OSMANLI’DA HOŞGORU VE EDEP

HOŞGORU
Bundan birkac ay once, Kosova'daki bir kilisede Osmanlıca olarak yazılmış tarihi bir vesikaya rastlanır. Bu vesika, Fatih Sultan Mehmed Han tarafından Kosova'ya gonderilen bir tamim veya bir bildiridir. Bu tarihi vesika Osmanlı'daki din ve vicdan hurriyetine gosterilen saygı ve hoşgorunun en net orneğidir. Aynı ile naklediyorum.



Bu Devleti kuranlar, cihan tarihinin en haşmetli ve en buyuk hukumdarlarıdır. Cok hayır yaparlar, cok ihsanda bulunurlar. Daima adaletle hukmetmişler, kılıclarının hakkı, mızraklarının meyvesi olarak bu devleti kurmuşlar ve buyutmuşlerdir. Murecam başı Ahmed Dede'nin bu veciz tanımı ile dunya tarihine altın harflerle yazılan Osmanlı padişahlarının edep ve hoşgorude ulaştıkları zirveye, insanlık tarihinin bundan sonra ulaşması mumkun değildir.



Benki Sultan Mehmed Han'ım! Halkımın tamamına ve devletimde ust duzeyde bulunanlara mahım olsun ki, iş bu fermanımla Bosna rahiplerine lutfumu artırıp yeri ve goğu yaratan Allah'ın hakkı icin, Ulu Peygamber hakkı icin, yuz yirmi dort bir Peygamber hakkı icun ve kuşandığım kılıc hakkı icun şoyle buyurdum:
Bu kişilerin yaşadıkları yerlere ve kiliselerine kimse mani olmayacak, sıkıntı vermeyecek ve herkes yerinde kalacıktır. En başta yuce hazretim olmak uzere vezirlerimden ve kullarımdan ve halkımdan hic kimse bu kişileri, canlarına, mallarına ve kiliselerine taarruz etmeyecek, onları incitmeyecek; yabancıların buraya yerleşmek uzerek gelmelerine karşı cıkılmayacaktır.
Yukarıda bahsi gecen kişiler icun himmet buyurup lutfettiğim bu fermanımda yazılı olanlara muhalefet etmeyenler bana iyi bir şekilde hizmette bulunmuş ve emirlerime uymuş olacaklar. 28 Mayıs 1463 (1)



Fatih Sultan Mehmed bu hoşgoruyu gosterdiği devirlerde batı tam bir vahşet icerisindeydi. Orta ve Batı Avrupa'da insanlar sırf Musluman oldukları icin katlediliyorlardı. Avrupalılar vahşeti yalnız Muslumanlara karşı değil, kendi insanlarına ve dindaşlarına karşı da uygulamışlardır.
Fatih Sultan Mehmed hoşgoruyu menbağından almıştı. Batı'nın vahşetini bize en iyi gosteren Haclı Seferleri'dir. Haclı Seferleri'nde Batılılar coluk cocuk demeden onlerine cıkanı yakıp yıkıyorlardı. Daha da ileri giderek katlettikleri bu masum insanların etlerini yiyecek derecede hayvanlaşıyorlardı.
II. Haclı Seferi Kudus'e kadar varmıştı. Kudus'un savunmasız halkını kılıctan geciren Haclılar tarihin en buyuk katliamını yapıyorlardı. Genc yaşlı demeden herkesi kılıctan gecirdiler. Kudus sokaklarında biriken insan kanının diz boyu olduğu rivayet edilir. Bu katliam tarihinden 500 sene once Kudus'u feth eden Hz.Omer (Radiyallahu Anh)'ı hatırlayalım. Bir bayram havasında Kudus'e giriyor, Kudus'un anahtarları rahipler tarafından Halife'ye teslim ediliyor. Halife rahiplere bu ilgilerinin sebebini sorunca; rahipler der ki:
Sizin geleceğiniz bizim kitabımızda yazılıdır. Ozellikleriniz kitaplarımızdaki tarife uyuyor, derler. O sırada bir vakit namazının vakti girmişti. Halife namaz kılacak yer sorar. Rahipler, kiliselerinde namaz kılmayı teklif ederler. Halife'nin buna itirazı cok ilginctir:
Ben sizin kilisenizde namaz kılarsam, ben buradan gidince halife bu kilisede namaz kıldı diye, kilisenizi camiye cevirirler. Ben şu boş arazide namazımı kılayım ki; orada cami yapsınlar.
Fatih Sultan Mehmed Han'ın hoşgorusunun kaynağı Islam dinidir, Kur'anı Kerim'dir, Halife Omer'dir. Hz.Omer (Radiyallahu Anh) ve Fatih Sultan Mehmed' in gosterdikleri hoşgoru ve inanca saygıya insanlık tarihi her zaman muhtactır. Avrupa ile bugun daha kıyaslama yapmak, o mumtaz şahsiyetlere hakaret olur inancındayım.

EDEP
Yavuz Sultan Selim Han, Osmanlı Sultanları icinde saltanatı en kısa sureli olan padişahlardan biridir. Bu kısa saltanat suresi icinde yaptığı işler cok buyuktur. Kendisi, adaletlidir, celallidir, sert bir mizaca sahiptir. Der ki:
"Dunya iki sultana az, bir sultana coktur." Sekiz yıllık saltanatında Asya ve Afrika seferlerini tamamlayan Yavuz, sıranın Avrupa'ya geldiğini soyler ve bunun icin hazırlıklara başlar. Yavuz'un Avrupa seferi icin hazırlandığını haber alan Papa, butun Avrupa kiliselerinde ayinler yaptırır. Baştan sonra Avrupa'yı korku sarar.
Işte bu Yavuz Sultan Selim Han, Mercidabık Zaferi'ni kazanmış ve Memlukluler'i tarih sahrasından silmiştir. O zamanlar Hilafet makamı Memlukluler'in elindeydi. Mercidabık zaferinde Halife de esirler arasındaydı. Yaklaşık olarak 900 yıl gectikten sonra Hilafet Osmanlılar'a geciyordu. Mercidabık zaferinden sonra yuruyuşe devam eden Yavuz Halep şehrine girer ve ordusunu burada konaklatır. Ilk Cuma Halep Camii'nde kılınır. Yavuz namazını en on safta kılacaktır. Hatip Cuma hutbesini okumak icin hutbededir. O zamana kadar butun Islam memleketlerinde Cuma hutbesi halifenin sıfatları sayılarak okunuyordu. Sıfatlarının başında; Hakim'ul Harameyn... Hutbedeki hatip de Yavuz icin hutbe okur ve Hakim'ul Harameyn demesiyle, Yavuz Sultan Selim hatibe mudahalede bulunur.
Ne munasebet biz Hakim'ul Harameyn değil, ancak Hadim'ul Harameyniz der ve onundeki seccadeyi kaldırarak goz yaşları icinde toprağa secde eder. Koca Yavuz ağlıyordu...
Rasululah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in 74. Halifesi olarak o mukaddes makam Yavuz'u duygulandırmış, Resulullah'ın vekili olmak Yavuz'u ağlatmıştı.
Hatip'in kendisini Mekke ve Medine'nin hakimi olarak zikretmesinden haya etmiş ve kendisini ancak o mukaddes yerlerin hizmetcisi olarak gorebileceğini soylemiş, hatipin hitabını saygısızlık kabul etmiş ve onun icin ağlayarak secdeye kapanmıştır.
Neresinden bakarsanız bakın Osmanlı muhteşemdir. Bir gelmiştir, pir gelmiştir. Allahû alem boyle bir devlet bir daha gelmez. Bize duşen onları iyi anlamak ve onlardan oğrendiklerimizi gunumuze uygulamaktır. Yavuz Sultan Selim Han'dan alacağımız dersin başında edep ve saygı gelir.
Allah’a Rasulu’neve mukaddes değerlere gosterdiği saygı ve edebin karşılığı olarak, ona ne buyuk bir lutuf da bulundu. Yavuz, edebinden secdeye kapandı; Allah (Celle Celaluhu) da butun dunyayı onun onune serdi... "...Bana yuruyerek gelene, ben koşarak giderim..." "...Ben onun işiten kulağı, goren gozu olurum..." Allah’a gosterdikleri itaatin karşılığını gorduler.

Allah’a itaatkar ol, dunyaya vezir ol. Allah’dan başkalarına itaat et, rezil ol.
__________________