Kamusal alanda papa var

Turkiye’nin ve dahi Dunya’nın gundeminde belki papa’nın Turkiye ziyareti var. Esasında dinimizin icinde barındırdığı hoşgoru, misafirperverlik gereği bizim acımızdan sorun olmayacak bir ziyaretti bu. Yani en azından boyle olması gerekiyordu.

Lakin Papa 16. Benediktus’un, Almanya'daki bir konuşma sırasında sarf ettiği sozleri İslam dunyasında tepki toplayınca ustelik bir de ziyaretini halkı yuzde 99’u Musluman olan Turkiye’ye gecekleştirecek olması bu ziyareti sıra dışı kılıyor.

Peki, ne demişti papa hatırlayalım; “Gecenlerde, engin bilgi sahibi bir adam olan Bizans imparatoru 2. Manuel Paleologus ile egtmli bir Farsi arasında Hıristiyanlık ve islam ve ikisinin gercekleri uzerine yapılan
bir diyalogdan bir bolum okurken de aklıma bu geldi…. Diyor ki: 'Muhammed'in getirdigi yenilikleri bana goster. Orada yalnızca ser dolu ve insanlık dısı seyler bulacaksın, tıpkı peygamberligini yaptıgı dini kılıc gucuyle yayma emrini vermesi gibi.”

Peygamberimizin (sav) hayatını bilen, siyer okumuş bir insandan hangi dinden olursa olsun bu sozlere elbette tepki gostermesi beklenir. Kendi himayesinde, emrinde bulunan hanım, cocuk, kole, memur... vs. konumunda hicbir insana elini kaldırmamış, değil fiili bir hareket dil ile rencide edici soz dahi soylememiş bir insana bu iftiraları atmak cahillikten ziyade kindarlıktır.

Keza Mekke’nin fethi sırasında duşman saflarında yer alan bir insanın dahi kanının dokulmemiş olması İslam tarihinin yuz akıdır. Bununla birlikte peygamber efendimizin hakim guc olduğu halde kendine ve diğer Muslumanlara insanlığa sığmayacak şekilde işkenceler yapan Mekke muşriklerinden intikam almaması, onlara yaptıklarının cezasını vermemesi bilakis onları affetmesini gormezlikten gelmek dediğimiz gibi ancak kin duygularının esiri olunmasıyla acıklanabilir.

Bunun gibi nice ahlakî zarafeti varken asılsız ve mesnetsiz olarak insanlığın kemal noktası olan peygamberimizi karalamak değil yeryuzunu semadaki peygamber aşığı melekleri ve dahi O’na “Habibim” yani Sevgilim diyen Allahu Tealayı bile hiddetlendirir. Boyleyken nasıl olur da peygamberimize iftira atana karşı Musluman olarak tepkisiz kalabiliriz. Peygamberimiz diyor ki “Ben size annelerinizden, babalarınızdan daha sevgili olmadıkca kÂmil imana eremezsiniz.”
Birimizin annesine, babasına ya da namusuna dil uzatılırsa, ağır ithamlarda bulunulursa susup kalır mıyız acaba? Peki ya onlardan daha sevgili olan peygamberimize olmadık sozler soylenirse?

Tepkimizi elbette gostereceğiz. Ama bunu yaparken Musluman heybetini, saygınlığını ve tavrını unutmayacağız. İslam zarafet dini; incelik dini. Nasıl ki duşmanla carpışırken bile yaşlılara, cocuklara, kadınlara... vs dokunmayın, ağacları katletmeyin kıstasları varsa tepkimizi ortaya koyarken de sınırları aşmamak gerek.

Ziyaretin malumunuzdur ki başortusu sebebiyle başbakan ve bakan eşlerini dahi onemli resepsiyonlara davet etmeyen cumhurbaşkanının davetiyle gercekleşmiş olması da dikkate değer başka bir yonu. Başında takkesi, sırtında cubbesi, elinde belki asası ile Cankaya Koşkunde kendine yer edinmesi en ufağı ve gozukeniyle başortusu ile hak kazandıkları universitelerine giremeyen mağdurları oldukca uzecek galiba.

Allah icin seven, Allah icin buğz eden ve tepkilerini de peygamberî ahlak ile gosteren halis Muslumanlardan olmak duasıyla Rahman ve Rahim olan Mevlamıza emanet kalasınız.
DervişTALHA
__________________