Ankara-Eskişehir demiryolunun kenarında bulunan turbesi, 1948'de yolun genişletilmesi icin kaldırılmak istendi. Fakat bir turlu bu işte muvaffak olunamadı. Hatt bir defasında, doşenen rayların sokulup, sekiz metre geriye atıldığı goruldu. Bunun uzerine Yûnus Emre icin bir turbe yapılıp, kabrinin oraya nakline karar verildi.

Yûnus Emre'nin yeni kabri, eskisinden 100 m kadar ileride bir tepecikte yapıldı. Yeni kabrine taşıyacak beş kişilik heyet, kimseye haber vermeden ve hicbir merasim yapmadan calışacaktı.

Karar verildiği uzere hareket edildi. Yalnız ertesi gun, Yûnus Emre'nin cevresine davetsiz, ilansız otuz binden fazla insan kalabalığı toplandı.
Yûnus Emre'nin kabri îtin ile acıldı. Bedeni, 700 seneden beri hic bozulmamış bir hÂlde, bir eli yuzunde, bir eli kalbinin ustunde, rahat bir şekilde uzanmış yatıyor goruldu.

Mubarek bedeni oradan alındı, tabuta kondu ve kalabalığın elleri uzerinde, 100 metrelik mesafe tam uc saatte katedildi.
Yeni mezarına defnedildi. Yûnus Emre'nin vasiyeti şu idi:

"Beni hocamın turbesinde, giriş yolu uzerine gomsunler!"

Bundan muradı, hocasını(murşidini) ziyarete gelenlerin, kendisini ciğneyip de gecmeleriydi. Bu, hocasına ne olcude bağlı olduğunu gostermektedir.

__________________