İSLAM'DA YASAK

Allahu TealÂ’nın kullarına son derece merhametli ve şefkatli olduğunu biliyoruz.
Hz. Peygamber A.S.’ın ifadeleriyle, “bir annenin kucağındaki bebeğine şefkatinden daha şefkatli.”
Boyleyken nicin kurallar koyuyor?
O kurallar butunu icindeki yasaklarla insanları neden kısıtlıyor?
Yasakların amacı ne olabilir?
“Yasak” her ne kadar olumsuz bir kavram ise de, dinimizdeki yasaklar olumlu sonuclar elde etmek icin konulmuştur.
Yasak olumsuz bir kavramdır dedik, cunku ilk bakışta butun yasaklar
hurriyet ve ozgurlukleri kısıtlayan, insanoğlunun faaliyetlerini daraltan unsurlar gibi gozukur.
Zihnimizde uyandırdığı bu ilk cağrışımlara rağmen biliyoruz ki, yasaklar bir taraftandan da buyuk felaketlerin, feci akibetlerin onlerine cekilen setler gibidir.
Bu nedenle hem eğitimde, hem de her turlu mevzuat ve yasal duzenlemelerde mutlaka yasaklar vardır.

Toplum ve kulturlere gore bu yasakların turu ve sınırları değişse de, neticede mutlaka vardır.
Yani yasaksız bir dunya hayali sadece bir utopyadır.
İslÂm’ın koyduğu yasaklara gelince; insanoğlu bu ilÂhî engeller sayesinde
aslî yaradılış gayesinden uzaklaşmaz, tehlikeli ve sonu olmayan cıkmazlara duşmekten kurtulur.
Boylece hem dunya hayatı hem de ebedi hayatı bir huzur ve mutluluk iklimine donuşur.
Dinimiz fert ve toplumu muhafaza edebilmek, huzur ve mutluluğa ulaştırabilmek icin beş ana unsuru korumayı prensip edinmiştir.
Dinimizde yasak olarak sunulan her şeyin bu beş unsuru koruma amacı ile muhakkak ilgisi bulunur.

Bu beş unsur:
1- Din,
2- Can,
3- Akıl,
4- Nesil,
5- Maldır.
Bu beş unsuru korumak icin konulan yasakları ornekleyelim.

Dini muhafaza icin konulan yasaklar:
Hz. Muhammed A.S.’ın peygamber olmasından sonra Allah katında gecerli tek din “İslÂm”dır.
Allah’ın dininin oğrettiği ve insanı sorumlu tuttuğu arı-duru imanı yok edecek veya bozacak durumlar yasaklanmıştır.
Bunlar kufur, şirk ve nifak’tır.

Kufur: Allahın varlığını ve birliğini, Hz. Muhammed A.S.’ın Allah katından getirdiği kesin olarak bilinen şeyleri inkÂr etmektir.
Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber A.S.’ın sahih sunnetinde bildirilen iman esaslarından sadece birini bile reddetmek, inanmamak kufurdur.
Başlangıctan bugune İslÂm alimleri bu iman esaslarının neler olduğunu ayrıntılı olarak izah etmişlerdir.
Bu konuyu izah eden kitaplara akaid kitapları denir.

Şirk: Rab olarak Allah’ı tanıdığı halde, O’na ibadet ve taatte ortak koşma durumudur.
Bu da hıristiyanlardaki uc baba-oğul-kutsal ruh inancı veya muşriklerdeki putculuk şekillerinde olabildiği gibi, kimi zaman insanları ilÂh gibi gorerek Allah’a ortak koşma şeklinde de olabilir.
Şirk konusu da akaid kitaplarında detaylı olarak anlatılır.

Nifak: İnanmadığı halde maddi cıkar veya prestij kazanma gibi ceşitli sebeplerle inanmış gibi gorunme durumudur. Boyle insanlara munafık denir.
Munafık, imansızların yanında onlardanmış gibi, muminlerin yanında ise inanıyormuş gibi davranarak her iki tarafta birden gozukmeye calışır. Muslumanları sevmez, onları aldatmaya, aralarını bozmaya ve inanclarını sarsmaya calışır.
Bu uc durum bir muslumanın dinine kastedecek en tehlikeli hallerdir ve Allah tarafından yasaklanmıştır.
Her mumin bunlardan uzak durmaya calışmalı ve dinini muhafaza etmelidir.
Canı muhafaza icin konulan yasaklar:
İslÂm, insanın yaşam hakkına ve can emniyetinin korunmasına buyuk onem verir.
Bunun icin cana zarar verebilecek her durum yasaklanmıştır.
Bu nedenle fıkıh kitaplarında izah edilen haram veya mekruhların onemli bir bolumu insan sağlığını korumaya yoneliktir.
Dinimizde can kutsaldır. Ona kıymak en buyuk cinayettir. Kıyamet gununde en once gorulecek davalar oldurmekle ilgili olanlardır. Dinimiz savaş sırasında dahi cocuk ve kadınların oldurulmelerini yasaklamış, oldurmeyi ancak saldırganları bertaraf etmek
veya şerlerinden kurtulmak icin ancak savaş sırasında meşru kılmıştır.
Ayrıca sadece insanı değil, zarar vermeyen hayvanları oldurmek, canlı bir varlığı hedef yaparak atış yapmak dahi yasaktır. Musluman boş yere hicbir cana kıyamaz.
Aklı muhafaza icin yasaklananlar:
İnsanı insan yapan unsurların en onemlilerinden biri akıldır. Akıl, Allah’ın insana verdiği kutsal bir cevherdir. Aklın sağlam ve sağlıklı olabilmesi icin ona bozukluk ve zarar veren maddelerden korunması gerekir. Bu nedenle dinimiz, aklı duşunmekten, tedbir almaktan, doğru hareketten alıkoyan ickiyi yasaklamıştır.
Aynı şekilde gecici bir sureyle bile olsa aklın kontrolunu yok eden veya zayıflatan butun uyuşturucu ve benzeri maddeleri de haram kılmıştır.
Nesli muhafaza icin konulan yasaklar:
Nesil insanoğlunun devamlılığı icin esas, her yeni nesil bir oncekinin vekilidir.
İslÂm toplumunu devam ettirecek, Rabbi’ne ibadet ve taat edecek ahlÂk ve irfan sahibi genc nesiller yetiştirilmesi esastır.
Bunun icin dinimiz evliliği ve aile kurmayı teşvik etmiş; yaygınlaştığında aile kurumunu curuten ve yok eden zinayı ise yasaklamıştır.
Zina, nesillerin aidiyetlerinin yok olmasına, ailelerin dağılmasına, akrabalık bağlarının kopmasına ve toplum ahlakının yok olmasına sebep olmakta, boylece toplum yapısının bozulması sonucunu doğurmaktadır.
Bu buyuk etkisinden dolayı zinaya goturen ortam ve yollar da yasaktır.
Malı muhafaza icin yasaklar:
Mal, insan hayatının devamını ve kalitesini etkileyen cok onemli bir unsurdur. Onsuz hayatı duşunmek neredeyse mumkun değildir. Bunun icin dinimiz malı ve mulkiyet edinmeyi bozan unsurların onunu kesmeyi hedefler. Haksız kazanc yolları yasaktır.
Kumar, faiz, ruşvet, karaborsa, hırsızlık ve gaspın her turlusu reddedilmiştir.
Kısaca acıkladığımız: dini, canı, aklı, nesli ve malı koruma prensipleri İslÂm toplumunun direklerini oluşturur.
Dinimizin koyduğu butun yasakların ve dolayısıyla gunah kavramının, bu beş prensiple mutlaka bir ilgisi vardır.

Şunu rahatca soyleyebiliriz:
Allah’ın koyduğu butun yasakların faydası ve menfaati mutlaka insana yoneliktir; mutlaka kulun yararınadır.
Yasaklar hayatı kısıtlamak icin değil, yaşanılır kılmak icindir.
Hedefi insanın mutsuzluğu değil, mutluluğudur.
Bir hadis-i kudsîde Rabbimiz şoyle buyurur.

“Ey kullarım! Sizin hepinizin kalbi, icinizdeki en takva sahibi olanınızın kalbi gibi olsa, bu benim mulkumu arttırmaz.
Ey kullarım! Sizin hepinizin kalbi icinizdeki isyankÂr olanınızın kalbi gibi olsa, bu da benim mulkunden bir şey eksiltmez.
Ey kullarım! Butun bu yaptıklarınız sizin amellerinizdir. Ben onları sizin icin saymaktayım. Sonra yaptıklarınızın karşılığını size tam olarak vereceğim. Kim benim katımda bir iyilik bulursa hamd etsin. Kim de iyilikten başkasını bulursa, ancak kendini otulesin.”(Muslim, Tirmiz&#238

Bizler bu dunyaya imtihan icin geldik. Hepimizi ve her yaptığımızı goren ve işiten bir Rabbimiz var.
Bizim imanımızın, muslumanlığımızın, O’nun emirlerine boyun eğişimizin ve yasaklarından kacınmamızın O’na kazandıracağı hicbir şey yok.
Butun ibadetler, butun emredilenler ve butun yasaklar hep bizim iyilik ve menfaatimiz icin.

Bu yasaklamalar iki buyuk kÂra yonelik:
Biri dunya, diğeri ahiret hayatı.
Dunyadaki kÂr, huzur ve saadetle gececek bir hayat
__________________