Ve 'FATİH' Dunyaya Şoyle seslendi: Tarih aklından bir sayı tuttu bekledi bekledi ama sonra o da unuttu..
Ama ben ve yarenlerim onu cozduk 1 4 5 3






Ve dualar boşa cıkmadı 90 (53 ncu gun) artılarda başta başta Ulubatlı Hasan’la gelen kılıc ve sancak manevraları butun tarih finallerini alt ust edecek cinsten ve mevcut tarihi yenicağ kebapları ile kutlanılmasına meydan veriyordu.

Yeniceriler mayısın sıcağından bunalmış olmalı ki butun miğferlerini havaya atıp kutlamalara yeni bir boyut kazandırıyordu. (Bu adet gunumuzde de mezuniyet kutlamalarında da halen yÂd edilmektedir.)

Tarih artık kendine gelmişti; cunku yeniden yazılıyordu. Mehmet artık Sultan ve Fatih Atıflarını icine sindiriyor;

lakin En Şereflinin Ovgusune nail olmuştu..
Şemsettin ise butun sacımı başımı beyazlattın ama emeklerim sana helal olsun İmparator Evladım Ya Hu demekteydi; Ve artık onun adı Akşemsettin idi… Ne demek olduğu umurumuzda olmadığı konstantinepolis ise İ s l a m b o l ile guzelliğini bollaştırıyordu…

Ayasofya’nın yanına 1 minare cakılıp kıblesi Bizzat Fatih’in 2 parmağıyla duzeltildi. İcine Tek Olanı ve O’nun Sevgilisini , Efsane 4 lunun ( 4 halifenin ) Levhaları kıyamete kadar duracak şekilde o guzel mabedin icine asıldı. İlk Cuma ve ilk hutbe Fatih’in 2 dudağının arasından cıkan Fatiha ve Fetih sureleriyle suslendi…


Bundan sonra her devir kendi Fatih’ini yetiştirdi.

İcindeTurk İslam Anadolu mayasının olduğu her aksiyon ve caba bir değil Bin fetih idi.

29.MayıS.1453

__________________