NEMRUD KOMPLEKSİ

Kıssayı bilirsiniz; zamanının hakim gucu, tek adamı Nemrud gorduğu ruya uzerine ulkesinde doğan her erkek cocuğun oldurulmesi icin emir verir. Ruyasına gore bir erkek cocuk gelecekte bir gun saltanatını elinden alacak ve onu tahtından edecekti. Bu ruyanın yorumundan korkan Nemrud, hamile olan kadınları gozaltına alır, yeni doğan erkek cocuklarını hemen oldurur. Hani bizde bir pire icin yorgan yakmak deyimi vardır ya! Teşbihte olmasın ama Nemrud’un acısından olay belki bu şekilde idi.

Olası bir tehlikeden kendini korumayı onune cıkan her şeyi yakıp yıkmakta bulmuştu neredeyse. Korkuyordu cunku dunya menfaatleri elinden gidecekti. Korkuyordu cunku kendi duzeni insanları somurmek uzere kurulmuştu. Haricten birinin cıkıp da carkına comak sokmasını istemiyordu. Ama ne yazık ki kar altında kardelenleri bitiren Rabb o kadar zulmun altında Nemrud’un korktuğu o erkek bebeğin sağ salim doğup buyumesini diledi ve o erkek cocuk da Nemrud’un ve tapındıkları putlarının karşısında erkekce duran İbrahim (as) oldu.

Kur’an-ı Kerim’de de gecen bu kıssayı hatırlamamıza sebep bazı kesimlerin universiteye girişte aranan katsayı sınırı ve başortusu yasağını ısrarla savunmaları oldu. Hukumette olan siyasi idare ve sivil toplum kuruluşları, meslek liselerine karşı katsayı adaletsizliği kaldırılsın diye teklif etmeye gorsun ilgili ilgisiz tepkiler hemen peşisıra geldi. Bu kadar buyutecek ne var diye duşunurken aklımıza işte o anlattığımız hazret-i İbrahim (as)’in kıssası geliverdi.

Nemrudlaşan zihniyet kendi dunyalıkları elinden gider diye yine korkuyor. Bir gun okuyup iyi yerlere gelip soz sahibi olup da ‘erkek’ gibi karşılarında ‘Hakk’ı soyleyecek olan İbrahimleri, Sareleri istemiyor gunumuzun Nemrudları. Dunyevi makam ve menfaatlerine birileri comak sokar, o birileri de ancak İbrahim (as) gibi sadece Allah’a kulluk yapanlar olur diye korkuyor cağımızın Nemrudları.

Olayın zahirinde bircok mantıklı sebep bulunuyor. Kendilerini haklı cıkarmaya calışıyorlar. Tıpkı İblis’in “ama ben ateştenim o ise topraktan; ben daha ustunum” demesindeki mantık gibi. Hor ve hakir gordukleri insanların bir gun menfaatlerine engel olmalarını duşunmesi bile onları cıldırtıyor.

Ama şunu unutuyorlar ki Musa’yı (as) Mısır’ın Firavunun sarayında buyuten bir Rabb var. İnsanların bir şeyleri yapması ancak Mevla’nın dilemesi ile olur. Ve de ancak Allah’ın dilediği olur. Bunu anlayamayan Nemrud zihniyetli insanlar kalplerinin atışına gucleri yetmezken sanki kadere gucleri yeter gibi hep planlar yapar dururlar.

“Gorelim Mevla neyler, neylerse guzel eyler” demiş aşık. Bazen şer sandığımız bir şey bizim icin hayr olabilir. En doğrusunu en guzelini Mevlamız bilir. Biz sadece dunyanın adaletle, iyiliklerle ve guzelliklerle dolmasını niyaz ediyoruz Rabbimizden.

Nemrudların karşısında birer İbrahim gibi dikilebilmek ve Allah’ın Bir’liğine davet edicilerden olmak duasıyla Rahman ve Rahim olan Mevlamıza emanet kalasınız..

DERVİŞTALHA
__________________