Sual: Bir yazar, Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatmış diyerek mazlum Hıristiyanların Cennete gideceklerini, hatta şehid olacaklarını bildiriyor, rahmet Âyetlerini yazıyor, azap Âyetlerinden hic bahsetmiyor. Boyle yapmak uygun mu?

CEVAP

İslamiyet, ifrat ve tefritten [aşırılıklardan] uzak bir dindir. Allah’ın rahmeti bol olduğu gibi azabı da şiddetlidir. Mumin havf ve reca arasında olmalıdır. Havf, Allah’tan korkmak, reca da Allah’ın rahmetini umit etmek demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Havf ve reca [korku ile umit] arasında bulunan mumin, umduğuna kavuşur, korktuğundan emin olur.) [Tirmizi]



Hep Allah’ın azabından bahsedip insanları korkutmak doğru olmadığı gibi, hep Allah’ın rahmetinden bahsedip azabından hic bahsetmemek de yanlıştır. Mumin, ikisi arasında olmalıdır! Yaşarken, havfı, olurken recası daha fazla olmalıdır! Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Kullarıma haber ver ki, ben gafururrahim olduğum gibi, azabım da cok acı, cok şiddetlidir.) [Hicr 49-50]



(Allah’ın azabı şiddetlidir.) [Bekara 211, Yunus 70, Rad 6,13, 34, Taha 127, Mumin 22, Haşr 7]

(Allah’ın azabının şiddetli olduğunu bilebilselerdi!) [Bekara 165]

(Elbette azabım cok şiddetlidir.) [İbrahim 7]



(İşte o gun, hukumranlık cok merhametli olan Allah’ındır. KÂfirler icin de pek cetin bir gundur. O gun, zalim kimse ellerini ısırıp, “Vay başıma gelene, keşke Peygamberin yoluna uysaydım da falancayı [bÂtıl yoldakini] dost edinmeseydim.) [Furkan 26-28]



(Allah ve Resulune karşı gelen, bilsin ki Allah, azabı şiddetli olandır.) [Enfal13]

(Kurtuluşa erenler, Allah’a ve Resulune itaat edip Allah’tan korkan ve sakınanlardır.) [Nur 52]



(İşlediklerinin cezası olarak, artık az gulup, cok ağlasınlar.) [Tevbe 82]

(Allah katında en kıymetliniz, Ondan cok korkup sakınanınızdır.) [Hucurat 13]



(Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa, oylece korkun.) [A.İmran 102]

(Sizden oncekilere de, size de Allah’tan korkmanızı tavsiye ettik.) [Nisa 131]



Muminun suresinin, (Rablerinin huzuruna cıkacaklarından kalbleri korku ile carpar) mealindeki 60. Âyetinde bildirilen kimselerin hırsız mı, zani mi olduğu sorulunca, Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Bunlar, namaz, oruc ve zekat gibi ibadetlerini yerine getirdikleri halde “acaba ibadetlerimiz kabul olmadı mı” diye korkan kimselerdir.) [Tirmizi]

Yine buyurdu ki: (Allah korkusu, her hikmetin başıdır.) [Taberani]



Hıristiyanlara kucak acıp kiliselere gidip ayinlerine iştirak edenler, onların Cennete gideceklerini, hatta mazlumlarının şehid olacaklarını soyleyenler, şu Âyetleri bilmiyorlar mı?



(Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar, [İslam duşmanlığında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardan [kÂfir] olur. Allahu teÂlÂ, [kÂfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51]



(Muminler, kÂfirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.) [A. İmran 28] [KÂfirlere kucak acanlar da, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.]



(Sen, onların dinine uymadıkca, Hıristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar. De ki "Doğru yol, ancak Allah’ın [bildirdiği İslamiyet] yoludur.") [Bekara 120]
__________________