Dikkat edile... Kim ne fiil ortaya koyarsa, o fiilin neticesi kacınılmaz bir şekilde onun icin oluşacaktır!...
Kim zerre kadar musbet bir şey işlerse, neticesi onun icin oluşur. Kim zerre kadar menfi bir şey işlerse, neticesi gene onun icin oluşur. Dolayısıyla, kişi Rasûlullah AleyhisselÂm dahi olsa, kendisinden ortaya konan fiilin neticesi kendisi icin oluşacaktır.
İşte bu idrÂke gelen kişi, Bakara sûresi`nin başlarında anlatılan:"Ve lenebluvennekum bişeyin minel havfi vel cui ve naksın minel emvÂli vel enfusi vessemerat, ve beşşirris sabiriyne elleziyne iza asabethum musiybetun kÂlu inna lillah ve inna ileyhi raciun."
"Biz, sizi aclıkla, korkuyla, "nefs"inizle, elde ettiklerinizle imtihan edeceğiz. Butun bunların neticesinde onlara bir olay isabet ettiği zaman onlar, biz Allah iciniz ve O`na donucuyuz." derler. "Bunların hic biri uzerinde durmaz; ben sadece Allah icin varım ve Allah`a donucuyum" derler.
Yani, işin sozuyle yetinmezler, kendi varoluş gayelerini, niye var olduklarını bilir; olayın gorunen yanı uzerinde durmaz; "ben Allah icin varım ve bunun gereğini yaşamaya devam ederim." der ve o şeyi siler gecer!...
Cunku, zaten o birimin nelerle karşılaşacağı; o birime nelerin isabet edeceği; o birimin başından nelerin gececeği; o birim var olmadan once programlanmıştır... Ve o programın gereği olarak, o programı uygulayacak şekilde meydana getirilmiştir!.
Nitekim Kur`Ân-ı Kerim’in Hadid Sûresi 22 ve 23. Âyetlerinde şoyle der:
"Yeryuzunde yani cevrenizde, veya nefislerinizde, yani varlığınızda size isabet eden bir musibet, biz o olayı meydana getirmeden evvel mutlaka bir kitapta yazılmıştır."
Yani, o olay meydana gelmeden once, biz o olayın oylece olmasını takdir etmişizdir.
"Bunu, yani bu olayın boylece onceden size takdir edilmiş olduğunu ve olmasının yazılmış olduğunu bilip de elinizden cıkan şeylerden dolayı uzulmemeniz ve elinize giren şeylerle sevinip şımarmamanız icin acıklıyoruz."
İşte , KUR`ÂN burada da en buyuk ifşaatı yapıyor...
Yani, seni biz ne icin meydana getirmişsek, o meydana getirdiğimiz işe uygun olaylarla karşılaştıracağız. Bu olayları biz, seni meydana getirmeden evvel takdir ettik. Sİsteme sevk ettik. Sistem icinde bunlar oluşuyor. Ve oluşuma gore de senin varlığın meydana geliyor. Senin varlığın, bu gereken olayları meydana getirecektir.
Sen, bu olayların icinden gececeksin!... Bunun boyle olduğunu bil.
Dolayısıyla bu işlerin icine girdiğin zaman, sana zarar geliyor gibi gozukurse o zarardan dolayı uzulme, sıkılma!. Veya sana bir menfaat gibi geliyorsa, o menfaat, benim yaptığım calışmalardan dolayı geldi diye, sevinip şımarma!.
Bunlar senin programının gereği, sende oluşması gereken şeylerdir. Sana, hayır gibi gozukur, halbuki şer olabilir. Şer gibi gozukur, hayır olabilir, sen bunu bilemezsin.
Nitekim, "Bakara" sûresinin 216. Âyeti :
"Hoşunuza gitmeyen nice şeyler vardır ki, sizin icin, onlar hayırlıdır. Ve size hoş gelen nice şeyler vardır ki sizin icin şer`dir... Allah bilir, siz bilemezsiniz!."
Yani, sizin oluş programınızda bunlar meydana gelmiştir.Ancak, sizin terkibi yapınıza gore; size uygun duşmeyen şeylere siz, "şer" adını verirsiniz. Halbuki bileşiminize uygun olmaması dolayısıyla o şey sizin hakkınızda gercekte hayırlıdır... Sizi, terkibinizin oluşturduğu kayıtlardan cıkarmak icin olay oluşturulmuştur. Şuurunuzu, terkibinizin kaydından kurtarmak icin o olay duzenlenmiştir...
Ve...
Size bircok şeyler "hayır" gibi gelebilir. Cunku o oluşan şey, senin bileşimine uygun olan şeydir. Ne var ki o olay esasında "şer"dir!.
Senin terkibine uygun geldiği icin, senin hoşuna gider, ona devam edersin ve o şey seni bedenselliğe, birimselliğe bağlar; ve yine o olay seni şuur boyutundan uzaklaştırır!.
Şuur boyutundan uzaklaştırdığı icin de o şey sana hayır gibi gelmesine, gozukmesine, o şeyi hayır gibi duşunmene rağmen, esasında o şey senin icin şer`dir!.
Hayır ve şerrin gerceği şudur:
Seni, yani şuurunu, isimler bileşiminin yapısından ve kayıtlarından kurtarmaya calışan şey, hayırdır...
Seni terkipsel yapına, bedensel yapına ceken, kendini beden gibi, birim gibi kabullenmene yol acan şey de şerdir!... Gercek boyledir!.Buna karşın bedensel cıkarlarına gore ise; senin bedenine, tabiatına uygun gelen şey, hayırdır... Seni bedeninden uzaklaştıran, bedenin istek ve arzularına cevap vermeyen şey de sana şerdir!...
Hemen burada, şunu anlamalıyız!..
Senin bedenine uygun gelen; bedenin istek ve arzularına cevap veren, seni bedenselliğe ceken istek ve arzular, demek ki gercekte "şer"dir...
Eğer bunları anlayıp, idrak edersen, artık kendini buna gore duzenlemek zorundasın!...
NOT : YAZININ ORJİNALİNİ BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ.
__________________
Herkes Fiilinin Sonucuna Katlanacak
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Herkes Fiilinin Sonucuna Katlanacak