


kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir,
onda şuphe yoktur. Gercekten Allah
kabirlerde olanları diriltecektir”.
(Hac; 7)
Her şeyin bir olumu olduğu gibi dunyanında bir olumu vardır. İnsanlar olduğu gibi, vakti geldiğinde dunya da olecek, duzeni bozulacak, parca parca olacaktır. İşte buna kıyamet denir.
Allah-u Zulcelal’in varlığını ispat eden butun deliller, aynı zamanda oldukten sonra dirilmeyi de ispat eder. Cunku oldukten sonra dirilmeye iman, Allah-u Zulcelal’e imanın bir neticesidir.
İnsanın oldukten sonra hesap vermek icin diriltileceğini, itaat edenlerin cennetle mukafatlan-dırılacağını, isyan edenlerin ise cehennemle cezalan-dırılacağını Allah-u Zulcelal bizzat vaad etmiştir. Şuphesiz Allah-u Zulcelal vaadinden donmez. Nitekim bir ayet-i kerimede şoyle buyurmuştur: “Onlar olen kimseyi Allah’ın bir daha diriltmeyeceğine dair var gucleriyle Allah’a yemin ettiler. Hayır! Oluleri diriltmek, O’nun hak olarak verdiği bir sozdur. Lakin insanların coğu bunu bilmez. Allah, bu vaadini yerine getirecektir. Ta ki, onlara, hakkında ihtilafa duştukleri şeyi acıklasın ve inkar edenlerde kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler.” (Nahl; 38-39)
Allah-u Zulcelal kıyametin bir gun mutlaka kopacağını beyan eden bir ayet-i kerimede şoyle buyurmuştur:“Gercek şu ki, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, onda şuphe yoktur. Gercekten Allah kabirde yatanları diriltecektir.” (Hac; 5-7)
Kıyametin muhakkak kopacağını beyan eden bir cok ayet ve hadisler vardır. Yalnız Allah-u Zulcelal kıyametin ne zaman kopacağını kimseye birdirme-miştir. Ancak gerek ayetlerde olsun, gerekse hadislerde olsun, kıyametin kopmasının yaklaştığına dair alametler vardır.
Kıyametin kopması demek, ahiret aleminin başlaması demektir. Allah-u Zulcelal kıyametin kopacağını bildiren bazı ayet-i kerimelerde şoyle buyurmuştur: “Kıyamet koptuğu vakit, onun kopmasını inkar eden yok, (Artık onu herkes tasdik eder. Kimini ateşe) duşurur, (kimini cennete) yukseltir. Yer, dehşetli bir sarsılışla sarsılınca ve dağlar (toz halinde) bir serpiliş serpilince, artık her şey etrafa dağılan toz duman olmuştur.” (Vakıa; 1-6)
“Ve cunku kıyamet elbette gelecektir. Onda hicbir şuphe yoktur. Muhakkak Allah kabirlerde olan kimseleri de diriltip kaldıracaktır.” (Hacc; 7)
“İnsanlar sana kıyameti sorarlarsa: De ki: Onun ilmi ancak Allah’ın katındadır. Ne bilirsin, belki de o kıyamet yakın (bir zamanda) olacaktır.” (Ahzab; 63)
Bu aytelerden de anlaşılacağı gibi kıyametin ne zaman kopacağını Allah-u Zulcelal’den başka kimse bilemez.
Unutmayalım! insanın dunyada yaşadığı hayatın her anının hesabını vereceği o buyuk gun mutlaka gelecektir. Kıyamet, dunya hayatının hatta tum kainatın son gunudur, ama aynı zamanda da ahiretteki sonsuz yaşamın başlangıcıdır.
O gun Allah'a ve karşılaşacakları bu gune inanmış olanlar cennette ağırlanırken, inkar edenler cehenneme sevkedileceklerdir. Ayet-i kerimede; “Beni zikredin, bende sizi zikredeyim.” (Bakara; 152) buyurulmuştur. Bizim O’nu zikretmemiz, dunyadayken O’nun emirlerine itaat edip, Salih amelleri işleyip gunahlardan kacınmamızdır. O’nun bizi zikretmesi ise, bu zor yerlerde imdadımıza gelmesi ve bizlere yardım etmesidir.
O halde Akıllı bir insan gibi nefsine sor; Kıyamet gununde cehenneme sevk edilenlerden mi yoksa cennette ağırlananlardan mı olmak istersin? Tabiki nefsin cennette ağırlanmak ister.
O zaman anlatılanları sadece okumakla kalma, kalp gozuyle gorerek yaşa ve o gun icin Salih amel işleyerek hazırlık yap. Cunku her şeyin uzerinde insanın en buyuk kazancı kuşkusuz Allahın rızasıdır.







__________________