha coktur.) [Beyheki]
(Kıyamette Âbide Cennete gir, Âlime ise halka şefaat icin bekle denir.) [İ Maverdi]
(Bir Âlim, bir şehirden gelip gecse, onun ayak basmasının hurmetine, oradaki kabristandan kırk gun azap kaldırılır.) [R.Nasıhin]
İşte boyle kıymetli olan Âlimin vefatı buyuk kayıptır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Allahu teÂlÂ, sizden ilmi almak icin ilmi ile amil olan Âlimleri kaldırır. Cahiller kalır. Dinden sual edenlere, kendi akılları ile cevap verip, insanları doğru yoldan ayırırlar.) [Buhari]
(Bir Âlim olunce, İslam’da bir gedik acılmış olur ve kıyamete kadar kapanmaz.) [İ. Suyuti]
(Âlimin olumune uzulmeyen, munafıktır. Bir Âlimin olumunden daha buyuk musibet yoktur. Bir Âlim olunce, gokler ve goklerde olanlar, yetmiş gun ağlarlar.) [R. Nasıhin]
(Âlim olunce, denizdeki balıklar bile kıyamete kadar ona istiğfar ederler.) [Deylemi]
(Bir Âlimin olmesi, bir şehir halkının olumunden daha buyuk ziyandır.) [Taberani]
(Ahir zamanda, Âlimler olur, cahiller din adamı yerine gecirilir. Onlar da bilmeden yanlış fetva verir, kendisi sapar, başkalarını da saptırır.) [Buhari]
Buyuk bir Âlim vefat edince, feyz vermesi kesilmez, daha da artar. Kınından cıkmış kılıc gibi olur. (İrşad-ut-talibin)
Âlimlere saygının onemi
Sual: Hoca hakkı, hocaya hurmetin onemi hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
Saygı, ibadetten onemlidir. Mesela, ibadet etmeyen, gunah işleyen kÂfir olmaz. Fakat Allahu teÂlÂnın, emir ve yasaklarını kucumseyen, beğenmeyen, saygısızlık yapan kÂfir olur. [TÂlim-ul-muteallim]
İmam-ı Maverdi hazretleri de buyurdu ki:
(Talebe, hocasının gosterdiği yakınlığa guvenerek naz etmemelidir! Cunku cahilin yanında susmaya mahkum olan bir Âlim, zelil ve hakir duruma duşmuş olur. Esirler arasındaki bir cariyenin, comertliği ile meşhur Hatim-i Tai’nin kızı olduğunu oğrenen Peygamber efendimiz, (Bir kavim icinde aziz iken zelil olana, zengin iken fakir duşene, Âlim iken cahiller arasında kalmış olana acıyın) buyurup kızı serbest bıraktırdı. (Edeb-ud-dunya)
Tevazunun aşırı şekline temelluk denir. Nefsini zelil etmek demektir.
Temelluk, hocaya, ustada, Âlime karşı caizdir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ustad haric, temelluk mumin ahlakından değildir.) [İ. Maverdi]
(Âlime hurmet eden, Rabbine hurmet etmiş olur.) [İ. Maverdi]
(İlim oğrendiğiniz zata tevazu gosterin!) [Taberani]
Hazret-i Ali’nin, Bana ilimden bir harf oğretenin kolesiyim buyurması, hocaya hurmetin onemini gostermektedir. Bir harften maksat, ilimden bir meseledir.
İmam-ı Şafii hazretleri, bir cobanı gorunce ayağa kalkar. Yanındakiler, (Bu cobana hurmetinizin sebebi nedir?) diye sual edince, Bu zat, bana kitaplarda bulamadığım ilimden bir meseleyi oğrettiği icin, yani benim hocam olduğu icin hurmet ediyorum buyurdu.
Doğru yolu bulmamıza sebep olanlara, bize cok luzumlu ilimleri oğretenlere, gosterilecek hurmetin onemini idrak etmeye calışmalıyız! (R. Nasıhin)
[Mezhep ve itikad imamlarımıza, imam-ı Gazali, Seyyid Abdulkadir-i Geylani ve imam-ı Rabbani hazretleri gibi din buyuklerimize saygı ve hurmetin onemini buradan da anlamalıyız.]
Sual: Bir Âlimin sohbetinde bulunmak faydalı mıdır?
CEVAP
Ehl-i sunnet Âliminin bulunduğu zamanlarda, sohbetinde bulunmak elbette buyuk nimet idi. Cunku hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimin sohbetinde bulunmak, bin rekat nafile namazdan ustundur.) [İ. Gazali]
Âlim bulunmadığı zaman, eskiden yaşamış, Ehl-i sunnet Âlimlerinin kitaplarını okumak gerekir. Bir Âlimin kitabını okuyan, az da olsa, onunla sohbet etmiş sayılır.
Âlime uyulur
Sual: Âlimlerle tasavvuf ehli zatlar arasında, bir konuda farklı hukumler gorulurse, hangisine uymak gerekir?
CEVAP
Âlimlere uyulur. Tasavvuf ehli, sekr hÂlinde soylemiş veya ilhamla anlamış olabilir. İkisi de dinde senet değildir. Ama Âlimler, edille-i şeriyyeye dayanarak bildirirler. Murşid-i kÂmille evliya zatları karıştırmamalı. Her evliya, murşid-i kÂmil değildir. Ama her murşid-i kÂmil evliyadır.
Murşid-i kÂmil, sofi zatlar gibi değildir, ictihad derecesinde yuksek Âlim olduğu icin, hem ilim, hem de marifet sahibidir. İmam-ı Rabbani, Mevlana Halid-i Bağdadi, Seyyid Abdulhakim-i Arvasi hazretleri gibi zatlar boyledir. Boyle bir zata (Zul CenÂhayn) denir ki, iki kanat sahibi, yani hem Âlim, hem evliya demektir. Akılla, delille anlaşılan bilgilere (İlim) denir. Kalble anlaşılan bilgilere (Marifet) veya (İrfan) denir.
__________________
Alimini dindeki yeri
Dini Bilgiler0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Alimini dindeki yeri