Guneşi yıldız boceği gibi gormek, gorenin kapasitesini gosterir. Sufli arzuların peşine takılanların, cocuk heveslilerin, ulvi ifadelerin guzelliklerini anlamamaları normaldir.

Kimi sabahtan akşama kadar oyun oynar, kimi felsefe yapar, kimi bilimsel keşifler ortaya koyar, kimi tembel tembel oturmaktan zevk alır. Her biri kendi zaviyesinden bir lezzet alır. Ancak gercekte bunların hepsi bir mi?

Kur’an’da bazı savaşlardan sonra inen ayetlere baktığımızda, şu hususların vurgulandığını goruyoruz:


- Muslumanları, -Uhud savaşında olduğu gibi- verdikleri zayıattan otururu teselli etmek ve cesaretlendirmek...

- Huneyn savaşında olduğu gibi, savşta da olsa Muslumanların zerre kadar tevhid akidesine aykırı bir tarzda Allah’ın kuvvetine değil de kendi guclerine guvenmelerinin kendilerine cok pahalıya mal olduğuna dikkat cekmek...

- Mekke fethinde olduğu gibi, kendisine boyun eğmek zorunda kalan butun insanları affetmek, İslam dininin en mumtaz ozelliklerinden biridir ve eşsiz bir insanlık orneğidir. Zaten İslam, en buyuk insanlıktır.


Savaşlardan sonra inen ayetler, aynı hususu değil, cok değişik dersleri ihtiva eden farklı irşat uslubuyla yer alan ifadeler soz konusudur. Herkes gorsun diye, değişik savaşlardan sonra inen bazı ayetlerin mealini aşağıda takdim ediyoruz:

Bedir savaşından sonra inen ve bu savaşın ana gayesini ozetleyen ayetler:


“Allah iki topluluktan birine sizi galip kılacağını vÂd ettiğinde siz silahsız olan topluluğun (Ebu Sufyan’a ait kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz. Halbuki Allah, emirleriyle hakkı ustun kılmak ve şirkin kuvvetini yok ederek kÂfirlerin ardını kesmek istiyordu ki, o suclu muşrik gurûhu hoşlanmasa da, hak olan İslÂm’ı yuceltsin, batıl olan şirki de ortadan kaldırsın.”(Enfal, 8/7-8).

Uhud savaşından sonra inen ve oradaki mağlubiyeti ozetleyen ayetler: Yenilgiye uğramış olan muslumanları teselli eden ayetler:

“Sakın yılmayın, uzuntuye kapılmayın, eğer iman ediyorsanız mutlaka ustun gelirsiniz!"

"Şayet siz (bu Uhud savaşında) yara aldı iseniz, karşınızdaki duşman topluluğu da (Bedir'de) benzeri bir yara aldı. İşte biz, Allah’ın gercek muminleri ortaya cıkarması, sizden şehitler edinmesi, muminleri tertemiz yapıp kÂfirleri imh etmesi icin, zafer gunlerini insanlar arasında nobetleşe dondurur dururuz. Allah zalimleri sevmez."

"Bir de (boylece) Allah, iman edenleri gunahlardan temize cıkarmak, kÂfirleri de helÂk etmek ister."

"Allah, sizin icinizden cihad edenlerle sabır gosterenleri ortaya cıkarmadan, kolayca cennete girivereceğinizi mi zannettiniz?”(Âl-i İmran, 3/139-142).


Hendek savaşından sonra inen ve Muslumanlara o zor şartlarda yapılan ilahî yardımı hatırlatan bazı ayetler:

“Ey iman edenler! Allah’ın uzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani birleşik ordular uzerinize saldırmıştı da biz onlara karşı, bir ruzgÂr ve sizin goremediğiniz ordular gondermiştik. Allah yaptığınız her şeyi goruyordu."

" O vakit onlar hem ustunuzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Gozleriniz şaşkınlıktan oturu kaymış, yureğiniz ağzınıza gelmişti. Siz de Allah hakkında turlu turlu zanlar beslemeye başlamıştınız."

"İşte orada muminler cetin bir imtihana tÂbi tutulmuş, şiddetle silkelenmiş ve kuvvetli bir şekilde sarsılmışlardı. Hani munafıklar ve kalplerinde hastalık (iman zayıflığı) olanlar: 'Allah ve Resulunun bize zafer vÂd etmesi, meğer bizi aldatmak icinmiş!' diyorlardı.”(Ahzab, 33/9-11).


Bu gibi cetin imtihanların altında yatan asıl neden, samimi olan muminlerle olmayan munafıkların durumunu orta yere sermektir.

“Yoksa siz, daha once gecmiş ummetlerin başlarına gelen durumlara maruz kalmadan cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar oyle ezici mihnetlere, oyle zorluklara dûcar oldular, oyle şiddetle sarsıldılar ki, Peygamber ile yanındaki muminler bile 'Allah’ın vaad ettiği yardım ne zaman yetişecek?' diyecek duruma geldiler. İyi bilin ki Allah’ın yardımı yakındır.”(Bakara, 2/214)

mealindeki ayette bu gerceğin altı cizilmiştir.

Huneyn savaşından sonra inen ve muslumanların savaşın başlangıcında buyuk bir yenilgiye uğramanın hikmeti, onların cokluğuna guvenmeleri, daha sonra kazandıkları zaferin ise Allah’ın bir lutfu olduğunu bildiren ayetler:


“ Şu kesindir ki Allah size bircok savaş yerlerinde yardım etti, Huneyn gunu de... O gun ki sayıca cokluğunuz sizi boburlendirmiş ama bu, size fayda etmemişti. Olanca genişliğine rağmen, dunya başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak duşmana arka cevirip kacmaya başlamıştınız."

"Sonra Allah, Resulunun ve muminlerin uzerlerine sekinetini, guven veren rahmetini indirmiş, sizin goremediğiniz ordular gondermişti de kendisini tanımayan o kÂfirleri azaba uğratmıştı. İşte kÂfirlerin cezası budur.”(Tovbe, 9/25-26).


Anlayan sivrisinek saz; anlamayana davul zurna az!..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
_______________

__________________