KUR'ANA GORE KİMİ SEVMELİYİZ

• Mu’minlerin KÂfirleri Dost Edinmeleri, Fitnenin Cıkmasına Sebep Olur Mu’min, sadece mu’min kardeşini sever ve sadece Allah icin sever. Mu’min, mu’min kardeşine karşı şefkatli ve merhametlidir. Mu’minler, Kur’an ifadesiyle takdir edilen sahabe-i kiram gibi, “KÂfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler.”11Musluman’ın samimî dostu, can dostu sadece mu’min kardeşidir. Mu’min; kÂfirle karşılıklı cıkar anlayışı uzerine kurulu; ilmî, kulturel, ticarî, siyasî, ekonomik, ikili veya devletlerarası ilişki kurabilir. İnsÂnî ve ahlakî konularda inancı farklı olan komşusuna ve arkadaşına yardımcı olabilir, ancak onlara karşı her zaman dikkatli, ihtiyatlı ve uyanık olmalıdır. İlahî emir gayet acıktır: “Mu’minler, mu’minleri bırakıp kÂfirleri dost edinmesinler.”12 Dun Sırp komşusunu kendisine Musluman kardeşlerinden daha yakın, can ciğer dostu sayan Bosnalı Musluman, savaş cıktığında ilk darbeyi en yakın Sırp komşusundan yemiştir.. Kur’an Âyetlerinde Secici Davranma Fitnesi Mu’min can dostu, gonul dostu olarak sadece mu’min kardeşini kabul edebilir. Kardeşleriyle bir ve beraber olması, gonuller arası ve toplumlar arası İslam Birliği’ni kurması ve devam ettirmesi istenen Musluman’ın; korku, aşağılık kompleksi, başkalarına şirin gorunme ve cıkar duygusu gibi sebeplerle kÂfirlerle “samimî dostluk” kurması sonucunda yeryuzundeki sosyal denge Muslumanların aleyhine bozulacak, bÂtıl inanc sahibi olan Yahudiler ve Hristiyanlar yeryuzunu kasıp kavuracaktır. Mu’minleri bırakıp inancsızları, ya da batıl inanc mensuplarını samimî dost edinmek, kÂfirlerin ilerlemelerine, yukselmelerine, bÂtıl inancları gereği zulum ve haksızlıklara yonelmelerine sebep olacaktır. Bu durum, yeryuzunde fitnenin ve fesadın yaygınlaşmasına sebep olacaktır: “KÂfirler birbirlerinin dostlarıdır. Siz onları dost edinirseniz, yeryuzunde fitne ve buyuk fesat cıkar.”13 Yeryuzundeki ozellikle Ortadoğu’da kan ve gozyaşının dinmesi isteniyorsa, İslam ulkeleri ve İslÂm toplumları arasındaki kardeşlik bağları guclendirilmeli, siyasî, kulturel, ekonomik ve benzeri her alanda gercek anlamıyla guclu bir İslam Birliği kurulmalıdır. Burada onemli bir hususu not etmeliyiz: Kur’anî olculer mu’minlere ait olculer olup sadece mu’minleri bağlamaktadır. Mu’min olduğunu soyleyip Kur’an’ın mesajından habersiz olan kimselere yukarıda acıklanan Kur’an’î ifadeler ilk anda ters gelebilir. Allah’ın Kitabı’nı kendimize uydurmak mumkun olmadığına gore, tek care Kur’an’ın emrine boyun eğmek, Kur’an’ın cizgisini aynen kabul etmek, ya da yanlışlarımızı Kur’an olculerine gore doğrultmaktır. Bu, bizim ve her iman ehlinin en onemli gorevidir. Allahım! Bizi sevgili kullarından eyle. Bizi sevgili Habibin (sav)’le ve diğer sevdiklerinle beraber haşreyle. Sevdir bize sevdiklerini. Yerdir bize yerdiklerini. Zalimlerin zulmunden, Fitnecilerin fitnesinden, Siyonistlerin şerrinden bizi ve butun İslÂm Dunyasını koru, Allah’ım.

Âmin!


__________________