M. Şevket Eygi - Milli Gazete - 2012-12-24

İyi ve Kotu Cemaatler
İSLAMÎ bir cemaatin, tarikatın, grubun durumunu nasıl değerlendirmek gerekir?.. Oncelikle onun inanclarına bakmak gerekir. Ehl-i Sunnet dairesi icinde mi, ehl-i bid'at dairesi icinde mi?..

Ehl-i Sunnet ne demektir?.. Kur'anın, Sunnetin, İslamın doğru yorumlanıp doğru anlatılmasıdır.

İnanctan sonra namaza bakılmalıdır. Beş vakit namazı kılıyorlar mı, bağlılarına tavsiye edip kıldırıyorlar mı?

Namazdan sonra zekat konusu gelir. Zekatı Kur'ana, Sunnete, icmaya, fıkha, Şeriata uygun şekilde dosdoğru verip sarf ediyorlar mı?

Kadın ve kızların tesetturu meselesi: Doğru yolda olan bir cemaat ve tarikat hem kendine bağlı olan, hem de butun Ummetin hanım ve kızlarının tesetturlu olmasını ister.

İslamî bir cemaatin, tarikatın, grubun iyi olması icin onda cemaat taassubu, militanlığı ve holiganlığı olmamalıdır.

Eğitim meselesi: İslamı iyi bilen, İslamı hayata uygulayan, cağdaş kulture de vakıf olan bir genclik yetiştiriyorlar mı?

Ahlak meselesi de cok onemlidir. Cemaat, tarikat, grup mutlaka İslam ahlakını butunuyle uygulamalı ve yaşatmalıdır.

Hangi cemaatler bozuktur:

1. Başlarındaki ruhbanları erbab haline getirenler.

2. Holding, banka, ticaret şirketi gibi calışanlar.

3. Namazı kılmayanlar veya namaza gereken onemi vermeyenler, dinin direği durumunda olan bu ibadeti hafife alanlar.

4. Cemaat holiganlığı, militanlığı ve fanatizmi sergileyenler, sekter duşunceye sahip olanlar.

5. Ummet birliğini ve İmamet-i Kubra kurumunu kabul etmeyenler.

6. Elde yeterli hurriyet ve imkan olduğu halde kotu duzen ve sistemi tenkit etmeyen, onun yerine hak ve Âdil bir nizam gelmesi icin calışmayan, bozuk duzeni kabullenenler.

7. İslam'da Allah katında ustunluğun takva ile olduğu prensibine gore hareket etmeyenler.

8. Doğrudan doğruya, şu veya bu şekilde din somurusu yapanlar.

Hangi cemaatler desteklenir?.. Ehl-i Sunnet ve Ummet butunluğu dairesi icinde olan ve Kur'ana, Sunnete, Şeriata, İslam ahlakına sımsıkı bağlı olan butun hayırlı cemaatler, tarikatlar, gruplar desteklenir.

Kur'ana ve Sunnete muhalefet ederek, İslamın dışında hak ve doğru başka dinler olduğunu iddia eden gruplar desteklenmez.

Sunnet karşıtı modernist ve bid'atci gruplar desteklenmez. Onları desteklemek dinin icinden yıkılmasına yol acar.

Hangi cemaat, tarikat, grup başındaki zatın mÂsum olduğunu, gunah işlemediğini, hatasız olduğunu iddia ediyorsa ona şuphe ile bakmalıdır. Cunku Ehl-i Sunnete gore Peygamberlerden başka kimse mÂsum değildir.

KÂfirleri dost ve velî edinenlere şuphe ile bakılmalıdır.

Ummet birliği şuuruna sahip olmayan gruplar da şuphelidir.

İslamda din ile dunya, ruhanî ile dunyevî ayırımı yoktur. İslam ahkamı bir butundur. Binaenaleyh sekulerlik taraftarı cemaatler yanlış yoldadır.

Hangi cemaatlere katılabiliriz?

(1) Ehl-i Sunnet anlayışı dairesi icinde olacak... (2) Butun değil, parca olduğunu bilecek... (3) Ummet birliği şuuruna sahip olacak... (4) Modernist ve Sunnet duşmanı olmayacak... (5) Mezhepsiz olmayacak... (6) Kur'anın re'y ve hevaya gore tefsir edilmesine karşı olacak... (7) Allahı noksan sıfatlardan tenzih edecek (Allah gercek bir Janus'ur bozuk ve sapık inancına sahip hicbir şahıs ve grup desteklenmez)... (8) İslam ahlakının ilkelerine uygun şekilde ahlaklı ve faziletli olacak.

Bugun ulkemizde yuzlerce dinî cemaat, grup, sekt bulunmaktadır. Yekun olarak her yıl milyarlarca dolar hizmet parası toplanmaktadır.

Devletin, (ordununkiler dışında) resmî masrafları kontrol eden bir Sayıştay'ı vardır ama İslamî kesimde plan program, denetim yoktur.

Suiistimal yapılıyor demiyorum ama mutlaka bir denetim olması gerekir diye duşunuyorum.

Muslumanların bir an once, laik vesayetci sistemden bağımsız bir İslam Cemaati Teşkilatı kurulması icin calışmaları gerekir.

Kapatılmış olan İslam Medreseleri tekrar acılmalıdır.

Tasavvuf tekke, zaviye ve dergahları tekrar acılmalıdır.

Tasavvufî faaliyet ve hizmetler Meclis-i MeşÃ‚yih tarafından kontrol edilmelidir.

İslam vakıfları İslam teşkilatına verilmelidir.

Son 90 yıl icinde ulkemizde korkunc ve utanc verici bir İslam vakıfları yağması olmuştur. Yağmalanan, satılan, yok edilen vakıf malları konusunda İslam Cemaat teşkilatına tazminat odenmelidir.

Muslumanların, laik ve Kemalist eğitim dışında kendi Tevhid eğitimini ve İslam mekteplerini kurmalarına izin verilmelidir.

Bugunku kaos ve anarşiye son verilmelidir.

İslam duşmanları Muslumanları bolmek, parcalamak ve somurmek icin ortaya binlerce İslamcılık ve bid'at cereyanı cıkartmıştır. Bu dağınıklığın onune gecemezsek geleceğimiz karanlıktır.

Muslumanların dikkat nazarlarına ÂcizÂne teklifler, careler sundum. Bunların mutalaa ve muzakere edilmesinde fayda olduğunu sanıyorum.
* (İkinci yazı)
Bendenize Cok Kızmış Kopurmuş

MUSLUMANLAR birleşip tek bir Ummet haline gelsin... Ummetin başında ehliyetli, muktedir ve takvalı bir İmam-ı Kebir bulunsun ve mu'minler ona biat ve itaat etsinler... Cemaatcilik holiganlıklarına, militanlıklarına, fanatizmine son verilsin... İslam Medreseleri acılsın... Muslumanlar Tevhidî eğitim yapacak İslam mektepleri acsınlar... Tarikatlar acılsın ve Meclis-i MeşÃ‚yih tarafından denetlensin... İngiltere'de olduğu gibi Şeriat Mahkemeleri kurulsun, isteyen Musluman bu mahkemelere başvursun... Zekatlar Kur'ana, Sunnete, Şeriata, fıkha gore hakikî şahıslara temlik suretinde verilsin ve sarf edilsin...

Yukarıda bir kısmını saydığım isteklerimi okuyan cemaatci bir zat kuplere binmiş. Ofkeden once kızarmış yuzu, sonra mosmor olmuş. Gozleri faltaşı gibi, acmış ağzını yummuş gozunu, bu fakire vermiş veriştirmiş:

- Bu herif kendini ne sanıyor?.. Kimmiş o, haddini bilsin!..

Bendeniz haddimi biliyorum ama ofkeli zat maalesef bilmiyor...

Eli kalem tutan, kafası calışan, imkanı olan her Musluman isteklerini, temennilerini yazılı olarak bildirebilir.

Ummet şuuru olsun, cemaat fanatizmi ve holiganlığı olmasın demeye herkesin hakkı vardır. Hatt boyle iyi ve olumlu istekler ve temenniler, bir hak olmaktan oteye bir vazifedir.

Cemaat, tarikat, hizip, fırka fanatizmi, holiganlığı, militanlığı bir tur ırkcılıktır.

Allah katında ustunluk şu veya bu cemaate mensup olmaktan ileri gelmez, mu'minin taqvası ile olculur. Kim daha taqvalı ise Allah katında onun mÂnevî derece ve rutbesi ustundur.

Ortada parca cok ama butun yok... Butunun başı yok... Boyle bir durum Kur'ana, Sunnete, Şeriata aykırıdır.

Eskiden Muslumanları Ummet haline gelmeye, başlarına ehliyetli bir reis secmeye davet eden yazılar yazmak ve yayınlamak yasaktı. Şimdi o hurriyet var ama Ummet ve İmamet konusunda bir calışma ve kıpırdanma yok.

Bırakın calışmak ve istemek, bazıları Muslumanlar tek bir Ummet olmasın ve tek bir İmam'a biat etmesin der gibiler.

İşte bendenize kızan ve kopuren zat da bunlardan biridir.

İslamda ceşitlilik vardır ama parcalanmışlık, birbirinden kopuk oluş, irtibatsızlık ve biatsızlık yoktur.

Kopukluk taraftarları nicin İmam-ı Kebir istemiyor?

Cunku onlar, boyle bir şey olacaksa, butun Muslumanların kendi cemaatlarine katılmalarını ve kendi cemaat başkanlarının İmam olmasını istiyor.

Boyle bir şey mumkun mudur? Yuzlerce cemaat var, hangisinin başı İmam olacak? Birini secseler otekiler biat etmeyecek...

Bir İmam secilecekse cemaatler dışı ve ustu bir zat olmalıdır.

Cemaatcilik taassubu boyle bir şeyi kabul etmez.

Cemaatciler butun ile parcayı ozdeşleştirir.

Cemaatciler oteki Muslumanları uvey evlat gibi gorur.

Dahası da var, bazı aşırı cemaatciler parcanın butunden buyuk olduğunu sanır.

Muslumanlar kurtulmak icin birleşmek, başlarına ehliyetli ve liyakatli bir İmam-ı Kebir secmek istiyorlarsa cemaatcilik fanatizmi ile mucadele etsinler.

Yanlış anlaşılmasın... Hayırlı cemaatler, tarikatler, gruplan olsun ama cemaatcilik, tarikatcilik, grupculuk yapılmasın.

Cemaate ve cemaatli olmaya evet, cemaatciliğe hayır.

Bu fakire gelince: Yazdığım muddetce elbette Muslumanların tek bir Ummet olmalarını, başlarında kendisine biat ve itaat edilen bir Halife olmasını isteyeceğim, bu konuda propaganda yapacağım. Bunu bir hizmet ve vazife biliyorum.

Soru: Para, mal, rutbe, itibar, aferin talebin var mıdır?

Cevap: Boyle isteklerim yoktur, bunlara ihtiyacım da yoktur. İmam-ı Kebir ehliyetli, liyakatli, taqvalı bir zat olursa seve seve biat ve itaat ederim. Boyle değilse kerhen de olsa biat ederim. Siyonistler ve Haclılar tarafından başa gecirilen fantoş bir İmam olursa biat etmem.

Hakikî bir İmam secilir ve bana bir vazife verirse, maaş ve ucret almadan canla başla hizmet ederim. (Kendi şahsî imkanlarım yeterli olmazsa en duşuk dereceden yol masraflarını alırım. Bir vazife ile bir şehre gonderilirsem ucağın luks kısmında seyahat etmem, beş yıldızlı otelde kalmam, pahalı yemek yemem. Ucuz bir oğretmen evinde kalmak bana yeter...)


alikarahoca sitesinden alıntıdır.
__________________