Ahmet Şahin'in koşe yazısı......

Musluman, kendi ırkını ustun gorup oteki ırkları aşağılama adına adam oldurebilir mi?

Bu konuyu net bir ifade ile acıklayan olaylar yaşanmıştır İslam tarihinde. İsterseniz sozu uzatmadan bu fevkalade acık hukumlu olayı getirelim huzurlarınıza. Bakalım Musluman, ırkcılık adına değil adam oldurmek, kendi ırkını otekinden sadece lafla bile olsa ustun gorebilir mi bir gorelim.

İmam-ı Malik Hazretleri'nin Muvatta'sından oğrendiğimize gore, Kays bin Mutata adında bir Arap, Medine'de sahabelerin oturduğu yere gelmiş, Evs ile Hazrec kabilelerine mensup Arapların başka ırktan insanlarla oturup eşit şekilde sohbet ettiklerini gorunce bir hayli kızmış, kızgınlığını da şu sozleriyle oradakilere aksettirmişti:

- Evs ile Hazrec Resulullah'a hizmet eden Araplardır. Ama şu Habeşli Bilal, şu Rum memleketinden gelme Suheyb, şu da Farslı Selman!.. Bunlar Arap değiller ki! Nasıl oluyor da Arap olmayan bu ırklar Araplarla eşit şekilde oturup sohbete kabul edilebiliyorlar?

Bu ayrılıkcı sozler, orada bulunan Muaz bin Cebel'in hiddetlenmesine sebep olmuş, hemen oturduğu yerden kalkan Muaz, ayrılıkcı adamın yakasına yapışarak, 'Seni Resulullah'ın huzuruna gotureceğim, bu soylediklerinin doğruluğunu ona soracağım. Ondan sonra seninle hesaplaşacağız... İslam'da boyle bir ırkı yuceltip otekini aşağılamak var mı?' diyerek adamı alıp doğruca Efendimiz'in mescidine goturmuş ve..

-Ya Resulallah, demiş bu adam icin ne buyurursunuz? Biz Araplar oturmuş Arap olmayanlarla sohbet ediyorduk, gelip aramıza ırkcılık fitnesi soktu. İranlı Selman'ı, Rum'dan gelen Suheyb'i, Habeşistan'dan gelen Bilal'i aşağılayarak Araplarla sohbete layık olmadıklarını, iddia etti...

Resulullah'ın (sas) yuzunde seyrek gorulen ofkelenme işaretleri goruldu. Hemen kalkıp minberine cıkarak şoyle acıklamada bulundu.

- Ey insanlar! sizin Rabb'iniz birdir. Babanız, ananız da birdir. Araplık ne ananızda vardır ne de babanızda. O sadece sonradan meydana gelen dil farkından ibarettir. Arap'ın Arap olmayanlardan ustunluğu yoktur. Ustunluk, Allah'a iman ve itaattedir. Bunu herkes boyle bilmeli, aranıza ırk ayrımcılığı sokmamalısınız!

Gariptir ki, bu hutbeyi dinleyenlerin hemen hepsi de Arap'tılar. Hicbiri, Arap'ın oteki ırklardan ustun olduğunu duşunmedi. Fazla olarak, Arap'ın ustun olduğunu ileri surmek isteyen adamın yakasına sarılarak oraya getiren Muaz bin Cebel de Arap'tı ve halen eli Arap'ın ustunluğunu iddia eden adamın yakasındaydı.

-Ya Resulallah, dedi, oyle ise ne yapayım aramıza ırk ayrımcılığı sokmak isteyen bu fitne adama?

Efendimiz bu soruya, pek kullanmadığı ağır bir azarlama cumlesiyle cevap verdi. Ne dedi biliyor musunuz?

- Da'hu ilennar!.. Bırak o ırkcı adamı, cehenneme kadar yolu var! Evet, ırkcılık yapan adamın cehenneme kadar yolu vardı. Gercekten de bir ırkın otekinden ustun olması lazım gelseydi Arap'ın ustun sayılması lazım gelirdi. Cunku Âlemlere rahmet olarak gonderilen ahir zaman nebisi Efendimiz (sas) Hazretleri Arap ırkından secilmişti. Bundan dolayı İslam, bir ırkın değil tum ırkların dini olmuş, hicbir kavim ve kabileyi dışarıya itelememiş, hepsini de eşit bir hak ile bağrına basmıştır. Evet ne demişti allah Resulu; Bırak o ırkcı adamı, cehenneme kadar yolu var!.. Demek ki ırkcılık yapan adamın yolu nihayet cehenneme kadar gider. Nitekim sozunu ettiğimiz ırkcı adamın yolu da oraya cıkmış, 'Ben Arap'ı oteki ırklardan ustun tutmayan dine tabi olmak istemem.' diyerek irtidat etmiş, sonunda da murtet olarak olmuş, yani saptığı ırkcılık yolu onu cehenneme kadar goturmuştur... Bu değerlendirmeden sonra isterseniz bir daha soralım kendi kendimize: Musluman, ırkcılık yapabilir mi? Hele kendi ırkı adına başka ırkın adamını oldurebilir mi? Elbette hayır, asla ve kat'a...

kaynak: zaman

__________________