Musluman kendi kusur ve eksiklerini gidermeye calışacak, başkasının ayıplarını araştırmayacaktır.

Cunku kusursuz, hatasız insan olmaz.

Başkasının hatalarını araştırmak yerine kişi kendi hatalarını gormeye ve onları gidermeye calışacaktır. Peygamberimiz bu konuda da bizi uyarıyor ve şoyle buyuruyor:

" Muslumanların eksiklerini, ayıplarını araştırmayın. Her kim Muslumanların ayıplarını araştırırsa, ALLAH TeÂl da onun ayıbını izler ve evinin icinde de olsa onu rezil ve rusvay eder."

Bir başka hadisi şerif de şoyledir:

" Muslumanların ayıplarını, gizli hallerini araştırmaya kalkışırsan onları ifsat etmiş, ya da nerede ise bozmuş olursun."

Hadis-i şerifte cok onemli bir noktaya işaret edilmiş oluyor. O da şudur:

Mu'minin gizli olarak işlediği ve acığa cıkmasını istemediği bir gunahı araştırarak yuzune vurur veya onu başkalarına soylersen, o kimseyi, bu gunahı acıktan acığa yapmaya yoneltmiş olursun. Bu kimse gizli olarak işlediği bu gunahı acıktan acığa yapacak olursa, başkaları da onu ornek alır, boylece o gunahın yayılmasına sebep olmuş olursun.

Bir kotuluğun yapılmasını arzu eden vebale girmiş olur.

ALLAH TeÂl buyuruyor:

" İnananlar arasında kotu soz ve davranışın yayılmasını seven kimseler icin dunyada da ahirette de acı veren bir azap vardır. Her şeyi ALLAH bilir, siz bilmezsiniz."

Ukbe b. Amir'in katibi Duhayn şoyle demiştir:

" Komşularımız vardı. İcki iciyorlardı. Ben onlara icki icmemelerini oğutledim. Fakat vazgecmediler. Ukbe b. Amir'e dedim ki:

-Bizim şu komşularımız icki iciyorlar. İcmemeleri konusunda kendilerini uyardım, dinlemediler. Onlara polis cağıracağım. Ukbe:

- Onları bırak, dedi. Sonra ben Ukbe'ye bir kere daha başvurdum ve:

- Bu komşularımız icki icmekten vazgecmiyorlar. Ben onları polise şikayet edeceğim, dedim. Bu defa Ukbe:

-Sana onları bırak dedim, Ben Peygamberimizden şoyle buyurduğunu işittim:

" Kim bir ayıp gorur de onu orterse, toprağa diri diri gomulen bir kız cocuğunu diriltmiş gibi (sevap kazanmış) olur."

Bir gun bir adam getirilmiş ve bu adam sakalından şarap damlayan falancıdır, denilince, İbn Mes'ud :

- Biz tecessusten, ayıp ve kusur araştırmaktan men olunduk. Bize bir şey acık olursa gerekeni yaparız, cevabını vermiştir.

__________________