"Onların, ateşin karşısında durdurulup, "Âh! keşke dunyaya geri gonderilsek de, bir daha Rabbimizin Âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!" dediklerini bir gorsen! Hayır! daha once gizlemekte oldukları şeyler (gunahlar) kendilerine gorundu. Onlar dunyaya geri gonderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan şeyleri mutlaka tekrar yaparlardı. Onlar kesinlikle yalancıdırlar." (En'Âm, 6/27-28)
Cenab-ı Allah sınavı kaybedenler icin diyor ki geri dondursek de kaldıkları yerden devam ederler. Laboratuvarda bir deney yapıp tepkileri not ettiğinizde bu deneyi tepki sabitleninceye kadar yaparsınız. Tepki artık hic değişmeyip onun grafiğini cizdiğinizde artık zamanla hic değişmeyen bir grafik ortaya cıkar.
Bir kişinin verdiği tepkiler milyon senede yaşada olumsuz olacağı ortaya cıktığı zaman onun artık eceli yakınlardadır. Olumun son nefeslerini hissettikten sonra artık yalvarmanın yakarmanın goz yaşı dokmenin hic bir faydası olmayacaktır.
Bu yuzden Varsay ki aniden hastalandın; Olmek uzeresin;Rabbine donuyorsun; Hayatını tek tek gozden gecirdin; Keşke yapsaydım/yapmasaydım dediğin nice şeyler geciyor aklından...Bu duygularla yaşa ki,Olurken Pişman olmayasın!
Dolayısı ile butun insanlık olarak nefeslerini tutmuş son derece kritik bir donemin saniyelerini tuketiyoruz. Bu durum genci icinde boyledir yaşlısı icinde boyledir. Cunku hayatın imkanları zaman uzerinden işlemez esas olan kişinin soluk alıp verdiği zaman muddeti değil esas olan kişinin farkındalığı ve şuurudur.
Cenab-ı Allah'ın bize bu hayatta ne kadar farkındalık ve sorumluluk yaşatacağı bize verdiği sınav kitapcığına gore değişir ister sıkıştırır bir senede yaşatır ister aralarını acar 30 40 senede yaşatır. Boyle duşununce zaman kaydından kurtulur zihnimiz. Cenab-ı Allah herşeyi inceden inceye hesap eden bir kuvvettir.
İnsanlar daha kıştan yazın tatilde nereye gideceklerini duşundukleri kadar olum sonrasında kendilerini bekleyen akibet icin duşunmek istemezler. Kafanı cok fazla bu konulara takma diyen ve insana sahip olduğu en buyuk cevheri duşunmeyi terketmesini soyleyen bu yaklaşım; Cenabı Hakkın en buyuk akibetimiz olarak olarak bahsettiği benzerlerini her gece uykuda yaşattığı bir akibeti duşunmekten uzak tutmaya calışarak hayatını yaşa sloganı pompalayan guclu bir propagandadır.
Bu propaganda o kadar boşluk bırakmamış ki bir yerde hasbel kader hayatta olumlu derseniz "ne kadar kotu konuşuyorsun sen" denilerek adını anmayı bile topluma yasaklıyorlar. Cunku bunun konuşulması insana Rabbini hatırlatarak onu akletmeye sevkederek sorumluluklarını hatırlatlatıdığı icin kişi bu sorumluluktan kurtulmak ister. Toplumun genelinde şeytan kendi zurnasını otturuyor. Halbuki biz cağlar oncesinden Peygamberimizin soylemin hatırlıyoruz. "Bu lezzetlerin tadını kacıran onumu cokca anın". Onu ne kadar anarsanız hayatda olum karşısında ne kadar kuculurse hayata vereceğiniz odunlerde , heva ve hevesleriniz peşinden gitmenizde o kadar kuculur.

__________________